KİMSE LİNYİTSPOR'UN ŞAN VE ŞEREFİNE GÖLGE DÜŞÜREMEZ
Bülent Alpagut
- 05062218413
KİMSE LİNYİTSPOR'UN ŞAN VE ŞEREFİNE GÖLGE DÜŞÜREMEZ
Yerel basını ulusal basından ayıran bir özellik vardır. Ulusal basın bir konuyu bir kez işler, yerel basın ise aynı konuda birkaç kez konuyu gündeme taşır. Linyitspor PTT 1.Lig'ine çıktığı günlerde ünlü köşe yazarı Yılmaz Özdil "Deprem ve Mucize" başlıklı köşe yazısında Linyitspor'dan övgüyle bahsetmiş ve spor elçimizi göklere çıkarmıştı. Çünkü o zaman Linyitspor dört dörtlük bir takımdı. Takımı sırtlayan fedakar yöneticilere sahipti. Ama o günden sonra hiç bir köşe yazarı Linyitspor'dan tek bir kelime söz etmemiştir. Benim dışımda. Ben, sürekli Linyitspor'u gündeme getiriyorum. Neden? Çünkü Linyitspor artık sayın Özdil'in göklere çıkardığı Linyitspor değildir. İçinde yaşadığımız çirkin spor dünyasında aslında spor elçimiz bir pırlantadır. 1940 yılından bu yana tam 74 yıldır kendisine tek gözle bakan Kütahya'nın reklam aracı olmayı sürdürmüş, Kütahya'nın tanıtımında önemli bir yer almıştır. Bugün bu muhteşem armada kan kaybediyor. Bakınız bir şampiyonluk anıtı bile yok. Kendisi için ölmeyi göze alan istisnalar sayılmaz ise bir taraftar gurubuda yok. Maddi destek derseniz sıfır. Bir tek müzesi var. Onu da Allah korusun. Bugüne kadar Linyitspor için ter dökmüş yüzlerce sporcudan baktığınızda birkaç tanesini ancak görebilirsiniz. Bize sporun çirkin yüzünü değil, gülen yüzünü gösteren temsilcimiz, bugün "derya içre yüzen, deryayı bilmeyen" niceleri tarafından yönetiliyor. Onlara bir çift sözüm olacak. Sorumluluk alanlar ellerini ve yüreklerini pazara kadar değil, mezara kadar taşın altına sokmak zorundadırlar. Ama beceremiyorsanız yerinizi bu işi sevenlere, yürekli insanlara bırakacaksınız. Bugünden itibaren yani Ümraniye Spor karşılaşması sonrasında Linyitspor'a gönül verenler öne çıkmalı, vazifesizler çekilip gitmelidirler. Artık Tavşanlı'lı sayın Hüsnü Ordu'nun dediği gibi işin vehametini anlamalıdır. Bu işten dönüş ancak meselenin özüne gitmekle mümkündür. Linyitspor'a hizmet eden kimler varsa vakit geçirmeden davet edilmelidirler. Tıpkı akiller gibi bir grup oluşturulmalı, ne yapılacağına karar verilmelidir. Küskünler varsa gönülleri alınmalıdır.
Kulakları çınlasın İhsan Tandoğan (Taktak Hoca), rahmetli İzzet Güre, misafirhane görevlisi İlhan Yılmaz ve ben Ankara'ya giderek zamanın TKİ Genel Müdürü Yusuf Çebi ve yardımcılarıyla biraraya gelmiştik. Gidişimizin amacı kurumun temsilcisi Linyitspor için para koparmaktı. Sanıyorum amacımıza ulaşmıştık. Ankara'dan torbamız dolu olarak dönmüştük. Sevgili Taktak Hoca hayatta. Gidip sorabilirsiniz.Sadece TKİ mi? Etibank genel müdürü sevgili Süha Nizamoğlu ve zamanın Gençlik ve Spor Genel Müdürü de ziyaret ettiklerimizdendi. Hiç unutmam bir keresinde Taktak Hoca ile birlikte Tavşanlı içinde Linyitspor'a sadece 178 TL yardım toplamıştık. Bunları şunun için söylüyorum. Sayın yönetim kurulu acaba bu tür arayışlar içine girmekten çekiniyor mu? Beyler Linyitspor hem TKİ'nin hem GLİ'nin hem de Kütahya'nın dolayısıyla Tavşanlı'nın namusudur. Bu muhteşem kuruluşu bu durumlara düşürenler tarih önünde yargılanacaklardır. Bakın henüz bitmiş birşey yok. Adam gibi bir teknik direktör, inanan bir yönetim bize yetecektir. Kaybettiğimiz herşeyi yeniden kazanma fırsatı önümüzdedir. Çalışkan bir milletvekilimiz var. Kaymakamımız sporu seviyor. Tavşanlı'lı zaten spora aşık. Hiç bir yerde bir kaçı dışında benzeri olmayan modern bir stadımız mevcut. Artık Tavşanlı'lı aklını başına almalıdır. TKİ Genel Müdürü ziyaret edilmelidir. Tavşanlı'da müteahhit firmalar vardır. İş çevreleri ile yakın destek sağlanmalıdır. Kütahya'daki üst dereceli devlet adamları, bürokratlar, iş çevrelerinin dikkati çekilmeli, pamuk eller cebe girmelidir. Geç kalmış değiliz. Ben bu konuda uyarımı her fırsatta yapacağım. Bıkmadan yazacağım.
