ÖLÜMÜNÜN 41.YILINDA
ÖLÜMÜNÜN 41.YILINDA
Bülent Alpagut
- 05062218413 ÖLÜMÜNÜN 41.YILINDA
KÜTAHYA BAROSU’NUN DUAYENLERİNDEN
AVUKAT HÜSAMETTİN ALPAGUT’U
OĞLU OLARAK RAHMETLE ANIYOR
YENİ BARO BAŞKANIMIZ VE
YÖNETİMİNE DE BAŞARILAR DİLİYORUM
Baktım,merhum , hem de Kütahya Barosu’nun duayenlerinden,eski bir hakim ve sonra kurum avukatı ve serbest avukat Hüsamettin Alpagut unutulmuş bir hisse kapıldım. Ben bari oğlu olarak anayım dedim. Benim babam, Türk Ordusu’nun şerefli bir mensubu, merhum , KOMUTANLARIMIZ; Ali Hikmet Paşa, Ali Sait Paşa, Alman general Von Sanders Paşa’nın arkadaşı, bir zamanların 57. Alay komutanı,Bursa eski Işıklar Askeri Lisesi Komutanlarından emekli Tuğbay Hasan Tahsin Alpagut’un oğlu,merhum bir zamanların hakimlerinden Mustafa Reşit Tugay’ın damadı, merhum en son Bursa 3. Ağırceza Mahkemesi üyesiydi hakim Abdurrahman Serel’in kayınpederi, bir zamanların c.savcısı-Hakimlerinden merhum Orhan Tugay’ın eniştesi,İstanbul Barosu merhum üyelerinden avukat Nimet Buyurur Alpagut’un ağabeyi, eski Çal, Acıpayam, Kozan, Kadirli, Ceyhan, Simav Hakimiydi. Gönlüm isterdi ki böyle bir günümde bir baba dostu beni arasın.Bir baba dostum merhum babamın ruhuna bir Yasin okuduğunu söylesin. Bir baba dostu babamın mezarını ziyaret etmiş olsun.. Ama her zaman derim ,İsterlerse,Barolar ,vefat etmiş üyelerinin vefat tarihlerini öğrenebilir arkada bıraktıklarının gönlünü bir şekilde alabilir.Ama bugüne kadar böyle bir şey olduğunu sanmıyorum. Olsaydı,örneğin yıllardır üyesi olduğu Kütahya Barosu babamı bir şekilde anar,en azından aile bireylerimizden birisini arardı. Siz Baroların vefat etmiş üyeleri için mevlit okuttuklarını hiç işittiniz mi? Veya, Baroların bazı üyelerinin kabirlerini sembolik olarak ziyaret ettiklerini gördünüz mü? Gördüyseniz sözümü geri alıyorum. Dost acı söyler derler. Ben de bir hakim ve bir avukat çocuğu olarak içimi döktüm Barolar, ülke genelinde ,zaman zaman birer albüm çıkararak mensuplarını bu albümde ölümsüzleştirirler. Ki bunu Kütahya Barosu birkaç kez yapmıştı. Kütahya Barosu yeni yönetimi bence işe buradan başlasın derim. İnşallah sayın yeni Baro Başkanımız ve sayın Baro Yönetimi bundan böyle üyelerinin bir şekilde anılması için bir çalışma yaparlar. Ben babamı 41 yıl önce kaybetmişim.Hem de Kütahya Devlet Hastanesi’nde.Cenazesini merhum kayınbiraderim Hikmet Atasayan kendi otomobiliyle Tavşanlı’ya getirmişti. Cenazesini Asri Mezarlıkta toprağa verirken birkaç avukat dostu vardı. Babam gibi Baromuz’un saygıdeğer merhum üyelerinin de titiz bir inceleme yapıldıktan sonra son bilgilerine ulaşılabilir. Yeni bir bilgilendirme,yeni bir albüm merhum avukatlarımızın ruhunu şad edecektir.Kütahya Barosu ebediyete intikal eden üyelerine en azından bir çelenk hazırlatabilir. Yerel Basında üzüntülerini dile getirebilir. Bu aile bireylerini mutlu kılacaktır.Tıpkı Polyanna’nın duyduğu mutluluğu aile bireylerine yaşatabilecektir. Hatırlanmak güzel şeydir. Hatırlanılmayanlar zaten ölüdürler. Unutulanlardır. Hatırlamak kadar,hatırlatmak ta güzeldir diyor hatırlatıyorum. .
Merhum babam 3 Aralık 1981 tarihinde vefat etti. Birçok Baro Başkanımız merhum babamın zaman içinde arkadaşlarıydı. Benim babam ardında üç kız (ikisi vefat etti) biri halen sağ, bir de erkek evlat (yani ben) bıraktı. Annem de peşi sıra gitti. Bizlere de sadece hayat boyu yaşayacağımız, gurur duyacağımız, mutlu olacağımız,manevi değerler bıraktı. Tek bir evi,tarlası,bahçesi yani taşınmazı olmadı. Arabası da yoktu. Bir kenarda birikmişi de. Devlete olan vergisini ,yazıhanesinin,kiralık evinin kirasını, hep ödedi. Sadece zaman içinde Baro Aidatını ödeyemediği için uyarıldığını biliyorum. Hırsızlık yapmadı. Kimseyi mağdur etmedi. Zimmetine para geçirmedi.Haram yemedi. Aldığı bir eşek yükü kömürü bile gider olarak defterine işledi. Gün geldi kazanamadı. Bu bazen 45 günü buldu. Bankalardan dostlarının imzalarıyle borç para aldı. Öldüğünde cebinde 21 lirası vardı. Ben babamla her zaman iftihar ederim.Bugün 85 yaşımda hala ayaktaysam,sallanıyor ama yere düşmüyorsam bunu O’na borçluyum. Siyasete bulaşmadı. Cumhuriyet sevdalısıydı. Bir vatanseverdi. Tavşanlı’nın ilk avukatıydı. Bugün sayıları 100’ün üzerinde olan Tavşanlılı avukatların tabiri caizse piridir. . Bugün hala avukatlık yapan sevgili Av. Ali İhsan Bakır, sevgili Av. Muammer Uslu, merhum Av. Ethem Sözen, merhum Av. Yavuz Ökem,Av. H. İbrahim Manisalı ,merhum Av. Hüsnü Davutoğlu sevdiği meslektaşlarıydı. İyi bir avcıydı. Hem uçarcıydı,hem balık yakalayıcı. Arapça bilirdi. İyi Ud çalardı. Tavşanlı’yı ve Tavşanlılıları çok sevdi Bunun içindir ki,mezarı ,annem ve kızkardeşlerimle birlikte Tavşanlı’dadır. Atatürk’ün” Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz”dediği gibi O da:” Beni Tavşanlılılara emanet ediniz”demiş göçüp gitmişti. Çünkü Tavşanlı’da, mezarlıktaki yakınlarını ziyaret ederken dostlarına da okuyan güzel insanlar olduklarını biliyordu.
Mekanı cennet olsun. Sevgili dostu,benim de aziz kardeşim Hafız İbrahim Arslan ve Ankara’da eski Arifağa Camii emekli imamı İsmail Doğru ve sevgili berberi Ergun Ekiz kendisine vefatının yıldönümünde birer Yasin hediye etmişler. Bu bana yetti. Allah kendilerinden razı olsun. . Babam hakimken ,mesleğinin bir sefa değil bir cefa mesleği olduğunu söylerdi. Para kazanmak, mal-mülk edinmek,iyi marka arabaya binmek isteyenlerin kesinlikle yargıç ve c. savcısı olmamalarını söylerdi. Her mesleğin bir keyif veren yönü olduğunu, gerek hakim gerekse c. savcısının adaleti tesis ettiklerinde bundan büyük bir keyif aldıklarını ısrarla ifade ederdi. Gerek hakim gerekse c. savcıları için görev yaptıkları her yerin yurdun en ücra köşeleri dahi olsalar birer vatan toprağı olduğunu bilmelerini isterdi.Her hakim ve c.savcısının her yerde görev yapmaya her daim hazır olmalarını,hatta bavullarını daima hazır tutmaları gerektiğini ifade ederdi. Görevlerini aşkla ifa eden yargı mensuplarını aziz bilirdi. Cumhuriyetin hukuk devrimini yapanları unutmaz,Onları her zaman saygıyla ve rahmetle anardı.
Sevgili Atam’dan bayrağı teslim alan, Kütahya Barosu’nun saygı değer genç avukatlarından sevgili Av. Edip İlkay Sunay’ı kutluyorum. Sanırım bugüne kadar göreve getirilen en genç üyedir. Bayrağı sevgili ATAM’dan aldı. Baro’nun 47.Genel Kurulu’nda katılanların taktir ve teveccühlerine mazhar olmuş. Vefa borcu olduğunu ifade etmiş,geçmişte Gençlik Meclisinde gerekse yönetim kurullarında birlikte çalıştığı meslektaşlarına teşekkür etmiş. Görevi devraldığı sayın Atam için de “ İyi bir öğretmenimizdi” demesi güzel olmuş. Bana göre de Kütahya Barosu’nda rekabet kaliteyi de yenlikleri de beraberinde getirmiştir. Dostluk ve centilmenlik kazanmıştır. Kardeşliğe gölge düşürülmemiştir. Artık Kütahya Barosu için en güzeli bulma zamanıdır. Mevcut birlik ve beraberlik tüm Barolara örnek olma niteliğindedir. İnşallah bir yerlerde karşılaşırız. İleride sevgili yeni Baro Başkanımızdan taleplerimiz mutlaka olacaktı Kendisine ve mesai arkadaşlarına, nice başarılı günler,haftalar ve yıllar diliyorum.