SÜRPRİZLER
CUMHURİYET’İN 100.YILDÖNÜMÜNDE BAZI SÜRPRİZLER YAŞANABİLİR
Bülent Alpagut
- 05062218413 CUMHURİYET’İN 100.YILDÖNÜMÜNDE BAZI
SÜRPRİZLER YAŞANABİLİR
ULU Önder ,aziz ATATÜRK’ün ve silah arkadaşlarının,aziz Türk Milleti’yle beraber temelini attığı Cumhuriyetimiz 100 yaşına basıyor. 29 Ekim 2023 tarihinde T.C. Devleti tam 100 yaşında olacak. Allah’a şükürler olsun.Bu muhteşem günü görecek olanlar ne kadar şanslı,göremeyenler ne kadar çok olacak. Allah bu güzel Cumhuriyete daha nice yıllar nasip etsin.
100 yaşını devirip 101 yaşına basacak olan Cumhuriyetimiz bugüne kadar sayın R. Tayyip Erdoğan ile birlikte tam 12 Cumhurbaşkanı gördü. Bu arada TBMM Çatısı altında görev yapan sayın TBMM Başkanlarımızın sayısı da sayın Numan Kurtulmuş ile birlikte 28’e ulaştı. Bu arada bu yüce millete yine bugüne kadar( Cumhurbaşkanlığı Hükümeti öncesinde)27 Başbakan hizmet verdi.
Cumhuriyet kurulduğundan bu güne tam 81 ilimiz ,973 ilçemiz oldu. Şimdi bu, bazı siyasilerce telaffuz edildi. Cumhuriyet’in 100.yılı münasebetiyle il sayımızın 100’e,ilçe sayımızın da 1000’e çıkması gerçek olabilir. Çünkü sayın siyasetçiler eğer bunu istiyorsa bu mutlaka gerçekleşir.Aklıma merhum Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in bir sözü geliverdi ;” Eğer bir fırıldak rüzgarsız havada dönüyorsa,arkasında mutlaka üfleyen biri vardır”. Çünkü siyasi iradenin yapamayacağı bir şey düşünülemez. Laf merhum Demirel’den açılmışken aklıma başka bir şey geldi; Merhum Demirel Aydın’da halka hitap ediyor.Bir ara kalabalıkların arasından birisi yüksek sesle:” Sayın Demirel,Aydın’a deniz istiyoruz” demez mi? Size göre ne oldu dersiniz? Merhum Demirel anında seslenene yanıt vermiş.” Evet hemşehrim size deniz vad ediyorum. Size denizi getireceğim” demesin mi? Ne olmuş? Kuşadası Aydına bağlanmış,alın size deniz…..
Sayın siyasetçilerin ifadeleri, müjde niteliğindedir. İnşallah gerçekleşir. Şimdi Türkiye’de il ve ilçe kriterlerine sahip kaç ilin ve ilçenin olduğu muhakkak bir kurul tarafından belirlenecektir. Çünkü bana kalırsa her ilçe il olmayı ,her yerleşim birimi ilçe olmayı ister. Bir yerleşim biriminin il ve ilçe olması sosyal,ekonomik,kültürel alanlarda da gelişmeleri beraberinde getiriyor da ondan. Bu söylenti gerçekleşirse en azından 19 ilçe il ,27 yerleşim birimi ilçe olacaktır. Mevcut valilerimizin sayısı 19,mevcut kaymakamlarımızın sayısı da 27 artacaktır. Bu arada il ve ilçe birim müdürlerinin sayılarında da buna paralel olarak artışlar söz konusudur. Şimdi her yerleşim biriminde yaşayanlar ilçe iseler il olmayı, ilçe değillerse ilçe olmayı düşleyeceklerdir. Haklı olarak TAVŞANLILI da aynı şeyi düşünmeye başlamıştır bile. Haklı nedeni de var.
Çünkü, Tavşanlı ANAP DÖNEMİ’nde il olma konusunda bir kez ciddi bir çalışma içinde olmuştur. Arşivimde o günlere ait notlar var.Bu notları karıştırdım; Bir komite bile kurulmuştu. Bu komitede görev alanların bugün büyük bir kısmı maalesef aramızda değildir. Merhum, o dönemde “ Bizim Tavşanlı” adlı yerel gazetenin sahibi emekli Öğretmen.Gazeteci-Yazar Ahmet Körhasan,halen emeklidir,. İlçe Gençlik ve Spor eski Müdürü İhsan Tandoğan,merhum Ferit Akyol, merhum Haydar Özerdem , genç gazeteciler Murat Körhasan ve Serpil Körhasan bir olup, bir” İL GAZETESİ” bile çıkarmıştık. Bununla kalmamış, Ankara’ya heyetler gönderilmişti. Tavşanlı’nın TSE Belgeli ünlü leblebisinden başta milletvekillerimiz olmak üzere üst bürokratlara Leblebi dahi ikram edilmişti. İddia ediyorum, Bu leblebiler sayesinde TAVŞANLI Leblebisi zaman içinde TSE Belgesi bile almıştır. Yüzlerce kutu leblebi ile gönül kapıları açılmıştı.Tavşanlı,bilindiği gibi o gün de Kütahya’nın en büyük ilçesiydi. Bugün de öyledir.Tavşanlı Belediye Başkanı ANAP’LI değildi. Önce kendisi ANAP’a davet edilmişti. Ama sayın başkan bunu kabul etmemişti. Üstüne üstlük bir de yine Kütahya’nın 2.en büyük ilçesi Simav da il olma arzusunu ifade edince işlerİ iyice çıkmaza düşürmüştü.Tavşanlı’nın il olma kriterleri aslında yeterliydi. Sosyal,ekonomik ve kültürel açılardan arzulanan yerdeydi. Üstelik Domaniç,Bursa’nın Harmancık ve Orhaneli İlçeleri Tavşanlı’ya bağlanacaktı. Tavşanlı’nın 34 köyle yakın ilgisi bulunan beldesi Balıköy, Yüzlerce Kamu ve özel şirket işçisinin bulunduğu ilçenin en kalabalık beldesi Tunçbilek ilçe yapılacaktı. Böylece Tavşanlı 5 ilçeli ,orta ölçekli bir il olacaktı. Kulakları çınlasın bir ara TBMM Başkanıydı Tavşanlılı duayen bakan Doç. Dr . Mustafa Kalemli de Tavşanlı’nın il olması için yoğun bir çaba içinde olanların başında gelir. Ama siyasi irade maalesef Tavşanlı’yı ve ardından Simav’ın üzerini çizerek her iki ilçenin de il olma yollarını kapatmıştır . Anap Dönemi’nden bugüne yani Adalet ve Kalkınma Partisi Dönemine kadar geçen 40 yıla yakın bir zamandır hala Tavşanlılı il olmanın hayaliyle yaşıyor. Bu arzusu bugün yeniden canlanmış gibi görünüyor. Nitekim sayın Bahçeli’nin telaffuz etmesinden bugüne de bence sönmüş gibi görünen duygu ve düşünceler bir anda yeniden canlanmış gibi görünüyor.Ortada belki bir garanti durum yoktur. Ama Tavşanlılı tıpkı karınca gibi hareket etmektedir. Hani karınca Hac için yollara düştüğünde herkes oraya kesinlikle ulaşamayacağını,çünkü önünde nice engeller olduğunu söylese de kadınca .2 Ben niyet ettim yola çıktım. “ dediği gibi bir niyet söz konusudur. Tavşanlı, il olmayı bekleyen çok sayıda ilçenin belki gölgesindedir. Bugün Türkiye’de il olmayı düşünen,hayal eden o kadar çok ilçe var ki. Ama eğer Tavşanlı gerçekten il olmayı düşünüyorsa bence hemen kolları sıvamalıdır. Çünkü Atalarımızın dediği gibi “Erken kalkan yol alır”. Önce bir şeyin gerçekleşmesi için inanmanız gerekir. İnanmak hedefe varmanın yarısıdır. Tavşanlı buna inanıyorsa mesele kalmayacaktır.hemen kolları sıvamalı,İl olma kriterlerini gözden geçirmeli,eksiklerini hızla gidermeli,her birimden brifing dosyalarını hazırlamaları istenmelidir. Belki sayın ilçenin en büyük yönetim görevlisi sayın Hayrettin Baskın ilçenin il olma konusunda üzerine düşeni yapabilir. Tavşanlılı birlik ve beraberlik içinde olsun yeter.
18 Nisan 1999 tarihinde 80 ilimiz vardı.Sadece Düzce il değildi. Bu tarihte yapılan Yerel seçimlerde AKP dışında siyasi partilerin aldıkları belediye başkanlıklarına şöyle bir baktım; ANAP;Adana,Aydın, Balıkesir, Edirne, Kars, Manisa, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Şırnak, Tekirdağ, Yalova’da ,MHP,Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Bayburt, Çankırı, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Iğdır, Isparta, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Malatya, Muş, Osmaniye, Niğde, Uşak’ta, CHP; Antalya,Artvin, Bilecik, Burdur, Çanakkale, Gaziantep, Giresun, Hatay, İçel, Kocaeli, Muğla, Tunceli’de,DSP;Ardahan, Bartın, Bolu, Bursa, Eskişehir, İzmir, Kilis, Zonguldak’ta, HADEP;Ağrı, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Siirt, Van’da, FP;Adıyaman, Ankara, Bitlis, Çorum, Elazığ, İstanbul, Kahramanmaraş, Kayseri, Konya, Kütahya, Nevşehir, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa, Tokat ,Trabzon, DYP; Denizli, Karabük, Mardin İl merkezlerinde belediye başkanları çıkarmışlar.Hey gidi günler hey! Mart 2024 Yerel seçimlerinde karşımıza nasıl bir tablo çıkacak bayağı merak ediyorum. Çünkü bakıyorsunuz yıllar içinde bir siyasi partiye oy verenler,zamanla başka siyasi partilere oy vermişler. Yerel seçimler genel seçimlere benzemez. Yerel baskılar her şeyi alt üst edebiliyor.
Tavşanlı bile zaman içinde CHP’li , DYP’li, ANAP’lı, FP’Lİ, AKP’li belediye başkanları gördü. Onlarca cezaevinde yatan mahkumların bir kısmı bile Cumhuriyet’in 100.ncü yılında affa uğrayabilirler. Çünkü dünyada önemli günlerde,yıllarda bu tür uygulamalar yapılmadı mı? Tabiatıyle her önüne geleni çıkarma diye bir şey söz konusu olamaz. Kader kurbanları arasında affa uğrayabilecekler üç aşağı beş yukarı bellidir.
Ben de sayın Bahçeli gibi düşünüyorum; Her Türk genci, Türk kızı istediği üniversiteye sınavsız girebilmelidir. Bu sınav rezaletine artık bir son verme zamanı gelmiştir ve hatta geçmektedir. Olmayacak diye bir şey yok. Bakın paralarımızın çok sıfırlarını atmadık mı? Genel yerlerde,araçlarda sigara içme yasağı getirmedik mi?
Bir ANAYASA üzerinde de girişimler olduğunu görüyorumGerçekten T.C. Devleti yeni bir ANAYASA üzerinde durmalıdır. Anayasa deyince, aklıma hemen Malatya’nın Erguvan’ın Yenisu Köyü’nden Şemsi Belli geldi. Bir dönem”68 kuşağının” dilinden düşürmediği “ o meşhur “ Anayasso”şiiri” geldi. Şöyle tatlının üzerine bir parmak kaymak olsun,mantının üzerine bol tereyağlı bir salça olsun misali sevgili okuyucularıma sunmak isterdim.
ANAYASSO
“ Gara dağlar gar altında galanda/Ben gülmezem,Dil bilmezem/Şavata’dan Hakkari’ye yol bilmezem/Gurban olam,çaresi ne,hoooyyy Babooov?/ Bebek yanır,bebek hasta,bebek ataş içinde/Ben fakiro,Ben hakiro,Dohtor.ilaç,çarşı,bazar tam takiro/Gurban olam,bu ne iştir,hoooyyy Babooov?/Çonçiğ ağliir.çonçiğ öliir,geçüt vermiy Zap Suyi ,Parasizo,çaresizo, Ben halsizo ,ben dilsizo,şeher uzah,yolsizo/Bu ne haldır,bu ne işdir, hoooyyy Babooov?/Gara dağda gar altında ufağ ufağ mezerler,Yeddi ceset hetim hetim Zap Suyinde yüzerler/ Hökümata arzeylesem azarlar,Ben ketumo,Ben hetimo,ben ne biçim vatandaşım hoooyyy Babooov?/ Şavata’dan Angara’ya ses getmiir,biz getmeye guvvatımız heç yetmiir/Malımız yoh,yolumuz yoh,Angara’ya ses verecek dilimiz yoh/Ganadımız,golumuz yoh Bu ne biçim memlekettir hoooyyy Babooov?/ Yerin,yurdun,adresin bilmirem , Angara’da ANAYASSO ,ellerinden öpiy Hasso, Yap bize de iltimaso . Bu işin mümkini yoh mi hoooyyy Babooov?”
İnşallah güzel bir ANAYASA yapalım ve yıllar içinde yeni bir Anayasa’yı bir daha gündeme asla getirmeyelim.
İnşallah enflasyon canavarı da yenik düşer ve ülkemizi terk eder. İnsanımız tekrar eski müreffeh,mutlu,huzurlu ekonomik günlere yeniden kavuşur.
Bayramımız hayırlı olsun. İnsanımız mutlu ve huzurlu olsun……