08 Temmuz 2023 - Cumartesi

SÜRPRİZLER

CUMHURİYET’İN 100.YILDÖNÜMÜNDE BAZI SÜRPRİZLER YAŞANABİLİR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 12 dk.
192 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

  CUMHURİYET’İN 100.YILDÖNÜMÜNDE  BAZI 
                     SÜRPRİZLER YAŞANABİLİR     
 

       ULU Önder ,aziz ATATÜRK’ün ve silah arkadaşlarının,aziz Türk Milleti’yle beraber temelini attığı Cumhuriyetimiz   100 yaşına basıyor.  29 Ekim 2023 tarihinde T.C. Devleti tam 100 yaşında olacak. Allah’a şükürler olsun.Bu muhteşem günü görecek olanlar ne kadar şanslı,göremeyenler  ne kadar çok  olacak. Allah bu güzel Cumhuriyete daha nice yıllar nasip etsin. 
       100 yaşını devirip 101 yaşına basacak olan Cumhuriyetimiz bugüne kadar sayın R. Tayyip Erdoğan ile birlikte tam 12 Cumhurbaşkanı gördü. Bu arada TBMM Çatısı altında görev yapan sayın TBMM Başkanlarımızın sayısı da  sayın  Numan Kurtulmuş ile birlikte  28’e ulaştı. Bu arada bu yüce millete  yine bugüne kadar( Cumhurbaşkanlığı  Hükümeti öncesinde)27 Başbakan  hizmet verdi. 
       Cumhuriyet kurulduğundan bu güne  tam 81 ilimiz ,973 ilçemiz oldu.  Şimdi bu, bazı siyasilerce telaffuz edildi.   Cumhuriyet’in 100.yılı  münasebetiyle  il sayımızın 100’e,ilçe sayımızın da 1000’e  çıkması gerçek olabilir. Çünkü sayın  siyasetçiler  eğer bunu istiyorsa   bu mutlaka gerçekleşir.Aklıma merhum Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in bir sözü geliverdi ;” Eğer bir fırıldak rüzgarsız havada  dönüyorsa,arkasında mutlaka  üfleyen biri vardır”. Çünkü siyasi iradenin yapamayacağı bir şey düşünülemez.  Laf merhum Demirel’den açılmışken aklıma başka bir şey geldi; Merhum Demirel Aydın’da halka hitap ediyor.Bir ara kalabalıkların arasından birisi yüksek sesle:” Sayın Demirel,Aydın’a deniz istiyoruz” demez mi? Size göre ne oldu dersiniz? Merhum Demirel anında seslenene yanıt vermiş.” Evet hemşehrim size deniz vad ediyorum. Size denizi getireceğim” demesin mi? Ne olmuş? Kuşadası  Aydına bağlanmış,alın size deniz….. 
        Sayın  siyasetçilerin   ifadeleri, müjde   niteliğindedir.  İnşallah gerçekleşir. Şimdi Türkiye’de  il ve ilçe kriterlerine sahip kaç ilin ve ilçenin olduğu  muhakkak  bir kurul tarafından belirlenecektir. Çünkü bana kalırsa her ilçe il olmayı ,her yerleşim birimi ilçe olmayı ister. Bir yerleşim biriminin il ve ilçe olması  sosyal,ekonomik,kültürel  alanlarda da  gelişmeleri  beraberinde getiriyor da  ondan.  Bu söylenti  gerçekleşirse  en azından 19 ilçe il ,27  yerleşim birimi ilçe olacaktır. Mevcut valilerimizin sayısı 19,mevcut kaymakamlarımızın sayısı da 27 artacaktır. Bu arada il ve ilçe birim müdürlerinin sayılarında  da buna paralel olarak  artışlar söz konusudur. Şimdi   her yerleşim biriminde yaşayanlar ilçe iseler il olmayı, ilçe değillerse  ilçe olmayı düşleyeceklerdir.  Haklı olarak TAVŞANLILI da  aynı şeyi düşünmeye başlamıştır bile.  Haklı nedeni de var. 
       Çünkü, Tavşanlı  ANAP DÖNEMİ’nde  il olma konusunda  bir kez ciddi  bir  çalışma içinde olmuştur. Arşivimde o günlere ait notlar var.Bu notları karıştırdım; Bir komite bile kurulmuştu. Bu komitede görev alanların bugün büyük bir kısmı maalesef aramızda değildir.  Merhum, o dönemde “ Bizim Tavşanlı” adlı yerel gazetenin sahibi emekli Öğretmen.Gazeteci-Yazar Ahmet Körhasan,halen emeklidir,. İlçe Gençlik ve  Spor  eski Müdürü  İhsan Tandoğan,merhum  Ferit Akyol, merhum Haydar Özerdem , genç gazeteciler Murat Körhasan ve Serpil Körhasan bir olup, bir” İL GAZETESİ” bile çıkarmıştık.  Bununla kalmamış, Ankara’ya heyetler gönderilmişti.  Tavşanlı’nın TSE  Belgeli  ünlü leblebisinden başta milletvekillerimiz olmak üzere  üst bürokratlara  Leblebi dahi ikram edilmişti.  İddia ediyorum, Bu leblebiler sayesinde TAVŞANLI Leblebisi zaman içinde TSE Belgesi bile almıştır.   Yüzlerce kutu leblebi  ile gönül kapıları açılmıştı.Tavşanlı,bilindiği gibi o gün de Kütahya’nın en büyük ilçesiydi. Bugün de  öyledir.Tavşanlı Belediye Başkanı  ANAP’LI  değildi.  Önce  kendisi ANAP’a  davet edilmişti. Ama sayın başkan bunu kabul etmemişti. Üstüne üstlük bir de yine Kütahya’nın 2.en büyük ilçesi Simav da il olma arzusunu ifade edince işlerİ  iyice çıkmaza düşürmüştü.Tavşanlı’nın il olma kriterleri aslında yeterliydi. Sosyal,ekonomik ve kültürel  açılardan  arzulanan yerdeydi.  Üstelik Domaniç,Bursa’nın Harmancık ve Orhaneli  İlçeleri  Tavşanlı’ya bağlanacaktı. Tavşanlı’nın 34 köyle yakın ilgisi bulunan beldesi Balıköy, Yüzlerce Kamu ve özel şirket işçisinin bulunduğu  ilçenin en kalabalık beldesi Tunçbilek  ilçe yapılacaktı. Böylece Tavşanlı  5 ilçeli ,orta ölçekli  bir il olacaktı.  Kulakları çınlasın bir ara TBMM Başkanıydı Tavşanlılı duayen bakan Doç. Dr . Mustafa Kalemli de Tavşanlı’nın il olması için yoğun bir çaba içinde olanların başında gelir.  Ama siyasi irade maalesef Tavşanlı’yı ve ardından Simav’ın üzerini çizerek  her iki ilçenin de il olma yollarını kapatmıştır .  Anap Dönemi’nden bugüne yani Adalet ve Kalkınma Partisi Dönemine kadar geçen 40 yıla yakın bir zamandır hala Tavşanlılı il olmanın hayaliyle yaşıyor. Bu arzusu bugün  yeniden  canlanmış gibi görünüyor.  Nitekim sayın Bahçeli’nin telaffuz etmesinden bugüne de  bence  sönmüş gibi görünen duygu ve düşünceler bir anda yeniden canlanmış gibi görünüyor.Ortada belki  bir garanti durum yoktur. Ama Tavşanlılı tıpkı karınca gibi hareket etmektedir. Hani karınca Hac için yollara düştüğünde herkes oraya kesinlikle ulaşamayacağını,çünkü önünde nice engeller olduğunu söylese de kadınca .2 Ben niyet ettim yola çıktım. “ dediği gibi   bir niyet söz konusudur.  Tavşanlı, il olmayı bekleyen çok sayıda ilçenin  belki  gölgesindedir.  Bugün Türkiye’de il olmayı düşünen,hayal eden o kadar çok ilçe var ki. Ama eğer Tavşanlı gerçekten il olmayı düşünüyorsa  bence  hemen  kolları  sıvamalıdır.  Çünkü Atalarımızın dediği gibi “Erken kalkan yol alır”. Önce  bir şeyin gerçekleşmesi için inanmanız gerekir. İnanmak  hedefe varmanın yarısıdır. Tavşanlı buna inanıyorsa  mesele kalmayacaktır.hemen  kolları  sıvamalı,İl olma kriterlerini  gözden geçirmeli,eksiklerini hızla gidermeli,her  birimden brifing dosyalarını hazırlamaları istenmelidir. Belki sayın ilçenin en büyük yönetim  görevlisi sayın Hayrettin Baskın ilçenin il olma konusunda  üzerine düşeni yapabilir.  Tavşanlılı birlik ve beraberlik içinde  olsun yeter.
         18 Nisan 1999 tarihinde  80 ilimiz vardı.Sadece  Düzce il değildi.  Bu tarihte yapılan Yerel seçimlerde   AKP dışında  siyasi partilerin aldıkları  belediye başkanlıklarına şöyle bir baktım; ANAP;Adana,Aydın, Balıkesir, Edirne, Kars, Manisa, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Şırnak, Tekirdağ, Yalova’da ,MHP,Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Bayburt, Çankırı, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Iğdır, Isparta, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Malatya, Muş, Osmaniye, Niğde, Uşak’ta, CHP; Antalya,Artvin, Bilecik, Burdur, Çanakkale, Gaziantep, Giresun, Hatay, İçel, Kocaeli, Muğla, Tunceli’de,DSP;Ardahan, Bartın, Bolu, Bursa, Eskişehir, İzmir, Kilis, Zonguldak’ta, HADEP;Ağrı, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Siirt, Van’da, FP;Adıyaman, Ankara, Bitlis, Çorum, Elazığ, İstanbul, Kahramanmaraş, Kayseri, Konya, Kütahya, Nevşehir, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa, Tokat ,Trabzon, DYP; Denizli, Karabük, Mardin İl merkezlerinde belediye başkanları çıkarmışlar.Hey gidi günler hey!  Mart 2024 Yerel seçimlerinde  karşımıza nasıl bir tablo çıkacak bayağı merak ediyorum.  Çünkü  bakıyorsunuz yıllar içinde bir siyasi partiye oy verenler,zamanla başka siyasi partilere oy vermişler. Yerel seçimler genel seçimlere benzemez. Yerel baskılar  her şeyi alt üst edebiliyor.    
          Tavşanlı bile zaman içinde CHP’li , DYP’li,  ANAP’lı,  FP’Lİ, AKP’li  belediye başkanları gördü.                             Onlarca cezaevinde yatan mahkumların bir kısmı bile   Cumhuriyet’in 100.ncü yılında affa uğrayabilirler. Çünkü dünyada önemli günlerde,yıllarda bu tür uygulamalar yapılmadı mı?  Tabiatıyle her önüne geleni çıkarma diye bir şey söz konusu  olamaz. Kader kurbanları arasında affa uğrayabilecekler üç aşağı beş yukarı bellidir. 
           Ben de sayın Bahçeli gibi düşünüyorum; Her Türk genci, Türk kızı  istediği üniversiteye sınavsız girebilmelidir.  Bu sınav rezaletine  artık  bir son verme zamanı gelmiştir ve hatta  geçmektedir.   Olmayacak diye bir şey yok. Bakın paralarımızın çok sıfırlarını atmadık mı? Genel yerlerde,araçlarda sigara içme yasağı getirmedik mi?
           Bir ANAYASA  üzerinde de  girişimler olduğunu görüyorumGerçekten T.C. Devleti yeni bir ANAYASA üzerinde  durmalıdır. Anayasa deyince,  aklıma hemen  Malatya’nın  Erguvan’ın Yenisu Köyü’nden Şemsi Belli geldi. Bir dönem”68 kuşağının” dilinden düşürmediği “ o meşhur “ Anayasso”şiiri” geldi. Şöyle  tatlının üzerine bir parmak kaymak olsun,mantının üzerine bol tereyağlı bir salça olsun misali  sevgili okuyucularıma sunmak isterdim.    
                                                                     

 ANAYASSO

        “ Gara dağlar gar altında  galanda/Ben gülmezem,Dil bilmezem/Şavata’dan  Hakkari’ye  yol bilmezem/Gurban olam,çaresi  ne,hoooyyy Babooov?/ Bebek yanır,bebek hasta,bebek ataş içinde/Ben fakiro,Ben hakiro,Dohtor.ilaç,çarşı,bazar tam takiro/Gurban olam,bu ne iştir,hoooyyy Babooov?/Çonçiğ ağliir.çonçiğ öliir,geçüt vermiy Zap Suyi ,Parasizo,çaresizo, Ben halsizo ,ben dilsizo,şeher uzah,yolsizo/Bu ne haldır,bu  ne işdir, hoooyyy Babooov?/Gara dağda gar altında  ufağ ufağ mezerler,Yeddi ceset  hetim hetim  Zap Suyinde  yüzerler/ Hökümata arzeylesem azarlar,Ben ketumo,Ben hetimo,ben ne biçim vatandaşım hoooyyy Babooov?/ Şavata’dan  Angara’ya ses getmiir,biz getmeye  guvvatımız  heç yetmiir/Malımız yoh,yolumuz yoh,Angara’ya ses  verecek  dilimiz yoh/Ganadımız,golumuz yoh Bu ne biçim memlekettir  hoooyyy Babooov?/ Yerin,yurdun,adresin bilmirem , Angara’da ANAYASSO ,ellerinden öpiy Hasso, Yap bize de iltimaso  . Bu işin  mümkini  yoh mi hoooyyy Babooov?”
           İnşallah   güzel bir ANAYASA   yapalım ve yıllar içinde  yeni bir Anayasa’yı  bir daha gündeme asla getirmeyelim. 
           İnşallah enflasyon canavarı  da yenik düşer ve ülkemizi terk eder. İnsanımız tekrar eski müreffeh,mutlu,huzurlu ekonomik günlere yeniden kavuşur.

 Bayramımız hayırlı olsun. İnsanımız mutlu ve huzurlu olsun……
          

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları