11 Ağustos 2018 - Cumartesi

CÜNEYT ÇAKIR’IN ALNINDAN ÖPTÜĞÜ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 7 dk.
4055 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

   

        

       Köşe   Yazısı  

 

                         GURURUMUZ CÜNEYT ÇAKIR’IN ALNINDAN ÖPTÜĞÜ ELİNİ

                         SIKTIĞI   KÜTAHYALI   KİM                         

                        

 

 

 

     Kütahya’nın Domaniç İlçesi’nin Böçen Köyü’nden  mütevazi bir ailenin çocuğu  Samet Özkul’u bugüne kadar ne tanıdım ne de adını duydum.Meslektaşım Şevki Eser ile sürekli telefonlaşırız. Bana bu isimden ilk kez o bahsetti. Samet  Özkul, henüz 28 yaşında bir delikanlı.Bir Domaniçli olmasına karşın Tavşanlı’da büyümüş.Futbola aşık olanlardan. Sporu seviyor.O’nu  keşfeden de meslektaşım Şevki Hoca olmuş.Daha 17 yaşındayken Tavşanlı’nın spor elçilerinden Üç Eylül Spor Kulübü’nde top koşturmasını sağlamış. Şevki Hoca’nın kendisine söyledikleri de ilginç:” Oğlum hem  okursun ,harçlığını çıkarırsın,hem de spor yaparsın. Bir de bu ülkeye bir spor adamı olarak hizmete başladın mı tadından yanına verilmez” İşte  Samet Özkul’u ateşleyen de bu sözler olmuş.Futbola olan tutkusunu  hakemliği de ekleyen Özkul   Üniversite öğrenimini görmek için Konya’ya gitmiş  Oradan da ,Bayburt’a Polis Okuluna . Okulu bitirince genç bir polis olarak  İstanbul’a atanmış.  O.artık hem bir  polis hem de faal bir futbol hakemimiz. Altısı  klasman olmak üzere  on yıldır da hakem.B klasman yardımcı olarak  görev ifa ediyormuş..Şu anda Türkiye Futbol Federasyonu TFF PTT 1. Ligi, 2.Ligi,3.Ligi  ve Türkiye Kupası maçları denginde  maçlarda görev alıyomuşr.İki yıl da hazırlık yabancı dili eğitimi varmış.              Halen ,İstanbul’da Yabancılar Şube  Müdürlüğünde  pasaport işlerinde  polis memuruymuş..Evli ve bir çocuk babasıymış. Eşi de doktormuş.Kütahyalı Samet Özkul  Başarılı olmasında amirlerini,meslektaşlarını  ve özellikle öğretmen Şevki Eser’i  işaret  ediyor. .Şevki Hoca’nın   kendisini ateşlediğini belirtiyor. .Eşinin sağlıklı bir yaşam ve  başarılı olmadaki  katkılarını da  inkar etmiyor.  Herkesin b ir İdolü olduğu gibi onun da  idolü   Süper  Lig Yardımcı Hakemleri meslektaşları Asım Yusuf Öz  ve Kemal Yılmaz gibi olmak.Bu değerli  polis hakemimiz daha birkaç gün önce önemli bir karşılaşmayı yönetti.Azerbaycan Temsilcisi bir ekiple    sanırım Giresunspor arasında oynanan karşılaşmanın hakemiydi..

      Sevgili Samet,geçtiğimiz günlerde  görev yaparken karşısında milli gururumuz Cüneyt Çakır’ı görmüş.Eh ikisi de  hakem ya.  Hemen birbirlerine ısınıvermişler.İkisi  arasında  samimi ve kısa bir sohbet te olmuş.Cüneyt Çakır’ın kendisini genç bir hakem olarak tanıdığında ve  karşısında gördüğünde elini sıkmasını,yanaklarından öpmesini   unutmamış. Hatta :” Sen daha gencecik bir hakemsin. Kısa sürede buralara nasıl geldin? Seni kutlarım” demesinden de  güç almış..Cüneyt Çakır’ın elini sıkması ardından  yanaklarından öpmesini  de yaşadığı en büyük mutluluk sayıyor bana göre , bir gün belki o da ünlü  hakemlerimizden biri olacaktır.Bunları  sadece  sevgili Kütahyalı hemşehrilerim bilsinler  diye  yazdım.

      Kütahyalı  değerlerini bir şekilde bilmelidir.Bilmezse bu vefasızlık olur.Biz gazetecilerin özellikle araştırmacı gazetecilerin bu konuda  sürekli bir arayış içinde olmaları gerekiyor.Kütahya bir çok değere sahip. Ama  insan ister istemez söylemeden edemiyor:” Ol mahiler ki derya içre yüzerler deryayı bilmezler”   dersem  bu biraz ayıp olmaz mı?

       Bu genç ve yetenekli hakemimiz keşke Kütahya’da görevlendirilebilse. Eşi de Kütahyamızın bir sağlık kuruluşunda görev alabilse.Kazanan Kütahya   olacaktır derim.

 

 

                   TAVŞANLI’NIN  OKUMA-YAZMA ORANI EN YÜKSEK KÖYÜ  MERKEZYENİKÖY’ÜN

                          DEĞERLİ EVLADI ÖĞRETMEN ADNAN YEŞİL’İN YENİ KİTABINI OKUDUNUZ MU

 

          Tavşanlı’nın okuma-yazma oranı en yüksek olan tek köyü Merkezyeniköy’dür.Bu köyde  doğan ,büyüyen çocukların büyük bölümü ya öğretmen,doktor ve mühendis ya da bir başka meslek dalında isim yapmış insanlardır.Bunlardan birisi de  halen  İzmir’de okul müdürü olan Adnan Yeşil.Geçtiğimiz günlerde bizleri yazlığımızda ailesi ve çocuklarıyla ziyaret etmişti.Çok mutlu olmuştuk. Ben Adnan’ın İmam-Hatip’te Türkçe öğretmeniydim.O zaman bugünkü gibi öyle ahım şahım bir okul binası da yoktu. Kavaklı’daki mütevazi bir ahşap bina okuldu.İnsan daha küçükken bile gelecekte ne olacağını  üç aşağı beş yukarı  belli ediyor.Onlarca örnek var önümde. Uzman Dr. Lütfi Usluer,Avukat Ramazan Gömleksiz, Mühendis Ersin  Karabulut,DDY Gar Müdür Yardımcısı Yurdakul Mercan,öğretmen Mehmet Ünal,  bir zamanların  Halk Eğitim Merkezi  ve lise müdürlüğü yapan halen Anadolu Öğretmen Lisesi öğretmenlerinden  İbrahim Esen  bunlardandır.

           Adnan İzmir’de Milli Eğitim Camiasınca tanınan bir çocuğumuz.Bana son gelişinde bir kitabını armağan etti. “ Anadolu Pedagojisii”adlı kitabını bir hamlede okudum..Akıcı bir uslup kullanmış. Yanlış tek bir noktalama işareti yok.,Başka kitapları da var. Yenilerini de yazmayı sürdürüyor.Adnan Yeşil 1965 TAVŞANLI doğumlu. İlk,orta ve lise öğrenimini Tavşanlı’da  tamamladı .1987 yılında  Trakya Üniversitesi  Ç anakkale Eğitim Yüksekokulu Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nden mezun.1998 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Eğitim Yöneticiliği  ve Deneticiliği Anabilim Dalı’ndan,2O16 Yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümü’nden  mezun.Kütahya,Mardin,Batman,Erzurum ve İzmir’de sınıf öğretmenliği ve okul müdürlüğü görevleri var.Hem öğretmen,hem de yazar olan Adnan evli ve iki çocuk babası. Babası Merkezyeniköylü Süleyman Yeşil’in,büyüdüğü köyün halkının ve daha ötesi Tavşanlılıların  gururu.  Ben de öyle görüyorum.  Kütahyalı,özellikle Tavşanlılı Adnan ile gurur duymalıdır.Son kitabı” Anadolu Pedagojisi” adlı eserini  her Kütahyalının okumasını isterim.Yeni çıkacak kitabı da baskıya hazır .Ben kitap çıkaranlara karşı derin bir saygı duyarım. Kitap yazmak her kula nasip olmuyor. Örneğin benim b inlerce  makalem var ama tek bir kitabım yok. En azından 23 yıllık Protokol anılarımı kitaplaştırmak istedim. Sonra vazgeçtim. Çünkü kitabımda  deveyi iğne deliğinden çıkaranlardan,lafı arpa kılçığına oturtanlardan, ,dağdan tahta indirirken ıskatına oturanlardan,malı olup ta yemezlerden,örs  gibi  sabırlı,çekiç gibi  kuvvetlilerden,karanlığı mutlu sayan hırsızlardan,sonuca ulaşmak için her yolu mübah görenlerden söz etmek gerekebilirdi. Ağrıyan başımı daha da  ağrıtmaya ne  gerek  var ki ? İnsanlar bir garip. Havadan nem kapıyor.Değerler de izafi olduğuna göre oturdum yerime ve köşe yazılarına devam ediyorum.

 

        

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları