OCAK AYI İÇİNDE ANACAKLARIMIZ
OCAK AYI
Bülent Alpagut
- 05062218413
Tavşanlı’nın Fahri Hemşehrisi doğa aşığı, Tema Onursal Başkanı ,ağaçsever, botanikçi,güzel insan Hayrettin Karaca’yı 20 Ocak günü rahmetle anacağız.Merhum Hayrettin Karaca’nın bir hayali de Ada Mesireliği’ni bir Botanik Bahçesi’ne çevirmekti. Samimi dostu,hemşehrimiz, TEMA GÖNÜLLÜ temsilcisi, Dünya Dendroloji Derneği üyesi merhum eğitimci-yazar,bir ara Halkevi Müdürü,okul müdürü,sınıf öğretmeni ve yine bir ara belediye başkanıydı Fevzi Coşgun’a bu konuda söz vermişti. Merhum Fevzi Coşgun’aYalova’dan elini uzatacaktı. Amma ömrü vef etmedi.Mekanı cennet olsun. Merhum Fevzi’nin bir doğa hayranı olması O’nun yüzündendir. O’nunla yakın ve uzak çevrede ayak basmadığı yer kalmamıştı. Vakıf Ormanları’nın nadide ağaçları çok gövdeli piramidal Karaçamlar ve özellikle “ Mehmetçik Çamı” merhum Karaca zamanında bulunmuştu. Artık top,sayın Tavşanlı Belediye Başkanları’ndadır. Bugün sayın Ali Kemal Bey’deyse yarın bir başkasında olacaktır. Ama her halükarda Tavşanlı’nın Hemşehrisi ünvanını taşıyan merhum Karaca’nın vasiyeti yerine getirilmelidir.
18 Ocak 2014 tarihinde sevgili hemşehrimiz, özellikle yıktırılan Tavşanlı’nın en büyük camisi Arifağa’nın duvarlarında sesi çınlayan merhum din görevlimizdi yerinde hafız,yerinde müezzin yerinde hocaydı Davut Özay’ı anacağız. Ne zaman Arifağa Camii’ne vakit namazına,bayram namazına, Cuma namazına gitsek O’nun gür ve soyadıyla taçlanan Davudi sesini duyardık. Namaz bitimlerinde girişteki mütevazi küçük odada kendisine sarılırdım. Yanaklarından öperdim. Merhum Davut Özay arkasında birçok dost ,arkadaş,gönüldaş bırakarak öte aleme göçtü. AMA BAKIN BUGÜN BİLE KENDİSİNİ HAYIRLA YADEDİYORUZ. Mekanı cennet olsun …
17 Ocak 2007 tarihinde hepimizin yakinen tanıdığı sevgili gözlükçü Halil Palabıyık’ı kaybetmiştik. Kendisi merhum Ahmet Karatürk( Karamalak Ahmet) şimdiki İş Bankası Şubesi karşısındaydı sonra yıktırıldı ahşap evinde kiradayken dostumdu. Aklımda kalanıyla iki katlı evinin merdivenlerinde aşağıdan yukarıya kadar 12 kg’lık Aygaz tüplerini, evinin altındaki mütevazi iş yerinde onlarca gözlüğü, doyulmaz sohbetlerini, ilk renkli televizyonunda tüm Meydan Sokak sakinleriyle birlikte sinema salonu gibi doldurduğumuz evinin salonunu anımsarım. O ZAMANLAR Tavşanlı’da benim diyenin evinde renkli televizyon yoktu. Bütün TV DİZİLERİNİ BU TELEVİZYONDAN SÜREKLİ ONLARCA BAYLI-BAYANLI,ÇOLUK-ÇOCUK İZLEMİŞİZDİR. Allah var; kalkıpta ne yengem ne kendisi ağızlarını açıp ta bizlere tek bir söz söylememişlerdir. Merhum tuvalete giderken bile kalabalığın arasından zorla gider gelirdi. Omuzlarımızın üzerinden atlayıp geçerdi. Yıllar içinde eşim,ben, çocuklarım merhumun büyük tenceresini kullandık. Meğerse bu tencerenin içine ekmeklerini koyarlarmış. Ama bir gün merhum yengem dayanamamış kızıma.” Bak kızım, ilk fırsatta pazardan bir tencere alın” demek zorunda kalmıştı.Hem yengeme hem Halil Ağabeyime Allah’tan rahmet diliyorum. Ona bakarsanız,merhum babamın da Hasmillere komşuyken, Ömer Us’un evinde kidadayken aldığı bir et kıyma makinesi vardı. Bu et kıyma makinesiin bıçaklarını bilemekten usanmıştı da o da aynı şeyi komşularımıza söylemişti. İddia ediyorum; Curamanlar, Bulgurlar, Hasmiller, Gökmehmetler, Saraçlar, Kirazlar,Sarıadamların merhum Hüseyin Efendi, Göcenler, yakın çevrede ikamet eden komşularımız bu makineyi en azından kullanmışlardır. O zaman kasaplarda bile et kıyma makinesi yoktu. 1940’lı ve 1950’lili yıllardan söz ediyorum.
6 Ocak 2022 tarihinde Sarıyla kızıl arası renkli saçlarıyla,güzel kardeşim ,meslektaşım, Trenci Abdullah Çavuş’un sevgili oğlu Hakkı Şahin’i kaybetmiştik. Yüzlerce öğrenciyi okutan bu güzel insan Attürk İlkokulu7nda sınıf öğretmeniyken sürekli sohbet ettiğim,yanında olduğum, değerli arkadaşımdı. Üstelik Yedek subay öğretmenken Kayseri’de de beraber olmuştuk. Merhum babası Abdullah Çavuş derezin ile Tavşanlı- Emirler arasında demiryolu kontrollerinde demiryolu kıyısında görev yaptığım Derecik Köyü’ne bisikletle gidip gelirken beni birkaz kez derezinine alıp getirip götürmüştü. Bir defasında da Tepecik Köyü’nün azgın dombaylarından birinden beni kıl payı kurtarmıştı. Allah sevgili arkadaşıma merhamet etsin. Ruhu şad olsun.
21 Ocak 2023 tarihinde sevgili İbrahim Sezgin’i ,18 Ocak 2023 tarihinde de sevgili baharatçı Nafi Şensöz’ü kaybetmiştik. Nafi Ulucami’ye doğru çıkarken, baharatçı dükkanından sürekli bana el sallardı. Her geçişimde mutlaka beni dükkanının içinde,dip taraftaki camlı küçük bölmesine alır, çay ikram ederdi. Hiç unutmam bir gün merhum Kaptan Metin Ayvalı’yı (Hacı Metin) kızdırmıştı. Büyükçe bir kestane kabağı’nı baharatçı dükkanının girişine koymuş. Merhum Kaptan şoför Hacı Metin kardeşim de Ulucami’ye giderken bu kabağı görmüş ve yanına gidip hafifçe “ maşallah” dercesine ellemiş. Bunu gören merhum Nafi içerden:”Kabağımı elleme”diye bağırınca merhum son derece kızmış.” Ellediysek ne olmuş?” deyince merhum Nafi yine aynı şeyi söyleyince daha da kızmış. “ Elimden gelse boğazını sıkacaktım” demişti.Merhum Hacı Metin bana bir sohbet esnasında bu olayı anlattığında gülüşmüştük.
12 Ocak 2018 tarihinde Atatürk Lisesi’nin kibar öğretmenlerinden,sevgili Mustafa Özyaşar’ı kaybetmiştik. Başarılı,saygıdeğer ve güzel bir öğretmendi. Halide Hanım’ı her ölüm yıldönümünde mutlaka ararım. Halide Hanım Tekirdağ’da yaşıyor. Bana:” Sevgili öğretmenim” diye hitabeden birkaç kişiden biriydi. Mekanı cennet olsun.
21 Ocak 2019 tarihinde bir çınardı,Mehmet Boyacı’yı kaybetmiştik. Okul dönüşü eve giderken Ada Caddesi’ndeki beyaz eşya satış mağazasında kendisini sık sık görürdüm. Bazen Sanayi Camii’nde Cuma namazlarında rastlaşırdık. Sohbetine doyum olmazdı. Merhum Tavşanlı Kaymakamı Salim Çankırı ‘yı çok severdi. Akil adamlarımızdan biriydi. Mekanı cennet olsun derim.
Tunçbilek Lisesi öğretmenlerinden Mustafa Topal’ı 17 Ocak 2022 tarihinde kaybetmiştik. En son İzmir’de bir Huzurevindeydi. Tavşanlı’yı ve Tunçbilek’i dilinden düşürmezdi. İzmir’de de öğretmenlerin ağırlıklı olarak uğradıkları Bornova7da Özkanlar’da bir kahvehanede buluşur dertleşirdik. Allah rahmet eylesin.
8 Ocak 2020 tarihinde Fevzi Düzgün( Zavrak) aramızdan ayrılmıştı. Tavşanlı Gençlikspor’un değerli futbolcularındandı. 90 dakka A takımında,90 dakika B takımında ara vermeden maça çıktığını bilirim. GLİ Müessesesi’nin çalışanlarındandı. Uzun yıllar Didim Dinlenme ve Eğitim Kampı’nda müdürlük te yapmıştı. Kendisini zaman zaman merhum Mehmet Düzgün’ün iş yerinde ziyaret ederdim. Bir ara Tavşanlı’dan Yetişenler Derneği’nde de yöneticilik yapmıştı. Allah mekanını cennet eylesin.
Dr. Nihat Boyacı’yı 24 Ocak 2019 tarihinde kaybetmiştik. Boyacılar Ailesi’nin okumuşlarından,değerlerinden olan merhum Nihat güzel çocuklarımızdandı. Tertemiz bir yaşamı oldu. Başarılı bir tıp adamı olarak gençliğine doymadan aramızdan çekip gitti. Allah mekanını cennet eylesin.
GLİ Müessesesi’nin değerli mensubuydu Merhum Hüseyin Telçeken kendisini taktir ederdi. Hesap yaparken genelde makine kullanmazdı. .6 Ocak 2009 tarihinde Hakk’a ulaştı. Emekliliğinde merhum Mehmet Tarhan’ın yanında muhasebe sorumlusu olarak ta çalıştı. Moymul Mahallesi’nin yetiştirdiği mükemmel insanlardan biriydi. Allah nasıp etti,kızı Özlem Hanım gelinim oldu. Dürüst,namuslu, işini bilen,sosyal yaşamın bir parçasıydı. Eşi İçten Hanım’a ve kendisine cennet dilerim.
8 Ocak 2005 tarihi benim açımdan en acılı tarihtir. Neden? O günde çocukluk arkadaşımı,, ortaokul ve lise arkadaşımı, İktisat Fakültesi’ndeki arkadaşımı, ,Yedek subay öğretmen arkadaşımı,,köy okulu meslektaşımı, Mtsk müdürüyken trafik dersi öğretmenimi kaybettim. 40 yılı aşkın bir dostluğumuz vardı. Kardeşim gibiydi. Kendisini asla unutamadım.Mekanı cennet ,ruhu şad olsun kardeşimin.
H. Hüseyin Uzuncan Çobanköy’den dostumdu. Bana “ Enişte”derdi. Benim eşimin uzak akrabalarından bazıları Çobanköylüdür. Merhum Mestan Dayımız gibi. Sevgili elektrikçi Uzuncan’a Allah’tan rahmet doiliyorum. 10,Ocak 2020 tarihinde Hakk’a kavuşmuştu. Mütevazi iş yerinde( merhum Haydar Ahmet’in karşısı) çok çayını yudumladım. Güzel insanlarımızdandı.
İbrahim Volkan( Teke) TSK’ lerinin şerefli astsubaylarındandı. 3 Ocak 2020 tarihinde yitirdik. Kombakçı ların Halil Efendi’nin kızı Nevin ile evliydi.Uzun süre İzmir’de bir arada olurduk. Can insandı. Cenaze törenine bizzat katılmıştım. Evi son depremde hasarlı olduğu için yıkılmıştı. Yeni evi inşa halinde ama kendisi bu defa yok. Soyadı “ Teke” idi sonra “ Volkan” oldu. Akıncılarspor’da top koşturdu. Allah mekanını cennet eylesin….
Merhum Yusuf Ziya Koba görev yaptığım Derecik Köyü İlkokulu’nda arkadaşımdı.Bursa- Mustafa Kemal Paşa’lıydı. Temiz,dürüst bir çocuktu. Derecik Köyü’nde birçok öğrencisi oldu. Eşi ve çocukları Bursa’da . Allah mekanını cennet eylesin. 19 Ocak 2013 tarihinde vefat etti. Ailesiyle bugün de hala konuşuruz. İşte Ocak Ayı ile birlikte bunlar aklıma geliverdi. “ Bir varmış bir yokmuş” misali hiç biri hayatta değiller. Şairin dediği gibi memnunlar ki hallerinden hiç birinden bir ses yok. Her birine dua ediyorum. Mutlaka ulaşıyordur. Yapabileceğim başka bir şey yok ki!.....