12 Ağustos 2022 - Cuma

GLİ ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ HAYIRLI OLSUN

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 14 dk.
346 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 GLİ   ÜNİVERSİTE   İŞBİRLİĞİ  HAYIRLI  OLSUN                                                                                

 hya Dumlupınar Üniversitesi ile TKİ Tavşanlı Garp Linyitleri İşletmesi  arasında Ulusal Ajans tarafından desteklenen DİGİ RESCUEME PROJESİ  çerçevesinde  bir iş birliği protokolü imzalanmış. Ben sayın rektör Prof. Dr. Kazım  Uysal’a, Rektör yardımcısı sayın Prof. Dr. Hasan Göçmez’e, Mühendislik Fakültesi Dekanı sayın  Prof. Dr. Cengiz Karagüzel’e, Proje Koordinatörü Prof. Dr. Oktay Şahbaz’a,  Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi  sayın Prof. Dr. Hakan Aykul’a, GLİ Müdürü sayın  Ercan İpek’e ve GLİ müdür Yardımcısı sayın Fatih Mehmet Bilge’ye Tavşanlı ve Tavşanlılılar adına teşekkür ediyorum. 
          Proje çok önemli bir projedir. Ulusal Ajans tarafından  desteklenmektedir. Bu proje,karşılıklı  iş birliğini, ortak anlayışı teşvik edecek,proje çıktılarının  etkisini artıracaktır.  Bu imzalanan  iş birliği  ile   kurumlar arasında akademik bilgi paylaşımı ,bilimsel etkinlikleri düzenlemede  ortak projelerin yürütülmesinde katkı sağlayacaktır. 
           Her zaman üniversitelerimizle iş birliğinden yana olduğumu söylerim. Üniversitelerle beraber çalışmak başarıyı getiriyor.  Kütahya’da iki üniversitemiz var. Allah’a şükürler olsun ki var. Bu nimetten azami ölçülerde yararlanmak  için bütün kurum ve kuruluşlarımız üzerine düşeni yapmalıdır. Bildiğim kadarıyla ülkemizde 208 üniversitemiz bulunuyor. Bu üniversitelerimizde  8 milyon 246 bin 959 öğrencimiz olduğunu da biliyorum.  Öğretim görevlilerimizin sayısını maalesef şu anda bilmediğim için yazamıyorum. Ama şunu demeye getiriyorum, Üniversitelerimizden azami ölçüde yararlanmalıyız. Çünkü üniversitelerimiz  bilimin öğretildiği yerlerdir. Devlet ve Vakıf Üniversitelerimiz bu yüce milletin emrindeki kurumlardır. 
           Kanımca,Tavşanlı GLİ  büyük bir iş yapmıştır.  Bunun arkası gelmelidir. Bir bilene sormak yerine kendi başımıza hareket etmek te nedir?Türkiye,yabancıların tercih ettikleri 11.ülkedir. Bugün üniversitelerimizde örenim gören  224 bin 48 yabancı öğrenci var. Bu da  mutluluk duyulacak bir başka husus. 

  CHP  İL  BAŞKANI  SAYIN  ZELİHA AKSAZ  ŞAHBAZ’IN
                      SÖYLEDİKLERİNE  KATILMAMAK  MÜMKÜN  DEĞİL

          CHP sayın il başkanı   Zeliha Aksaz Şahbaz ‘ın  yaptığı açıklamalar değerlendirilmelidir. Sayın Şahbaz haklıdır.  Tavşanlı- Emet Karayolu yıllar içinde  ölümlü ve yaralamalı çok ciddi kazalara,çevre felaketine dönüşebilecek asit tankeri kazalarına  sahne olmuştur. Bugün Tavşanlı’dan Emet yönüne gidenler şöyle bir etraflarına baksınlar. Sağlı sollu canım orman ürünleri,nadide orman ağaçlarının sarardığını fark edeceklerdir. Bu  sararma asit nakleden araçlardan kaynaklanmaktadır.  Merhum Kütahya Milletvekili Tavşanlılı Ahmet Derin ölmeden önce Tavşanlı- Emet arasına bir demiryolu döşenmesinin gelecekte büyük faydalar sağlayacağını söylerken birçok kişi tebessüm etmişti. Çünkü merhum Derin iyi biliyordu ki  bir gün Emet ve havalisindeki zengin Bor madeni  bir şekilde Emet’i terk edecekti.  Ama  bu sevkedilme  sırasında  çevre bir anlamda zehirlenecekti. Bundan da insan,.hayvan ve bitkiler olumsuz etkileneceklerdi. 
           Şimdi bu gerçeği bir diğer hemşehrimiz,sayın Zeliha Aksaz Şahbaz  dile getiriyor. Şahbaz’a göre Kütahya’nın tüm ilçelerinin yolları normal şartlarda  ulaşıma elverişli hale mutlaka getirilmelidir.Tankerlerle güvenlik önlemleri alınmadan asit taşımasına izin verilmemelidir.Tehlikeli maddeleri taşıyan ağır tonajlı araçlar sıkı denetlenmelidir. Sayın Şahbaz aldığım bilgi  çerçevesinde Tavşanlı- Emet Karayolunda incelemelerde bulunmuş.  Köprücek Köyü yakınlarında yaşanan asit tankeri kazasını  değerlendirmiş. Sayın Şahbaz’a göre; Tavşanlı- Emet arasında yıllardır ihmal edilen çift yönlü bir trafik söz konusudur. Çok virajlı bu karayolu tıpkı Tavşanlı- Domaniç arası gibi. Vatandaşların can ve mal  güvenliği tehlikelere gebe bulunuyor. Mevcut ilçe yolları kesinlikle ağır tonajlı asit ve tehlikeli madde  taşıyan araçlar için müsait durumda değil. Bu tehlikeli araçlar,mevcut yollarda 50 km/saat hızla gitmesi gerekirken görgü tanıklarının ifadelerine 90-100 km/saat bir hızla ilerliyorlarmış. Her 10-15 dakikada bir asit ve tehlikeli madde taşıyan araçlar güvenliği adeta hiçe saymaktadır. Bu yollarda  trafik kurallarının  iyi  uygulanması,denetimlerin sık yapılması istenilmektedir. Çözüm üretmede geç kalınmaktadır. 
          Emet ve Hisarcık’ta milyonlarca ton Bor madeni  var. Bun maden yıllar boyu Emet’ten alınıp başka yerlere taşınacak. Bir miktarı da bir şekilde  yörede değerlendirilecek. Ama yukarıda işaret ettiğim gibi merhum Ahmet Derin’in hayali olan 40-50 km’lik demiryolu artık hayata bir şekilde geçirilmelidir. 

        TAVŞANLI  THK  ŞUBESİ  YILLAR İÇİNDE THK’NUN ALTIN
                        YUMURTLAYAN TAVUĞUYDU 
           Merhum eski Simav Hakimlerinden   Av. Hüsamettin  Alpagut .yani babam,  mesleğinden kendi isteğiyle ayrıldıktan  sonra 1946 yılı ilkbaharında  bizleri; yani   merhum annem Melahat Hanım’ı, merhum kızkardeşim Ülkü Serel ‘i,merhum kızkardeşim Emel Gökkılıç’ı  ve beni  karayoluyla,bir eski model kamyonla Simav’dan Tavşanlı’ya getirdiğinde   ilk gördüklerim arasında  Tavşanlı- Emet Karayolu  (eski Pancar Bölge Şefliği yanı) üzerindeki  Tren Geçitinde   manevra yapan bir trendi.Bu nedenle , geçitin önünde,  bir süre beklemek zorunda kalmıştık. Akşam vaktiydi.  Daha sonra bu kamyon eşyalarımız ile birlikte   bizi eski Recep Peker Bulvarı( İstasyon Caddesi) üzerinde bulunan tek katlı ,bodrumlu bir küçük binanın  yanından geçirmişti. Burada  da gözüme ilk ilişen,bu küçük binanın önündeki  ,bir  eski,tenekeden yapılmış uçak maketi olmuştu. Burası , THK’nun  Tavşanlı Şube binası’ymış. Biraz ileride  ilçemizin ünlü ailelerinden Benliler’in  evi vardı.
            Biz ,merhum babam Orman İşletmesi Avukatı olduğu için,Hasmiller’e komşu,eski Orman İşletmesi’ne ait  merhum  Ömer Us’tan kiralanmış bu işletmenin  santral binasının üst katında  uzun yıllar oturduk.Yani bugünün ifadesiyle burası lojmanımız olmuştu.  Bu nedenle  biraz önce bahsettiğim THK Şubesi’ne sık sık giderdim.  Bu binada genelde bir kişi olurdu. Binanın odalarından birinde  kuruma ait  evrak bulunurdu. Bir odada ki  bakımsız bir odaydı kurumun şube başkanına ait bir tahta masa,birkaç sandalye vardı. Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün fotoğrafları odanın en  mutena köşesinde   odayı taçlandırıyordu. Sanıyorum  Tavşanlı THK Şubesi Ulu Önderimiz Atatürk’ün  1925’te kurduğu  THK’nun   en başarılı,çalışkan,örnek şubelerinden biri olarak   1928 veya 1929’da kurulmuştur. Bazı kaynaklardan( Metin Ertekin, Ekrem Benli, Kemal Boyacı, Nuri Duğan) öğrendiğime göre TAVŞANLI Halkı  THK’na  Fransız yapımı ilk eğitim uçaklarından birini hediye eden şubedir. Bu uçak bir yerlerde saklanabilmiş olsaydı belki bugün Tavşanlı’da bir bina içinde gelecek kuşaklara  en güzel bir armağan olabilirdi. Halen bu uçağın fotoğrafı var. Fotoğrafın arkasında da”  30 ağustos 1929. Tavşanlı Halkı’nca  THK’na  bağışlanmıştır “ ibareleri yer alıyor. Bu arada Kütahya’nın,komşu Emet’in de THK’na birer eğitim amaçlı uçak hediye ettiğini görüyoruz. Yani bildiğim kadarıyla  THK Eğitim uçaklarından birinde Tavşanlı,diğerinde Emet ve bir diğerinde de Kütahya yazılıdır. Bu uçaklar halkın kuruşlarıyla satın alınmış ve kuruma hediye edilmiştir. Fransız uçaklarından sonra kuruma ABD’lerinden uçak satın alındiğini biliyoruz. Tavşanlı adlı uçak için merhum M. İbrahim Boyacı’nın 2 lira 68 kuruş ödediğini de Hilal-i Ahmer Cemiyeti(Kızılay) makbuzundan öğreniyoruz.  Tavşanlı Uçağı’nın  zamanın kaymakamı  merhum  Raşit Demirelli ve zamanın belediye başkanı  merhum H. Ethem Serdaroğlu  tarafından  THK’na 30 Ağustos 1929  Zafer Bayramı Törenleri sırasında   armağan edildiğini   bugün bilen tek bir Tavşanlılı’nın  hayatta olduğunu   sanmıyorum. İyi ki elimizde fotoğraflar,bırakılmış küçük notlar var. 
          Bu yüce kurum,yani Türk Hava Kurumu   bize Cumhuriyetimizin kurucusu,Başkomutanımız ,ilk Cumhurbaşkanımız,devrimleriyle bize yön veren kurtarıcımızın armağanıdır.Bu  kurum, ne yazıktır ki, 2010 yılından sonra çöküş yaşamıştır. Ben de hasbelkader bu yüce kurumun Tavşanlı Şubesi’nin halen  bir üyesi,mensubu ve askeriyim. Ne zaman 2013  yılında kuruma güç veren,moral veren,hizmet aşkını körükleyen  kurban derisi toplama yetkisi elinden alındı,kurum  işte bu hale geldi. Tavşanlı THK Hizmet binası   derme-çatma bir binadan yıllar içinde iş hanına  dönüşmüştü. Bu iş hanının bir bölümünde  şube çalışanları  kalıyordu. İş hanının büyük bölümü  kiraya verilmişti. Çok sayıda dairede aileler oturuyordu. Kuruma  büyük gelir geliyordu. Bu iş hanı. kurumca satışa çıkarıldıktan sonra , Tavşanlılı merhum iş insanı Mehmet Tarhan tarafından yıllar önce   zamanın parasıyla sembolik bir miktara satın alınmıştı. Bu suretle yılların şubesi kendi binasında bugün kiracı konumuna düşmüştür. THK ‘nu yönetemeyenler, büyük  yanlışlar yaptılar. Kurban derisinin  başkalarınca(dernek,vakıf,oda,muhtarlık v.b) toplanmasına karşı duramadılar. Onun içindir ki vebal altındadırlar. Dernek statüsünden vakıf statüsüne geçilmesi büyük bir hata olmuştur.  Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin kurulması ise   tamamiyle  büyük bir hataydı.Bu defa öğreniyoruz;  SGK,Prim alacaklarını tahsil edemediği için  THK ve  THK ÜNİVERSİTESİ’ne haciz işlemi  başlatmış. Düşünüyorum da SGK’ya prim borcu olan sadece THK’ mu  kalmış?Yüzlerce çalışanın maaşları  bu durumda nasıl  ödenecektir? Bu güne kadar kısıtlı gelirle ayakta kalmaya çalışan bu yüce kurum ne yapacaktır?
           Tavşanlı THK Şubesi’nde bildiğim kadarıyla 40 yıldır çalışan bir muhasip var. Nuri Duğan adlı bu fedakar,cefakar,özverili,dürüst insan  tek kuruş almasa da  hizmetini sürdürür. Çünkü O bir  THK         sevdalısıdır. Sadece  Tavşanlı’ya değil komşu bazı ilçelere de o gidip geliyor.
           Onu bilir onu söylerim; Tavşanlı THK İş Hanı sırf THK Üniversitesi ‘nin kurulması aşamasında kurban edilmiştir. Kurumun altın yumurtlayan tavuğu kesilmiştir.  Altın yumurtlayan tavuk olan Tavşanlı THK İş Hanı da  maalesef  böyle  elden gitmiştir. Ama bir gerçeği kimse göz ardı edemez; Bugün de THK Tavşanlı Şubesi yine üzerine düşeni yapıyor. Kurban derilerinden  payına düşeni  titizlikle  topluyor,koruma altına alıyor,ihale ediyor . Ramazan Ayında fitre –zekat geliri elde ediyor. Bağış kabul ediyor.THK’na milyarlar akıtmayı sürdürüyor. Ben tek başıma bu şubeye kefilim.  Dün olduğu gibi bugün de bu THK Tavşanlı Şubesi emin ellerdedir. Geçirdiği teftişleri de bilirim.Her zaman Yüzünün akıyla  teftişlerden çıkmıştır. Bugüne kadar bu şubeye hizmet vermiş başkanların tamamı vefat etmiştir. Hayatta olan THK Şube başkanı  iş insanı Hüsnü Çelik  PIRIL PIRIL BİR BAŞKANDIR.  Türk Milleti  bu yüce emanete  sahip çıkmalıdır.  Bu kurumun batmasına,kapılarını kapatmasına,” Harç bitti yapı paydos”denilmesine izin vermemelidir.  Atatürk’ün kemiklerini  lütfen daha fazla  sızlatmayalım.   
1925 yılından bu güne ,yani 97 yıldır  Türk Milleti’ne hizmet veren bu yüce kurum  bir an evvel tekrar eski görkemli günlerine yeniden kavuşturulmalıdır diye düşünüyorum.  Bu vesileyle  bugüne kadar  amacı;  Havacılık sanayiini kurmak,askeri,sivil,sportif ve turistik havacılığın gelişmesini  sağlamak hedefiyle  Atatürk’ün talimatlarıyla kurulan,yetiştirdiği binlerce pilot(savaş pilotu Sabiha Gökçen dahil) ,Havacılığı  bizlere sevdiren   THK’nun  mevcut başkan Hüsnü Çelik  dışında   Tavşanlı THK Şube Başkanları;İbrahim Tarhan,Emin Sıtkı Uykucuoğlu, Mehmet Diler,İbrahim Çırak, Hüseyin Tarhan, Ahmet Gürsoy, Cemal Eker, Hasan Kılıçarslan’dan  helallik dilemek  zamanıdır.  Ama,  hiç biri  hayatta değil. Bi gayri Hakkın,hiçbir şey beklemeden  halk tabiriyle tek kuruş almadan,bedava hizmet veren bu aziz insanları  rahmetle bari anabiliyor muyuz?  Mekanları cennet olsun. Tek kuruşun hesabını vererek geçip gittiler.  En azından THK bu değerli ,namuslu başkanlarıyle   iftihar etmelidir.  Şahsen ben THK’nun içine düştüğü bu  çukurdan en kısa zamanda çıkmasını diliyorum. Cumhuriyetin ulu çınarı THK  sihirli bir el bekliyor. Zerre kadar vicdanı olan varsa bu kurumu içine düştüğü bu durumdan kesinlikle kurtarmalıdır.                                                     

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları