GLİ ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ HAYIRLI OLSUN
Bülent Alpagut
- 05062218413GLİ ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ HAYIRLI OLSUN
hya Dumlupınar Üniversitesi ile TKİ Tavşanlı Garp Linyitleri İşletmesi arasında Ulusal Ajans tarafından desteklenen DİGİ RESCUEME PROJESİ çerçevesinde bir iş birliği protokolü imzalanmış. Ben sayın rektör Prof. Dr. Kazım Uysal’a, Rektör yardımcısı sayın Prof. Dr. Hasan Göçmez’e, Mühendislik Fakültesi Dekanı sayın Prof. Dr. Cengiz Karagüzel’e, Proje Koordinatörü Prof. Dr. Oktay Şahbaz’a, Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi sayın Prof. Dr. Hakan Aykul’a, GLİ Müdürü sayın Ercan İpek’e ve GLİ müdür Yardımcısı sayın Fatih Mehmet Bilge’ye Tavşanlı ve Tavşanlılılar adına teşekkür ediyorum.
Proje çok önemli bir projedir. Ulusal Ajans tarafından desteklenmektedir. Bu proje,karşılıklı iş birliğini, ortak anlayışı teşvik edecek,proje çıktılarının etkisini artıracaktır. Bu imzalanan iş birliği ile kurumlar arasında akademik bilgi paylaşımı ,bilimsel etkinlikleri düzenlemede ortak projelerin yürütülmesinde katkı sağlayacaktır.
Her zaman üniversitelerimizle iş birliğinden yana olduğumu söylerim. Üniversitelerle beraber çalışmak başarıyı getiriyor. Kütahya’da iki üniversitemiz var. Allah’a şükürler olsun ki var. Bu nimetten azami ölçülerde yararlanmak için bütün kurum ve kuruluşlarımız üzerine düşeni yapmalıdır. Bildiğim kadarıyla ülkemizde 208 üniversitemiz bulunuyor. Bu üniversitelerimizde 8 milyon 246 bin 959 öğrencimiz olduğunu da biliyorum. Öğretim görevlilerimizin sayısını maalesef şu anda bilmediğim için yazamıyorum. Ama şunu demeye getiriyorum, Üniversitelerimizden azami ölçüde yararlanmalıyız. Çünkü üniversitelerimiz bilimin öğretildiği yerlerdir. Devlet ve Vakıf Üniversitelerimiz bu yüce milletin emrindeki kurumlardır.
Kanımca,Tavşanlı GLİ büyük bir iş yapmıştır. Bunun arkası gelmelidir. Bir bilene sormak yerine kendi başımıza hareket etmek te nedir?Türkiye,yabancıların tercih ettikleri 11.ülkedir. Bugün üniversitelerimizde örenim gören 224 bin 48 yabancı öğrenci var. Bu da mutluluk duyulacak bir başka husus.
CHP İL BAŞKANI SAYIN ZELİHA AKSAZ ŞAHBAZ’IN
SÖYLEDİKLERİNE KATILMAMAK MÜMKÜN DEĞİL
CHP sayın il başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz ‘ın yaptığı açıklamalar değerlendirilmelidir. Sayın Şahbaz haklıdır. Tavşanlı- Emet Karayolu yıllar içinde ölümlü ve yaralamalı çok ciddi kazalara,çevre felaketine dönüşebilecek asit tankeri kazalarına sahne olmuştur. Bugün Tavşanlı’dan Emet yönüne gidenler şöyle bir etraflarına baksınlar. Sağlı sollu canım orman ürünleri,nadide orman ağaçlarının sarardığını fark edeceklerdir. Bu sararma asit nakleden araçlardan kaynaklanmaktadır. Merhum Kütahya Milletvekili Tavşanlılı Ahmet Derin ölmeden önce Tavşanlı- Emet arasına bir demiryolu döşenmesinin gelecekte büyük faydalar sağlayacağını söylerken birçok kişi tebessüm etmişti. Çünkü merhum Derin iyi biliyordu ki bir gün Emet ve havalisindeki zengin Bor madeni bir şekilde Emet’i terk edecekti. Ama bu sevkedilme sırasında çevre bir anlamda zehirlenecekti. Bundan da insan,.hayvan ve bitkiler olumsuz etkileneceklerdi.
Şimdi bu gerçeği bir diğer hemşehrimiz,sayın Zeliha Aksaz Şahbaz dile getiriyor. Şahbaz’a göre Kütahya’nın tüm ilçelerinin yolları normal şartlarda ulaşıma elverişli hale mutlaka getirilmelidir.Tankerlerle güvenlik önlemleri alınmadan asit taşımasına izin verilmemelidir.Tehlikeli maddeleri taşıyan ağır tonajlı araçlar sıkı denetlenmelidir. Sayın Şahbaz aldığım bilgi çerçevesinde Tavşanlı- Emet Karayolunda incelemelerde bulunmuş. Köprücek Köyü yakınlarında yaşanan asit tankeri kazasını değerlendirmiş. Sayın Şahbaz’a göre; Tavşanlı- Emet arasında yıllardır ihmal edilen çift yönlü bir trafik söz konusudur. Çok virajlı bu karayolu tıpkı Tavşanlı- Domaniç arası gibi. Vatandaşların can ve mal güvenliği tehlikelere gebe bulunuyor. Mevcut ilçe yolları kesinlikle ağır tonajlı asit ve tehlikeli madde taşıyan araçlar için müsait durumda değil. Bu tehlikeli araçlar,mevcut yollarda 50 km/saat hızla gitmesi gerekirken görgü tanıklarının ifadelerine 90-100 km/saat bir hızla ilerliyorlarmış. Her 10-15 dakikada bir asit ve tehlikeli madde taşıyan araçlar güvenliği adeta hiçe saymaktadır. Bu yollarda trafik kurallarının iyi uygulanması,denetimlerin sık yapılması istenilmektedir. Çözüm üretmede geç kalınmaktadır.
Emet ve Hisarcık’ta milyonlarca ton Bor madeni var. Bun maden yıllar boyu Emet’ten alınıp başka yerlere taşınacak. Bir miktarı da bir şekilde yörede değerlendirilecek. Ama yukarıda işaret ettiğim gibi merhum Ahmet Derin’in hayali olan 40-50 km’lik demiryolu artık hayata bir şekilde geçirilmelidir.
TAVŞANLI THK ŞUBESİ YILLAR İÇİNDE THK’NUN ALTIN
YUMURTLAYAN TAVUĞUYDU
Merhum eski Simav Hakimlerinden Av. Hüsamettin Alpagut .yani babam, mesleğinden kendi isteğiyle ayrıldıktan sonra 1946 yılı ilkbaharında bizleri; yani merhum annem Melahat Hanım’ı, merhum kızkardeşim Ülkü Serel ‘i,merhum kızkardeşim Emel Gökkılıç’ı ve beni karayoluyla,bir eski model kamyonla Simav’dan Tavşanlı’ya getirdiğinde ilk gördüklerim arasında Tavşanlı- Emet Karayolu (eski Pancar Bölge Şefliği yanı) üzerindeki Tren Geçitinde manevra yapan bir trendi.Bu nedenle , geçitin önünde, bir süre beklemek zorunda kalmıştık. Akşam vaktiydi. Daha sonra bu kamyon eşyalarımız ile birlikte bizi eski Recep Peker Bulvarı( İstasyon Caddesi) üzerinde bulunan tek katlı ,bodrumlu bir küçük binanın yanından geçirmişti. Burada da gözüme ilk ilişen,bu küçük binanın önündeki ,bir eski,tenekeden yapılmış uçak maketi olmuştu. Burası , THK’nun Tavşanlı Şube binası’ymış. Biraz ileride ilçemizin ünlü ailelerinden Benliler’in evi vardı.
Biz ,merhum babam Orman İşletmesi Avukatı olduğu için,Hasmiller’e komşu,eski Orman İşletmesi’ne ait merhum Ömer Us’tan kiralanmış bu işletmenin santral binasının üst katında uzun yıllar oturduk.Yani bugünün ifadesiyle burası lojmanımız olmuştu. Bu nedenle biraz önce bahsettiğim THK Şubesi’ne sık sık giderdim. Bu binada genelde bir kişi olurdu. Binanın odalarından birinde kuruma ait evrak bulunurdu. Bir odada ki bakımsız bir odaydı kurumun şube başkanına ait bir tahta masa,birkaç sandalye vardı. Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün fotoğrafları odanın en mutena köşesinde odayı taçlandırıyordu. Sanıyorum Tavşanlı THK Şubesi Ulu Önderimiz Atatürk’ün 1925’te kurduğu THK’nun en başarılı,çalışkan,örnek şubelerinden biri olarak 1928 veya 1929’da kurulmuştur. Bazı kaynaklardan( Metin Ertekin, Ekrem Benli, Kemal Boyacı, Nuri Duğan) öğrendiğime göre TAVŞANLI Halkı THK’na Fransız yapımı ilk eğitim uçaklarından birini hediye eden şubedir. Bu uçak bir yerlerde saklanabilmiş olsaydı belki bugün Tavşanlı’da bir bina içinde gelecek kuşaklara en güzel bir armağan olabilirdi. Halen bu uçağın fotoğrafı var. Fotoğrafın arkasında da” 30 ağustos 1929. Tavşanlı Halkı’nca THK’na bağışlanmıştır “ ibareleri yer alıyor. Bu arada Kütahya’nın,komşu Emet’in de THK’na birer eğitim amaçlı uçak hediye ettiğini görüyoruz. Yani bildiğim kadarıyla THK Eğitim uçaklarından birinde Tavşanlı,diğerinde Emet ve bir diğerinde de Kütahya yazılıdır. Bu uçaklar halkın kuruşlarıyla satın alınmış ve kuruma hediye edilmiştir. Fransız uçaklarından sonra kuruma ABD’lerinden uçak satın alındiğini biliyoruz. Tavşanlı adlı uçak için merhum M. İbrahim Boyacı’nın 2 lira 68 kuruş ödediğini de Hilal-i Ahmer Cemiyeti(Kızılay) makbuzundan öğreniyoruz. Tavşanlı Uçağı’nın zamanın kaymakamı merhum Raşit Demirelli ve zamanın belediye başkanı merhum H. Ethem Serdaroğlu tarafından THK’na 30 Ağustos 1929 Zafer Bayramı Törenleri sırasında armağan edildiğini bugün bilen tek bir Tavşanlılı’nın hayatta olduğunu sanmıyorum. İyi ki elimizde fotoğraflar,bırakılmış küçük notlar var.
Bu yüce kurum,yani Türk Hava Kurumu bize Cumhuriyetimizin kurucusu,Başkomutanımız ,ilk Cumhurbaşkanımız,devrimleriyle bize yön veren kurtarıcımızın armağanıdır.Bu kurum, ne yazıktır ki, 2010 yılından sonra çöküş yaşamıştır. Ben de hasbelkader bu yüce kurumun Tavşanlı Şubesi’nin halen bir üyesi,mensubu ve askeriyim. Ne zaman 2013 yılında kuruma güç veren,moral veren,hizmet aşkını körükleyen kurban derisi toplama yetkisi elinden alındı,kurum işte bu hale geldi. Tavşanlı THK Hizmet binası derme-çatma bir binadan yıllar içinde iş hanına dönüşmüştü. Bu iş hanının bir bölümünde şube çalışanları kalıyordu. İş hanının büyük bölümü kiraya verilmişti. Çok sayıda dairede aileler oturuyordu. Kuruma büyük gelir geliyordu. Bu iş hanı. kurumca satışa çıkarıldıktan sonra , Tavşanlılı merhum iş insanı Mehmet Tarhan tarafından yıllar önce zamanın parasıyla sembolik bir miktara satın alınmıştı. Bu suretle yılların şubesi kendi binasında bugün kiracı konumuna düşmüştür. THK ‘nu yönetemeyenler, büyük yanlışlar yaptılar. Kurban derisinin başkalarınca(dernek,vakıf,oda,muhtarlık v.b) toplanmasına karşı duramadılar. Onun içindir ki vebal altındadırlar. Dernek statüsünden vakıf statüsüne geçilmesi büyük bir hata olmuştur. Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin kurulması ise tamamiyle büyük bir hataydı.Bu defa öğreniyoruz; SGK,Prim alacaklarını tahsil edemediği için THK ve THK ÜNİVERSİTESİ’ne haciz işlemi başlatmış. Düşünüyorum da SGK’ya prim borcu olan sadece THK’ mu kalmış?Yüzlerce çalışanın maaşları bu durumda nasıl ödenecektir? Bu güne kadar kısıtlı gelirle ayakta kalmaya çalışan bu yüce kurum ne yapacaktır?
Tavşanlı THK Şubesi’nde bildiğim kadarıyla 40 yıldır çalışan bir muhasip var. Nuri Duğan adlı bu fedakar,cefakar,özverili,dürüst insan tek kuruş almasa da hizmetini sürdürür. Çünkü O bir THK sevdalısıdır. Sadece Tavşanlı’ya değil komşu bazı ilçelere de o gidip geliyor.
Onu bilir onu söylerim; Tavşanlı THK İş Hanı sırf THK Üniversitesi ‘nin kurulması aşamasında kurban edilmiştir. Kurumun altın yumurtlayan tavuğu kesilmiştir. Altın yumurtlayan tavuk olan Tavşanlı THK İş Hanı da maalesef böyle elden gitmiştir. Ama bir gerçeği kimse göz ardı edemez; Bugün de THK Tavşanlı Şubesi yine üzerine düşeni yapıyor. Kurban derilerinden payına düşeni titizlikle topluyor,koruma altına alıyor,ihale ediyor . Ramazan Ayında fitre –zekat geliri elde ediyor. Bağış kabul ediyor.THK’na milyarlar akıtmayı sürdürüyor. Ben tek başıma bu şubeye kefilim. Dün olduğu gibi bugün de bu THK Tavşanlı Şubesi emin ellerdedir. Geçirdiği teftişleri de bilirim.Her zaman Yüzünün akıyla teftişlerden çıkmıştır. Bugüne kadar bu şubeye hizmet vermiş başkanların tamamı vefat etmiştir. Hayatta olan THK Şube başkanı iş insanı Hüsnü Çelik PIRIL PIRIL BİR BAŞKANDIR. Türk Milleti bu yüce emanete sahip çıkmalıdır. Bu kurumun batmasına,kapılarını kapatmasına,” Harç bitti yapı paydos”denilmesine izin vermemelidir. Atatürk’ün kemiklerini lütfen daha fazla sızlatmayalım.
1925 yılından bu güne ,yani 97 yıldır Türk Milleti’ne hizmet veren bu yüce kurum bir an evvel tekrar eski görkemli günlerine yeniden kavuşturulmalıdır diye düşünüyorum. Bu vesileyle bugüne kadar amacı; Havacılık sanayiini kurmak,askeri,sivil,sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak hedefiyle Atatürk’ün talimatlarıyla kurulan,yetiştirdiği binlerce pilot(savaş pilotu Sabiha Gökçen dahil) ,Havacılığı bizlere sevdiren THK’nun mevcut başkan Hüsnü Çelik dışında Tavşanlı THK Şube Başkanları;İbrahim Tarhan,Emin Sıtkı Uykucuoğlu, Mehmet Diler,İbrahim Çırak, Hüseyin Tarhan, Ahmet Gürsoy, Cemal Eker, Hasan Kılıçarslan’dan helallik dilemek zamanıdır. Ama, hiç biri hayatta değil. Bi gayri Hakkın,hiçbir şey beklemeden halk tabiriyle tek kuruş almadan,bedava hizmet veren bu aziz insanları rahmetle bari anabiliyor muyuz? Mekanları cennet olsun. Tek kuruşun hesabını vererek geçip gittiler. En azından THK bu değerli ,namuslu başkanlarıyle iftihar etmelidir. Şahsen ben THK’nun içine düştüğü bu çukurdan en kısa zamanda çıkmasını diliyorum. Cumhuriyetin ulu çınarı THK sihirli bir el bekliyor. Zerre kadar vicdanı olan varsa bu kurumu içine düştüğü bu durumdan kesinlikle kurtarmalıdır.