14 Mayıs 2015 - Perşembe

KIRMIZI ETTEKİ AÇIĞA KOYUN VE KEÇİ ETİ ÇARE OLABİLİR Mİ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 6 dk.
3785 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

        

 

 

 

                                                      KIRMIZI ETTEKİ AÇIĞA KOYUN VE KEÇİ ETİ

                                                                          ÇARE OLABİLİR Mİ

 

 

        Sevgili arkadaşım,Kütahya’nın yetiştirdiği değerli insanlardan Prof.Dr.Cemal Sarıcan ile zaman zaman bir araya gelir sohbet ederiz.Konumuz genelde hayvancılık olur.Beni İzmir’de bir çok canlı hayvan üretim tesislerine götürdü.Buradaki insanlarla tanıştırdı.Gittiği tesislerde  üretimde başarının anahtarlarını sundu. Akıllı üreticiler kendisini tanıyor.Tanımayanlar ise daha çok.İyi bir danışman olan hemşehrimizin Tavşanlı için çok güzel duyguları ve düşünceleri var.Ama Tavşanlılı dahil Kütahya’nın merkez ilçe dahil Tavşanlı dışında 12 ilçesinde canlı hayvan üreticilerinin varlığından haberi yok.Ne zaman telefonla arasam Edirne’den,Tekirdağ’dan,Konya’dan.Samsun’dan sesi gelir.Et konusunda kitapları çıktı.Kaçımız okuduk?Ama biz Kütahyalılar Evliya Çelebi’nin torunlarıyız.Neden böyle söyledim?Öyle palavralar atarız ki 1611-1682 yılları arasında yaşayan Kütahyalı  Evliya Çelebi de  seyahatnamesinde  hep abartmıştır.Hele birkaç tanesi var ki :” Hah işte  bir Kütahyalı” dedirtiyor.1.Murat’ın Haçlılarla yaptığı bir savaşı anlatırken:” Mızraklar o kadar sık idi ki,rüzgar esse geçmezdi.Atlar o kadar sıktı ki,sel aksa ayaklarından geçmezdi”diyor.Seyahatnamenin bir yerinde  de Bitlis’i anlatmış:”Şehir o kadar tepelik ve dağlık ki,bana ikram ettikleri kahveyi içtikten sonra fincanı koyacak düz yer bulamadım” diyor.17.nci yüzyılın önde gelen gezginlerindendi.Ruhu şad olsun.

         Günümüzde de Kütahya İli’nde yaşayan Evliya Çelebiler yok mu?Lafı yerine geldi mi arpa kılçığının üzerine lök diye oturtuveren?

         Tarım ve Hayvancılık Bakanımız sayın Mehdi Eker’e bile sorsanız size kırmızı ette artık şu eskilerin Davar-ül sakal-ı sivri dediği keçi ve oğlak etini,Davar-ül kurban dediği  koç ve koyun etini tüketme zamanının geldiğini söyleyecektir. Yıllar yılı milyonlarla ifade edilen koyun ve keçi varlığımız  artık gündeme gelmeye başladı.Nüfus 80 milyon kişiye doğru gidiyor.Kırmızı ette dana eti dönemi artık yerini biraz da keçi ve koyuna bırakmalıdır.

         Keçilerin orman düşmanı olarak ilan edildiği günden bugüne görülmüştür ki ormanlara zarar verenler keçiler değil insanlar olmuştur.Ormanlarımızı katleden keçiler değil insanlardır. İşte orman düşmanı ilan edilen sayıları bir zamanlar 15-20 milyon olarak ifade edilen keçilerin sayısı ne yazık ki bugün arzulanan düzeyde değildir.Ama dondurmayı keçi sütüyle üretmeye başlayan üreticinin gözü açılmıştır.Keçi sütünden peynir üreten üreticinin de,

         Sayın hemşehrimiz Sarıcan Kütahya’nın % 65-70’lik bir orman alanına sahip olduğunu söylüyor ve keçi üretiminin Kütahya’da pekala yapılabileceğinin altını çiziyor.Keçi ırkları varmış.Kıl keçisi yerine bunlardan üretin.Ama üretin.

        Bakınız Tavşanlı’nın bir reklamı da  erkeç etinden üretilen güveçleridir.Bu güveçi Bursa’da bile insanımıza Tavşanlı Güveci adı altında sunanlar var.Tavşanlı’ya bugüne kadar ilçe dışından kimler geldiyse TAVŞANLI Güveci yemeden ilçeden ayrılmamışlardır.Rahmetli Çete ve oğlu Abidin’in adını beynine kazıyanlar vardır.

        Sevgili Prof.Dr.Cemal Sarıcan bu konuda elimizin altındaki en güvenilir,en deneyimli  ve hayvancılık konusunda ihtisas yapmış bir hemşehrimizdir.Neden Tavşanlı dahil tüm Kütahya’da kendisinden bu konuda bir yardım istenmez şaşıyorum.

       Yeri belli,telefonu belli,adresi belli.Dedim ya biz Evliya Çelebi’nin torunlarıyız.Savurduk mu önüne kimse geçemez.Ama iş kuvveden fiile bir türlü çıkmaz.Toplumumuzdaki işe yaramayan Haşerat-ül zehr-i zıkkımları yani akrepleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bunların etrafına bir daire çizeceksiniz ve bu daireye benzin dökeceksiniz.Ateşe vereceksiniz. Hiçbiri kurtulamayacak ve intihar edecekler,kendilerini sokacaklardır.

        Nerede benim Yörük Ramazanlarım,Selimlerim,Ahmetlerim,Mehmetlerim? Nerede hayvan pazarlarını dolduran erkeçlerim? Koçlarım,koyunlarım? Efendim koyun eti kokarmış.Haydi oradan.Senin donun kokuyor.Efendim keçi sütünden yapılan güzelim tulum peynirlerinden keçi kılı çıkıyormuş.Koyun sağılırken süt çanağının içine biraz idrar kaçırırmış. Bunların hepsi laf-ı güzaf.Bakın kırmızı et aldı başını gidiyor. Sayın yetkililerin söylediklerine kulak verme zamanıdır.Keçilere drokunulmazlık getirilmeli ve tekrar keçi nesli ihya edilmelidir.Bırakın keçinin orman  düşmanı olduğu laflarına.Durumu müsait olanlar vakit geçirmeden koyun ve keçi üretimine soyunmalıdırlar.Sayın Sarıcan da aynını söylüyor.Tavşanlı’da keçi üretiminin özendirilmesini istiyor. Bakın Çin’in nüfusu 2 milyarı zorluyor.Bizim kesip attığımız kanatlı ayaklarını alıp götürüp bir şekilde tüketiyorlar.Allah kimseyi aç bırakmasın.Açlık sofuluğu bozar. Bu nedenle kırmızı et açığımızı bir şekilde keçi ve koyun ile giderme yollarını arayalım.Yoksa insanımız gün gelecek kırmızı eti kasap ve  marketlerin vitrinlerinde görecek.Bu bir arz ve talep meselesidir.Arzederseniz talep olur.

         Bir zamanlar Derecik Köyü’ne bisikletle gidip gelirken yüzlerce sığırın arasından geçerdim.Moymul Ovası sığırdan geçilmezdi.Bugün taş atsanız birkaç sığıra isabet eder.Ne oldu bu sığır sürülerine? Nerede Moymul Kadınları’nın nefis yağları,yoğurtları,kaymakları,sütleri? Nerede her biri 30-40 kğ ağırlığındaki dev Erkeçler?Tavşanlı silkinmelidir.Bakıyorum her iki kişiden birisi kablo fabrikasına işçi olarak girmeyi düşünüyor.Hiç biri birkaç canlı hayvan beslemeyi düşünmüyor.Ucuz işlerin  peşindeyiz.Eskilerde  kız anneleri kızlarını verdikleri mahalle bekçileri için övgüler düzerlerdi.” Çat çatı va,pat patı va” derlerdi.Hay Allah sizin  müstakınızı versin e mi?

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları