08 Ekim 2022 - Cumartesi

BİR UYARI DA BENDEN

Yazar - Bülent Alpagut

Okuma Süresi: 17 dk.

312 okunma

Bülent Alpagut

- 05062218413

BİR UYARI DA BENDEN 

Yazım ve imla hatası veya anlam farklılıkları nedeniyle ad ve soyadları,bir kereye mahsus mahkeme kararı alınmadan değiştirilebiliyor. Hatta edindiğim bilgilere göre,bugüne kadar da 298 bin 670 kişi soyadını ,134 bin 818 kişi de adını değiştirmiş. 

Bu arada ilginçtir; en çok değiştirilen soyadı “ TOP” muş. Bu arada soyadı” KOYUN”,”DANA”,”KARPUZ”,”ARMUT”,”DAVUL”,”KARABAŞ”,”ÇÜRÜK”,ÇIPLAK”,AZGIN”,”KILLI” ve daha birçok soyadını beğenmeyenler fırsat bu fırsat diyerek soyadlarını değiştirmişler. Buna paralel olarak, soyadı içinde bazı harfler de örneğin;soyadı “KESER” olanlar soyadını” KEVSER” ve soyadı” ÜMÜT” olan bayanlar,kadınlar,genç kızlar da soyadını”ÜMİT” olarak değiştirdiklerini görüyoruz. Türkçe’de bazen tek bir harf bile birçok alanda sorun çıkarmaya neden olabiliyor. Merhum Arkadaşım Mehmet Ali Özel,’e bir ara birisinden para gelmişti. Postaneye almaya gittiğinde, kimliğinde Mehmet Ali yazdığı,gönderenin de M. Ali yazdığı için parasını alamamıştı. Bu bile sorun olmuştu. 

İçişleri Bakanlığı, mahkemesiz değişiklik uygulamasının 24 Aralık’ta sona ereceğini bildirmiş.Keşke bu süre biraz daha uzatılabilse. Uygulamanın tekrar mahkemelerimize bırakılması yine sayın hakim ve diğer Adliye çalışanlarına ek bir yük getirecektir.Belki beni bu yüzden kınayanlar olacaktır. “ Nüfus Dairelerinde çalışanların canı yok mu? Bırakın biraz da onlar soluklansın”diyenler mutlaka çıkacaktır. Testiciyle tuğlacının hikayesine döndü. 

Ama mahkemeler bir şeyi değiştiremiyorlar.Başka bir ifadeyle değiştiremezler. Bunlar halkın birilerine taktığı lakaplardır. Örnek çok; Yıllarca babamın arkadaşı,aile dostumuz Terzi Ahmet Ün’e Tavşanlı’da:” KARGA AHMET” derler. Bu “ Karga” sözcüğünü ,Ahmet’in başına koyan halktır. “ GAGALAR” Tavşanlı’da bir ailedir. “ GAGALARIN HÜSEYİN” merhum babamın balık arkadaşıydı. Eczacı Mesut’un da babasıydı. “ ŞAPŞAPLAR” da bir aileye verilmiş ünvandır. Bu ailenin bir kolu,bizim yıllar yılıı komşumuzdu. “ EŞEKKESEN HÜSEYİN” bir orman muhafaza memuruydu. Kendisinin neden böyle anıldığını sadece Tavşanlılı bilir. “SARIADAMLARIN HÜSEYİN EFENDİ” yıllar içinde bizim komşumuzdu. Tavşanlı’da daha nice lakapla anılan aileler vardır. Hiç birinin bu lakabı bir mahkeme tarafından da düzeltilmemiştir ve düzeltilemez de . İhsan Tandoğan, Tavşanlılı bir Lise Öğretmenidir. Aynı zamanda bir zamanların İlçe Gençlik ve Spor Müdürü’ydü. Ama halk arasında kendisi” TAKTAK HOCA”olarak anılır. Bir zamanlar,ANAP iktidardı. Zamanın Kütahya Valisi’nden randevu almıştık. Özel kalemde” Tavşanlı’dan Bülent Alpagut ve “ İhsan Tandoğan randevusu”notu düşülmüş. Beraberce doğru sayın valiyi unuttuğum bir konu için ziyarete gitmiştik. Özel kalemdeki zata kendimizi tanıtmıştık. Ben,” Bülent Alpagut” arkadaşım İhsan Tandoğan da “ Ben Taktak Hoca” demişti. Benim için bir sorun olmamış ama arkadaşım,meslektaşım,İhsan Tandoğan’a “burada” İhsan Tandoğan” yazılmış.Taktak Hoca” diye bir isim yok . Bir yanlışlık olmasın “ denildiğinde tebessüm etmiştik. Ben ilgiliye.” Afedersiniz,İhsan Tandoğan’a Tavşanlı’da herkes ‘Taktak Hoca’ der,bu nedenle bir yanlışlık söz konusu değil” demiş,meseleyi tatlıya bağlamıştık. 

Bir ilginç anım da Tavşanlı’nın Derecik Köyü’nden. Köyde müdür yetkili sınıf öğretmeni olarak 10 yıl görev yapmıştım. Zaman içinde köy halkını tanımıştım. Ama bir keresinde köy odasında köylü yurttaşlarla sohbet ederken sürekli “ Bırbırt Kadir”,” Amcaların Kadir” ve “ Deli Kadir” den söz ediliyordu. Merak etmiştim. Yanımda oturan merhum,zamanın köy muhtarlarından Perişanların Süleyman Dinsever’e eğilmiş:” Süleyman Ağa kim bu adamlar?” dediğimde,merhum tebessüm etmiş.”Hocam onların hepsi aynı Kadir” demişti. Benim bile soyadımı doğru dürüst çok kişi bilmez. “ALPAGUT “ deme yerine bana “ Bülent Hoca” diye seslenir. 

İngiltere merkezli bir finans kuruluşu araştırması elime geçti. 2019 yılında ajandama not düşmüşüm. Dünyada en çok kullanılan soyadları açıklanmış. Türkiye’de; en çok olan soyadları 1’den 23’e şöyle sıralanmış: 1- YILMAZ 2-KAYA 3-DEMİR 4-ÇELİK 5-ŞAHİN 6-YILDIZ 7-YILDIRIM 8- ÖZTÜRK 9 –AYDIN 10-ÖZDEMİR 11-ARSLAN 12- DOĞAN 13- KILIÇ 14- ASLAN 15- ÇETİN 16- KARA 17- KOÇ 18- KURT 19-ÖZKAN 20- ŞİMŞEK 21-POLAT 22-ÖZCAN ve 23- KORKMAZ 

Bir yabancı ülkesine döndüğünde dostlarıyla sohbet ederken Türkiye’de en büyük taşıma firmasının adının” MAŞALLAH” olduğunu anlatmış. Bilindiği gibi bu sözcük” Allah nazardan saklasın,korusun” anlamındadır. Hemen hemen birkaç kamyondan birinde vardır. Ne bilsin adamcağız bu ifadenin “ Allah nazardan korusun”anlamına geldiğini. Büyük bir taşıma şirketine ait kamyonlar,TIR’lar olduğunu düşünmüştür. 

Yıllar önce ,özellikle soyadı kanunu çıktıktan sonra tüm Nüfus idarelerinde,memurluklarında yoğun bir çalışma başlatılmıştı.Bu çalışmalar sırasında hem personel az hem de soyadı için uygun sözcükler bulmakta o kadar Birçok kişinin soyadını aile bireyleri belirlememiş, onların yerine bizzat nüfus memurları vermişlerdir. Kayseri’nin Erkilet Bucağı(beldesi) Emmiler Köyü’nde adımı kolay telaffuz edemeyen bir ahbabım bana” Hoca efendi,sana bundan böyle İbrahim Hoca desem darılmazsın değil mi? “ dediğinde tebessüm etmiş, kendisine istediği şekilde bana seslenebileceğini söylemiştim.“ Oh be! “ demişti. Önce bana Bilat, Bant,sonra Bilant diyordu. İbrahim ismi kolayına gelmiş,ağzına cuk oturmuştu. Onun nazarında artık İbrahim Hoca’ydım. Örneğin Tavşanlı İlçe olduktan sonra atanan sayın kaymakamlardan merhum Kamil Bey’in,Hayri Bey’in Ali Sabri Bey’in,Osman Nuri Bey’in soyadları bilinmemektedir. Merhum babamın babası dedem Hasan Tahsin Bey Türk Ordusu’nda Tuğbay rütbesine kadar yükselmiş bir subaydı. Anlatırdı; Bir gün Mustafa Kemal ATATÜRK Birçok subaya soyadı verdiği bir günde merhum dedeme de :” Senin soyadın da ALPAGUT” Olsun demiş.Diğer subaylara da aynı gün,ALPERTUGAN, ALP. ALPARSLAN, ALPTUĞ, ALP,ALPUGAN,ALPDOĞAN,ALPERTUNGA, ALPCAN,ALTUĞ, soyadlarını vermiş. 

Halk, nedense ters geldiği için genelde soyadlarını pek telaffuz etmez, dillendirilmez. Örneğin Tavşanlı Belediyesi’nin ünlü görevlilerinden, merhum ,zabıta memurlarından bazıları Nazım Çavuş, Ethem Çavuş, Cemal Çavuş, Ömer Çavuş, Hasan Çavuş olarak anılmayı sürdürüyor. 

********************************************************************************* 

TAVŞANLILI ÖNÜMÜZDEKİ İSTER ERKEN İSTER ZAMANINDA 

YAPILSIN GENEL SEÇİMLERDE KENDİ EVLADIĞINI MİLLETVEKİLİ

GÖRMEK İSTİYORSA BU DEFA AKILLI DAVRANMALIDIR 

Lao Tzu’nun “ İnsan Doğarken” başlıklı şiirini kaç kişi okumuştur?” İnsan doğarken yumuşak ve güçsüzdür,Ölürken sertleşir ve katılaşır.Ağaç filizlenirken yumuşak ve esnektir,Ölünce kurur ve solar.Gerçekten de,katılık ve güç ölümün yoldaşıdır. Esneklik ve güçsüzlük yaşamın yoldaşıdır.Böylece,’silahı güçlü olan ordu yenilir,odunu sert olan ağaç kesilir’. Gerçekten de ,katılar ve güçlüler aşağıda,esnekler ve güçsüzler yukarıdadır…”Öyleyse Tavşanlılı seçmen olarak esnekliğin ve gücün yanında olmak zorundayız. Kuru inatlar,hazımsızlıklar,dargınlıklar,zayıf görüşlere dur deme zamanıdır. Eğer Tavşanlı’yı düşünüyorsak,Asgari müşterekte bir araya gelmeliyiz. Ortak paydada buluşmalıyız. Kırmızı çizgimiz Tavşanlı, Parolamız Tavşanlı ,işaretimiz Tavşanlılı bir milletvekili olmalıdır. 

Cumhuriyetin ilanından bu güne kadar ,aradan geçen neredeyse 100 yıla varan zaman sürecinde Tavşanlılılar, kendi evlatlarından sadece 9’unu bunlar da: Merhum Halil Benli,Ahmet Kavuncu, Mehmet Diler, Haşim Benli ,H. Cavit Erdemir,Ahmet Derin ve halen hayattalar, Doç. Dr Mustafa Kalemli( Eski TBMM Başkanlarından ve çeşitli bakanlıklarda bulundu),Hüsnü Ordu ve halen KSBÜ Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu’yu,evlatlarını, Kütahya Milletvekili olarak TBMM’ne, Ankara’ya göndermiştir. Sadece merhum Halil Benli dışında bu milletvekilleri ince hesapların bir sonucu olarak milletvekili olmuşlardır. Bu işin hesabını en iyi yapan da arkadaşım merhum Av. H. Cavit Erdemir’di. 

Şimdi her Tavşanlılı önümüzdeki genel seçimlerde en azından bir evladını yine milletvekili görmek istiyorsa ,önce şapkasını başına giymeli , gözlüğünü gözlerine takıp , Aklını başına toplayıp,ince eleyip,sık dokuyup,bütün formülleri değerlendirip öyle hareket etmelidir.Tavşanlılı,en azından bir evladını Türkiye Millet Meclisi Başkanı , iki evladını da bakan görmüş bir ilçedir. Eğer,yeniden bu mutluluğu yaşamak,görmek istiyorsa bu defa daha akıllı olmak zorundadır. Eski güçlü günlerini hayal ediyorsa, şimdiden kollarını sıvamalıdır. Milletvekilsiz kalmadığı için de milletvekilsiz kalmanın ne demek olduğunu artık yeni yeni anlamaktadır..Sen ilin en büyük ilçesi olacaksın, merkezden sonra en büyük seçmene sahip olacaksın,milletvekili çıkaramayacaksın. Bunu hiçbir mantık kabul etmez. Bunun izahı yoktur.Tavşanlı, Kütahya’nın sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda gelişmiş en büyük ilçesidir ve bir evladını mutlaka ne yapıp yapıp önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili olarak Ankara’ya göndermelidir. Bu nasıl olacaktır?Birçok Tavşanlılı belki bunun idraki içinde değildir. Hani oğlu yaşlı annesinin yanına gelip” Ana,devlet ağzında tek dişi kalmış yaşlıları evlendirecek” deyince yaşlı anası yerinden doğrulup,elini ağzına götürüp ağzındaki tek dişe dokunarak oğluna” İnanamıyom a Memedim” demiş ya, bunun gibi buna ben de inanamıyom ama neden olmasın ki?Bu akıllı olmakla mümkün olabilecektir. Nihayet şurada 40 kişiyiz. Oturacağız,bir araya geleceğiz. Bir asgari müşterekte buluşacağız ve bir kişide karar kılacağız . Bunu yaparken de şu partiymiş,bu partiymiş hesabı yapmayacağız. O kadar. Ondan sonra bütün gücümüzle bu ÜZERİNDE KARAR KILDIĞIMIZ HEMŞEHRİMİZİ kazandırmak için elimizden geleni yapac ağız. Her siyasi parti kendi adayını kazandırmak ister. Ama biz Tavşanlı Partisi için çalışacağız. Tavşanlılı bunu yapabilecek,olgunluğa,kararlılığa,güce sahip seçmenlere sahiptir. Bunun ötesinde büyük bir ailedir. Nihayette seçilecek milletvekili bizden biri olmalıdır. Kendisine :” N’aptın bizim oğlan?” diyebileceğimiz biri olmalıdır. Yanağından öpebileceğimiz, randevusuz yanına ulaşabileceğimiz,bize tahammül etmesini bilen biri olmalıdır. Tavşanlılı , Tavşanlılı olmayanların değirmenine su taşımayı artık bırakmalıdır. Kendi değirmenine bakmalıdır. Aksi taktirde , kaçınılmaz son bizi bekler. Meselelerimizi ıslık çalarak arayanlara kapılarımızı daha ne kadar açık tutacağız? Ben Tavşanlı’da Tavşanlılı bir milletvekili görmek istiyorum.Bugüne kadar ne zaman haberden yana sıkıntım olmamışsa bunu Tavşanlılı parlamenterlere borçluyum. Beni ister yerel milliyetçi,ister Tavşanlı sempatizanı ,isterse başka bir açıdan değerlendirin. Bana göre önemli olan Tavşanlı’dır. Konu Tavşanlı ise, gerisi teferruattır. Tavşanlı’da mevcut seçmen sayısı Tavşanlı’ya zaten istediği milletvekilini seçmeye yeter durumdadır. Bir bağımsız bile Tavşanlılının oylarıyle kazanabilir. Bakın bu saatten sonra yapılacak bir yanlışın faturasını kimse ödeyemez. Cumhuriyet 100 yaşına basarken TBMM’de neden bir Tavşanlılı bir Kütahya Milletvekili olmasın ki?Bütün siyasi partilerin Tavşanlı teşkilatları bir yuvarlak masa etrafında toplanmalı Tavşanlı’nın önünü açmalıdır. 

Yorumlar (0)

Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.