08 Ocak 2019 - Salı

DÜNYA MADENCİLER GÜNÜ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 9 dk.
2523 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

   4  ARALIK  DÜNYA  MADENCİLER  GÜNÜ                                        


        4 Aralık günü geldiğinde  Tavşanlı’da ayrı bir heyecan yaşanır. Çünkü bu gün Dünya Madenciler Günüdür ve   dünyanın bir çok yerinde kutlanır. Tavşanlı bir anlamda maden işçisiyle anılan Kütahya’nın en önemli ilçesi olduğu için bu gün  Tavşanlı’da müessesenin kuruluşundan bu yana  da  kutlanmaktadır.Aldığım bilgilere göre  Madenciler Günü  bu yıl da biraz gecikmeli olarak  7 aralık günü kutlanacakmış... Bu defaki  kutlama Kütahya TÜTAV TESİSLERİ’ndeymiş. GLİ yetkililerinden edindiğim bilgilere göre Madenciler günü  gecesi nde yine davetliler  birbirleriyle hasret giderecek. Geceyi coşkuyla kutlayacak.. Diyeceksiniz eski görkemli kutlamalar gibi bir kutlama mümkün mü? Sanmıyorum. Tunçbilek Eğitim Sitesi’nin dev salonu 12OO davetliyi ağırlayabiliyordu.TÜTAV TESİSLERİ’nde bu mümkün olamadığı  için   daha az bir davetlinin kutlamalara katılacağını düşünüyorum. .Hani şairin dediği gibi .” Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik” misali  o eski görkemli kutlamaları Tavşanlı bir daha artık istese de  göremeyecektir.Ben ve eşim  bu günleri yaşadık. Dev müdürler vardı. Orhan Çakır, Cafer Metin, Hilmi  Dokuzoğlu,İzzet Özerdem,Dursun Akar, Fahri Ergun gibi  Hazırlıklar bir hafta öncesinde başlardı..Gün geceleyin  bir Balo ile  taçlandırılırdı.Bu gecelere  eşimle birlikte  giderdik. Öyle dev sanatçılar gelirdi ki bugün bunu birilerine anlatsanız inanmaz.Safiye Soyman,Ayhan Aşan, Sezen Aksu,Muazzez Ersoy, Hüner Coşkuner,diğerleri  gecenin  renkli geçmesini sağlardı.Her yıldönümünde dansöz mutlaka olurdu.Nefis menüler tüketilir,oyunlar oynanır,dans edenler  zevkle izlenirdi.Gecede açış konuşmaları genelde müessese müdürleri tarafından yapılırdı.Salon gelin odasını andırırdı.
        Madenciler Gecesi’ne davet eldenler özellikle seçilir,kendilerine özel davetiyeler gönderilirdi. Baloya katılanların büyük bölümü GLİ camiasındandı.. Yani GLİ Müessesesi çalışanlarıydı. İlçenin protokola mensup zevatı başta sayın kaymakam,belediye başkanı,garnizon komutanı,ağırceza mahkemsi başkanı,hakim ve c.savcıları,  özel bir masada bir arada olurlardı.Birim müdürleri,siyasi partilerin ilçe temsilcileri,odalardan,derneklerden,cemyetlerden,vakıflardan,sendikalardan,spor kuruluşlarından davetliler mutlaka  davet edilirlerdi ve  unutulmazdı.Komşu ilçelerden, Ankara’dan da  üst düzey yetkililer eksik olmazdı. Bu konuda rahmetli arkadaşım İzzet Güre’nin elindeki defter  önemliydi. Bu defter birkaç kez gözden geçirilirdi.Sayın müessese müdürlerine sunulur ve görüşleri alınırdı.Gecede kimlerin konuşma yapacakları,hangi toplulukların yer alacağı,gelenlerin ağırlanmaları,menüler,ulaşım sorunu  başlıca detaylar  tekrar tekrar gözden geçirilirdi.
        4 Aralık Dünya  Madenciler Günü gecelerinde Tunçbilek’teki Eğitim Sitesi toplantı salonu değerlendirilirdi. Müessesenin sayın müdürlerinden bugün hayatta olanlardan aklıma ilk gelenler Cafer Metin, Orhan  Çakır, rahmetli Hilmi Dokuzoğlu,İzzet Özerdem,Dursun Akar,rahmetli Fahri Ergun’un müessese müdürlükleri dönemlerinde bu gün en görkemli şekilde kutlanmıştır.
        Son  birkaç yıldır ilçe dışına alınan kutlamalar  davetlilere daha rahat hareket imkanı sağlıyormuş. Yerel baskı  sıkıntısı yaşanmıyormuş.Artık GLİ müessese değil. İşletme.Bir anlamda Dünya Madenciler Günü de  eskiye oranla  daha  küçük tutuluyor.Ben 7OOO Maden işçisinin bulunduğu müessese  bilirim.Madenciler Günlerinin,gecelerinin vazgeçilmezi yine ben olurdum. Sunuculuk görevim bu gün ve gecesinde de  beni vazgeçilmez kılardı. Yıllar boyu bu günlere ve gecelerine katılanlar birer ikişer aramızdan ayrılıp gittiler Eski fotoğraflara bakmak yeterli olacaktır.Bu günlerin geceleri  ilçenin sosyal yaşamında  köşe taşlarıydı.Tavşanlı’da, Tunçbilek’te maden işçisi olduğu sürece bu gün hep kutlanacaktır.Bir zamanlar Değirmisaz’da da  kutlanan  bu günler hafızalarda yer almıştır.Anılardadır.Dünya Madencilik Günü kutlu olsun. Allah madencilerimizi her türlü olumsuzluktan uzak kılsın.Birkaç kez İzmir’de eski müdürlerimizden Cafer Metin Bey ve Sıdıka Hanım ile  beraber Karşıyaka’da mütevazi bir şekilde kutladığımız bu günleri bugün artık kutlayan da kalmadı.

    TRAFİĞE KAYITLI ARAÇ SAYISI GİDEREK ARTIYOR                       
                                              
    
 Türkiye’de neredeyse dört kişiye bir trafiğe kayıtlı araç  düşüyor. .  otobüs,kamyon,Tır,kamyonet,  minibüs,traktör,motosiklet ve diğerlerinin 2O13 yılı Eylül ayı itibariyle sayısı 17 milyon 734 bin idi. 2O14 temmuz ayında bu 18 milyon 3OObine çıktı.2O17  yılı mart ayı itibariyle  21 milyon 362 bin aracımız vardı. 2O18 yılı  şubat itibariyle bu rakam  22 milyon 218 bine yükseldi. .Son  verilen rakama  göre .Her yıl bir yığın araç trafikten düşmesine karşın  rakam giderek artıyor Örneğin  2O18 yılının ekim ayı itibariyle  trafiğe kayıtlı araç sayımız  22 milyon 818 bin 544’ tür..Bu kadar araca  yollarımız ne kadar dayanabilecek?Etrafa yayılan egzoz gazları hangi boyutlara çıkacak?Hava kirliliği ne kadar artacak? Maşallah bir çok evde her bireyin ayrı bir aracı var.Olmayanda ise hiç biri yok.
     “ sürüyü güden kurdu görür”Atasözü doğrudur. Trafikteki kayıtlı araç sayısı arttıkça  trafik kazaları da buna paralel olarak artacaktır.Trafik cezaları da keza öyle.Bugün Türkiye’de savaştan çıkmış bir görüntü sergileniyor. Bunlar trafik kazalarında sağlığını kaybedenler.Araçlar yüzünden  on binlerce insanımız daha sakatlanmaya ve ölmeye hazır olmalıdır.
      Kimse trafik kazaları için:” Kader” sözcüğünü kullanmamalıdır.Allah herkese bir irade vermiştir. Kendimizi korumak ve kollamak görevimiz değil mi?Trafik kurallarına  uymayan insanlarımız bugün de bir hayli.Bizler   trafik kazalarında ölürken bir çok ülke insanı  kazara ölüyor. Ölmemek için gerekeni yapıyor. Hiçbir şekilde trafik kazalarında ölmek ve yaralanmak bizim kaderimiz değildir.Ateş kimsenin eline değmedikçe yakmaz.Tetik çekmeyince silah ateş almaz.Ya kurallara uyacağız ya da  hayatımızı bile bile riske atacağız.
      LPG’li araç sayısında  ve benzinli araçlarda azalma varmış.Dizelli de ise artış Denetlemelere rağmen,kesilen fahiş trafik cezalarına rağmen araç sürücüleri yine yapacağını yapıyor.Bugün ülkemizde duraklarda bekleyen insanlar bile güvende değil. Araç seni pastanede de,lokantada da,durakta da buluyor.Delisi var. Madde bağımlısı var. Tek gözlüsü var.Manyağı var, engellisi var,ehliyetsizi var. O kadar çeşitli sürücümüz var ki   şaşırıyoruz.Ehliyet  verenlerin de  daha dikkatli olmaları gerekiyor. Bugün bir çok yerde yaşanan facialarda onların da vebali var.
     Türkiye bir savaşa girseydi bu kadar çok kayıp vermezdi.Tavşanlı’da 2O bin emeklinin altında iyi-kötü bir araç var. Bu Kütahya’da 1O6 bini buluyor.Bunlar muhtelif cins araç kullanıyor.Elimde Kütahya il bazında bazı eski rakamlar var. Yıl 2O17. Aylardan nisan. Kütahya’da 2O3 bin 277 adet muhtelif trafiğe kayıtlı araç varmış. Bunların içinde  otomobil 1O2 bin 843,minibüs 3 bin 961, otobüs  2 bin O21, kamyonet 25 bin 763,kamyon 7 bin 1O5,motosiklet 28 bin 439,özel amaçlı araç  457,traktör ise  32 bin 688 vardı. Bu rakamlar bugün itibariyle büyük bir olasılıkla  biraz daha artmıştır.
      Artışlar uzun vadede il bazında özellikle yol konusunda yeni sorunları da beraberinde getirecektir.
      Her olumsuzluğa,her ekonomik sıkıntıya rağmen özellikle Tavşanlılı aracını sürekli yeniliyor. Bu il bazında da mutlaka vardır. Öyleyse  Kütahyalı araç kullanmayı ve araca binmeyi seviyor.Bana kalırsa  Kütahya’da büyük bir açık araç  pazarı mutlaka kurulmalıdır.      

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları