18 Mayıs 2023 - Perşembe

KÖYLERDE VETERİNER HEKİM VE ZİRAAT MÜHENDİSİ

KÖYLERDE VETERİNER HEKİM VE ZİRAAT MÜHENDİSİ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 8 dk.
484 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 KÖY  OKULLARININ AÇILMASI KÖYLERDE VETERİNER HEKİM    VE  ZİRAAT MÜHENDİSİ İSTİHDAMI  SİYASETÇİLERİN VAATLERİ 
 ARASINDA   İDİ                                                                                                                                                                                                                           
        Genel seçimlere az bir süre kala  Siyasetçiler yurdu karış karış dolaştı. . Bu arada vaatler de verildi. En hoşuma gidenlerden birisi de öğretmen olmam ,üstelik  uzun yıllar köylerde hizmet vermem  hasebiyle  köylerimizde  yeniden ilkokulların açılacağı,her köyümüze bir ziraat mühendisi ve bir veteriner hekim atanacağı  vaadi. Bakın bir öğretmen olarak kesinlikle taşımalı öğretime karşı çıkanlardan birisiyim.  Bunun sakıncalarını artık yavaş yavaş öğreniyoruz. Onlarca çocuğumuz taşımalı sistem yüzünden öldü ve yaralandı. Bir öğretmen olarak bir öğrencinin benim gözümde değeri ölçülemez.  Şair nasıl şiirinde” Bu sıtanbul ki bir misl-ü behadır/ Bir sengine yekpare Acem Mülkü fedadır” demiş ve İstanbul’u  yerlere konduramamış ya , ben de  öğrencilerimi dünyaya değişmem.Çünkü , 32 yıllık öğretmenlik yaşamım boyunca  öğrencilerimin babası,yerinde annesi,yerinde doktoru olmuş biriyim. 
      Yine ,her köyümüze yeniden bir ilkokul açılacağı vaadi beni  bir öğretmen olarak  en çok ilgilendiren husus olmuştur. Her köyümüzde  yeniden bir okul açılacağı vaadi gerçekten değerli bir vaaddir. Ajandamı karıştırdım; Halen milli  sınırlarımız içinde 2022 sonu itibariyle  TÜİK verilerine göre ,18 bin 211 köyümüz olduğunu görüyoruz. Siyasilerin vaatleri gerçekleşirse bu 18 bin 211  yeni köy okulu ilkokul öğretmenine veya öğretmenlerine,18 bin 211 Ziraat mühendisine, 18 bin 211 veteriner hekime kavuşacaktır.Bunun   İstihdam açısından da büyük bir önemi vardır.  Bir köyde bir  ziraat mühendisinin  ikamet ettiğini düşünün; En azından bu görevlinin bir lojmanı olacaktır. Köyde kaldığı için de zaman zaman eğitim ve öğretime katkısı söz konusudur.  Bizim köylü kardeşlerimiz Ata’dan gördüklerini işlerler. Killi,kireçli,kumlu topraklara aynı  fidanı dikerler.  Ama bu fidanların büyük bölümü  dikildiğinle kalır.  Cılız olurlar. Meyve de vermezler. Bir ziraat mühendisi en azından  bir yerleşim biriminde yapılan tahliller sonucu hangi kesime hangi meyve fidanının dikileceği,hangi kesimlere hangi sebzelerin  ekilmesi gerektiği hususunda bir yönlendirme yapar. Bitki hastalıklarının teşhisinde yardımcı olur. Bu bitki hastalıklarının  giderilmesinde elini taşın altına koyar. Köylü yurttaşları bilgilendirir.  
        Bir köyde bir veteriner hekimin kaldığını düşünün . Bu görevlinin de en azından bir lojmanı,hatta bunun yanı sıra küçük bir  ekte  bir laboratuarı,bir operasyon odası olacaktır.  Hayvan hastalıkları muhteliftir. Büyükbaşların, küçükbaşların,kanatlıların  ve diğerlerinin  zaman zaman hasta oldukları bilinir. İşte bu görevliler anında müdahale ile  hastalığın önlenmesinde  büyük bir hizmet verirler. Hastalığın yayılmaması için gerekeni yaparlar.  Halen köylerimizde muhtarlarımız var. rEn azından  cami imamları var.  Bunlara  öğretmenleri,ziraat mühendislerini,veteriner hekimleri de katarsanız  karşınıza bir yönetim birimi çıkacaktır. Bu beşli grup bir köy için çok değerli  olacaktır. 
          Yine siyasiler kazanırda vaatleri gerçekleşirse  ülkemizdeki 13 milyon civarındaki emekli  Ramazan ve Kurban Bayramlarında  15 bin lira ikramiye alacak.Bunun sözü verilmiş bulunuyor.  Nasıl verileceğini sorgulamak benim görevim değil.  Sözünü veren mutlaka  bunu gerçekleştirecek olmasa neden söz versin ki?  Bir diğer ilginç vaat te  her  geliri olmayan aileye , her ay bir  tam altın verileceği vaadi.  Bana göre hiç te fena bir  vaad değil.  Daha nice vaadler var. İnsanın , bazen ister istemez” keşke her yıl seçim olsa “diyesi geliyor. 
            Ben vaadlerden  sadece  birkaçından  söz ettim.  Aslında her seçmenin bir altın değerinde  oyu var.  Bu oy da öyle ucuza gitmemeli derim. Artık bir makarnaya, birkaç kg pirince, bir karton sigaraya,ellere tutuşturulacak  birkaç kuruşa verilecek oy da kalmadığını düşünüyorum.  Seçmen, Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez Atasözü gereği eğer gerçekten kaz geleceğine  kendisini inandırmışsa oyunu çekinmeden verecektir.Genel ve yerel seçimler,hatta Cumhurbaşkanlığı seçimi bile seçmen için bir harmandır.  Umduklarının bir bölümü dahi gerçekleşse kardadır.  Bugün ülkemizde halkımızın büyük bölümü artık bilinçlidir.  Ne yapacağını,nereye oy atacağını   bilmektedir. Ben kimsenin bir başkasının akrabası,aile bireylerinin dahi etkisinde kalacağını sanmıyorum. Hür iradesini kapalı oy yerinde   gösterecektir. Çünkü karşısında sadece kendisini Yaratan vardır.  O,HER ŞEYİ BİLEN,GÖREN,İŞİTEN’dir.     
           Aklıma ne geldi biliyor musunuz? Köy Enstitüleri eğer  17 Nisan  1940  kurulduktan sonra bugünlere gelebilseydi, bugün  köylerimizde ne mühendise ne de veterinere ihtiyacımız olmayacaktı.   Çünkü Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmen  dünün profesörü,dekanı,asistanı,öğretim görevlisi, akademisyeniydi.  Görev yaptığı köy okullarında  harikalar yaratmışlardı.  Bugün  Onlar gibi kaç okulumuzda   ağaçları aşılayan, öğrencilerine aşı yapan ,öğrencilerine turşu,reçel,çorbalık, yapmasını öğreten,  okul çatısının kiremitlerini değiştiren,harç karan,duvar ören, pencere camı takan,  yumurta akı ve soba borusu külü karıştırarak tahta boyası yapan,  kanatlı hayvan yetiştiren,  çift sürmesini bilen,harman kaldırmasını beceren,  soba yakmasını bilen,  diş çekmesini bilen,  İstiklal Marşımızı teklemeden,Andımızı  dosdoğru okuyan, İstiklal Marşı’mızın 10 kıtasını ezbere bilen ,yemeğin her türlüsünü pişirebilen ,çeşitli müzik aletlerini büyük bir ustalıkla çalan,  kaç öğretmenimiz var sanıyorsunuz? 
            Köy Enstitülerini kapatmak, Halkevleri’ni kapatmak,  son  yıllarda özellikle köylerimizdeki ilkokulları kapatmak, Taşımalı sistem adı altında  bir yerleşim birimindeki öğrencileri  saatlerce başka bir yerleşim birimindeki okullara   taşımak  doğru olmamıştır.  

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları