01 Nisan 2024 - Pazartesi

TAVŞANLI ATATÜRK LİSESİ VARDI

TAVŞANLI ATATÜRK LİSESİ VARDI

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 11 dk.
98 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

              
              TIP BAYRAMI MÜNASEBETİYLE TAVŞANLI’DA
                     DOKTORLARLA İLGİLİ  ANEKDOTLAR     
     Tıp Bayramı geldi geçti. Tıp Bayramı geçtiğimiz yıllarda doktorlarımızca bayağı da güzel bir şekilde çeşitli etkinliklerle kutlanırdı. En azından doktorlarımız eşleriyle,çocuklarıyla felekten bir gün geçirirlerdi. Bu aynı zamanda  dostluğu,kardeşliği,arkadaşlığı pekiştirirdi. Nşallah gelecekte de  böyle güzel etkinlikleri Tıp Bayramları’nda görebiliriz diye düşünüyorum.
       Bugün  fıkralar içinde doktorlarla ilgili olanlar bayağı çoktur.  Bende bile birçok doktor fıkrası var. Ama doktorlarla ilgili başka şeyler,anılar da mevcut. Bunların çoğunu hemşehrilerim bilmezler. Doktor denilince aklıma ilk gelen merhum GLİ Müessesesi doktoru Mehmet Rodoplu gelir.  Renkli bir isimdi. Can dostuydu.  Camiada sevilir ve saygı duyulan bir kişiydi. En güzel sözü.” İç yaralar için alkol,dış yaralar için tentürdiyot”  sözüydü. Her zaman aklıma geldiğinde tebessüm ederim. 
        Merhum bir zamanlar Devlet Hastanemiz Baştabibi olarak hizmet vermişti  Op.Dr. Hüseyin Sekban  bir ziyaretimde  bana.” Bülent Hoca,ben şu devlet  hastanesinde bir avuç insanın hakkından gelemiyorum,sen kitleleri hizaya getiriyorsun” demişti. Kastı,milli bayramlarda  protokola mensup zevat başta olmak üzere,törenlere katılan halka “Saygı duruşu dikkat” anonsumla ilgiliydi.
        Kulakları çınlasın öğrencimdi, Uzman Doktor  Lütfü Usluer’e telefonla  eşimin rahatsızlığı nedeniyle evime kadar gelip gelemeyeceğini sorduğumda  bana.”Hocam evin nerede ? Kaçıncı kattasın?Asansörün var mı?”  diye sormuştu. Çünkü  sevgili Usluer ayaklarından rahatsızdı          Sevgili  büyük siyasetçilerimizden  TBMM Başkanlarından,en çok bakanlık yapmış hemşehrimiz Doç. Dr. Mustafa Kalemli  GLİ Merkez Misafirhanesi’nde bir düğünde eşiyle birlikte dans ediyordu,. Ben de eşimi kaldırmış dans ediyorduk.  Birisi bir ara havaya çok sayıda dolar atmıştı.  Ama ne garip kimse bu etrafa saçılan dolarları almıyordu. Bir  dolarlık kağıt banknotlar  ayaklarımız altında savruluyordu. Çocuklar kurt gibi paraların üzerine  atılmışlardı. Bir dolar da benim ayakkabımın üzerine konmuştu. Tam eğilip alayım diyordum bir de baktım sayın Kalemli ve eşi tam bizim yanımızdalar bana.” Dendi ha!” demişti.  Yani” ne yapıyorsun? “gibicesine   Utanmıştım.
         
         Merhum Devlet Hastanemiz eski Baştabiplerimizden Op. Dr. Turgut Altay  sosyal bir insandı. Geeneksel düğün yemeklerinde kendisiyle sık sık karşılaşırdık. Bir düğün yemeğindeyiz; el büyüklüğünde et parçaları önümüze gelmişti. Herkes bir parçayı ekmek diliminin üzerine çekiyor,didikleyip tüketiyordu. Aynı şeyi merhum Altay da yapmıştı. Bir yandan da bana.” Sen de bir parça al ekmeğinin üzerine koy ve afiyetle ye. Bir gün gelecek arzu etsen de yiyemeyeceğinin günler gelecek” demişti.  DOĞRU SÖYLEMİŞ,ŞİMDİ NE O ESKİ GÖRKEMLİ BOL BULAMAÇ DÜĞÜN YEMEKLERİ KALDI NE DE  EL BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ ET PARÇALARI.                             
             BİR  ZAMANLAR  BİR TAVŞANLI ATATÜRK
                                      LİSESİ VARDI
     Benim çocuklarım,yeğenim Tavşanlı Atatürk Lisesi Mezunudur. Ben naçizane   bu okulda Fransızca,İş ve Teknik ,Sosyal Bilgiler Derslerine girdim.  Çok sayıda liseliye Üniversiteye hazırlık kursu açtım.  Merhum efsane okul müdürü Arslan Ergüç ile az da olsa bir arada oldum.  Mekanı cennet olsun.      Bugün yerinde yeller esen, Tavşanlı’nın fiziken en büyük camisiydi Arifaağa Camii ‘ne komşu  olan,yine yerinde yeller esen Tavşanlı Atatürk Lisesi binasının  Tavşanlılı  ortaokul mezunlarının lise öğrenimini tamamlamak için ilçe dışına çıktığı yıllarda inşa edildiğini hepimiz biliriz. Çünkü bu okul öyle bir zamanda inşa edilmiştir ki  bıçak kemiğe dayandığı bir zamandır bu; Neden? Çünkü aileler çocuklarının lise öğrenimini tamamlaması için onları ilçe dışına zor şartlarda göndermek zorunda kalmışlardı.  Ben bile Kütahya Lisesi’nde yatılı olarak öğrenimimi tamamlamış biriyim.  Merhum arkadaşlarımdan bazıları Balıkesir,Bursa, Eskişehir Liselerinde okumuştu. İşte bu durumu fark eden,nice değerlerimizin heba olmaması için harekete geçenler cennet ehlidirler. İlk etapta Tavşanlı’da bir lise binası yaptırmak amacıyla “ Lise Yaptırma ve Yaşatma Derneği” adı altında bir dernek kurulmuştur. Yıl 1959. Ben 1959 yılı sonbaharında Tunçbilek’te Köprübaşı’ndaki tek ilkokulda öğretmen vekilliği,yine GLİ Müessesesi Tunçbilek Bölge Müdürlüğü’nde Tahakkuk Servisi’nde çalışan bir fikir işçisiydim.Bu kurulan derneğin merkezi Tavşanlı’daydı. Tarihi Ortaokul içindeydi.Dernek ilk etapta üye kaydedecek,yer arayacak,ilçedeki kurum ve kuruluşlardan destek  talep edecek,para temin etme yoluna gidecekti . Bu arada çeşitli ders araç ve gereçleri de temin edilecekti. Bu konuda ilk ciddi haber zamanın” Müstakil Tavşanlı Gazetesi”nde  “Kazamızda Lise Açılması İçin Teşebbüse Geçildi” başlığıyla çıkan bir haberle herkese duyurulmuştu. 2 Nisan 1959 tarihli bu gazete nüshasının bugün bir yerlerde olması gerekir.  Ama merhum Abdurrahim Börekoğlu’nun arşivinin yıllar öncesinde yandığını biliyorum. Bu gazete bir yerlerde olmayabilir. Gazetede çıkan haber aynen şöyleydi.” Günden güne gelişmekte olan mamur Tavşanlı’mızın mübrem ihtiyaçları arasına giren ve bizce de en mühimlerinden olan lise açılması zaruriyeti  karşısında memleketimiz  evlatlarından Abdurrahim Börekoğlu, Demokrat Parti Başkanı Sadık Pembe, Belediye  Reisimiz  İbrahim Çırak muhtelif teşekküllerde  kurucu olarak bulunan Halit Küçük Destanoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi  İlçe İdare Kurulu  Üyesi  Ferit Us,Mehmet Boyacı, Kazamız Kur’an Kursu Öğrencilerini Koruma Derneği Başkanı Mustafa Akboya’dan teşekkül eden müteşebbis heyetin hazırladıkları bu meskur tüzüğü imzalayarak Kaymakamlık Makamına  sundukları öğrenilmiştir”.Derneğin 2. Başkanı  Komutan, lise yapımı için hemen yardım toplama kampanyasına ön ayak olmuştur. Bunun için meclisteki tüm vekillere açık mektup yazılarak  yardım talebinde bulunulmuştur.  Ayrıca Tunçblek’te madende çalışan tüm işçilerin desteği alınmış ve  bütün Tavşanlılılar yardıma davet edilmiştir. Eşya piyangosu çekilişi de düzenleyerek vatandaşları daha etkin hale getirerek onları harekete geçirilmiştir.  Yine böyle bir yardım kampanyası sırasında  Komutan’ın yanına küçük bir kız çocuğunun gelip yardım zarfını uzatması ise  gönülleri okşamıştır.. Komutan  bu yardım zarfının üzerindekileri ni okuduğunda çok mutlu olmuş,öyle ki sevincini  samimi bir arkadaşına mektupla aynen şu şekilde ifade etmiştir.
      “ Sevgili kardeşim, lise işleri iyi gidiyor. Dün bir çiçek kadar güzel ve i bir bahar gibi  renkli küçük bir kız geldi. Elindeki kapalı zarfı bana uzatarak.” Babam gönderdi” dedi. Zarfı aldım. Üzerinde benim adım vardı.  Açtım. İçinde  100 lira para ve bir de  imzasız mektup bulunuyordu. Kağıt parçasında “ Aziz Komutan’ım,  lisemizin temeline bir taş olmak  üzere  100 lira gönderdim. Kabul edin. Duvarlarına ve çatısına karşı ayrıca vazifemi  yaparım” yazılmış. Küçük kızı sıkıştırmama rağmen bu  yardım eden kişiyi öğrenemedim.  Bugün bir konuşma yapacağım,gerekirse bu hususta konuşacağım”
        İşte ey güzel insanlar diyarı Tavşanlı’da ikamet edenler şunu asla unutmayın. Çünkü bugün yerinde yeller esen,nice gençlerimizin okuduğu bu ilim ve irfan lisemiz artık yok. Helal paralarla ,helal çimento ve helal demirle,haram  lokma yemeyen fedakar işçilerin eseri bu bina artık maalesef yok. Artık Komutan da, İbrahim Çırak ta, Sadık Pembe de, Mehmet Boyacı da,Mustafa Akboya( Camcı Çakır) Halit Destanoğlu da Ferit Us ta, GLİ Müessesesi Müdürü Fahri Ergun da Abdurrahim Börekoğlu da  yok. Ama şu gerçek güneştir ve güneş te balçıkla sıvanamaz: Tavşanlı Atatürk Lisesi ,yıktırılan bu güzel bina,8600 metre karelik bir arsa üzerinde yükselmişti. Tavşanlı Tapu Müdürlüğü’nde cilt 89, sayfa 80 ve 38 sıra noda 29 Kasım 1963 tarih ile” Kadimden beri mezarlık bulunduğu ve belediyenin malı olduğu ve derneğin  gayesine uygun olarak  cüzi fiyatla devrettiği cihetle lise binası yapımı için Tavşanlı Lise Yaptırma ve Yaşatma Derneği adına tescilliğine Tavşanlı  Sulh Hukuk Mahkemesi’nin O6 /11/ 1963 tarih ve 349/359 sayılı ilamıyla karar verilmiş olmakla tescili yapıldı” notu düşülerek bugünlere kadar gelmiştir. Yani anlayacağınız bu yıktırılan Atatürk Lisesi binasının yerine başka bir binanın yaptırılması hukuken suçtur. Kanun dışıdır.  Yaptırılacaksa bu yıktırılan Atatürk Lisesi binasının yerine ancak yeni bir Atatürk Lisesi binası ancak yaptırılabilir.  Boşuna kimse kürek çekmesin.  Bir arsa ne amaçla tahsis edilecekse ancak o amaç çerçevesinde değerlendirilir.  Yıktırılan eski  SSK Hastanesi’nin  yeri neden TOKİ’ye verilemedi  anlayabiliyor musunuz?
          Yetkilileri uyarıyorum,  Yıktırılan Atatürk Lisesi binasının arsasına  yeniden ancak  yeni bir Atatürk Lisesi binası yaptırabilirsiniz.  Yanlış mutlaka bir gün geri döner,doğru bulunur.  Benim naçizane   uyarımdır. Duyduğuma göre şu anda Tavşanlı’da bir imza kampanyası varmış. Bu kampanya Tavşanlı Atatürk Lisesi yıktırılan binasıyla ilgiliymiş. Çok ta doğru bir  harekettir. Başlatanları kutluyorum. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları