90 YAŞINDA BİR ÇINAR
Bülent Alpagut
- 05062218413
90 YAŞINDA BİR ÇINAR TAVŞANLI’NIN EFSANE LİSE
MÜDÜRÜ ARSLAN ERGÜÇ 5000 KİTABINI İZMİR ‘DE
YAŞADIĞI İLÇE KARŞIYAKA BELEDİYESİ’NE ARMAĞAN ETTİ
Tavşanlı her zaman efsanelere ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan birisi de Tavşanlı’da uzun yıllar Atatürk Lisesi Müdürü olarak görev yapan, bugün itibariyle 90 yaşındaki,15 Mart 1933 Afyonkarahisar doğumlu Arslan Ergüç’tür. Kendisi, TCDDY’da hizmet vermiş bir memurun ve mütevazi bir ev hanımının oğludur, İlkokula 1939/1940 Öğretim yılında başlayan.1944/1945 öğretim yılında mezun olan, 1945 yılında babasını kaybeden,Yine aynı yıl içinde 1945/1946 öğretim yılında Afyon Lisesi Orta bölümüne kaydolan, 1951/1952 öğretim yılında Afyon Lisesi’ni başarıyla bitiren. 1952 yılında İstanbul Çapa Öğretmen Okulu giriş sınavını kazanan.1953-1954 öğretim yılı sonunda Sosyal Bilgiler- Türkçe öğretmeni olarak mezun olan Arslan Ergüç askerlik görevini ,Konya’da,Astsubay Hazırlama Okulu’nda Türkçe öğretmeni olarak yapmıştır. İlk öğretmenlik görevine Sivas İli Yıldızeli İlçesi’nde başlayan Ergüç, Yıldızeli İlçesi’nde göreve başladığında yeni evliymiş. Eğitimciliğinin yanında çeşitli gazetelerde,dergilerde,mecmualarda yazılar da yazmış.Bana göre, Türkçe’yi en güzel telaffuz edenler arasındadır .Bilmediğim birçok hususta kendisini daima rahatsız etmişimdir.İlk başvurduğum kişi olmuştur. . Güzel konuşan,anlattığını dinlettiren Ergüç,daha okula başlamadan önce okumasını yazmasını öğrenmiş. Çocukluğundan beri eline ne geçtiğiyse okumuş.Bana göre kendisi bir BİBLİYOMAN(Kitap Hastası)’dır. İlk okuduğu kitapların özellikle çocuklar için yazılan kitaplar olduğunu öğreniyoruz. Bu kitapların fiyatları da 15-20 kuruş arasındaymış. O zamanın şartlarında pahalı sayılan kitaplar bunlar. Bu fiyattaki çocuk kitaplarını almak için zorlandığını da saklamıyor. Çünkü neticede az maaşlı, mütevazi bir memurun çocuğudur. . Kendi ifadesine göre evindeki kitapların sayısı 2021 yılı Eylül başı itibariyle 4873’tür.Yani küçük sayılabilecek bir kütüphanenin kitap varlığı ancak bu kadardır.. Bazı kitaplarının ,bu sayıya dahil olmadığını,bunların da gelecekte yerlerini mutlaka bulacağını belirtiyor. Arslan Ergüç kitapları yüzünden sürekli sıkıntı yaşamış biridir. Çünkü neredeyse bir kamyonete zor sığan bu kitapları nerede kiraya çıktıysa hep sorun olmuştur. Çünkü kitapları evin bir odasını lebalep dolduruyormuş. Onun içindir ki kiraya çıkmaktan,hatta başka bir yere atanmaktan daima korkmuştur. Gün gelmiş çocukları kadar sevdiği kitapları için karar vermiş. O da geçtiğimiz günlerde olmuş. 3 Eylül 2021 tarihinde kesin kararını vermiş. Artık canı gibi sevdiği kitaplarından ayrılacaktır.. “ Neden bu tarih? “ diye sorduğumda , bana ilginç bir yanıt vermişti. Bana karasevdalı olduğu ,yıllarca görev yaptığı Tavşanlı’nın düşman işgalinden kurtulduğu gün olan 3 Eylül tarihini uygun gördüğünü söylediğinde Tavşanlı’dan daha kopmadığını anlamıştım. . Bu nasıl bir duygu ve nasıl bir sevgidir? Şu an itibariyle,sevgili Arslan Ergüç’ün tüm kitapları İzmir/Karşıyaka Belediyesi’ne ait birkaç kütüphanededir. İzmirliler’in istifadesine sunulmuştur. Arslan Ergüç bu vesileyle,İzmir’de sayılan ve sevilen, Belediye Kütüphanelerinin kurucusu Zeki Büyüktanır Bey’le de tanışma fırsatını bulduğunu söylüyor. O da kitaplarını yıllar öncesinde hediye etmişlerden.Son görevi, Milli Eğitim Bakanlığı Başmüfettişiydi. Sevgili Arslan Ergüç, hatırladığım kadarıyla,Tavşanlı’da görevliyken ,beklenmedik şekilde başka bir yere atanmıştı.Bu atama ,tüm Tavşanlı Halkı’nı derecesiz üzmüş,halkı, adeta sokağa dökmüştü. Ben o zamanlar binlerce imza toplandığına tanığım.Tavşanlı,gönül verdiği ,sevdiği kişileri her zaman sahiplenmiştir.Sadece kitaplara olan sevgisiyle bile, Arslan Ergüç’ün müstesna bir yeri vardır. Türkçe’yi çok güzel konuşan iki kişi tanıdım. Birisi sevgili Arslan Ergüç,diğeri,bir ara Türkiye’de yılın öğretmeni seçilmişti, Tavşanlı Atatürk Lisesi öğretmenlerindendi;Esma Börek Canıaz’dır Tavşanlılı,sevgili Arslan Ergüç’ü her zaman nazik,dürüst, namuslu ve iyi bir yönetici,başarılı bir öğretmen olarak bilir.Öyle de hatırlanacaktır. Beni bile yıllar önce Atatürk Lisesi’nde Fransızca,Sosyal Bilgiler, İş ve Teknik branş öğretmeni olarak görevlendiren bizzat kendisidir. Tavşanlı’da da ikamet ettiği evin bir odası kitaplarla doluydu . Bu odaya ben bile zor sığmıştım. Bana her zaman .” Bülent Bey, hayatta korktuğum en büyük şey taşınmaktır”derdi. Bunu biliyorum; kitapları yüzünden söylemişti. .Gerçekten, bu kadar kitap nereye, nasıl taşınırdı ki?
Kitapları O’nun için çocukları kadar değerliydi.” Ne yardan geçilir ne serden” denilir ya!... Çocuklarınız mı, kitaplarınız mı?” dediğinizde susardı. Ne çocuklarına ne de kitaplarına kıyamazdı. Tavşanlı ile bağları kopmasın diyerek bir oğlunu Tavşanlılılar’a emanet etmiştir.Bir oğlu Tavşanlı’da ikamet etmektedr.
Ben de 1996 yılından beri İzmirli sayılırım. Ama ruhum her an Tavşanlı’da dolaşır Tıpkı Arslan Ergüç gibi. Ben de çok sayıda kitabımı Tavşanlı’da muhtelif yerlere dağıttım.Hatta daha verilecekler var. Mekanım her ne kadar İzmir’deyse de makamım Tavşanlı’dadır. Sayın Ergüç te öyledir. “ Bu kitap hediye etme işi nereden çıktı?” dediğimde anlatmıştı.Bir ara Karşıyaka Belediye Başkanı sayın Dr. Cemil Tugay Bey’le karşılaşmış. Ayak üstü kitaplarından söz etmiş.Kendisine, oturduğu dairenin diğer dairelerle birlikte depremden zarar gördüğü için ,yıkılacağından bahisle kitaplarını belediyeye vermek istediğini söylemiş. Sayın belediye başkanı da bu fırsatı kaçırır mı? Memnuniyetle kabul etmiş .İşte sayın Arslan Ergüç’ün kitaplarının serüveni bundan sonra başlamış. Sayın belediye başkanı, Ergüç’ten özgeçmişini ve bir de fotoğrafını i göndermesini istemiş.Arslan Ergüç İzmir/ Karşıyaka’da İzmir’e yıllar önce geldiğinde satın aldığı eski evine taşındı. Yıkılacak dairesinin yerine yenisi inşa edilecek.
Aklıma da gelmiyor değil hani; Eğer Karşıyaka’daki dairesi depremden hasar görmeseydi,sayın Ergüç İzmir’e geldiğinde satın aldığı eski evine bu kadar kitabı taşır mıydı? Ama hiç sanmıyorum. Bence doğru bir karar vermiş. Sayın Ergüç eşini de birkaç yıl önce kaybettiği için kitapları ile avunuyordu. Kendisine mutlaka yeni uğraş bulacaktır. Oğlu, Selim Ergüç’le telefonda konuştum. Babasının özgeçmişini Karşıyaka Belediye’ne bir fotoğrafıyla birlikte ulaştırmış. Asıl önemlisi ne biliyor musunuz?Bu binlerce kitabı sayın Ergüç’ün tek tek okumuş olması. . Hatta birçoğunda düştüğü küçük notlar bile var. Okunmayan kitapta böyle notlar olur mu?. Bilindiği gibi bizim insanımız kitapları evlerinin bir köşesinde süs olarak kullanır.Öyle ki bugün yüzlerce evde binlerce kitap kaderiyle baş başadır. Bu kitapları kimse bir yerlere vermeyi de akıl etmez. Okumaz ama vermeye de kıyamaz.İçimi en acıtan şey de sayısız kitabın oraya buraya atılması,hatta çöplüklere bırakılmasıdır. İzmir’de birçok konteyner içinden,çöp kutusundan,işyeri önlerinden öyle kitaplar buldum ki hepsini silip,temizleyip kitaplığa koydum. Ben de İzmir’deki kitaplarımı tıpkı sayın Ergüç gibi bir fırsatını bulduğumda bir yerlere vereceğim.
Örneğin Tavşanlı’da bir diğer efsane KOMUTAN( Sabri Tevfik Okyayuz)’un kitapları da bildiğim kadarıyla Atatürk Lisesi Kütüphanesi’ndedir .İnşallah bu gelenek devam eder ve gelecek kuşaklar için kaynak oluşturur.
Sayın efsane müdürümüz A rslan Ergüç’le sık sık telefonlaşırız. Ben Tavşanlı sevdalısı birçok insan tanırım. Birçoğunun mekanları, mezarları Tavşanlı dışında olmasına karşın , makamları hep Tavşanlı’dadır.
Sayın Ergüç ile en son geçtiğimiz Cuma günü konuştuk. Tüm Tavşanlı Halkı’na en kalbi selam ve sevgilerini iletmemi istedi. Eh ne de olsa ben hala Tavşanlı’nın protokol Amiri,tören komutanı,sunucusu değil miyim?Neden hala,Akseven sokak’ta evim öylesine duruyor?Oturmadığım halde kira ödüyorum. Yazılarım Kütahya’da, Ankara’da, Tavşanlı’da neden çıkıyor sanıyorsunuz? İpler kopmasın diye.Tavşanlı’dan kopmak istemiyorum.Çünkü ben bu aziz şehrin ekmeğini yedim,suyunu içtim. Bu aziz şehrin insanlarına yıllarca hizmet verdim. Helal olsun…