23 Ekim 2021 - Cumartesi

90 YAŞINDA BİR ÇINAR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 10 dk.
941 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 


      90  YAŞINDA  BİR  ÇINAR  TAVŞANLI’NIN   EFSANE   LİSE 
      MÜDÜRÜ   ARSLAN   ERGÜÇ   5000  KİTABINI  İZMİR ‘DE
     YAŞADIĞI İLÇE KARŞIYAKA BELEDİYESİ’NE ARMAĞAN ETTİ                                                                                                                      
        Tavşanlı her zaman  efsanelere ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan birisi de  Tavşanlı’da uzun yıllar  Atatürk Lisesi  Müdürü olarak görev yapan, bugün itibariyle 90 yaşındaki,15 Mart 1933 Afyonkarahisar doğumlu  Arslan Ergüç’tür.  Kendisi,  TCDDY’da hizmet vermiş bir memurun ve mütevazi bir ev hanımının oğludur, İlkokula 1939/1940 Öğretim yılında başlayan.1944/1945 öğretim yılında  mezun olan,  1945 yılında babasını kaybeden,Yine aynı yıl içinde 1945/1946 öğretim yılında  Afyon Lisesi Orta bölümüne kaydolan, 1951/1952 öğretim yılında Afyon Lisesi’ni  başarıyla bitiren. 1952 yılında İstanbul  Çapa Öğretmen Okulu giriş sınavını kazanan.1953-1954 öğretim yılı sonunda  Sosyal Bilgiler- Türkçe öğretmeni olarak mezun olan Arslan Ergüç askerlik görevini ,Konya’da,Astsubay Hazırlama Okulu’nda  Türkçe öğretmeni olarak yapmıştır. İlk öğretmenlik görevine Sivas İli Yıldızeli İlçesi’nde  başlayan Ergüç, Yıldızeli İlçesi’nde göreve  başladığında yeni  evliymiş. Eğitimciliğinin yanında  çeşitli gazetelerde,dergilerde,mecmualarda yazılar da  yazmış.Bana  göre, Türkçe’yi en güzel telaffuz edenler arasındadır .Bilmediğim birçok hususta kendisini daima rahatsız etmişimdir.İlk başvurduğum kişi olmuştur.  . Güzel konuşan,anlattığını dinlettiren Ergüç,daha okula başlamadan önce okumasını yazmasını öğrenmiş. Çocukluğundan beri eline ne geçtiğiyse okumuş.Bana göre kendisi bir  BİBLİYOMAN(Kitap Hastası)’dır. İlk okuduğu  kitapların  özellikle çocuklar için yazılan kitaplar olduğunu öğreniyoruz.  Bu kitapların fiyatları da 15-20 kuruş arasındaymış. O zamanın şartlarında pahalı sayılan kitaplar bunlar. Bu  fiyattaki çocuk kitaplarını almak için zorlandığını da saklamıyor. Çünkü neticede  az maaşlı,   mütevazi bir memurun  çocuğudur. .  Kendi ifadesine göre  evindeki kitapların sayısı  2021 yılı Eylül başı itibariyle 4873’tür.Yani küçük sayılabilecek  bir kütüphanenin kitap varlığı ancak bu kadardır..  Bazı kitaplarının ,bu sayıya dahil  olmadığını,bunların da gelecekte yerlerini mutlaka bulacağını belirtiyor. Arslan Ergüç kitapları yüzünden sürekli sıkıntı yaşamış biridir. Çünkü  neredeyse bir  kamyonete zor sığan bu kitapları  nerede  kiraya çıktıysa hep  sorun olmuştur. Çünkü kitapları  evin bir odasını  lebalep dolduruyormuş. Onun içindir ki kiraya çıkmaktan,hatta başka bir yere atanmaktan daima korkmuştur. Gün gelmiş  çocukları kadar sevdiği kitapları için   karar vermiş. O da geçtiğimiz günlerde olmuş. 3 Eylül 2021 tarihinde kesin kararını vermiş. Artık canı gibi sevdiği kitaplarından ayrılacaktır.. “ Neden bu tarih? “ diye sorduğumda  , bana ilginç bir yanıt vermişti.  Bana karasevdalı olduğu ,yıllarca görev  yaptığı Tavşanlı’nın düşman işgalinden kurtulduğu gün olan 3 Eylül tarihini uygun gördüğünü söylediğinde Tavşanlı’dan daha kopmadığını anlamıştım.   . Bu nasıl bir duygu ve nasıl bir sevgidir? Şu an itibariyle,sevgili Arslan Ergüç’ün tüm kitapları  İzmir/Karşıyaka Belediyesi’ne ait birkaç  kütüphanededir. İzmirliler’in istifadesine sunulmuştur. Arslan Ergüç bu vesileyle,İzmir’de sayılan ve sevilen, Belediye Kütüphanelerinin  kurucusu  Zeki  Büyüktanır Bey’le de tanışma fırsatını bulduğunu söylüyor. O da kitaplarını yıllar öncesinde  hediye etmişlerden.Son görevi,  Milli Eğitim Bakanlığı  Başmüfettişiydi.  Sevgili Arslan Ergüç, hatırladığım kadarıyla,Tavşanlı’da  görevliyken ,beklenmedik şekilde başka bir  yere atanmıştı.Bu atama ,tüm Tavşanlı Halkı’nı derecesiz üzmüş,halkı, adeta sokağa dökmüştü. Ben o zamanlar binlerce imza toplandığına tanığım.Tavşanlı,gönül  verdiği  ,sevdiği kişileri her zaman sahiplenmiştir.Sadece kitaplara olan sevgisiyle bile,  Arslan Ergüç’ün müstesna bir yeri vardır.  Türkçe’yi çok güzel  konuşan iki kişi tanıdım. Birisi sevgili Arslan Ergüç,diğeri,bir ara Türkiye’de yılın öğretmeni seçilmişti, Tavşanlı Atatürk Lisesi öğretmenlerindendi;Esma  Börek  Canıaz’dır Tavşanlılı,sevgili Arslan Ergüç’ü her zaman nazik,dürüst, namuslu  ve iyi bir yönetici,başarılı bir öğretmen olarak bilir.Öyle de hatırlanacaktır.  Beni  bile yıllar önce Atatürk Lisesi’nde    Fransızca,Sosyal Bilgiler, İş ve Teknik  branş öğretmeni olarak görevlendiren bizzat  kendisidir.  Tavşanlı’da da  ikamet ettiği evin bir odası kitaplarla doluydu . Bu odaya ben bile zor sığmıştım.   Bana her zaman .” Bülent Bey, hayatta korktuğum en büyük şey taşınmaktır”derdi. Bunu biliyorum; kitapları yüzünden söylemişti. .Gerçekten, bu kadar kitap nereye, nasıl taşınırdı ki?
        Kitapları O’nun için çocukları kadar değerliydi.” Ne yardan geçilir ne serden” denilir ya!... Çocuklarınız mı, kitaplarınız mı?” dediğinizde susardı.  Ne çocuklarına ne de kitaplarına kıyamazdı. Tavşanlı ile bağları kopmasın diyerek  bir oğlunu  Tavşanlılılar’a emanet etmiştir.Bir oğlu  Tavşanlı’da ikamet etmektedr.  
       Ben de 1996 yılından beri İzmirli  sayılırım. Ama  ruhum her an Tavşanlı’da dolaşır Tıpkı Arslan Ergüç gibi.  Ben de çok sayıda kitabımı Tavşanlı’da muhtelif yerlere dağıttım.Hatta daha  verilecekler var.   Mekanım her ne kadar İzmir’deyse de makamım  Tavşanlı’dadır. Sayın Ergüç te öyledir. “ Bu kitap hediye etme  işi nereden çıktı?” dediğimde  anlatmıştı.Bir ara Karşıyaka Belediye Başkanı sayın Dr. Cemil Tugay Bey’le   karşılaşmış. Ayak üstü kitaplarından söz etmiş.Kendisine, oturduğu dairenin diğer dairelerle birlikte depremden zarar gördüğü için  ,yıkılacağından bahisle kitaplarını belediyeye vermek istediğini söylemiş. Sayın belediye başkanı da bu fırsatı kaçırır mı? Memnuniyetle kabul etmiş .İşte sayın Arslan Ergüç’ün kitaplarının serüveni bundan sonra başlamış. Sayın belediye başkanı, Ergüç’ten özgeçmişini ve bir de  fotoğrafını i göndermesini  istemiş.Arslan Ergüç İzmir/ Karşıyaka’da İzmir’e yıllar önce geldiğinde satın aldığı eski evine taşındı. Yıkılacak dairesinin yerine yenisi inşa edilecek.   
      Aklıma da gelmiyor değil hani; Eğer Karşıyaka’daki dairesi depremden hasar görmeseydi,sayın Ergüç İzmir’e geldiğinde satın aldığı eski evine bu kadar kitabı taşır mıydı? Ama hiç sanmıyorum. Bence doğru  bir karar vermiş. Sayın Ergüç eşini de birkaç yıl önce kaybettiği için kitapları ile avunuyordu. Kendisine mutlaka yeni uğraş bulacaktır.   Oğlu, Selim Ergüç’le telefonda konuştum. Babasının özgeçmişini  Karşıyaka Belediye’ne bir fotoğrafıyla birlikte ulaştırmış. Asıl önemlisi ne biliyor musunuz?Bu binlerce kitabı sayın Ergüç’ün tek tek okumuş olması. . Hatta birçoğunda düştüğü küçük notlar bile var.  Okunmayan kitapta böyle notlar olur mu?. Bilindiği gibi bizim insanımız kitapları evlerinin bir köşesinde süs olarak kullanır.Öyle ki bugün yüzlerce evde binlerce kitap  kaderiyle baş başadır. Bu kitapları kimse bir yerlere vermeyi de akıl etmez. Okumaz ama vermeye de kıyamaz.İçimi en acıtan şey de  sayısız kitabın oraya buraya atılması,hatta çöplüklere bırakılmasıdır. İzmir’de birçok konteyner içinden,çöp  kutusundan,işyeri önlerinden  öyle kitaplar buldum ki  hepsini  silip,temizleyip kitaplığa koydum.  Ben de İzmir’deki kitaplarımı tıpkı sayın Ergüç gibi  bir fırsatını bulduğumda bir yerlere vereceğim.     
        Örneğin Tavşanlı’da bir diğer efsane KOMUTAN( Sabri Tevfik Okyayuz)’un kitapları da bildiğim kadarıyla Atatürk Lisesi Kütüphanesi’ndedir .İnşallah bu gelenek devam eder ve  gelecek kuşaklar için  kaynak oluşturur.   
        Sayın efsane müdürümüz  A rslan Ergüç’le sık sık telefonlaşırız. Ben Tavşanlı sevdalısı birçok insan tanırım. Birçoğunun mekanları, mezarları  Tavşanlı dışında olmasına karşın ,  makamları  hep Tavşanlı’dadır.
        Sayın Ergüç ile en son geçtiğimiz Cuma günü konuştuk. Tüm Tavşanlı Halkı’na en kalbi selam ve sevgilerini iletmemi istedi. Eh ne de olsa ben  hala Tavşanlı’nın protokol Amiri,tören komutanı,sunucusu değil miyim?Neden hala,Akseven sokak’ta evim öylesine duruyor?Oturmadığım halde kira ödüyorum. Yazılarım Kütahya’da, Ankara’da, Tavşanlı’da neden çıkıyor sanıyorsunuz? İpler kopmasın diye.Tavşanlı’dan kopmak istemiyorum.Çünkü ben bu aziz şehrin ekmeğini yedim,suyunu içtim. Bu aziz  şehrin insanlarına yıllarca hizmet verdim. Helal olsun…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları