KORONAVİRÜS SELAMI
Bülent Alpagut
- 05062218413 SELAM VE KORONAVİRÜS SELAMI
Selam,bir kimseye veya bir topluluğa yakınlık,sevgi ve nezaket göstermek,sağlık ,esenlik ve başarı dilemek için”Selamün aleyküm, esselamün aleyküm rahmetullahi ve berakatühü,merhaba,hayırlı işler,günaydın,sabah akşam,öğle,Cuma,kandil şerifleriniz hayrolsun,babay, huhu,ne var ne yok? Ya eyyühellezine amenu,keyifler nasıl?” gibi sözlerden birini söylemesi , yahut aynı dileği taşıyan bir işaret veya harekette bulunma(araçların korna,bisikletlerin zil,itfaiye arazözlerinin çan çalması,insanların baş eğmesi, el ve kollarını sallaması, mimik hareketleri yapması) şeklinde yapılıyor. Ama en güzeli sevgili peygamberimizin yaptıkları gibi sağ elimizi, karşımızdakinin sağ eliyle buluşturma durumudur. Hatta bir Hadis-i Şerif te vardır:” Selamlaşınız sözcüğüyle ifadesini bulur. “Mevlitte.” Hem dedi ashaba ol hayrü’l -enam/Ümmetime kılasız benden selam”diye geçer. Orhan Veli Kanık bir dostuna takılmış.” Oktaycığım, bu gece sana bütün sarhoşların selamı var”demiştir. Selam,huzur güven,sağlık, selamet anlamındadır. Leskofçalı Galip te bir şiirinde selam sözcüğünü :”Tenim,pür-dağdır yekser dil-i agah na-peyda”dizesinde kullanmıştır. Bir askerin üstlerine ve törenlerde bayrak,sancak,askeri birlik vb.ne saygısını göstermek üzere, şekli yönetmeliklerce belirlenmiş olduğu üzere belli bir biçimdeki duruş ve hareketidir. Dört devirden meydana gelen Mevlevi ayininin bir selamlaşma ile başlayan devrelerinden her biridir.Görülür ki,ikinci selam bitince selam verilerek evvelkiler gibi üçüncü defa semaya başlanır. Dini açıdan bakacak olursak, Süleyman Çelebi’nin dillendirdiği şekilde “ Her türlü ayıp ve noksandan uzak bulunan,kullarını huzur ve selamete eriştiren( anlamlarında esma-i hüsnadan’Allah’ın en güzel isimlerindendir)”Ol-durur Allahü kuddusü’s –selam” ifadesinde bulur.
Osmanlı’da selam ağaları vardı. Bunlar,padişah,sadrazam,bazı vezirlerin maiyetinde bulunan ,teşrifatçılıkla ve onlar adına selam alıp vermekle görevli kimselerdi.Selam almak, selam veren birine selamla karşılık vermektir. Selam çakmak, selam vermenin bir başka ifadesidir. Bu teklifsiz yapılan bir davranış biçimidir. Eskiden Alaylarda Padişah,Sadrazam, ve vezirleri atlarına binerken veya inerken alkışlamakla görevli çavuşlar vardı. Bunlara Selam Çavuşu denirdi. Ben de yıllarca önce okulumu teftişe gelen bir ilköğretim müfettişini karşılamıştım. Belirttiğim çavuş gibi.Ama çavuşun yaptığını yapmamıştım. Sadece öğrencilerimden bir koridor oluşturup,atla gelen müfettişi bu koridorda karşılamıştım. Her şey güzel gitmişti ama,öğrencilerim topladıkları papatyaları müfettiş beye atarlarken bu davranışlarıyla ,müfettiş beyin atını ürkütmüş, ,müfettiş beyin yere düşmesine sebep olmuşlardı.
Törenlerde bir rütbeli başka bir rütbeliyi karşılarken askerlerine.” Selam dur!” diyerek askerini selam durumuna geçirir Ben de yıllarca protokol amirliği ,tören komutanlığı ve sunuculuk yaptığım için bir gün Tavşanlı’ya gelen Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı bandosu’na ,aynı anda tören alanında hazır bulunan GLİ Bandosu’na komut vermiştim. Hatta törende hazır bulunan tugay komutanı rahmetli garnizon komutanımız Hv. Plt. Kd. AlbRemzi Diren’e beni kastederek.” Bu genç asker mi?” demiş. .Bu durum,yani selam durumuna geçirme olayı, sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan,TBMM Başkanı ,vali ve kaymakamlar vb için de söz konusudur. Saygı belirtmek için selama durulur . Ben yıllarca nice etkinliklerde “ Esas duruş, selam dur” sözcüklerini telaffuz etmişimdir. Arzettiğim için birçok kişi bana” Bay arzederim” demiştir. Bir Tavşanlılı yaşlı bayanın bir diğerine beni göstererek. ” Bak bi Hatce, enki adam herkesi hazırda durduruyo” dediğini hiç unutmam. Birine, bir kimse ile veya mektupla, mesajla, telefonla hatta uzaktaysa seslenerek selam etmek,selam eylemek vardır.” Her şey paraya bağlı,parasız hiçbir şey yapılmıyor “ifadesi eskilerde.” Selam para, kelam para” olarak ifadesini bulurdu. Hal hatır sorma da selam sabahtır. Selam sarkıtmak, Argoda, selam vermek, selam göndermektir .Yıllar öncesinde Tavşanlılı bir askerin kendisini ziyarete gelen bir arkadaşına aynen.” Tavşanlı’nın birkaçına, Moymul’un üst başına, Dedelerin kaffesine selam” dediği dillendirilir. Dedeler dediği ( Dedeler Köyü,bugünkü Dedeler Mahallesi’dir) Bir şehir, kale veya kumandanı selamlamak için atılan topa selam topu denir. Cumhuriyet’in yıldönümlerinde,devlet büyüklerinin karşılanmalarında atılan toplar bunlardandır.Halkımızın zaman zaman söylediği .” Selam verdik, borçlu çıktık” ifadesi, biraz ilgi,biraz yakınlık gösterdik, üzerimize ağır bir yük üstlendik anlamındadır. Selamı sabahı kesmek tabiri de, biriyle her türlü ilişiği kesmek ,alakayı koparmaktır.
Müslüman, karşılaştığına,yanından geçene, kendisine uzakta da olsa bakana,”Selamünaleyküm” yani “Allah’ın Selamı üzerinize olsun “ der. Karşısındaki de aynı şekilde yanıt verir. Bazen selam verdiğimiz kişilerin selamımızı almadığını görüyoruz. Bazılarının da selam verdiğimizde ”Tanışıyor muyuz?” şeklindeki yanıtı içimizi acıtıyor. O zaman da verdiğimiz selamı içimizden alıp kabul etmemiz öneriliyor. Ama bu tür olumsuzluklar insanları birbirlerine selam vermekten uzaklaştırıyor.
Yıllar öncesiydi. Tavşanlı’da bir sağlık ocağı için kolları sıvamıştık. Birkaç pratisyen doktorla esnaftan para topluyoruz. Allah bereket versin herkes karınca kararınca bir şeyler veriyordu. Bugün hayatta olmayan bir esnaf hemşehrimizin iş yerine girdiğimizde selam vermiştik. Ama rahmetli masasının önünde bir şeylerle meşguldü. Bir kez daha selam vermiştik. Selamlarımız karşılıksız kalınca yanımdaki doktor arkadaşlara gidelim anlamında bir kaş-göz işaret yaptığı anımsıyorum. Bu iş yerinden süratle uzaklaşmıştık. Moralimiz bozulmuştu. Soluğu zamanın Tavşanlı Müftüsü rahmetli Ramazan Arslanbaba’nın Ulucami karşısındaki hizmet binasındaki makam odasında almıştık. Rahmetli , bizi ağırlamıştı. Laf dönüp dolaşıp selama gelmişti. Yaşadığımız olayı anlattığımızda bize dediklerini hiç unutmam.” Arkadaşlar, karşınızdakine birkaç kez selam vermişsiniz. Almamış. Yavaşça orayı terk etmeniz en hayırlısıdır. Ki öyle yapmışsınız. Ayrılırken de içinizden”Allahu ekber demeniz gerekirdi” demişti. Anlamamıştık. İzah etmişlerdi..” Onlar ölüdürler,hiçbir şey veremezler” anlamındaymış. Ben Tavşanlı’da ve Tavşanlı dışında en çok selam verenlerdenim İnşallah Cennete Selam kapısından girerim. Birçok yere vardığımda karşımdakine veya karşımdakilere “ Ya eyyühellezine amenu” dediğim de olur. İzmir’de Sıvaslı bir apartman kapıcısı Mehmet Çam adında bir dostum var.Yanında birkaç kişiyle sohbet ediyordu. Yaklaşık 8-1O metreden “ Esselamün aleyküm Rahmetullahi ve Berakatühü” dediğimde çil yavrusu gibi dağılmışlardı. Ne olduğunu anlamamıştım.Daha sonra Mehmet ile bir karşılaştığımızda neden kaçtıklarını sorduğumda ,” Hocam bize böyle laf atanlar olmadı Korktuk!” demesin mi? Güler misin,ağlar mısını?
Fuzuli’nin padişaha yazdığı bir “ Şikayetnamesi” vardır. Zamanın koşullarında iyi gitmeyen bazı hususları padişaha veciz bir şekilde yazmış. Ne diyor?” Selam verdim. Rüşvet değildir deyu almadılar. Hüküm gösterdim. Asılsızdır deyu mültefit olmadılar”.
Gelelim bugünlere. Farkındaysanız bir KORONAVİRÜS belası kapımıza dayandı. Sadece bizim mi? Tüm dünyayı sardı. Zaten doğru dürüst selam vermeyen insanımıza da gün doğdu. Herkes uzaktan el ve kol hareketleriyle, ayaklarını birbirine tokuşturarak selamlaşıyor. İtirazım yok. Belli ki şu günlerde yakın temas olmamalı. Ama korkarım bu hastalık geçtiğinde bu garip selamlaşma alışkanlık haline gelmez Ama diyeceksiniz”, Bülent Hoca, zaten millet araba kornalarıyla, el kol işaretleriyle bundan önce de selamlaşmıyor muydu?” Haklı olablirsiniz. Ama istisnalar hiçbir zaman kaideyi bozmaz ve bozmamıştır da. Aklıma Köroğlu geldi.” Benden selam olsun Bolu Beyi’ne” diye seslenen Köroğlu’na. Keşke hep selamlaşabilsek değil mi? Sevgili dostum, eski Tavşanlı Kaymakamlığı Koruma polisi Behçet ile birçok dostumla mesajlaştığım gibi mesajlaşırız. ”Yengeme selam” der. Ayakkabıcı Fethi her konuşmamızın ardından” Yengeme selam “ der . İçimi ısıtırlar. Selamın , fiyatı, uzunluğu genişliği, hacmi, alanı , tadı tuzu yoktur Ama bir ağırlığı olduğu muhakkak. Bu vesileyle tüm Kütahyalı hemşehrilerime en samimi selam ve sevgilerimi sunuyorum. Ekmeksiz susuz kalabilirler. Ama kesinlikle selamsız kalmasınlar.