08 Temmuz 2017 - Cumartesi

VEFA

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 5 dk.
3107 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 

                   “VEFA” SÖZCÜĞÜ SADECE BİR SEMT GAZOZ  VE  BOZA

                   ADI OLARAK MI  KALACAK      

         

       Nur içinde yatsınlar…Tavşanlı’da doğmuş,büyümüş,yaşamış,ölmüşler. Tavşanlı’ya bir hizmet amacıyla gelip ebediyete göçenler.Görev başındayken bir şekilde aramızdan ayrılanlar ve niceleri için için söylüyorum:” Nur içinde yatsınlar”.

       Bir gün öncesi öğle yemeğinde,akşam yemeğinde veya kahvaltıda neler yediklerini bir anda söyleyemeyenler  sizce eşini-dostunu,arkadaşlarını,dostlarını  bir anda hatırlayabilirler mi?Kayseri’de Erkilet Bucağı’nın Emmiler Köyü’ndeyken komşumuz Taşan Köyü’nün imamı Ahmet Hoca’nın” ölüm halinde ağlamayın” dediğini nakletmişlerdi.Yine anlatırlardı.Bir gün torununu kaybetmiş. Kendisini ağlar bulmuşlar. Sözünü hatırlatmışlar. O da.” Ölüm halinde insanın yüreğinde kırk mum yanar.Zaman içinde bunların 39’u söner. . Biri hiç sönmez.Öleni ne zaman anımsarsınız. İşte bu kalan tek mum içinizi yakar geçer” dermiş. Ölüm bir anlamda kaybolmadır. Gurbettir. İletişim tellerinin kopmasıdır.Ama  vefasızlık ta  öyledir.Gelecek kuşaklar belki “vefa” sözcüğünü kitaplarda,dergilerde bir semtin,bir gazozun ve bozanın adı olarak anımsayacaklardır.Görünen köy kılavuz ister mi?

     İnsanlar birbirlerini önce ölüm yıldönümlerinde anar oldularSonra  araya  yıllar girdi. Bu anımsamalar 5-1O yıla çıktı. Sonra  kabir ziyareti yaparlarken mezartaşlarında görüp:” Vay be…” dediler.Bir gün gelip insanlar birbirlerini unutacaklardır.Rahmetli film ve tiyatro eleştirmeni Kütahya’nın Tavşanlısında doğan Vasıf Öngören de derdi.” İletişim kopmaya görsün. Herkes  birbirini zaman içinde unutacaktır”.İşte unutmak bir hastalığı da beraberinde getirmektedir. Bu vefasızlık hastalığıdır O Sadece bir sözcük  değildir aslında.Sağlığınızda etrafınızda  fır dönenler bakmışsınız yok olmuşlar.Rahmetli arkadaşım Kütahya Milletvekillerinden  bir ara  BAKANLIK TA YAPMIŞTI Av. H. Cavit Erdemir Tavşanlı’ya geldiği zaman Buduğan Dağındaki  çoban Süleyman bile uzaktan onu selamlardı.Cadde ve sokaklarda yürüdüğü zaman arkasında en azından 15-2O kişi olurdu. Ben GLİ Misafirhanesi’nde  kendisini bir köy ziyaretleri sırasında,bir seçim öncesinde sabahın kör vaktinde saat O3  sularında  karşıladığımda etrafını  çevirenlerin  arasında eziliyordum.Aynı Erdemir ‘i bir gün yanında Halit Destanoğlu ile birlikte Uzunçarşı’da yürürken gördüğümde  yanına geldiğimde üç kişi olmuştuk.

    Bir zamanların dev adamı, TBMM Eski başkanlarından,çeşitli bakanlıklarda bulunmuş  Doç. Dr. Mustafa Kalemli’yi Tavşanlı- Kütahya Karayolu’nun Çifteçeşmeler Mevkii’nde 5-6 bin kişiyle karşıladığımız olurdu. Ki O bugün de Tavşanlılıların gönlünün bir kenarındadır.Ama kendisini Tavşanlı’ya geldiğinde  karşılayanlara bakarsanız vefasızlığın ne olduğunu anlamanız yeterli olacaktır.

    Orman İşletme Müdürlüğü’nden emekli Tavşanlı’nın renkli simalarından Halil İbrahim Kurt bir gidişimde bana aynen.” Bülent Hoca’m, Tavşanlı’ya geldiğinde en azından yüz kişi sana selam vermiyorsa,elini sıkıp,boynuna sarılmıyorsa Tavşanlı’ya  gelme” dediğini hiç unutmadım. Zaten bunu gördüğüm zaman Tavşanlı benim için artık ölmüştür. Veya ben Tavşanlılının nazarında ölmüşümdür.

    Gerçek Tavşanlılı,çekirdek Tavşanlılı olarak lakapla anılan Tavşanlılıların sayısı her geçen gün azalırken göç alan Tavşanlı’da birbirini anımsamayanların sayısı da giderek artmaktadır.Kaç kişi benim gibi Tavşanlı’daki caddeleri,sokakları,fırınları,lokantaları,kahvehaneleri,öğretmen,mühendis,doktor,eczacı,hakim,C. Savcısı,avukat,köy ve mahalle muhtarını bilebilir ki? Sevgili Avukat Muammer Uslu ile bir şeyler konuşuyorduk. Bana anlatırken ben de mevki olarak anlatılanları teyid ediyordum. Bana Tavşanlı’yı tanıyanlarla konuşmak kolay oluyor. Anlattıklarımızı anlayabiliyoruz” demişti.

    Biz hepimiz birer dünya insanıyız.Mezarlarda yatanlar,anılarda kalanlar da aslında birer dünya vatandaşı değll midir?Kaçımız yıllar yılı dost bildiğimiz neşeli,sevecen,insancıl arkadaşlarımızı anımsayabiliyoruz? Kürt Apo okuluma  geldiğinde laf lafı açtığında vefadan da söz ederdik. Bana bir gün hiç unutmam:” Bülo Baba vefa dediğin de nedir ki?” dediğini bugün bile unutmadım.En azından içinde olduğumuz Ramazan ayında bile kimler gitmedi ki? Haziran ayında rahmetli olanlara baktım. Zeytinlerin Kemal( Kemal Öğütçü), GLİ ‘nin efsane doktorlarından Dr. Muzaffer Akyel, efsane çalışanlarından Kürt Bedri( Bedri Öngören)  bu ay içinde yıllar öncesinde ebediyete uğurlanmışlar. Süleyman Demirel’i de bu ay içinde yitirmişiz.Daha nicelerini…

    

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları