22 Eylül 2024 - Pazar

‘ÇAVUŞ” ÖLELİ TAM BEŞ YIL OLMUŞ

‘ÇAVUŞ” ÖLELİ TAM BEŞ YIL OLMUŞ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 12 dk.
148 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 
         ‘ÇAVUŞ” ÖLELİ TAM BEŞ YIL OLMUŞ           
 
     Okuyucularım “ çavuş” deyince ne olduğunu ilk etapta anlayamamış olabilirler. “ Çavuş” benim yıllardır İzmir  Menderes  Özderede’ki  yazlık evimizdeki   kurt kırması  köpeğin  adıdır. Bu ismi  nereden mi bulmuştuk? Tavşanlı’da Atatürk İlkokulu’nda üç arkadaştık;Merhum Moymullu Ali Çakıroğlu,merhum Dedelerli Hasan  Kılıçarslan ve ben Bülent Alpagut birbirimizi “ çavuş” diye çağırırdık. Bundan esinlenmiş olabilirim. Çünkü “ Çavuş” adlı kurt kırması köpeğimiz  uzun süre bana arkadaşlık yaptı. Yaklaşık 8 yıl kadar. 4 Eylül 2009 tarihinde  geçirdiği bir iç kanama sonucu öldü. Hemen yakınımızda boş bir tarlaya gömdük. Yaklaşık 30-35 kişi,yani 1084 nolu sokak sakinleri o gün benim kadar gözyaşı dökmüşlerdi.  “ Çavuş” tam anlamıyla bir lider köpekti. Sokağa giren,sokaktan geçen yaramaz insanları büyük bir hassasiyetle  tespit eder ve   onları korkuturdu. Ama laftan anladığı için  bizim ağzımızdan çıkana göre hareket ederdi. “ Yapma” dediğimizde yapmazdı.Komşu kasap Musa Efendi  hemen hemen her gün onun payını ayırırdı.Yakınımızdaki “ Çınar Market”sahipleri de  marketin hemen önünde  dolaşmasına,bir köşede oturmasına,yatmasına izin verirlerdi. Duyduk ki birkaç ismi daha varmış.
     Komşumuz merhum Günay Hanım yazlığa gelmediğimiz günlerde onunla ilgili hemen hemen her gün bize rapor verirdi. Hastalandığı zaman koşar İzmir’den gelir ilgilenirdik.  Ben her gün onunla birlikte en az birkaç km gezer dolaşırdık.Benim gezip tozmama  vesile olurdu.  Yakınımızdaki veteriner bayan birkaç kez kendisiyle ilgilenmişti. Bize aslında yaşının bir hayli ilerlemiş olduğunu söylemişti.Birilerine göre de iyi bakım gördüğü için bu kadar çok yaşadığını ifade etmişti. Bir kulübesi vardı. Kışın soğuk günlerde bu kulübede yatar kalkardı.  Yazlığa gelen PTT,ELEKTRİK VE SU ve KARGO yetkilileri zaman içinde kendisini tanıdıkları için  girip çıkarken bir sıkıntı yaşamamışlardır. Kulağında küpesi vardı.  Evimizin adeta bir parçası gibiydi.  Öldüğü tarih benim için unutulmazdır. Mezarının yanına kadar gider  Allah’a böyle bir yarattığını bana arkadaş  olarak verdiği için dua ederim.  Geçtiğimiz günlerde  bir sokak ötesinde bir hayvansever dostum   Tanfer Bey bana kadar gelmiş,”Çavuş” un mezarını sormuştu. Göstermiştim. Baktım elindeki bir buket çiçeği mezarına koyup ayrılmıştı. Onun da üç köpeği vardı ve üçünü de aralıklarla kaybetmişti. Büyük bir boşluk içindeydi. Hani yeri geldiğinde insanlar için;” Eşref-i Mahlukat”deriz ya  bu yakıştırma aslında geneli  ifade etmiyor. Zamanımızda nice  hayvan düşmanları var. Kedi,köpek ve diğerlerine  yapılmadık eziyeti bırakmıyorlar.  Allah’tan korkmayan bu  insan müsvettelerine şu kadarcık  bir öğüdüm olacak;Ramuz el-Hadis 70 sayfa 9’u  okusunlar:” Yerdekilere merhamet edin,göktekiler de size merhamet etsin”  mealindeki güzel sözleri  hatırlasınlar. İnsan bu alemi,yaratılan sadece dünyamızı değil nice dünyaların sahipleri olduğunu  unutmamalıdır.  Dünya yaratılırken Yaradan’ın önce  suyu,ardından bitkileri ve hayvanları yarattığı göz ardı edilmemelidir.  Şu dünyamız kaç yıldır insanın dünyasıdır?  Allah’tan başka  hiçbir yaratılanın öldürme hakkı ve selahiyeti yoktur.  Yaratan ancak öldürebilir.  Aciz insan hiç düşünmez midir ki ; insan bugüne kadar Allah’ın yarattığı bir sineğin kanadını dahi  yapamamıştır. 
            Sokak hayvanları  son günlerde muhtelif yerleşimlerde  insanlar tarafından vurularak,zehirlenerek veya başka bir şekilde katlediliyor.  Yemin ediyorum; Allah buna  izin vermez. O sabırlıdır. Allah’ın Değirmeni’nin ağır ağır işlediğini ve ununu da ince ince öğüttüğünü hiç kimse unutmamalıdır.   Bütün yaratılanlar elbette tekrar Yaradan’a geri dönmektedir. “ Çavuş” ta mutlaka Yaradan’a geri döndü.  Mülk ve Hüküm sahibi  yarattıklarına mutlaka  sahiptir. Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın dediği gibi:” Sebepler halkeder Halık, kerem babın kapatmaz.Hüda ,Rezzak-ı alemdir, rızıksız kul yaratmadığı gibi rızıksız  ne bitki ne hayvan da yaratmaz.  Milyonlarca sokak hayvanının rızkı da tıpkı bizim rızkımız gibi hazırlanıyor ve sunuluyor.  Ama bir çoğunun  yiyeceğini Allah insana   verdiriyor.  İnsanı vesile kılıyor.   AYM  Sokak Hayvanları hakkındaki son kanunu  yeniden incelemeye almış.  Bekleyip göreceğiz. Bakalım ne sonuç çıkacak?  Benim” çavuş” adlı köpeğimin de rızkını Allah veriyordu. Ama bizleri vesile kılıyordu. Bunu görmemek  büyük bir gaflettir……Sevgili “ Çavuş” ışıklar altında uyu e mi?


                EYLÜL AYI’NDA   EBEDİYETE İNTİKAL EDEN
                                 UNUTAMADIKLARIMIZ 
  
     Her yeni aya  girdiğimize hemen ajandama sarılır kimleri kaybettiğimizi araştırırım. Eylül Ayı içinde de muhtelif yıllarda yitirdiklerimiz var. Tavşanlı’nın 21.nci kaymakamı  Salim Çankırı 6 Eylül 2014 tarihinde  Hakk’a kavuşmuştu. En son vali yardımcısıydı.  Kendisiyle İzmir’de karşılaştığımızda çocuklar kadar sevinçliydik. Karşıyaka’da oturuyordu.  Orada vefat etti.  Ne zaman bir araya gelsek merhum Mehmet boyacı’dan söz ederdi.  Merhumlar her ikisi de birbirleriyle derin bir dostluk kurmuş olmalılar….Oğlu halen İzmir Barosu Avukatlarından Mustafa Kemal Çankırı ile ve annesi Fatma Hanım ile konuşuyoruz. 
      Askerlik Şubemizin değerli başkanlarından,garnizon komutanlarımızdan Hv. P. Alb. Osman Karakaya ile  ailecek görüşürdük. Merhum Osman Albay  saygıdeğer bir Türk Subayı idi.  Tavşanlı’yı sevmişti. Bir ara lojman olmadığı için Tunçbilek’te GLİ Müessesesi’nin kendisine tahsis ettiği bir lojmanda kalmıştı.Sonra Tavşanlı’da ikamet etmişti.  Eşi Emel Hanım ile İzmir’de buluşmuştuk.  Oğlu ve kızı  ve torunlarıyla  sık sık buluşurduk.  Kendisini  15 Eylül 2007 tarihinde kaybettik. Cenaze törenine İzmir’de ben de katılmıştım. İzmir’de toprağa verilmişti. 
       Tunçbilek Beldesi’nin öğretmen belediye başkanı Mutahhar Temel’i  10 Eylül 2017 tarihinde kaybetmiştik. Karınca kararınca Tunçbilek’e hizmet veren bir meslektaşımızdı.  Onun görev yaptığı sıralarda Tavşanlı’daydım. Sık sık Tunçbilek’e gider kendisiyle muhabbet ederdim. Bir yerden gazetecilik var ya kendisinden ilk bilgileri alır haberleştirirdim. Birçok açılış törenini bizzat yönetmiştim.   Oğlu Op. Dr. Kerem ile telefonlaşıyoruz. 
        Tavşanlı’nın unutamadıklarından Devlet Hastanemizde bir süre baştabip olarak görev yapmıştı Op. Dr. Hüseyin Sekban’ı 8 Eylül 2023 tarihinde kaybetmiştik. Merhum Sekban  Atatürk İlkokulu Müdürü Veli Korkmaz’ı   ölümden kurtarmıştı.  Kazayla yaralanan merhum müdürüm Veli Korkmaz kendisinden her vesileyle sitayişle söz ederdi.  Kendisini birkaç kez Ayvalık’ta  ziyaret  etmiştim. Muayenehanesinde  öğleye kadar çalışır,öğleden sonra   denize açılır,hen balık tutar hem de tuttuğu balığı  teknesinde afiyetle yer akşama doğru evine dönermiş. 
          Koca  Kaptan  Hacı Metin Ayvalı 25 Eylül 2023 tarihinde vefat etmişti. İyi bir şofördü. Beraber çok yolculuk yapmışlığım var. Bir keresinde  şoför mahallinde beraber sohbet ede ede Ankara’yı bulduğumuzda şaşırmış.” Amanın! Bülent Hoca vallahi Ankara’ya gelmişiz” demiş beni güldürmüştü.  Demek ki çok çene çalmışız.Merhumun  yine merhum arkadaşım Nafi Şensöz  ile ilginç bir anısı var.Merhum Nafi nüktedan,şakacıydı. Ulucami girişinde solda bir baharat dükkanı vardı.  Bir gün  merhum Ayvalı  oradan geçerken  merhum Nafi’nin dükkanının girişindeki çok büyük kestane kabağını görüp eliyle yoklamış. İçeriden anında bir ses duymuş: Bu “Kabağımı elleme” sesiymiş. Kendisi anlatmıştı.” Çok kızdım”demişti.” Ellediysek ne olmuş?”dediğinde de aynı sesi işitmiş.” Kabağımı elleme”  Kendimi zor tuttum tam dükkanın önünden ayrılıyorum yine bu sefer dükkanın önüne çıkıp   bir daha kabağımı elleme” demesin mi?  Az daha elimden bir kaza çıkacaktı” demişti. Mekanları cennet olsun her ikisinin de….
          Kasap Muzaffer Yılmazel’i,merhum kasap Orhan’ın kardeşini   8 Eylül 2023 tarihinde kaybetmiştik. Kibar bir esnaftı. Müşterilerine karşı saygılıydı. Hem kardeşinden hem kendisinden uzun yıllar kırmızı etimizi aldık.   Unutmadık.
          Merhum Berber Orhan’ın sevgili oğullarından Can  Şentürk’ü 25 Eylül 2023 tarihinde kaybetmiştik. Merhum Berber Orhan Tavşanlı sevdalılarındandı. Oğulları da keza öyleydi.  Benim yıllardır komşumdu. Merhum  Erdoğan Bilen’i 21 Eylül 2021 tarihinde kaybetmiştik. Biz merhum Ahmet Karatürk( Karamalak Ahmet) ün evinde kiracıyken merhum Ahmet  ,merhum Lütfü komşumuzdu.   Bir arada büyüdük sayılır. 
           Yeşilin 8 tonunu fırçasıyle tablolarına  yansıtan ünlü ressamımız Taktak Abdullah’ı 13 Eylül 2004 tarihinde yitirmiştik. Ülke genelinde  açtığı bireysel ve karma sergilerde onlarca eserini sergileyen,birçok eseri  bugün birçok yerde  asılı duran merhum ressamımız devlet sanatçısıydı.  Nüktedan bir hemşehrimizdi. Tavşanlı ağzıyla mantı anlatımı bugün de unutulmamıştır. 
            Aslen Trabzonlu fakat Tavşanlılıdan daha çok Tavşanlılı Ali Çakır  GLİ Müessesesi’NİN DİNAMİT ANBARINDA YILLARCA ÇALIŞMIŞTI. Emekli olduktan sonra da benim görev yaptığım Atatürk İlkokulu’nun Koruma Derneği’nde ve Aile  Birliği’nde görev almıştı. Tavşanlı  Atatürk ilkokulu’nun kalorifere kavuşmasında büyük emeği vardı. Kağıt toplama kampanyaları düzenlemiş ve atık kağıtları hem ekonomiye kazandırmış hem de bunları hizmete dönüştürmüştü.  Hayırsever bir insandı. Mezarı  merhum annemin ,babamın,kızkardeşlerimin hemen yanıbaşındadır. Aziz bir dostumdu. Annem merhum Karadenizli olduğu için  birbirimizi daha çok severdik. 
            Eylül Ayı değerli Başbakanlarımızdan merhum Adnan Menderes’in 17 Eylül 1961 tarihinde ölümüne   tanıktır. Bu acıyı millet olarak hepimiz yaşadık.  Yani Eylül Ayı  biraz daha karıştırsam nice güzel insanların,dost ve arkadaşların bu fani alemi terk ettiği aydır. Hepsinin mekanları cennet olsun.  Ben dostlarımı ve arkadaşlarımı,güzel insanlarımızı unutturmamaya gayret ediyorum. Ama insanoğlunun en büyük hastalığı vefasızlık ve unutkanlıktır. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları