Düşman işgali zabıtalarımız ve daha neler neler
Bülent Alpagut
- 05062218413
TAVŞANLI’NIN GELECEK YIL KUTLANACAK DÜŞMAN
İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 100.YILDÖNÜMÜ İÇİN
GÖRKEMLİ BİR PROGRAMIN ANA HATLARI ŞİMDİDEN BELİRLENMELİDİR
Ege Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi’nın sınırında,İç Batı Anadolu Eşiğin’de yer alan güzel Tavşanlı 15 Temmuz 1921 ‘de , Bozüyük ile birlikte,aynı tarihte , Yunanlılar tarafından işgal edilmişti. 17 Temmuz 1921 tarihinde ise Yunan Bayrakları Kütahya’nın muhtelif kesimlerinde dalgalanmaya başlamıştı bile. Kütahya’da Yunan Bayrakları’nın asıldıkları yerlerden indirildiği tarih ise 30 Ağustos 1922 tarihidir Çünkü Kahraman Ordumuz bu tarihte Kütahya’ya girmişti. . Tavşanlı, Kütahya’dan iki gün sonra , 3 Eylül 1922 tarihinde Kahraman Ordumuz tarafından kurtarılmıştır.Yani ORDUMUZ, Tavşanlı’ya ,Kütahya’yı kurtardıktan iki gün sonra girmiştir.Girmemiş olsaydı, Yunan Güçleri’nin her tarafına yanıcı maddeler döktüğü Tavşanlı’ya, belki , Romalılar’ca, Kartaca’ya yapılanın aynısı yapılacaktı. Belki Tavşanlı Kartaca gibi bir tarlanın sürüldüğü gibi sürülmeyecekti ama yakılıp yıkılacaktı. Tavşanlı diye bir yerleşim yeri kalmayacaktı. Tavşanlı,bir kül yığınına dönecekti. Tavşanlılı’nın işgal günlerindeki en büyük talihsizliği, sıkıntısı,endişesi Yunan Güçleri’ne karşı elinde yeterli silah,cephane ve diğerlerinin olmamasıydı. Kendisini savunacak durumda değildi. Çevresinde güçlü Yunan Birlikleri’nin konuşlandırılmıştı..Tavşanlı’nın Yunan Birlikleri’nin ikmal noktası üzerinde olması da cabası. İşte Tavşanlı’da direniş hareketi bu nedenle yapılamamıştır. Ama komşu Emet ve Havalisi’nde durum böyle değildi. Emet civarında, Tavşanlı kadar bir Yunan Askeri yığınağı yoktu. Bu nedenle Emetliler Yunanlılar’a vur-kaç taktiğiyle zarar vermişlerdi. Emetliler,yeri geldiğinde üzerlerine düşeni yapmışlar ve Yunan Güçleri’ni bir anlamda hırpalamışlardır Tavşanlılı, Yunan Güçleri’ne atılacak bir merminin faturasının ne denli ağır olacağının farkındaydı. Aksi durum,bir anlamda intihar olurdu. İşte Tavşanlı akıllı duruşuyla bu işgali hafif atlatmasını bilmiştir.
15 Temmuz 1921 günü, Kütahya yakınlarında Türk Ordusu ile Yunan Ordusu arasında şiddetli çarpışmalar olmuştu. O gün,Ordumuzun 4. Tümen Komutanı Yarbay Nazım Bey ve bir çok askerimiz Kütahya topraklarında şehit düşmüşlerdir. Onlar artık o günden beri , ebediyen, bizim, Kütahyalılar’ın misafirleri olarak kalacaklardır. Bu kahramanlarımızı asla unutmadık. Unutturmayacağız da
Tavşanlı,düşman işgalinden kurtuluşunun 100.yıldönümünü 3 Eylül 2022 tarihinde kutlayacak.Kütahya’yı ve Emet’i bilmem. Ama işin içine 100 yıl ifadesi giriyorsa , Tavşanlı’da yapılacak etkinliklerin bugüne kadar yapılanlar gibi değil, eşine rastlanmamış güzellikte kutlanması ve programlanması gerekiyor. Diyeceksiniz; Şurada daha aylar var. Olsun. Hemen bir Kutlama Komitesi kurulmalı ,bu komitenin başkanlığını sayın Belediye Başkanımız Mustafa Güler yapmalı. Kutlama komitesi , sayın Belediye Başkanımız tarafından belirlenmeli ve tüm imkanlar(olanaklar) masaya yatırılmalı,nelerin yapılabileceği şimdiden tespit edilmelidir. Ben böyle bir komitenin kurulmasını özellikle istiyorum. Bu kutlu gün,yani 3 Eylül 1922 günü gelecek kuşaklar tarafından da hatırlanmalıdır.
Ah keşke,vazifesiz,sorumsuz yetkililerin ani bir kararıyla kapatılan Garp Linyitleri Müessesesi(Halen işletme) Bandosu bugün de olsaydı. Zaman zaman halkımıza konserler veren,milli duygularımızı ayağa kaldıran bu efsane bando bu kutlu günümüzde bize güç verirdi. Şu efsane,merhum Belediye Başkanımız Eğitimci-Yazar evladımız Fevzi Coşgun’un hayata geçirdiği Mehter Takımı olsaydı fena mı olurdu? Tavşanlı’da görev yapmış sorumlular bu iki muhteşem ekibin elimizden alınmasına ,kayıp gitmesine izin verdikleri için vebal altındadırlar. Ki merhum zamanın güçlü isimlerinden,bir ara Cumhurbaşkanımızdı Turgut Özal, Kütahya’da Gümüş Tesisleri’nin açılış töreninde yanındakilere .” bu bando nerenin bandosu?” demiş,Övgüler yağdırmıştı. Ben o sırada tören komutanıydım ve bu konuşmaya tanık olan birkaç kişiden biriyim. Gerek bando takımımızın müzik aletleri,bando takımı elemanlarının giysileri,gerekse Mehter Takımımızın araç-gereç ve kıyafetleri bugün yoktur. Haydi bunu geçtik. Her iki güzide ekibi nasıl yok ettik?. Giysilerini , araç-gereç ve müzik alet ve edavatını bir yerlerde saklayamaz mıydık? Söylenecek çok şey var ama,ne yazık ki söyleyemiyorum. Kortuğumdan mı ? Hayır. Çünkü söyleye söyleye dilimde tüy bittiği,tüyler konuşmamı engellediği için.
3 Eylül 1922 gününü görmeyi arzulayanlar, haklı olarak güzel bir organizasyon bekliyorlar.Bana göre , Tavşanlı güçlüdür. Bunu başarabllecektir. Dedim ya önce helva yapmak için yağ,şeker,un,güzel bir tencere veya tava ve ateş ve özellikle ustaya ihtiyacımız var. Eğer şimdiden bir çalışma başlatılmazsa bu kutlu gün de diğer kutladığımız günler gibi kutlanacaktır . Yani ne kadar köfte o kadar ekmek misali.
“”””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””
ZABITALAR HAFTASI YILLAR SONRA
KUTLANMAYA BAŞLADI
Yıllardır nice haftalar kutlanır. Ben öğretmen olduğum için bu haftaların çoğunu kutlayanlardanım. En çok sevdiğim hafta “Yerli Mallar ve Tutum Haftası”ydı.Bu haftayı dört gözle beklerdik. Öğrenciler bu günde neler neler getirmezlerdi ki? Meyveler,çerezler yanında en çok ev mantıları ilgimizi çekerdi. Böyle mantıları özledik. Çünkü artık hazır mantı var. Damak tadımıza uymuyor.
Yazımın başlığı “ ZABITALAR HAFTASI”. Zabıta; “ koruyan,tutan,yakalayan” anlamındadır. Bir şehirde,güvenliği sağlamakla görevli teşkilat,zaptiyedir. Zabıta,zabıta teşkilatına mensup kişidir. Zaptiyedir,polistir,bekçidir,güvenlik görevlisidir.
Ama zabıta dendiğinde ilk akla gelen Belediye Zabıtasıdır. 1946 yılı ortalarından bugüne kadar nice zabıta memurlarıyla tanıştık. Sevgili kardeşim berber Ergun ile sık konuşurum. Bilmediklerimi ona da sorarım. Sağ olsun bu konuda da bana yardımcı oldu.. O da Allah var, Tavşanlı’nın yaşayan hafızalarından.
Bugün Tavşanlı’da çok az kişi bahsedeceğim zabıta memurlarından birçoğunu bilmez. Çünkü Tavşanlı artık 4-5 bin nüfuslu değil sadece merkezde 70 binin üzerinde nüfusu olan bir ilçedir. Genel nüfusu ise 101 bini aşmıştır. Benim bahsedeceğim zabıta memurlarının tamamı Tavşanlı Belediyesi’nde görev yapan,emekli olan,çoğu aramızda olmayan zabıta memurlarıdır .Beldelerimizde de bazı zabıta memurlarımız vardır. Ama Onlara giremedim. Bu hafta nedeniyle ben biraz geç te olsa tüm ilçe belediyelerinde görev yapan zabıta memurlarımızı Tavşanlı Belediyesi Zabıta Amiri Naci Balcıoğlu’nun şahsında yanaklarından öpüyorumMerhum zabıta memurlarımıza da Allah’tan rahmet diliyorum.. İşlerinin kolay olduğunu söyleyemem. Ama şu gerçek asla unutulmamalıdır, Tavşanlı Belediyeleri’nde görev yapmış ve yapmakta olan tüm zabıta memurları tertemiz,sevecen,bizden biridirler. Zabıta Teşkilatı’nın 195.Yılını ben de gönülden kutluyorum.
ETHEM ÇAVUŞ; Rahmetli babamın balık arkadaşıydı.Merhum Gagalar’ın Hüseyin,terzi Ahmet Ün( Karga Ahmet),terzi Seyfettin, Abeş Mustafa, montör hüsnü, Hakim Ali Bey,Hakim Emin Bey Açkarınlar’ın Halil’in içinde yer aldığı balıkçı grubunun vazgeçilmezlerindendi.
MEHMET SÖNMEZ ÇAVUŞ; Yerli sularımızın uzmanıydı. Yerli suların su taksimatı konusunda bilgi sahibiydi. O’nun ilgilendiği bugün için artık ne yerli sulara ait su yolu ne de doğru dürüst bir eski çeşmemiz kalmadı. Herkes hazır suyu bulunca yerli çeşmeler öksüz kaldı.
HASAN ÇAVUŞ; Öğretmen Gültekin Kesin’in eniştesiydi.Nazik bir insandı”. İnsanın kalbini kıracağıma kendi kalbimi kırarım “derdi.
TALAT PEMBE ÇAVUŞ; Tavşanlı’da mesleğinin yanı sıra Arasta’daki mütevazi ayakkabı tamir eder,terlik ve kundura üretirdi. işyeri dardı. İki kişilikti. Bir üçüncü kişi içeri giremeyince kapının önüne sandalye atıp oturmak zorunda kalırdı. Üretim yapmadığı anlarda sazıyla “ Kütahya’nın Pınarları”ve “ Moymul’un altından gelir geçersin” türkülerini çalar söylerdi. Kim bilir bu türküleri kendisine kaç kez çaldırıp söyletmişimdir. İlk kez ürettiği “ Gayınna duymaz”terlikleri çok ünlenmişti.Ama O’nu asıl ünlü kılan ürettiği “ Işıklı Terlikler” dir. Bunlardan birini çok beğendiği türkü ustası ,Halk Türküleri Sanatçılarından Bedia Akartürk için yapmış ve göndermişti.
NAZIM ÇAVUŞ; Benim özel notlarım arasındadır; Tavşanlı’nın en çok konuşan on kişisi arasındaydı. Ama en çok konuşan ünlü Şapçılı Hoca kadar değildi. Sohbet uzadığında bir numara yaparak yanından uzaklaşırdık.
İSMET ÇAVUŞ; Bir jipi vardı. Jipine az mı binmedik? Mesai bitiminde soluğu ,Ada Mesireliği’ndeki( Stad yanı) Pompacı Halil Efendi’nin pompa İstasyonunda alırdı. Bizi de çok kez götürdüğü olmuştur. Çoluk-çocuk jipinin içinde oyun oynardık
AHMET ÇAVUŞ; Bugüne kadar beyaz eldiven giyen tek zabıta memurudur. Onu “ Beyaz eldivenli zabıta “ olarak tanırlardı.
KADİR BALABAN ÇAVUŞ ; Tavşanlı’nın saygın din adamlarından idi. Keşkekçi Camii’nde imam olarak görev yapmıştı. İyi bir hafızdı. Bir ara Tavşanlı Belediyesi’nde zabıta memuruydu.
ZEKİ ZEYREK ÇAVUŞ; Zabıta memurluğu yanında uzun yıllar baharatçı olarak hizmet verdi. Baharatçı dükkanı Kantarcı Mehmet Efendi’nin evinin altında,Ekrem Serdaroğlu’nun marketinin karşısında, Foto Cavit’in yanındaydı. Bilgili,konuşmasını bilen bir insandı.
CEMAL ÇAVUŞ; Boyu kısaydı. Bazıları O’ndan söz ederken” Bacak Cemal” derlerdi. İnsanlarla dialogu iyiydi.
SELAHATTİN SEZER ÇAVUŞ; ( Deve Nevzat’ın yeğeniydi) bir ara berberdi..
MEHMET ŞENYİĞİT ÇAVUŞ; O da berberlik mesleğiyle özdeşleşenlerdendir. Zabta Amirliği’nden önce berberlik de yapmıştır. Halen Ayyıldız Pastanesi’nin bulunduğu alanda Tavşanlılılar için güllerle taçlandırılmış ilk Aile bahçesini Tavşanlı’ya sunan kişidir.
İSMET ARSLANARAR ÇAVUŞ; ( Ünlü Arap Hüseyin’in küçük oğludur) O da zabıta memuru olarak belediyemize yararlı hizmetlerde bulunmuştur.
Bu zabıta memurlarından hayatta olanlar var mı ? İstisnalar dışında , hayatta değillerdir. Şenyiğit hayatta olabilir. Mekanları cennet olsun. Belediyeler, ekip çalışması yapan kuruluşlardır. Zabıta memurları da bu ekibin bir parçasıdır. Belediyelerin başarısında pay sahibidirler.
“””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””””
YARI OLİMPİK YÜZME HAVUZU SAYESİNDE YÜZMEYİ
ÖĞRENEBİLİR VE ÖĞRETEBİLİRİZ
Çok sevindiğim bir haber.” Yüzme Havuzu Yapılıyor” haberi beni neden bu kadar sevindirdi,mutlu etti ki ? Tavşanlı’da deniz yok. Ama baraj gölü, göletler ve Kocaçay ve Göbel Kaplıcaları var. Bugüne kadar bazılarını sırf yüzme bilmedikleri için bu sularda kaybettik. Yüzme bilselerdi boğulurlar mıydı? İddia ediyorum bugün de Tavşanlı’da birçok kişi yüzmeyi bilmiyordur. Buna beni de dahil edebilirsiniz. Yıllarca tatillerde deniz kıyılarına gittik. Eşim,çocuklarım,torunlarım yüzmeyi bildikleri halde ben bilmediğim için hep sahillerde dolaşmakla yetinmişimdir. Yıllar önce Balıkesir- Burhaniye- Ören’de tatil yapardık. Merhum Avukat Hüsnü Davutoğlu’nun Yazlığı’nda kalırdık.Deniz hemen yakınımızdaydı. Herkes yüzerken ben denize 4-5 metre uzaklığa kadar gidebilirdim. En gücüme giden nedir biliyor musunuz? Bir küçük kız çocuğunun bana söylediklerini unutmadım. .” Amca hamamböceği gibi buralarda ne çırpınıp duruyorsun?Bnim gibi açılsana? ”demişti. O’na:” Yavrum ben yüzmeyi bilmiyorum” nasıl derdim?
Kulakları çınlasın,efsane arkadaşım,Atatürk Lisesi eski öğretmenlerinden,bir ara Tavşanlı İlçe Gençlik ve Spor Müdürü’ydü Taktak Hoca( İhsan Tandoğan) bana sattıkları,Yeni Hamam karşısındaki eski evlerinin bahçesinde asılı duran iki su kabağını vermişti. Bu kabakları bir zamanlar yüzme öğrenirken beline takar,suya atlarmış. Bana da aynısını yapmamı,yüzme öğrenebileceğimi söylemişti. Ben O’nun verdiği su kabaklarını süs eşyası olarak odama astım. Hala da yerinde duruyor.
Yaşım 84 oldu. Bu yaştan sonra yüzme öğrenebilir miyim? Bilmiyorum. Belki bir gün ben de Tavşanlı’daki bu yarı olimpik yüzme havuzunda yüzmeyi öğrenebilirim. Sevgili Belediye Başkanımız Mustafa Güler’in bizzat projelendirdiği,Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun onayıyla yapılmasına karar verilen bu yarı olimpik yüzme havuzunun inşaatına başlanıyormuş. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünde güzel bir armağan olur. Karakova ‘da yaptırılacakmış. Yeri de güzel. Zaten Karakova Tavşanlı’nın artık sportif faaliyetlerine tahsis edildi gibi. Bu havuz sayesinde Tavşanlı’da gençlerin modern ortamda yüzme sporu yapmaları mümkün olabilecektir. Belki de bu yarı olimpik yüzme havuzu Göbel Kaplıcaları’ndaki yüzme havuzlarının pabucunu dama atacaktır. Bu havuzun ısıtılmasında doğalgazdan yararlanılacakmış.Yüzme hazunda su sıcaklığının 26-27 kadar olması sağlanacakmış. Bu sıcaklığın ideal olduğu söyleniyor. Duyduğum kadarıyla projenin görselleri Basın aracılığıyla vatandaşlarla paylaşılmış. Başkan Güler ihalenin tamamlandığını belirtiyor. Yüklenici firmanın bu modern yarı olimpik havuzu 400 gün içinde teslim edeceği ifade ediliyor.Bilindiği gibi, Tavşanlı Belediyesi Karakova Semt sahalarını bir süre önce Spor Toto Teşkilatı ile birlikte yenilemişti. Belediye Başkanı Güler’e göre bu eser sayesinde belki de Tavşanlı’da yüzme bilmeyen kalmayacak. Aklıma gelmedi değil; Sayın başkan inşallah yüzmeyi biliyordur. Çünkü bildiğim kadarıyla yüzme bilmeyenler belediye başkanı olamıyorlarmış!Bu şekilde gençlerin Tavşanlı’da,yaz-kış spor yapmaları artık gerçekleşmiş olacak.
Ben İzmir’den başkanımı kucaklıyorum. Allah razı olsun. Hizmet hizmettir. İnsan bu tür hizmetleri duyunca ister istemez mutlu oluyor. Benim bile yüreğim şu anda Emireller’in harman yeri gibi oldu.
EKİM AYI İÇİNDE DOĞANLAR VE ÖLENLERDEN
AKILLARDA KALANLAR
Ajandamda DOĞANLAR ve ÖLENLER sayfasına baktım. Hemen birkaçından söz etmek isterim. 17 Ekim 1974 tarihinde merhum İlköğretim Müdürümüzdü,gazeteci-Eğitimci Ahmet Körhasan’ın tek oğlu Murat Körhasan doğmuş. Murat halen Ankara’da annesi ve kızkardeşi Serpil ile birlikte aynı evde yaşıyor. Etimesgut Haber Gazetesi’ni çıkarıyor. Babası merhum Ahmet Körhasan’a çok yardımcı olmuştu. Ailenin çıkardığı yerel gazetelerin basılmasında,dağıtımında emeği büyüktür.
16 Ekm 2012’de merhum milletvekilimiz Ahmet Kavuncu’nun torunu Dr. Melih Onat’ın oğlu Demir doğdu. Biz rahmetl Polat Onat,yani dedesiyle altlı üstlü oturduk. Bir aile gibiydik. Dr. Melih Onat halen Çanakkale’de doktor.
29 Ekim 1949 tarihinde merhum milletvekilimiz Ahmet Kavuncunun torunu , merhum Polat Onat’ın oğlu halen Tavşanlı Organize Sanayi Bölgesi görevlilerinden Mustafa Kemal Onat doğdu. Kendisi daha önce Tavşanlı Belediyesi çalışanlarındandı.
5 Ekim 2012 tarihinde merhum öğretmen Dedelerköylü(halen mahalle) Hasan Kılıçarslan’ın oğlu Ali Kılıçarslan’ın kızı Ezgi Kılıçarslan doğdu. Ezgi İzmir’de yaşıyor ve okuyor.
29 Ekim 1994 tarihinde Kütahya’nın Tavşanlılı Demokrat Parti Milletvekili Ahmet Kavuncu vefat etmişti. Cenazesi nedeniyle Tavşanlı’da kutlanmakta olan Cumhuriyet Bayramı törenleri kısa tutulmuştu.
26 Ekim 2003 tarihinde Tavşanlı Belediyesi memurlarından,Tavşanlı TV Derneği’nin uzun yıllar başkanlığını yapan Mehmet Madan vefat etmişti.
5 Ekim 2017 tarihinde Tavşanlı’nın tanınmış ailelerinden birinin evladı Şapşap Ahmet vefat etmişti.
13 Ekim 2017 tarihinde Muzaffer Üftadeoğlunu kaybetmiştik.
23 Ekim 2017 tarihinde Tunçbilek Termik Santralı vardiya amirlerinden Ahmet Kuruçay vefat etmişti.
27 Ekim 2020 tarihinde Linyitspor sempatizanı,Tavşanlı7nın son ayakkabı üreticisi,sosyal yönü geniş evladı Fethi Demirat vefat etmişti.
16 Ekim 2018 tarihinde ilçemizin tanınmış evlatlarından Yüksel Gürpınar vefat etmişti.
19 Ekim 2018 tarihinde maden mühendislerimizden Osman Türe’nin oğlu Dursun Türe vefat etmişti.
24 Ekim 2019 tarihinde ünlü çay ustası Mehmet Çavdar’ı kaybetmiştik.
19 Ekim 2020 tarihinde berber Kudret Tandoğan vefat etmişti.
Bu ayda doğan hemşehrilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür,vefat edenlere de Allah’tan rahmet dilerim.