TAVŞANLI 100 AVUKATI DA GÖRDÜ
Bülent Alpagut
- 05062218413 TAVŞANLI 100 AVUKATI DA GÖRDÜ
Yıl 1946. Tavşanlı’da tek bir avukat var. O da merhum babam Avukat Hüsamettin Alpagut. Önce Orman İşletmesi Avukatı,sonra Hazine ve Belediye,daha sonra sendika avukatıdır.1950 Genel Seçimlerinden sonra ( 14 Mayıs 1950’de çok partili genel seçimler yapılmış,DP İktidar olmuştu. Bu seçimlerde de Tavşanlı’da sandık kurullarından birine başkanlık etmiş ilk avukat olarak ta tarihe geçmiştir. Merhum babam, eğer bir Tavşanlı Tarihi yazılırsa ilçenin ilk avukatı olarak yerini mutlaka alacaktır. Merhum babama, Kütahya Barosu’nun verdiği kimlik belgesini saklamışım. Baro Sicil No:14,tarih olarak 25 12 1971 tarihi var. Bakanlık sicil no: 3392/5274 Ruhsatname tarihi:16.11.1946 olarak görülüyor. Yani merhum babam hakimlik mesleğinden ayrıldıktan sonra anladığım kadarıyla hep Avukattır. Avukat olarak gözlerini yummuştur. Yine Tavşanlı Mezarlıkları’ndaki ilk Avukat mezarı, Asri Mezarlık’ta babamın mezarıdır. Tavşanlı,yıllar içinde merhum babamdan sonra merhum Avukat Tarık Dosdoğru( Em. Avukat Cemal Dosdoğru’nun babası), merhum Avukat Suna Korkmaz(merhum gazeteci Ali Hikmet Korkmaz’ın eşiydi),merhum Avukat Hüsnü Davutoğlu( Yeminli Mali Müşavir Ömer Davutoğlu,em. Büyükelçi Ali Davutoğlu,Dr. Bilge Davutoğlu’nun babaları) ile tanıştı. Bu dört Avukat uzun süre Tavşanlı’nın sayılan ve sevilen avukatları olarak hizmet vermişlerdir. Sadece bunlardan Suna Korkmaz’ın Muğla’da hayatta olduğunu sanıyorum. Merhum babam çok zor şartlarda mesleğini icra etmiştir.Kendisinin günlerce tek bir dilekçe yazmadan yazıhanesini kapattığını bilirim. Merhum Avukat Emin Toktar ,bir keresinde kendisini ziyaretinde babama.” Hüsamettin Bey,eğer gelirin giderinden azsa yazıhaneni kapat. Daha büyük riske girme” demişi O da öyle yapmıştı.Bir avukatın iyi-kötü bir evi,bir bahçesi,tarlası,en azından külüstür bir aracı da olamaz? Bir avukat Baro aidatını ödeyemez duruma düşer mi? Biz bunu yaşadık. Merhum babam kira evlerinde yaşadı ve merhum İbrahim Tarhan’ın Tayyare Sokak’taki üç katlı apartmanının zemin katında fenalaştı,Kütahya Devlet Hastanesi’nde vefat etti. Merhum anneme,kızkardeşlerime 21 lira bıraktı. Merhum babam hiç unutmam kendisinden mal beyanı istemişti. Yanıt olarak ta bir kağıda yazıp bana vermiş,iletmemi istemişti. Kağıtta;” sayın müdür,ipimle kuşağım…….” yazıyordu. Babamın,serbest avukatlığa başladığında, İlçe nüfusu bugünkü nüfusun onda biriydi. Bugün merkez nüfusu(19 mahalle içindeki nüfus) 72 binin üzerinde olan Tavşanlı’nın son aldığım verilere göre 104 Avukata sahip olduğunu öğreniyorum. 6 Avukat ta stajyermiş. Bu Kütahya Barosu için önemli bir rakamdır.
Artan avukat sayısı bir sorunu da beraberinde getirmiştir. Kütahya Barosu’nun merkez dışında en çok avukat üyesi Tavşanlı’dadır. Bu avukatlar yıllar önce hizmete açılan Tavşanlı Adalet Sarayı’nda Baro Temsilciliği’ne tahsis edilen salona bugün sığamaz durumdadır. Buna ben de müteaddit kereler tanık olanlardanım. Özellikle Yeni Adli Yıl açılışında buna yakinen tanık oldum. . Benim için sorun yok. Bazı öğrencilerim Avukat. Beni görünce kalkıp yerlerini bana zaten veriyorlar. Ama bu böyle devam edemez. Kulakları çınlasın Tavşanlı Adalet Sarayı’nın temelinden çatısına,donanımına emeği olan eski C. Başsavcısı,halen İzmir’de Bölge İdare Mahkemesi C. Savcısı Cevat Barutçu uzun vadede binada mutlaka bir genişlemeye ihtiyaç duyulacağını söylemişti. Dediği oldu.
Yeni yılda sayın Adalet Bakanımıza Tavşanlı Adalet Sarayı’nın genişletilmesi konusunda bir ricam olacak. Mevcut hizmet binasının Ağır Ceza Teşkilatı bulunan bir Adliye için mevcut binanın yetersiz olduğunu anlatacağım.Eski cezaevi arsasının bir şekilde değerlendirilmesini önereceğim. Sevgili Baro Başkanımız Ahmet Atam Bey’den , yeni Barolar Birliği Başkanımıza konuyu açmasını isteyeceğim. Böyle giderse birkaç yıl içinde Tavşanlı Adalet Sarayı artık kabına sığamaz duruma gelecektir. Sayın Hakimlerimiz ve C. Savcılarımız için yeterli oda dahi bulamaz duruma geleceğiz.
Eğer arzularımız gerçekleşmezse en kısa sürede Adalet Sarayı’ndan bazı birimlerin bir başka kiralanacak binaya taşınmaları söz konusudur. Örneğin İcra Daireleri, Seçim Müdürlüğü için bu gündeme gelebilecektir. Ah Tavşanlı! Bir ara üç milletvekili çıkarıyordun. Bu ilçe bugün milletvekilsizdir. Bir zamanlar TBMM Başkanı ,bakanlar,bir anda üç milletvekili çıkaran Tavşanlı kanımca artık, sesini Ankara’ya gereği kadar duyuramamaktadır.Zaten son yıllarda Tavşanlı’ya gelen sayın bakanların sayısı da bir elin beş parmağı kadardır. Bir zamanlar sayın Kütahya Valileri sabah kahvaltılarından bazılarını Tavşanlı’da yapardı. Sabah çaylarını Tavşanlı’da içerlerdi. Çünkü Tavşanli yıllar yılı ilin en büyük,sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda gelişmiş tek ilçesidir. Üstüne üstlük Kütahya’nın siyaset alanında vazgeçilmezidir.
Tavşanlı modern bir E tipi cezaevine sahip. Yarın bir gün herkes görecektir ki bu cezaevi bile yetersiz kalacaktır. Şu durumda Tavşanlı’da tüm siyasi partilerin elele vererek Tavşanlı’nın sesini daha gür biçimde Ankara’ya duyurmaları gerekiyor.Şu gerçeği herkes görmelidir; Beyler, eğer Tavşanlı nezle olursa Kütahya öksürür.Bu daha sonra Ankara’da da hissedilir. Bunu yorumlamak bana düşmez. Tavşanlı 100 bini aşmış nüfusuyla Türkiye’de bağımsız ilçeler arasında çok önemli bir ilçedir .Birinci sınıf ilçe adayıdır.Bir zamanların il namzedidir. Bunu görmek istemeyenler olabilir. Ama Tavşanlı hafife alınmamalıdır.
BENDEN UYARMASI TARİHİ ATATÜRK LİSESİ BİNASINI YIKMAYI
DÜŞÜNENLER BU BİNANIN ALTINDA KALIR
Alı selim sahibi herkese,her yetkiliye sesleniyorum. Lütfen artık Tavşanlı Atatürk Lisesi eski binası nı gündemden düşürün. Bu okul binası merhum Garp Linyitleri İşletmesi Müdürleri’nden Fahrİ Ergun ve arkadaşlarının,duyarlı Tavşanlılılar’ın Tavşanlı’ya armağanıdır. Ben bu okulda Fransızca Öğretmeni, İş ve Teknik Öğretmeni, Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak hasbelkader görev yaptım.Üniversiteye hazırlık kursu açtım. Benim çocuklarım,yeğenlerim bu okulda okudular.Bu okul efsane öğretmenler,Arslan Ergüç gibi efsane bir müdür gördü. Bu okul öğretmenlerinden Esma Canıaz( Börek) Türkiye’de Yılın Öğretmeni olarak hepimizi gururlandırdı. Bu okuldan yüzlerce çeşitli mesleklerde bugün görev yapan,bazıları emekli öğrenciler yetişti. Bu okul binası helal demir,çimento ve işçilikle gerçekleştirildi. Bu bina iki Deprem Yönetmeliği ardından maalesef küçük rakamlarla gözden çıkarılmak istenmektedir. İddia ediyorum , Bu bina 9-10 şiddetinde bir depreme dayanıklıdır. Bunun tespiti kolay. Sayın valimiz Ali Çelik Bey bu konuda ağırlığını koymalı,bu ilim ve irfan yuvasının göz göre göre yıkılmasına izin vermemelidir. Eğer merhum müessese müdürü Fahri Ergun’u mezarında ters döndürmek istemiyorsak bu konuya sayın Cumhurbaşkanımızın dedikleri gibi ,noktalı virgül değil,nokta koyma zamanıdır. Bir daha da gündeme gelmemelidir.
Allah aşkına! Kütahya’da yıktırılacak bir bina kalmadı da Tavşanlı eski Atatürk Lisesi binası mı kaldı? Böyle bir binayı bugünün koşullarında yeniden inşa etmek devlete yük getirir. Devletin bir kuruşunda saçı bitmedik yetimin hakkı vardır. teklifimdir; En yetkili,değerli,dürüst insanları bu binanın durumunu kontrol için görevlendirin. Görülecektir ki bir bardak suda fırtına koparanlar utanacaklardır. Sağlık Bilimleri Üniversitemizin sayın Rektrü Prof. Dr. Vural Kavuncu harıl harıl yer arıyor. Bina arıyor. Yeni yeni programlar için gerekli. Verin bu binayı kurtulun. Gündemden de düşmüş olsun.
Eski Tavşanlı Atatürk Lisesi binasının yıktırılması için dedikodu üretenler ayıp ediyorlar. Ne yapmak istiyorlar? İnsanı çileden çıkarmayın. Yeni bir bina yapmak isteniliyorsa Tavşanlı’da yer mi kalmadı? Etrafa saçacak paramız yok. Devletin şu durumda yıkmayı değil yapmayı düşündüğü kanısındayım. Yıkmak mı zor,yapmak mı? Tavşanlı eski Atatürk Lisesi binasını kimler yıktıracaklarsa kesinlikle bu binanın altında kalacaklardır. Benden uyarması ,bir gün bunun hesabını kimse veremez.
SAYIN VALİNİN TEŞHİSİ DOĞRUDUR
Sayın valimiz,30 Ağustos 2022 ‘de kutlanacak Zafer Bayramı’nın 100, yılının özellikle Kütahya’da bugüne kadar yapılan kutlamalardan farklı olması için harekete geçmiş. Kütahya’nın düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü olan bu günde bugüne kadar kutlanagelmiş tüm etkinliklerin fevkinde bir kutlama düşünülüyor. ” Daha aylar var.” diyecekler olabilir. Ama bu kutlamanın bir fakrı var; Bu kutlama 100.yıl kutlaması olacak. Hiç vakit geçirilmemiş, Kütahya,İl Protokol Valilik Toplantı Salonu’nda bir toplantı düzenlenmiş. Toplantıya Hv.Er. Eğt. Tug. ve Gar. Komutan vekili Kurmay Alb. Mustafa Baş,Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, KSBÜ Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu, DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal, Vali Yardımcıları,Dr. Halil İbrahim Ertekin,Hasan Erkal, Altıntaş Kaymakamı Mehmet Can,Dumlupınar Kaymakamı Buğra Karadağ, Altıntaş Belediye Başkanı Arif Teke,Dumlupınar Belediye Başkanı Şemsettin Akağaç, ilgili kurum ve kuruluşların müdürleri,STK Temsilcileri davet edilmiş.
Öğrendiğime göre,Kutlama etkinlikleri için ilk etapta bir çalışma grubu oluşturulacak. Süreklilik arz edecek bir programın hayata geçirilmesi sağlanacak. Sayın vali Ali Çelik’in” 100. Yıl Kütahya için bir fırsat” sözlerine katılıyorum. Yerinde bir teşhistir. Neden? Çünkü Kütahya, Kurtuluş Savaşı’nın en önemli karelerine sahiptir. Böyle bir 100.yıl kutlamasında Kütahyalı üzerine düşeni fazlasıyla yapmalıdır. Görkemli bir kutlamalar zinciri Türkiye’de hatta dünyada ses getirmelidir. Sayın valinin ifade ettikleri gibi, şehrin bütün unsurlarının,dinamiklerinin 100,yıldönümü için el ele ,gönül birliği içinde hareket etmeleri şarttır. Kütahya bir gün de olsa gündemden düşmemelidir. Bu vesileyle Kütahya tanıtımı için de büyük bir fırsat yakalamış olacaktır. Bu toplantı ilk toplantıdır. Asıl toplantılar yeni yıl içinde yapılacaktır. İnanıyorum ki Kütahya sevdalısı sayın valimiz bu işin de üstesinden alnının akıyla çıkacaktır. “ Taş yerinde ağırdır” Atasözü doğrudur. Böyle fırsatlar her zaman ele geçmez. Yapılan çalışmaların Kütahya’nın diğer ilçelerini de kapsaması temennimdir.