28 Şubat 2018 - Çarşamba

TOZLU RAFLARDAN ANILAR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 12 dk.
2886 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 

 

 

                                              TOZLU  RAFLARDAN   ANILAR

 

 

 

                     Her şey gibi  anılar da tozlanır.Zaman içinde  solar,paslanır,küf tutar.Onları acımadan kafamızın çatı katlarına,bodrumlarına,tahta sandıklar içine yerleştirir bırakırız.Gün gelir  hepsini bir kez daha konuldukları yerlerden çıkarıp tozlarını üfürür,bir bezle siler,parlatır yeniden  bir yerlere  koyarız.Ama çoğu çöp kutularına,çöp konteynırlarına,çöplüklere çoktan  atılmışlardır. Kurtulanlar da olur..Bazen bir başkasının  konuğu olurlar ve  yaşatılırlar...İnsanların büyük bölümü bir anıya aynı hassasiyetle yaklaşamamıştır.Ama herkeste bir atımlık ta olsa bir anı vardır.Bir şekilde o kişiyle beraber yaşamaya çalışırlar. Öldüklerinde  anıları da ölür.

                      Halen Tavşanlı Belediyesi’nin iki mahallesidir ,bir zamanların beldesi Çukurköy Beldesi’nin efsane Belediye Başkanı Nazmi Sarı vefat ettikten  bugüne  telefonum hiç susmadı desem yeridir Neden mi susmadı? Ben sevgili başkanın gerçekten dostlarındandım da onun için.. Bugün rahmetlinin sadece gerçek dostları  kaldı. Bir çoğu belki kısa bir zaman diliminde sevgili başkanı unutacaklardır Hatta isminin üzerine bir çarpı çekenlerin de olduğuna inanıyorum.. Geçen hafta , rahmetli Nazmi Başkan  ağırlıklı   başmakalemde  kendisini evladı gibi seven çalışanlarından sadece  Bülent Akkoç ve Ayşe Ceyhan Düzgün’den söz etmiştim. Bu defa  diğer sevgili çalışanlarından söz etmek istiyorum.Geçen haftaki . köşe yazımı okuyanlar   rahmetlinin sadece bu iki dostunun  olduğunu düşünmüş olabilir.  “Biz de başkanın evlatlarıyız” diyerek sitem edenlere  hak veriyorum Keşke bunları da ilk yazımda söyleyebilseydim..  Koca Başkana büyük bir çoğunluğun  “ Baba” gözüyle  baktığı doğrudur Şahsen  babamın arkadaşı olması hasbiyle benim de babam sayılır.. Aslında O, tüm  Çukurköylülerin “ Baba Başkanı” değil miydi?.... Bu vesileyle  rahmetli başkanımın gözü,kulağı,can dostları çalışanlarını bir kez daha anmak isterim.  .” Şeyhi şeyh yapan müritleridir” anlamlı sözünü iyi bilenlerdenim.Çünkü,. başarılarda hep ekip çalışması vardır.. Nazmi  Başkanı,   17 yıllık başkanlığı süresince ,Çukurköy sevdalısı bu çalışkan  ekip  sırtlamıştır..Vefatına kadar da  rahmetli başkanı ,   can dostu,.  nazı geçen,sevgili  komşusu ,iyi gününde,kötü gününde yanından ayrılmayan çalışanı Süleyman Yılmaz Yaman’ın . bir dakika yalnız bırakmadığını  biliyorum. Mehmet Aydın,Mehmet Palancı,Cengiz Kocakurt,Mesut Kocakurt,Mehmet Taşkın ve Mehmet Demirkol dışında,işçileri Ömer Arslanboğa,A. Ali Şahin,M. Ali Mutlu,Hakkı Akkoç, Ahmet Bakır, Mustafa Coşkun, Mehmet Kaynak,A. Osman Kaçmaz, Mustafa Tunç,Süleyman Şeker,Ahmet Gül ve İsmail Korkmaz ve adlarını anımsayamadığım bir çok  çalışanı  da   zorluklara göğüs germişler ve başkanlarını ezdirmemişlerdir.Hiç birinin kendisini asla unutmayacaklarını biliyorum.  “ Efsaneler ölmez fakat şekil değiştirirler” sözü doğrudur. Rahmetli Nazmi Sarı, tesbihin imamesiyse çalışanları da bu tesbihin taneleriydi.  Bir yetkili,sorumlu,erk sahibinin neden başarılı olduğunu öğrenmek isterseniz  çevresine bir bakmanız yeterlidir..Rahmetli Nazmi Abi” Bir elin nesi var? İki elin sesi var” Atasözüne değer verirdi,Keşke Nazmi Ağabeyin yüreğini açıp içine bakabilseydik.Nelere kahrettiğini,nelere üzüldüğünü görebilseydik... O sırlarıyla beraber gitmiştir. Ama bu sırların bir kısmının bugün bazı dostlarında olduğuna inanıyorum.

…... .

                           Söylemeden edemeyeceğim. Söyleyemezsem  çatlarım..Eski TBMM Başkanımız,çeşitli bakanlıklarda bulunmuş bir diğer efsanemiz Doç. Dr., Mustafa Kalemli’yi sevgili  başkan Nazmi Sarı’nın cenaze töreninde göremeyenler büyük şok yaşamışlar.” İki eli kanda olsa gelirdi”diyenler bir hayliymiş.Şok olmalarında da haklıdırlar. Çünkü Nazmi  Sarı Başkan ile Doç. Dr. Mustafa Kalemli bir elmenin iki yarısıdır..Birlikte mücadele ettiler,çabaladılar,yoruldular,yerinde aç kaldılar,,uyumadılar. Onlar ANAP  Cephesi’nin iki güçlü komutanıydı. .Dava ve yol arkadaşıydılar.İki elleri kanda olsa birbirlerine koşarlardı...

 

                    .  TBMM Eski  Başkanımız, en çok  bakanlık yapmış  gururumuz Doç. Dr. Mustafa  Kalemli’nin  en  yakın zamanda . Çukurköy’e geleceğini  adım gibi biliyorum. Mazeretini de biliyorum.. Çukurköylüler de zaten kendisini özlemişler.... Sarı Ailesi de benim gibi  sayın Kalemli’nin eşinin rahatsızlığıni biliyordu.. Kalemli’yi Kalemli yapanlardan birisinin  de rahmetli Nazmi Sarı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü Kalmli’nin iki koca başkanından birisiydi..Rahmetli Nazmi Başkan ve ekibi , . Sayın Kalemli’yi  efsane yapan ekiplerden birisidir. . Biz sayın Kalemli’yi her zaman Tavşanlı’da  1OO yılda bir kere açan   nadide bir çiçek olarak kabul ederiz. Kendisine de en küçük bir sitemi uygun bulmayız...Aramızdan ayrılıncaya kadar da O  bizim  Kalemlimizdir ve Kalemlimiz olarak kalacaktır...Bir Lütfü Diler,bir İsmail Pınar, bir rahmetli  Hasan Hüseyin Dönmez ,bir Ömer Davutoğlu ,bir İsmail Yaman  sırf O’nun  sevgisiyle yollara düşmüşlerdir ve  Onun  Tavşanlılı başkanlarıdır.

                       Gün gelmiş,,ANAP’lı  Belediye Başkanlarımız, Kadın Kolları üyelerimiz, Gençlik kolları üyelerimiz, ANAP’a gönül vermiş köy ve mahalle muhtarlarımız ,İş adamlarımız( rahmetli Remzi Özerdem gibi,Necati Ünal gibi, rahmetliler Avukat Ethem Sözen ,İsmail Şirinoğlu  gibi niceleri) hep sayın Kalemli için koşturmuşlardır. 657’ye tabi bir memur olmama rağmen ben bile  sayın Kalemli’nin tüm etkinliklerinde  görev almış   tören komutanıydım.. Verilen her görevi kabul etmişim ve  kendisine  Protokol Amiri olarak hizmet vermişim..   . “ Gönül ne çay ister ne kahvehane/Gönül sohbet ister kahve bahane” demişler. Herkes sayın Kalemli’yle  zaman zaman  bir yerlerde bir bahaneyle buluşmak istemiştir Onun fotoğraf karelerinde olmak istemiştir... Bu bazen bir cenaze,bir düğün,bir sohbet,bir açılış  olmuştur. Zaman içinde    kendisini bir günde birkaç kez  en çok arayan,kendisiyle mesajlaşanlardan birisi oldum. Sayın Kalemli  bir hamlede,bir anda,bir bahaneyle öyle gönüllerden silinebilecek bir isim de  değildir Nazmi Sarı da öyledir.   Sayın Kalemli, fırsatını bulduğunda ne yapacağını bilecek kadar engin bir kültüre,geleneğe,adetlere bağlı bir insandır. Bir  hemşehrimizdir.O ne yapacağını iyi bilir.          

                       

                      Şu 442 sayılı Köy Kanunu’nun bir maddesi vardı. Hatırlayabildiğim kadarıyla  Yasanın 13.maddesiydi  Bu madde, belirtilen köy işlerinin önemli bir bölümünü yapan,köyleri tertipli ,düzenli ve temiz köy muhtarlarının  ödüllendirilmesiyle ilgili bir maddedir....Bu madde çerçevesinde .Sayın valilerimiz  görev yaptıkları  ilin köylerindeki başarılı muhtarlarını  hep  ödüllendirmişler, muhtarlarımızın çalışma şevkini tetiklemişlerdir. Zaman zaman  bu madde sayesinde  muhtarlarımızın    ödüllendirilmesiyle  muhtarlarımızın da  başarıları da  artmıştır..Bir köy veya  mahalle muhtarının bir sayın validen plaket, taktirname,teşekkür belgesi veya bir para ödülü aldığını hiç gözlediniz mi? Nasıl mutlu olduklarını bizzat görmüşsünüzdür. . Bir de 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 2O.Maddesi var. Bu da taktirle ilgili bir madde.Bu madde de  gönülleri almada  yönetim görevlilerimizce  zaman içinde ilgililere  güç ve cesaret vermiştir..Benim de naçizane 5O’ye yakın plaket,taktirname ve teşekkür belgem var.Hiç biri karın doyurmuyor.Ama , manevi değeri   var.İllerde ve ilçelerde en büyük yönetim görevlileri sayın valilerimizin ve kaymakamlarımızın zaman zaman gerek 442 sayılı Kanunun ilgili maddesini,gerekse 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2O.Maddelerini  gözardı etmeyeceklerine inanıyorum.

                         Tavşanlı  SSK Hastanesi ( Bugün bu hastane yok ve binası da  boş olarak  yeni bir hizmete ev sahipliğine  hazırlanıyor.) nin yeni bir hizmete tahsisinin biraz zor olduğu şeklinde duyumlar alıyorum.   Bu  yorgun binanın gençleştirilmesi,hizmete hazır duruma getirilmesi için   en  azından 1O Milyon TL’lık  bir ödemeye ihtiyaç  varmış. Aslında bu kadar para zamanımızda sembolik bir miktardır..  Sayın milletvekilimizin bu hastane binası hakkında güzel düşünceleri olduğunu biliyorum.Kendileri ne zaman bir açıklama yaparlar ben de okuyucularıma açıklyarım. .Henüz kesinleşmediği için açıklama yapmak istemiyorum.Milletvekilimizin çabaları sonuç verdiğinde benim de söyleyeceklerim olabilir.Halen kaderine terkedilmiş gibi görünen Tavşanlı’nın eski SSK Hastanesi’nde görev yapmış efsane doktorlarımızdan bazılarını da  rahmetle,saygıyla özlemle anmak isterim... Uzman Tabip Hasan Andaçoğlu, Op. Dr. Fevzi Akın, Op. Dr. Adem Yücel, Dr. Öner Taştekin, Op. Dr. A. Şadi Karaman, Op. Dr. Ünal Ünalan,Op. Dr  A. Özsoy Özün, Dr. Abdülkadir Kiraz, Dr.İ. yavuz Ayan, Dr. Osman Güneş, Dr. M. Ali Özatik, Dr. Hülya Özatik, Dr. Aysel Çalışkan, DT. İsmail Sezer . Şimdi nerededirler? Ne yapar ederler bilmiyorum

       

                      O4 Eylül 2OO1 . Zamanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Yaşar Okuyan Tunçbilek Beldesi’nde. Ben de etkinlikleri sunmak üzere oradayım. Sanırsınız tüm belde halkı (Tunçbilek ve Havalisinde yaşayanlar)adeta .bir   yumruk gibi  olmuşlar, Belediye önünde toplanmışlar.Çünkü kulakları çınlasın zamanın güçlü bakanlarından birini karşılayacaklar.  Sayın bakan , beraberindekilerle Saat 11.OO ‘de Tunçbilek Belediyesi’ne geldiklerinde kıyamet kopmuştu.Bu tezahürata sayın bakan ve beraberindekiler bile şaşmıştı. Tunçbileklileri selamlayan bakan  ve beraberindekiler  doğruca ,belediye başkanı rahmetli Mutahhar Temel’in makam odasına geçmişlerdi.Bu  bir nezaket ziyaretiydi...Belediye Başkanı   rahmetli Mutahhar Temel .bakan  için hazırlattığı “ hemşehrilik belgesi” ni   bu ziyaret sırasında  sayın bakana bizzat sunmuştu. . Sayın Okuyan’ın da  bundan haberi  yok olmalı   ki    bu  sürpriz  kendilerini  duygulandırmıştı.  Derecesiz mütehassis olmuşlardı. Meğer .Bu ilk sürprizmiş. .. Artık sayın  Yaşar Okuyan  Tunçbilek’in fahri hemşehrisiydi.  Sayın Okuyan ve beraberindekilerle   buradan doğruca yeniden dizayn edilen Tunçbilek’teki  hastaneye geçmiştik..( Bu hastane  bir ara Meslek Hastalıkları  Kliniğiydi)Hastanenin Baştabibi    Dr. Ali Akarslan  ve beraberindekiler bizleri hastane girişinde karşılamışlardı..Hastane güçlendirilmiş ,zenginleştirilmişti.Adeta sıfırdan   yeniden hizmete açılıyordu. Saat 11.3O.’da  açılışı müteakip hastane gezilmişti..Saat 12.OO’de  Yaşar Okuyan Parkı’nın açılışı vardi. Bu sayın  bakana ikinci sürprizmiş..  Bu sürpriz. de  Sayın  Bakan’a  ikinci kez  duygulu anlar yaşatmıştı.. Çünkü  adı  bundan böyle  Kütahya’nın ,Tavşanlı İlçesi’nin Tunçbilek Beldesi’nde bir parkta  yaşatılacaktı.( Bu adın bu parkta yaşatılıp yaşatılmadığını bilmiyorum). . Saat 13.3O bakan ve beraberindekilerle  Tavşanlı’ya hareket etmiştik Bu kez, Tavşanlı SSK Hastanesi’ndeydik. Baştabip Op. Dr. Kemal Asan hastane girişinde  sayın bakanı ve beraberindekileri   kalabalık bir çalışanla karşılamış,akabinde de  hastane girişinde bir brifing vermişti.. Sevgili Mutahhar’ı rahmetle.sayın Okuyan’ı ve sevgili Kemal Asan’ı sevgiyle  anıyorum Rahmetli Mutahhar  inşallah yaptığı hizmetlerin karşılığı olarak Cennet köşelerinden bir yerdedir..Sevgili bakanımız Okuyan’a da geri kalan ömründe sağlık ve afiyet dileklerimi sunuyorum. Canımız,ciğerimiz hemşehrimiz Op. Dr.  Kemal Asan’a da geri kalan ömründe sıhhat ve afiyet dileklerimi  iletiyorum.. Değerli belediye başkanlarımıza  da bu vesileyle seslenmek istiyorum.” Sayın başkanlarım bir yere birinin adını veriyorsak bırakalım   bunlar  orada  sonsuza dek kalsınlar.Nihayet adlarını verdiklerimiz de  bizim insanlarımız değiller mi?.” İşte “İstasyon Caddesi.” Eski adı “ Recep Peker Bulvarı”ydı. İşte   “PTT Caddesi”şimdi  ” Tahsin Buruk Caddesi”. Peki tamam da  gönüllerdeki yazıları nasıl sileceğiz?Kanımca verilen adları değiştirmek  o kişilerin onurlarıyla oynamakla eş değerde. Örneğin  Tavşanlı’daki” Emet” ve” Domaniç” Caddelerini değiştirsek  bu iki komşumuzu üzmez miyiz?.. .

.

 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları