15 Nisan 2015 - Çarşamba

Edson Arantes De Nascimento

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 11 dk.
3411 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 

 

 

 

                                        Edson  Arantes  De  Nascimento

 

 

       Yazımın başlığı bir isim.Ünlü Brezilyalı futbolcu Pele’nin adı.Aktif futbolu bırakalı yıllar olmuş.Ama ülkesi Brezilya O’nu unutamıyor.Bugün Brezilya’da PELE KAHVESİ diye satılan kahve var.Bu ülkenin en ünlü iki kahvesinden birinin adıdır.Ülkenin ünlü COPPACABANA PLAJI ‘nın girişine bir kale dikmişler.Kale direkle-rinin altından geçerek plaja giriyorsunuz.Güney Amerika’nın en büyük stadı MARACANA STADI’nın yine bir girişinde PELE’nin büyük bir ayak izi var.

        Tavşanlı’nın Peleleri yok mu? Olmaz mı? Ama biz görme engelli olduğumuz için onları göremiyoruz.

         Sadece sporda mı? Siyasette,eğitimde,sevdada,üretimde,reklamda ve bir çok alanda. Ararsanız bulabilirsiniz.Değerlerinizi unutursanız unutulursunuz.Tıpkı arz ve talep gibi.Çeşitli görüşlerin sahipleri olarak yaşa-mışlardır.Hepsinin bir yoğurt yiyişi olmuştur.Hepsinin bir eşek  ve eşref saati olmuştur.Kendine özgü bir selam alıp verişi,bir tebessümü,olayları yorumlaması olmuştur.Kaymakam rahmetli Salim Çankırı gördüklerine:” Ebabil Kuşları” derdi.Rahmetli Ferit Akyol:” Allah Doğru yoldan ayırmasın”, rahmetli Komutan:” Aziz Tavşanlım”,rahmetli Trabzonlu Ali Usta:” Bu memlekette ekmek yedim.Allah Tavşanlı’yı bana ekmek kapısı olarak sunduğu için binlerce teşekkür”” Tunçbilek’te kömürü bulah Mehmet Tunçbilek:” Kömürü bulduğum için sizlerden bir şey talep etmiyorum.Benim adımı bu topraklara verin” demiştir.

         Tavşanlı ilçe olalı şu kadar yıl olmuş. Bir Tavşanlılı Doç.Dr.Mustafa Kalemli çıkmış milletvekili,bakan ve nihayet TBMM Başkanı olmuş. Peki sayın Kalemli’nin  Tavşanlı’da  adını nerelere verebilmişiz? Siyasi İrade bir jest olarak Sağlık Bakanlığı yapmış kişilerin adını memleketlerindeki devlet hastanelerine verilmesini  uygun görmüş ve Tavşanlı Devlet Hastanesi Tabelasının üzerine Doç.Dr.Mustafa Kalemli sözcükleri eklenmiş.Bir de bir vefalı insanın çabası sayın Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı A.İhsan Özden’in çabalarıyla Sağlık Ocaklarımızdan birinin adında da bu değerli siyasetçinin,hemşehrimizin adı vardır.

         Karşıyaka Spor Kulübü’nün hemen önünde bir anıt gördüm.Bu anıtta Karşıyaka Spor Kulübü’nün Türkiye Ligleri’ne yükseldiği,şampiyon olduğu tarihler kazınmış.Gelip geçen okuyor.Bakıyorum şu günlerde yerden yere vurduğumuz,bizleri bir zamanlar gururlandıran,kabımıza sığmadığımız günlerde sokaklara döken,Türkiye Ligleri’nde bugün de temsil etmekte olan Linyitspor için bir anıt gördünüz mü? Yahut böyle bir anıtı dikmeyi düşünenler olduğundan haberdar mısınız? Bakın lafı arpa kılçığının üzerine oturtmasını iyi bilenlerin çok olduğu bir ilçenin bireyleriyiz.Hani üç-beş kuruşluk bir masrafla yapılabilecek bir Leblebinin piri Şeyh Murat Gazi Anıtı?Laf üretmekle meşgulüz.Fiiliyat yok.Bunun utancını kimler paylaşacaksa paylaşsın.Ben paylaşmıyorum.Çünkü bu konuda ben yazarak,çizerek görevimi yaptım.Anlayana sivri sinek saz,anlamayana davul zurna az.

         Halkımızın belediye sınırları içinde yapmayı düşündüğü yatırımlar için  bilgilendirilmesinden yanayım. Halkın helal oylarıyla işbaşına getirdiği yerel yöneticilerin halktan bilgi alma zorunluluğu vardır.Yapılacak işin sonuçları da masaya mutlaka yatırılmalıdır.Bir zamanlar rahmetli Enver Girgin ilk adı Recep Peker Bulvarı olan sonra İstasyon Caddesi olarak değiştirilen en önemli yolunu ortasından ikiye ayırarak bölünmüş yol haline getirmişti.Ortada bir refüj de vardı.Refüje ateşböcekleri yerleştirilmişti.Lale Devri gibi bu plastik böcekler geceleri yanardı.Biz de Gar ile Meydan arasında turladığımızdan bize hoş görünürdü.Bir gün  şehriçinden yaylıma giden sığır sürüleri bu yoldaki güzellikleri boynuzladılar.Üzerlerine her biri 10 okka pislikle örttüler.Baktılar ki bu böyle olmayacak.Bu yapılanlar kısa sürede kaldırıldı.Yol bugünkü konumuna geri döndürüldü.Hizmet getirilirken bunun ileride ne tür sıkıntıları da beraberinde getireceği hesaplanmalıdır.En işlek caddede,eski adı PTT,yeni adı Tahsin Buruk Caddesi’nde sancılı bir dönemin başladığını işittim.Bu cadde sevgi yoluna dönüştürülmüş.Bana göre  bu uygulama Tavşanlı için erkendir.Kimse kırılmasın.Doğru söyleyeni dokuz köyden kovmuşlar.Ben onuncu köyde olduğum için beni kovamazsınız.

                                  DEMOKRATLARDAN NE HABER

        Efsane başkan Mustafa Ayaşlı’ya Allah’tan rahmet diliyorum.Çünkü  siyaset dünyasında O’nun gibileri  bir elin beş parmağı kadar azdır.Tavşanlı 1950 yılı 14 Mayıs günü Demokrattı.Her yerde RAHMETLİ Celal Bayar’ın ve rahmetli Adnan Menderes’in fotoğrafları vardı.Tavşanlı’da adeta bayram yaşanıyordu.Şimdiki Tahsin Buruk Caddesi( Eski PTT Caddesi) halılarla,kilimlerle kaplanmıştı.Halk yerlerde oturuyordu.Demokrat Parti  iktidar olmuştu.Yeni bir dönem başlamıştı.Halk çocuklar gibi şendi.Hani şair ne güzel söylemiştir:” Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı ilerle… Bir yaz günü geçtik TUNA’dan kalfilelerle”O gün Tavşanlı köylerden gelen kafileleri ağırlamakta zorlanmıştı.

         Aradan tam  64 yıl geçti.Tavşanlı’dan beş demokrat Ankara’ya gitmiş.Demokrat Parti’nin  Tüzük değişikliği yaptığı ve bazı genel idare kurulu ve merkez karar yönetim kurulu üyesini belirlediği genel kuruluna katılmışlar.Aldığım duyumlara göre bu beş demokrat sayın İbrahim Ayaşlı,sayın eski belediye duayenlerinden başkan Mutahhar Temel,Ahmet Arıkan,Hüsnü Sakarlı ve Memiş Deniz.

         Hepsi de Atatürkçü,vatansever,gurur duyduğumuz Tavşanlılılardan.Sayın İbrahim Ayaşlı  bu genel kurulda  GİK’ e girmiş.Bu bile Tavşanlı açısından önemli.Tavşanlı Heyeti’nin genel başkan sayın Gültekin Uysal ile birebir görüştükleri haber veriliyor.Şu anda Demokrat Parti Tavşanlı Mangalı’ndaki kor parçasıdır.Külün ne zaman savrulacağı ve kor parçasının ne zaman görüneceği bilinmiyor.1950 ruhunun bedene ne zaman gireceğine yine Tavşanlılı,il bazında Kütahya karar verecektir.Tavşanlı’da ne zaman Çukurköy’e yaklaşsam Kıratları görür gibi olurum.Çukurköy ile Kırat özdeşleşmişti.O KIRATLAR Yaylacık’ta şu anda doğada kişniyor,sağa sola koşturuyor ve kabına  sığamıyor.Bakarsınız bir gün yeniden Çukurköy’e tekrar inerler.

          Her gün gelip geçtiğimiz yollarda  kaybettiklerimizin bize en büyük kötülüğü  kendilerini bize  tekrar tekrar hatırlatmalarıdır.Sevgili Murathan Mungan çok güzel söylemiş.Düşünebiliyor musunuz? Kaybetmekle kurtulabiliyor muyuz?Yoklukları hayatımızdaki varlıkları haline geliyor.Onları hep ama hep hatırlıyoruz.Ne biçim kaybetmektir bu Allah aşkına?

                                                     28 MART 1970  GÜNÜ YANİ 45 YIL ÖNCE

                                                         YAŞADIĞIMIZ KORKU

      Bundan 45 yıl önceydi.28 Mart 1970 günü geceleyin saat 23.03’te Tavşanlı 21 saniye devam eden bir depremle sallanmıştı.Hepimiz sokaktaydık.Biz rahmetli Karamalak Ahmet’in şimdi yerinde yeller esen ve Nesil Market’in bulunduğu ,İş Bankası Şubesi karşısındaki ahşap evinde kiradaydık.Karşımızda  rahmetli Halil Palabıyık,altında rahmetli A.Osman Palabıyık,yanımızda Sarıadamların Hüseyin Efendi,Gökmehmetlerin Ahmet’in ailesi,Diler Fotoğraf Sütüdyosu,Makatların İbrahim Ağabeyin işyeri,altımızda Tepecikli İsmail Hakkı’nın deposu,karşımızda yine Sülyeliler,Curamanlar,Bulgurlar,Keçiler,terzi Halit ağabey,Bilal Ağa, A.Osman Kavuncu, Halil Ağabey,Kasap Orhan vardı.

      Deprem başladığında ben de Halil ağabey rahmetlik te don paça ilk sokağa fırlayanlardandık.Hanım oğlumu ve kızımı ahşap merdivenlerden sürüklercesine dışarı çıkarmakla meşguldu.Allah var Karatürklerin ahşap evi depreme meydan okurcasına sallanıyor ve tek bir parçası yerinden ayrılmıyordu.Meydan sokak,Ayşe Hanım Çeşmesi( Şimdi yerinde yok) önü,Noter İbrahim Bey’in evinin önü,Keçilerin,Sütçü Seniye Yenge’nin evi ve Niyazi Serdaroğlu’nun karşısı onlarca kişi tarafından dolmuştu.Artçılar geldikçe insanların: Kelime-i Şehadet  getirdiklerini bugün bile unutmadım.Herkes Allah’ı anıyordu.Tavşanlılı deprem sonrasında da uzun süre uydur kaydır yerlerde sabahladı.Göcen Süleyman’ın bahçesi kamp yeri gibiydi. Tavşanlı bu depremde sadece PTT ve Gar Binalarını yitirdi.Her iki bina da hasar gördü ve yerine yenileri yaptırıldı.PTT  şimdiki  Vergi Dairesi Önünde kurulan bir çadır PTT ‘de  görev yaptı.Müdür Cevdet Ekineken’in makamı da bir çadır odaydı.Tavşanlılı kendi yaralarını sardıktan sonra ilk etapta Emet,Gediz ilçelerinin köylerine aktı.Toplanan gıda maddeleri,giyim-kuşam,ekmek araçlarla zarar gören Emetlilere,Gedizlilere götürüldü.Bu depreme meydan okuyan binalardan birisi de 90 günde yaptırılan tarihi ortaokul binasıdır.Allah bir daha o günleri bizlere göstermesin.O günlerde bir de işlediğimiz günahlar vardı.Halkın bir kısmı kamyon  kasalarında,traktör römorklarında yatar kalkardı.Bizler de muziplik olsun diyerek geceleyin gider bu araçları sallardık.Deprem oluyor diye bağıranlar Allah Allah nidalarıyla,getirdikleri tekbirlerle panik yaşarlardı.  Bu kadarcık günahı Rabbimizin bağışlayacağını ümit ediyorum.       

                                     SEÇMENİN SESSİZLİĞİ ÜRKÜTÜYOR ACABA BAŞIMIZA TAŞ MI

                                     DÜŞECEK YOKSA KARŞIMIZA AYI MI ÇIKACAK

 Kastamonulu yazımın başlığında ifade ettiğim sözcükleri çok güzel telaffuz ediyor:” Başımıza daş düşebülü,karşımıza ayı çıkabülü” diyor.Ben de bugüne kadar çok genel ve yerel seçim gördüm.İyi-kötü bir kıpırdanma,hareket,gürültü,patırtı çıkardı. Bunların bir tanesi bile yok.Diyeceksiniz :” Daha zaman v ar.Henüz su ısınmadı” Vallahi ben öyle düşünmüyorum.Halkımız sanki bir şeylere karar verme aşamasındaymış gibi”sessiz seçmenden korkarım.Ne yapacağı bilinmez.Seçmenin de çeşitlisi var.Delinin 52 türlüsü olduğu gibi Zır seçmen her zaman vardır.Bunların ne zaman ortaya çıkacağı ne zaman çıkmayacağı önemli değildir.Zırzır seçmen ise kafa bulandırır.Beyin yıkar.Onlar  için de zaman pek önemli değildir.Ama asıl korkulacak seçmen türü Hınzır seçmendir.Sağ gösterir,sol patlatır.Ceketinin bir yakasında AKP,öteki yakasında CHP Rozeti vardır.Kıravatının tam arkasına MHP Rozeti yerleştirmiştir.Cüzdanını çıkarır köşesinde SP  harflerini görürsünüz.Çakmağının bir yüzünde D.P  diğer yüzünde HDP yazıyordur.İşte seçimin kaderiyle oynayacak seçmen türü budur.Bu seçimleri Hınzır Seçmenler  belirleyecektir.

   Resulullah Efendimiz(s.a.v) bir mecliste huzurunda bulunanlara nasihatta bulunduğu sırada bir Arabi gelip:” Kıyamet ne zaman?” diye sordu.Resulullah sözünü kesmeyip konuşmasına devam buyurdu.Orada hazır bulunanlardan  bazıları:” Resulullah arabinin ne dediğini işitti ama sualinden hoşlanmadı” derken bazıları da:”Belki işitmedi” dedi.Resulullah(s.a.v) nasihatını bitirdikten sonra “ O kıyameti soran nerede?” dedi.Bunun üzerine o soruyu soran Arabi” İşte benim ya Resulullah” dedi.Bunun üzerine “ Emanet zayi edildi mi ? Kıyameti bekle” buyurdular.Arabi”Emaneti zayi etmek nasıl olur?” diye sorunca da Peygamber Efendimiz (s.a.v)” İş ehil olmayan birine verildi mi,kıyameti bekleyin” buyurdu.

   Öyleyse seçmen işi ehil olmayanlara verirse kıyamete zaten davetiye çıkaracaktır.Öyleyse seçmene düşen ehil olanı bulmaktır.

    JİM ROHN ne güzel söylemiş:”Hayatınızda bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız önce kendiniz değişmelisiniz.Eğer şu ana kadar yaptığınız şeyleri yapmaya devam ederseniz;şimdiye kadar sahip olduğunuz şeylere sahip olmaya devam edersiniz.

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları