YİNE BU GÜNÜ EVLERİNDE KUTLAYAMAYACAKLAR
YİNE BU GÜNÜ EVLERİNDE KUTLAYAMAYACAKLAR
Bülent Alpagut
- 05062218413 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ TAVŞANLI’DA ÖĞRETMENLER YİNE BU GÜNÜ EVLERİNDE
KUTLAYAMAYACAKLAR
İtalya’da Milano Kentinde bir kasap ile bir hemşehrisi arasında uzun süren bir laf atmanın,atışmanın sonucu cinayetle son bulmuştu. Kasap hemşehrisini bıçaklayarak öldürmüştü. Kasap her gün kasap dükkanının önünden geçen bu hemşehrisinin “ Kambur Kasap ne haber?” şeklindeki hoş olmayan bir sözüne muhatap oluyordu. Bir insana böyle bir şey her gün söylenir miydi? Artık bıçak kemiğe dayanmıştı. “ Ya sabır” diyor başka bir şey demiyordu. Ama bir gün artık kendine hakim olamadı ve elindeki keskin bıçağıyla bu hemşehrisini dükkanının önünde bıçaklayıverdi. Adam ölmüştü. Bir avukat tuttu. Avukat kendisini savunacaktı. Bu olay yaşanmış bir olaydır…..
Avukat Milano’da, ünlü bir avukattı. Milano’da Adalet Sarayı’ndaki ilk duruşmada davayı kazanmıştı. Bakın nasıl? Milano Ağırceza Mahkemesinde yapılan ilk duruşmaya giren avukat önce mahkeme heyetini selamlamıştı. “ Sayın Ağırceza Mahkemesi Başkanım,sizlere Roma Ağırceza Mahkemesi Başkanının selamını getirdim.” dediğinde Ağırceza Mahkemesi Başkanı başıyla aldım kabul ettim şeklinde başını sallamıştı. Ardından C. Savcısına dönmüş:” Sayın Başsavcım sizlere Roma Ağırceza Mahkemesi Başsavcısının selamını getirdim” demişti. Aynı şekilde selam alınmıştı. Ardından Mahkeme Üyelerine dönmüş,aynı şekilde i Rom Ağırceza Mahkemesi üyelerinin selamlarını söylemişti. Üyeler de selamları almışlardı. Ama bu arada Ağırceza Mahkemesi Başkanının sabrının taştığı her haliyle ortadaydı. Tam bir şey söyleyecekti , Avukat bu kez bardağı taşıran son damlayla meşguldü. Mübaşire dönerek.” Sayın mübaşir Bey sizlere Roma Ağırceza Mahkemesi Mübaşirinin selamını getirdim” demez mi? ,Ağırceza Mahkemesi Başkanı elindeki tahta çekici kürsüye vurarak.” Avukat Bey sadede gelelim” diye bağırmıştı.
Sıra savunmadaydı. Avukat ; “Sayın Başkanım,bakınız birkaç kez bir şeyi tekrar ettiğimde sizlerin de sabrınızı taşırdığımı biliyorum. Ama benim müvekkilim,aylardır aynı laflara muhatap oluyordu. O da dayanamamıştı. Cinayet böyle işlendi” dediğinde,Mahkeme heyeti birbirlerinin yüzüne bakmış,Ağırceza Mahkemesi Başkanının sözleri duruşmaya damga vurmuştu.” kasap cinayeti aşırı bir tahrikin sonucunda işlemiş olup beraatına…” demişti.
Şimdi” Bu KASAP olayını anlatma da ne alaka?”diyenler mutlaka olacaktır.Vallahi ben de artık kafayı yemeye başladım herhalde. Bakın Tavşanlı’da hani bir 15 Temmuz Kalkışması yaşandı ya o olayın ardından bazı taşınmazlara devlet el koymuştu. Bunlardan birkaçı da Tavşanlı’daydı. Gün geldi Kanal Caddesi,birilerine göre Haşim Benli Bulvarı veya Caddesi’nde bir dersane Hazineye intikal etti. Tıpkı şu Tavşanlılı Öğretmenin kendi harçlıklarıyla inşa ettirdiği 1980 Askeri Darbesi sonrası elinden alınan Öğretmenevi binası gibi. Uygun görmüşler Kanal Boyu’ndaki binayı lütfen Tavşanlı Öğretmeni’ne tahsis ettiler. Bu bina küçük bir bakım ve onarıma alınsın dediler. Ankara’dan sayın eski Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Bey’in de bilgisi dahilinde Tavşanlı’ya bir milyon TL gönderildiğini anımsıyorum. Bu paranın 500 bin lirasının harcandığını,bakiye 500 bin liranın ise Ankara’ya geri gönderildiğini de işitmiştim.
Bu eski dersane binasının kapısında aylardır” Tadilat “levhası hep durdu. Ama ne tadilatmış be kardeşim! Bu tadilat bitmediği gibi binanın akıbetinin de ne olduğu kimse tarafından bilinmiyor. Ben sormaktan,bu konuda bana soranlar da bana sormaktan utanır duruma geldiler. Bakın 24 Kasım Öğretmenler Gününe şurada günler kaldı. Bu yıl da hele hele Cumhuriyetin 99. Yıldönümünde Tavşanlı Öğretmenevi hala açılamadı. Her yetkili lütfen elini vicdanına koysun ve bu konuda bir açıklama yapsınlar. Anlattığım olayda kasap bile dayanamayıp kendisine laf atanı öldürmüş. Ben de bu konuda bana soru soranlardan ve birilerine soru sormaktan bıktım desem yeridir. Durum öyle anlaşılıyor ki 24 Kasım 2022’de Tavşanlı Öğretmenevi açılmayacaktır. Hiç olmazsa gelin şu öğretmenevini Cumhuriyetin 100.yılında açalım beyler…..