ARTIK İYİCE BUNALAN İNSANLARIMIZ
ARTIK İYİCE BUNALAN İNSANLARIMIZ
Bülent Alpagut
- 05062218413ARTIK İYİCE BUNALAN İNSANLARIMIZ BİRAZ OLSUN KENDİNİ KIRLARA
ATMA HAZIRLIĞINDA
Merhum Belediye Başkanlarımızdan eğitimci-yazar,TEMA Tavşanlı eski Tavşanlı Temsilcisi,Dünya Dendroloji Derneği7nin Türkiyeli üyelerindendi,ağaçsever, BÜYÜK AĞAÇSEVER,BOTANİKÇİ,YEŞELE SEVDALI HAYRETTİN KARACA7YI Tavşanlı7nın Fahri Hemşehrisi yapan Fevzi Coşgun’un ruhu şad olsun. Kendisini her zaman anımsarım ama bu günlerde daha çok anımsamaya başladım. Çünkü biliyorum ki iyice bunalan insanımız kendini kırlara,bayırlara,dağlara,ormanlara,korulara,Tavşanlı’mızın cennet köşelerine atmak için sabırsızlanıyor. Merhum Coşgun,piknik alanlarının orasına burasına üzerinde.” Bulduğun gibi bırak” yazan levhalar astırırdı. Neden? Çünkü insanımız maalesef piknik yaptıktan sonra gittiği yerleri kirletiyordu Tuvalet ihtiyacını rastgele orada burada gideriyor. Sonra da kirlettiği ortamda ibadet ediyor. Çünkü aynı şeyi bir hafta önceki piknikçiler de yaptığı için nerenin temiz nerenin kirli olduğunu bilemiyoruz. Bu konu doğrudan din adamlarımızın konusu,sayın müftümüz birkaç Hutbeyi bu konuya ayırırlarsa mutlu olurum. Sayın öğretmenlerimiz bu konuyu derslerde işlerlerse yerinde olur diye düşünüyorum.
Piknik alanlarında naylondan geçilmiyor. İnsanımız eline geçirdiği naylon torbayı doğaya bırakıyor. Bunları zaman içinde büyükbaş hayvanlar ot yerlerken yiyebiliyor. Bu da hayvanlarımızı hasta ediyor hatta ölümlerine neden oluyor. Kulakları çınlasın bir zamanlar Tavşanlı’da veteriner hekimdi Yaman Köroğlu bana ameliyat ettiği bir büyükbaşın karnından çıkardığı naylon yumağını göstermiş hayvanın ölümünün bundan kaynaklandığını söylemişti. Özellikle plastikler,naylonlar ve aynı karakterdeki ürünler hayvanlarımız açısından büyük risk oluşturuyor. Üstelik bu ürünler doğada yüzlerce yıl erimiyor,yok olmuyor. Yani doğaya bıraktığımız bu atıklar zaman içinde bizlerden intikamını alıyor da farkında olamıyoruz. Bırakın hayvanlara verdiği zararı,bu ürünlerin partikülleri,zerrecikleri çeşitli gıda maddelerine,meyvalara,sebzelere bile nüfuz edebiliyor. İnsanımız bilmeden bunları tüketiyor. Bugün okyanusların,büyük denizlerin tabanının birer plastik tabakasıyle kaplı olduğu söyleniyor.Yine resmi verilere göre her yıl 20 bin ton plastik atık balıklarca,diğer deniz ürünü yaratıklarca yeniliyor. Bunları da bizler tüketiyoruz. İşin vehametini anlayabildiniz mi? Bunları yiyen balıkları biz de tüketiyoruz ve dolayısıyle bu kez bizler hastalanıyoruz.
Piknik alanlarımızın tertemiz olması bizlerin elinde. Herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır. Buna Allah ta razı olmaz. Dünyayı dört dörtlük yarattıklarına sunan Yaradan’ın bizlere kızması kadar doğal başka ne olabilir?
Aslında piknik alanları ciddi olarak kontrol altında tutulmalıdır. Her yere her işe insan buluyoruz da piknik alanlarını kontrol etmeye insan mı bulamayacağız? Bir zamanlar Ormanları Asker korurdu. Orman Askerleri vardı. Bir zamanlar yeraltında çalışan mahkumlar vardı. Bir gün çalışmaları iki güne sayılırdı. İnsangücü temininde sıkıntı olmaz. Yeter ki istensin. Tavşanlı7da halkımızın nefes alabileceği,soluklanabileceği,dinlenebileceği birçok piknik alanı var. Bu alanların bir şekilde zaman zaman piknik kontrol ekipleriyle denetlenmesi mümkündür. Gerekirse caydırıcı önlemler alınabilir. Piknik alanlarını kirletenlere pikniğe çıkmama cezası bile verilebilir.
Ülkemizde doğal zenginliğin korunması için 45’i milli park,30’u tabiat koruma alanı,81’i yaban hayatı geliştirme sahası olmak üzere toplam 3 milyon 200 bin hektarı aşan 598 koruma alanı var. Demek ki istenildiği taktirde ülkemizin ,milli sınırları içinde kalan topraklarımızın üzerindeki cennet yeşillikleri de korumamız mümkündür.