19 Şubat 2019 - Salı

SAYIN KAVUNCU ‘NUN ÇABALARINI BİZ BİLMESEK TE ALLAH BİLİYOR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 13 dk.
3156 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

   SAYIN KAVUNCU ‘NUN ÇABALARINI  
  BİZ BİLMESEK TE  ALLAH BİLİYOR   
 
          Böyle bir yazı yazmayı düşünmüyordum . sevgili eski milletvekilimiz Cep telefonumu karıştırırken sayın  Vural Kavuncu’nun bir mesajını okudum..Mesaj aynen şöyle:”Sayın hocam, mesajlarınızı alıyorum.Teşekkür ediyor sağlık ,huzur diliyorum.Hocam bakanlık yapmadım ama,7 sene içinde  GLİ’ye  dönemimde,1OOO Kamu İşçisi  sağladım.Önceki 15 yılda alınan toplam  sayı 15O’yi geçmemiş.Şu anda da bir hareket yok.Allah selamet versin büyüğümüz  Kalemli’nin  döneminde alınan 2OOO  kişi hep söylenir.Biz ise literatüre  giremedik bir türlü.”   Sevgili Kavuncu’nun  sadece işçi konusunda değil onlarca konuda nasıl  hizmetler verdiğinin en canlı  tanıklarından birisiyim. Ki ifade ettiği husus verdiği   hizmetlerin  içinde sadece bir damladır.
          Bende sayın Kavuncu’nun  Kütahya adına verdiği  hizmetleri içeren    iki   klasör  bilgi var.. Hepsi de TBMM’den kulakları çınlasın  değerli kardeşim  Hasip Bey tarafından  tarafıma  gönderilen bilgiler. Ya normal postayla ya da kargoyla gönderilmiş. Yıllar içinde hep bu belgelerden yararlandım.. Onların her biri  hep benim yazılarımın yazılı  kaynaklarıdır
          Gün gelmiş deniz kenarında  dahi  sayın Kavuncu ile telefonlaşmışızdır.Kilometrelerce uzakta da olsam habersiz kalmadım Birbirimize . bir telefon kadar yakın olmuşuzdur. Dertleşmişizdir. Bilgi alış verişi yapmışızdır.
          Sayın Vural Kavuncu bugün rektördür. Kütahya’ya bu kez bir üniversitemizin  rektörü olarak hizmet veriyor. Bana da bir bardak çay borcu var. Bu bir bardak çayı ne zaman içerim  bilemem.
           Ama sayın Kavuncu  hasbelkader milletvekili olmamış,gökten zembille de  inmemiştir. Aranmış,bulunmuş ve milletvekilliğiyle taçlandırılmıştır. Halkımızın teveccühüne mazhar olmuş bir hemşehrimizdir.. O’nun,.bugüne kadar Kütahya’ya yaptığı hizmetleri görememek yanlış olur. Bu , Allah’ın da gücüne gider.Hani hep derler ya.” Yap bir iyilik at denize. Kul bilmez ise Halık bilir”Sayın Kavuncu’nun yaptıklarını bir çok kişi görmemezlikten,bilmemezlikten gelebilir. Ama benim görememem ayıp olur. Bu yaştan sonra  da gözlerime at gözlüğü takamam.Sayın Kavuncu için  herkes istediğini söyleyebilir. Ama Kavuncu  pırıl pırıl bir evladımız, milletvekilimiz olarak  hep anılacaktır. Sevgili Kavuncu’ya,değerli hemşehrime   asla söz ettirmem. Kendisinden her zaman saygı ve sevgi gördüm. Bir çok etkinliklerde beraber olduk. Aleyhinde tek satırım  olmamıştır..Her kul gibi mutlaka sevgili Kavuncu’nun da  kusurları olmuştur.Hatasız kul olmaz. .Sayın Kavuncu halkımızın helal oylarıyla seçilmiş,milletvekilimiz olmuştur.Koşturmuştur,yorulmuştur,terlemiştir.Yediği içtiği helal olsun.Bizler otururken o ayaktaydı ve sürekli hareket halindeydi. Hz İsa’ya gelen birkaç kişi bir kadının  yanlış hareketlerini anlatmışlar ve bu kadını taşlamak istediklerini söylemişlerdi. Hz. İsa da onları dinledikten sonra  aynen .” Herkes eline yeterince taş alsın. Ama önce kendini hesaba çeksin ve  neler yaptığını düşünsün ilk taşı kendisine atsın.” dediğinde  yanına gelenler ellerindeki taşları yavaşcacık yere bırakıp gitmişlerdi.  Sayın Kavuncu’nun karnesi hep  iyi notlarla doludur. Ulaşabildiği yere  kadar ulaşmış,koparabildiği kadar koparmıştır. Tavşanlılı olduğu için hep Tavşanlı’ya da koşmamıştır. Tüm Kütahya’nın Milletvekili olduğunun  bilincinde olarak tüm Kütahya’ya koşturmuştur. Kütahya için mesai vermiştir. Bugün bir çok dostu var. Ama düşmanı yoktur. Biz gazetecilerin  biri hakkında  bazen övgü dolu sözler sarfetmemiz  her zaman yadırganır ve yadırganmıştır. . Padişahlar bile zaman zaman  hak etmeseler de  övgü dolu sözlere muhatap olmuşlardır.Hatta  daha ileri giderek  kendisine övgü yağdıranları ödüllendirmişlerdir..Ama sayın Kavuncu’nun övgüye ihtiyacı da yoktur.Bugüne kadar  Tevazu göstermiş ,  konuşmamış ise  O’nun adına konuşmak ve  birkaç söz söylemek  te bu durumda bize düşer..” Taş yerinde ağırdır” Atasözü  misali Kavuncu yeri geldiğinde her halükarda  hayırla anılacaktır.
        Sayın Kavuncu literatüre girmiştir. Girmeyi de hak edenlerdendir.

 

          İNSANIMIZ  SEÇECEĞİ   İNSANLARDA  NELER  ARIYOR
    
  Bugüne kadar bir çok   seçmenle   çeşitli  vesilelerle  sohbet ettiğim doğrudur. Her arının binlerce çiçeği gezdiği ve topladıklarından bal yaptığı gibi , ben de sohbet ettiklerimden  derlediklerimle   bir  menü hazırladım.  ..Sakın ola  seçilecek olanlar kusura bakmasınlar. Bu  tespitler,  benim değil seçmenlerindir..
                  Seçmenler  ,seçilenin  bir  şekilde  nasıl seçildiğini iyi tahlil etmesini istiyor Ama  seçildiğine göre artık .yerinde susmasını ve yerinde konuşmasını  bilecektir.. Seçmen kötü ahlaklı güzel yüze pirim vermiyor Seçmene göre seçilen artık , merhametsizlik kılıcını  çekerken daha  dikkatli olmak zorundadır...Çünkü,dikkat etmezse , bir gün merhametsizlerin kılıcıyla geldiği yere döneceğini düşünmelidir. Seçmene göre,.seçilen,her daim  barışın yanında olmalıdır. Savaştan uzak kalmalıdır.Nice seçmenler vardır bakarsınız üzerlerinde doğru dürüst  elbiseleri yoktur ama   seçeceklerinin giyimlerine takılırlar. Yani  içinde insan olmayan elbiselerle meşguldürler. .Seçilen yerinde öğüt dinlemesini bilen olmalıdır.Uzağı görebilmelidir.Hiç bir kalbe kin tohumu ekmemelidir.Seçilende önce Allah korkusu olmalıdır.Çünkü Allah korkusu olmayanda Allah sevgisi de olmaz.Her seçilen ayıbının hamalıdır.Başkalarının kusurlarını görmemelidir.Bir çok seçilmeyi düşünen, ne gariptir ki , pınar kuru,destisi kırık olsa da   suya gider.Seçilen aklıyla maddeyi,kalbiyle manayı keşfedebilmelidir.Seçilenin iman sahibi olması da esastır.. Yoksa  imansız paslı yürekler insanlar  için yüktür.Seçilenler tatlı meyve olmak zorundadırlar.Eskimiş fikirlerini arındırmalıdırlar. Yoksa paslanmış çivilere dönerler.Seçilen , anasını,babasını,Atasını saydığı kadar karşısındakini de sevmek O’na  saygılı olmakla mükelleftir.  Böyle yaptığında   bereketin büyüklerle beraber olduğunu idrak eder..Gül ile dikenin beraber olduğunu görmeyen seçilen hep dikenle uğraşırsa   gülü demetlemeyi aklına  getiremez.Yüksek fikirler yüksek dağlara benzer. Makam sahiplerinin de  yüksek fikir sahibi olmaları  arzulanır..Seçilenlerin büyük bölümü görevlerinden hoşnut olmasalar da  bir türlü koltuklarından kalkmayı  bilmelidirler..Seçilen zamanın kendisine seçmen tarafından verilen  bir kılıç olduğunu  bilirse   o kılıcın bir gün gelip kendisini kesebileceğini de anlamış olur..Seçilen sabırlı olmalıdır.Çünkü sabır hayra alamettir.Seçmen seçtiğinde  ne aradığına bakar.Ona göre değerini  biçer.Seçilen her zaman kendisine   karıncayı örnek almalıdır. Seçmen,.seçtiğinde  güzel ahlak,geniş yüreklilik ve derya gönüllülük arar.Seçilen asla  eğri büğrü yürüyen ayak gibi olmamalıdır.Elif gibi dümdüz,dosdoğru olmalıdır.Hesabı tertemiz olmalıdır. Hesaplaşmaktan korkmamalıdır Seçilmeden önce  dürüst olmalı,bir yerde mevcut varlığını  açıklamalı,mal varlığını herkes bilmelidir..Seçilen yanlış bilinenleri atabilmelidir.Seçilen güzel bir iş yapmak istediğinde ise aceleci olmalıdır Çünkü göreve birkaç yıllığına geldiğini bilmek zorundadır.. Seçilen, gözleriyle  bakmalı, iç gözüyle görmelidir.Seçilenlerin oturup dil dökmeleri yerine çalışıp ter dökmeleri  beklenir..Seçilenlerin dostlarına kendisine  düşmanlık edebilecek kadar kuvvet vermemeleri esastır.Seçilen, M. Akif Ersoy’un ,” Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu/Gelir de adl-i ilahi sorar Ömer’den onu” sözlerinden gereken  anlamı çıkarması gerekir..Bilinmelidir ki cahil halk yani avam, yalanla avutanı değil, hakikat ile korkutanı tercih eder.Her seçilen bir an gelir kızabilir. Bu sırada kendisinden  sevgi göstermesi beklenmemelidir.Ama kızgınlığını frenleyebilirse    bu ne kadar güzeldir.Seçilenin kendisini  seçene hakaret etme, horlama, yanlış davranışlarda  bulunma  hakkı yoktur.Seçilen için seçen aslında  bir velinimettir.Seçilenler yürüyerek çok ses çıkarmak zorundadır.Ama maalesef oturanların daha çok ses çıkardığı bir dünyada yaşıyoruz. Seçilen yeri geldiğinde  kırk  parça olabilmelidir. Her etkinlikte hazır bulunmaya çalışmalıdır. Bir seçilenin  bir günde bir cenazeye,bir düğüne,bir askere uğurlamaya,bir Mevlide,bir açılışa,bir karşılamaya  ve uğurlamaya katılması mümkündür. Bu  seçenleri bir nebze olsun mutlu kılar.. Seçilen için  en büyük tehlike  kibiri ve inkarıdır.Bir seçilenin iyi ün bırakıp gitmesi,altın yaldızlı saraylar bırakmasından daha hayırlıdır.Her seçilen, zihnin arı, kitabın çiçek,dünyanın kovan olduğunu bilmelidir.. Seçilen için tek yol, bal yapmak,üretmek,hizmet vermektir..Seçilen tatlı dille başarıya ulaşılacağını,hırçınlığın kendisine sıkıntı vereceğini  aklından hiç çıkarmamalıdır.Seçilen mütevazı olmalıdır. Yeri geldiğinde bir delinin koluna  girebilmeli,bir hastanın başucunda oturabilmeli,bir başarıyı kutlayabilmeli, hizmet verdiği belde,şehir,Büyükşehir,köy ve mahallede  gönüller alabilmelidir.
           Son açıklanan verilere göre  önümüzdeki yerel seçimlerde ülkemizde 57 milyon 93 bin 985 seçmen  oy kullanarak belli düzeyde  yerel yöneticileri seçecektir.. Seçmen  oyunu kullandıktan sonra  seçilenler belli olacaktır.. Seçmenin görevi de bundan sonra artık  yeni bir seçime kadar  beklemek ve görmek olacaktır. Bundan sonra artık top hep seçilenlerdedir. ..
           Ben  bu aziz millete,bu yüce devlete  yıllarca öğretmen olarak hizmet verdim.  Seçenler ve seçilenler beni bağışlasın. Bazen karşımdakileri öğrencilerim zannediyorum.. Yazdıklarımı naçizane bir öğüt olarak ta kabul etsinler. Ben  hep Halife ,Hz. Ali gibi  yaşadım. Yaşıyorum.. Tevazuda yer kadar alçak olmayı yeğlemişimdir.Bu yerel seçimlerde de  kardeş olduğumuzu unutmayalım ,terbiyeli bir mücadelenin içinde kalalım..Kütahyalı olarak nereye bakarsak bakalım 4O kişiyiz. Birbirimizi üç aşağı beş yukarı biliyoruz.Yukarı tükürsek bıyığımız,aşağı tükürsek sakalımız  Birbirimizi kırmadan,kalpleri yaralamadan şu badireyi de hayırlısıyla bir  atlatalım. Sonra Allah kerim.      
   
       NİHAYET  TAVŞANLI’YA   BİR  FAKÜLTE 

            Fakülte özlemi Tavşanlı’da yıllardır  vardır. Bir zamanlar GLİ Müessesesi  dev bir kuruluşken” Maden Fakültesi” gündemdeydi.Tam da Tavşanlı’ya yakışacaktı.Ama olmadı. Kayaboğazı Barajı’nın bitirildiği  ve barajda su toplanmaya başladığı günlerdeydi  “ Su Ürünleri Yüksek Okulu” diye bir Yüksekokul gündeme gelmişti..Ama o da gerçekleşemedi.. Dediler ki.” Tavşanlı 65’i ormanlarla kaplı bir ilçe. Kütahya’nın da en büyük ilçesi. Kütahya’nın çok sayıda köyü de orman köyü. Öyleyse bir” Orman Fakültesi  Tavşanlı’ya yakışır” denildi. O da  lafta kaldı.
             Resmi Gazete’nin  11 Ocak 2O19 tarihli nüshasında  ‘ Bazı Enstitü,Fakülte  ve Yüksekokulların kapatılması hakkındaki  576 sayılı  karar’ çerçevesinde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde “Tavşanlı  Uygulamalı Bilimler Fakültesi”kurulmasının  hükme bağlandığı haberi çıktı. Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nin Tavşanlı’nın ekonomisine ,eğitim kalitesine kültür ve sanat hayatına  büyük katkılarının olacağı şüphesiz.Sayın DPÜ Rektörü Prof. Dr.Remzi Gören de aynı görüşte.Sayın Gören bu konuda bir açıklama da yapmış.Aynen.”Bu karardan dolayı,öncelikle sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’a,Yükseköğretim Kurulu  başkanı sayın Prof. Dr. Yekta  Saraç’a teşekkür ediyorum Tavşanlı Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nin  kurulmasında  emeği geçen üniversitemiz  senato  üyelerine, Tavşanlı  Turizm İşletmeciliği  ve Otelcilik Yüksekokulu  yönetimine,Tavşanlı Kaymakamlığına  Tavşanlı Belediye  Başkanlığına,Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası ‘na da ayrıca teşekkürlerimi sunuyor,alınan bu kararın üniversitemize ,Tavşanlı’ya Kütahya’ya hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde  konuşmuş. Ben de aziz Tavşanlı halkı adına  sayın rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören Beyefendi’ye hassaten  en samimi teşekkürlerimi sunmak isterim.
             Bu karar, 2O19 yılı başında alınan  bence en büyük ve en güzel haberdir.Sevgili Tavşanlılıların bundan haberleri var mıdır bilmiyorum. Ama ben de bu vesileyle Tavşanlılıların çok sevdiklerine inandığım kaymakamımız sayın  Yüksel Kara’ya, belediye başkanımız  sayın Mustafa Güler’e, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız sayın Davut Efe’ye  teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki Tavşanlı’da sayın kaymakam,sayın belediye başkanı ve sayın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı  kafa kafaya verdiklerinde,bir araya geldiklerinde daha nice  güzel şeylere tanık olacağız.  Tavşanlı ile Kütahya’nın tam ortasında yer alan( her iki yerleşim birimine eşit uzaklıktaki)  Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin ne denli   önemli olduğuna bir kez daha tanık oluyorum. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları