A Ğ I Z
A Ğ I Z

Bülent Alpagut
- 05062218413
Ağız sözcüğü sözlüklerde geniş olarak anlatılır. Ben yazımda bunların sadece biriyle bir köşe yazısı hazırladım. Ağız; kelime hazinesi ve gramer bakımından yazı dilinden farklı olan,bölgelere göre( ülkemizde 7 bölge var) değişen konuşma ve söyleyiş tarzıdır. “ Rumeli ağzı,Karadeniz ağzı, Konya ağzı, Azeri ağzı, Urfa ağzı) gibi. Diyeceksiniz “ Kütahya ağzı” yok mudur? Olmaz mı? Sevgili Esat Anık hemşehrim bir ara “ Kütahya Ekspres Gazetesi”nde “ Arada Bir” başlığı altında yazıyordu. Ben artık Kütahya Ekspres’te yazmıyorm. Sevgili Esat Anık yazıyor mu bilmiyorum. Kendisi bildiğim kadarıyla bir Kütahya sevdalısıdır.Şair hemşehrimiz yine Kütahya sevdalısı yerel şairlerimizden merhum Şaban Şükrü Bey’in “ Gırk Yıl Evveli Kötaya” şiirini köşesine taşımıştı. Ben de bir gün lazım olur diyerek kesip bir kenara atmışım. Aradım buldum ve işime de yaradı. Zira konum Ağız olduğu için bana büyük bir kaynak oldu.
Ege Bölgesi üç aşağı beş yukarı ağzıyla birbirine yakın illerden oluşur. Ege Bölgesi’nde yer alan bu illerimizden Kütahya’ya en yakın ağız Denizlili hemşehrilerimizin ağzıdır.
Sevgili hemşehrimin, merhum şairimiz Şaban Şükrü Sarı’nın Kütahya Ekspres’te okuyucularına sunduğu “ Gırk Yıl Evveli Kötaya” başlıklı şiirini her Kütahyalı mutlaka okumalıdır.Çünkü bu şiirdeki ağız bizim ağzımızdır. Bakın şiiri eksiksiz aldım yazdım ve okuyun…
Bi zamanna burlada bi gapanaltı vadı
Kimsede kibir yodu,cümle ganaatkarladı
Vakıtane deyoduk,yontmu daşdan binadı
Mevlevi Akif Dede saatcılık yapadı
Mevlevi dedim de,o dönenle tekgesi
İçinde su guyusu mutlu gıla herkesi
Garşıda Ulu Cami Türkle gada muhdeşem
Umanım gibi ulu;
Servet yoksulu galmış gibidir orda secde
Etmeyen Allah’ın gulu
Desem ki, susam yağı alsam yağcı Nuri Emmiden
Bi okgıda haşeş helvacı Gızıklıoğlu Emmiden
Altındaş’ın ununu,Hatuniyenin suyunu
Aldım anne gak gale,dutam müderis yolunu
Ufağından bi tabla,bişirgeç,okluva
Yuğuru, yağla, haşeşle,tel tel ede vallaha
Buram buram gokadı ,meşeli pıynar
Odununda gözlüme
Hadi, sen sen ol da anamın gözlümesini özlüme
Aharardımız vadı, devele duz satadı
Bayram yeri gurulur,gençle halkı atadı
Sonu çamlı baççıda guruldu bayram yeri
O güne gitti gali, dönemi ki heç geri
Abam cimcik ededi, gırk denesi bi gaşık
Sadi yağı gezdiri, gakırdağı mis gibi
Sofu Köyün yoğurdu çamlıca’nın heyarı
Bi de Bölcek samsağı ,mideye şifa cacık
Haşimanın kemiği bakır gapdı gaynadı
Davşanlıdan gelirdi ,leblebinin alası
Pişmaniye yapadı,dedeylen akrıbası
Bekir emmi kelleyiğ “ Baş vaaa,baş yee” delek satadı
Göççümen,Sultan bağı, Balıklı, Hatuniye
Hıdırlık’da gavgı va,mezarliğin ora ge!
Gandil günü” Kabe” va,aşam yolları dutun
Küpecik decez Zeki,çapraz baççenin ore ge!
Gazozun kapağınnan gazoz gapak oynadık
Halkevinde gövercin,parasızda bülbül govladık
Goca gayadan atla gık bili demezdik de
Gurbacı bağırdı mı höngür höngür aladık
Rametlik Arif Belen dalgamızı geçedik
Azıcık govladı mı ,perem perçem gaçadık
Her gün kirli, tozlo,paspal,yamalı
Emme; bayram geldi me çiçek gibe açadık
Gezemiz vadı her peşembe bi evde
Hanı o arkıdeşlik,o arkıdeşlem nerde?
Erdoğan, Ale, Amet, Mısdıfa, Aşgaroğlu
Yılmaz, gasabın Kamille de
Hepisi bi can dosdu, Altan Ünerallede
Deyirmenne,müderrsi,hıdırlık,hesar
İsdasyon sera yeri; Sebilleri,çeşmesi
Yoncalı, Ilıcası, Gaplıcası, İçmesi
Paytona dakıldın mı gamçıyı yiye yiye pek
Hoş olur gezmesi
Pek de muhabbetlidir,söz dinemeyeni,
Gakmık edip ezmesi
İnsanlar gani idi,böyle dünümüz vadı
Gönüller yüce idi,ulu dağlar dadadı
Geçmişi anıyom; bu günler sizin osun
Bülbülü, gülü özledim; betonla şuda dursun
Gönüller hoş,yüzler güleç,içi dışı bir osun
Ben de gani olayım,dostlar bana dost olsun
Rabbimden tek dileğim; gönülden arzum
Dostlar bahtiyar olsun,hanesi huzur dolsun
Haneniz ,hanemiz hzur dolsun emi!..
ŞÜKRÜ ŞABAN SARI
Sevgili gazeteci kardeşim Can Ataklı da “ Laz sözleru” başlıklı bir köşe yazısında Karadeniz ağzının örneklerini yazmıştı. Bu köşe yazısını da iyi ki saklamışım. Bakın Laz sözlerinden bazılarını yazdım ,ilginizi mutlaka çekecektir.
“ Baktun olmay, bakmayacasun.Lafun tutarsa hakimsun,tutmazsa sen kimsun? Eğer Karadeniz kızına kafa tutayisan,ya çok yağlu yidun dilun kayayi,ya da mermiden daha hızlı koşayisun. Geliysan gel gelmiyasan haydee. Sevduğuni alamadiysan,alduğinu sevecesun. Yol cidanundir peşinden ağliyamam,yüreğim ahur deyuldir her öküzü,ineği bağliyamam. Yarumdan ayri düştum gözlerim nemlu, içki haramdur deyu çay içtum demlu demlu. İçine atarsun ama, içundan atamazsun.Anasinun sütiyla adam olmayani,siğur neylesun? Bakmayun siz hamsinun ufak olduğune,sülalesi kalabaluktur.” Örneğin Trabzonlu hemşehrilerimizin ağzıdır.
Sadece illerin merkezlerinde değil,ilçelerinde,beldelerinde,köylerinde hatta mahallelerinde bile ağızlar birbirine uymaz. Tavşanlı merkezindeki ağız ile hemen belediye sınırları içindeki Moymul Mahallesi’nde yaşayanların ağızları dahi birbirinden farklılık gösterir. Moymullu bir hemşehrim.”Bugün bahçeye gitmemiyor musun?” Kayserili hemşehrim:” Nöriyon?”diye sorar. Karşısındaki de” Nörek ağa” diye yanıtlar. “Gelirik,giderik, otururuk” diyen kardeşlerimiz var. Hasan’ın doğuda adı “ Hasso” Celal’in” Celo” İbrahim’in “ İbo” dur. “ Gelmeyrum,atmayrum,içmeyrum” diyennsanlarımız var. Milli sınırlarımız içinde ağzı değişik olanlar içinde Gürcüler, Azeriler, Tatarlar, Acemler, Araplar, Kürtler, Batı Trakya ,Bulgaristan,Yugoslavya göçmenleri var. Boşnaklar var. Abazalar var. Ama ağız sözcüğünü kocaman bir ormana benzetebilirsiniz. Her ağızın ayrı bir lezzeti,rengi,kokusu,güzelliği vardır. Bunlar bizim zenginliğimizdir.
Tavşanlılı da ülkemizde özel bir ağıza sahip yerleşim birimlerindendir. “ Bak bi!” diyen biri varsa bilin ki bizden biridir. “ Sırtında kesilmiş kocaman bir erkeçi kahve kehve gezip satmaya çalışan yörük Mehmet bizdendir. Satamayınca ve kimseden bir ses çıkmayınca.” Bok yin deyyuslar “ diye kahveden hışımla çıkan Mehmet bizdendir. “ Dedemen Ahmet gelmo,kadın gözlü hocam” diyen yine bizden biridir ve bizdendir. Tavşanlı’da karamandanın adı “ Dombey”dir” Len gavurun eniği”diyen kadıncağız bizdendir.
YILBAŞI DENİLİNCE İLK AKLA GELEN ŞEY HİNDİ OLUYOR
İşte bir yılbaşı daha gelip çattı. Görenler ve göremeyenler olacak. Allah görenlerden eylesin.Aslında Yılbaşı abartılacak bir yılsonu ve yeni yıl da abartılacak bir yıl değildir. 365 günlük bir zaman dilimi gidiyor ve yerine yeni bir 365 günlük bir zaman dilimine giriliyor. Bu 12 aylık,52 haftalık bir süreçtir.Tavşanlı benim doğmadığım ama doyduğum bir yerdi. Yıllar içinde bu dünyanın en güzel,Allah’ın gizli cennetlerinden Tavşanlı’da çok güzel günlerim geçti. Nice Yılbaşılarını mütevazi bir şekilde ailecek,dostlarımızla bir arada kutladık. Gün geldi evimize iki hindi birden girdi. İşin en ilginç tarafı,o zamanlar şimdiki gibi temizlenmiş,pişirilmeye hazır hindiler yoktu. Hindi pazarları kurulurdu. Bu pazarlar”Glu Glu” diye bağıran yüzlerce hindiyle taçlanırdı. Hem de fiyatları öyle bir atla bir deve de değildi. Herkes istediğinde bir hindi alıp evine götürebiliyordu. Baktım,halen bir baba hindi 2800 liraya satılıyormuş. Vay be! Merhum aile dostumuz,yer altı işçisiydi Ayvalı Köylü Abdullah Vurmaz ve halen hayatta eşi Gülsüm Vurmaz yıllar içinde bizlere her yılbaşı bir hindi armağan ederlerdi. Bir aile samimiyeti içindeydik. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Haklarını inşallah helal etmişlerdir.
Yılbaşı gecelerini günahtan sayanlara acırım. Allah’ın bir günüdür Yılbaşı. Bu günü nasıl kutlarsanız kutlayın. Önemli olan ailenizle,dostlarınızla,arkadaşlarınızla mutlu bir geceyi idrak etmektir. Allah’ın yarattığı Hindi bile bu gün yüzünden damgalanıyor. Mübarek Kurban Bayramı geldiğinde güzelim büyükbaşlar ve küçükbaşlar nasıl Allah için kesiliyorsa hindi de bu günde bir yemek çeşiti olarak sunuluyor. Her şeyi abartmayalım derim. Bırakın insanılar bir gecelik olsun bir mutluluk yaşasınlar. Her şeyi haram diyerek,günah diyerek önünü kesmeye çalışıyoruz. Niçin insanlarımızı cennetle sevindirmiyor da hep cehennemle korkutuyoruz? Örneğin ben Tavşanlı’dan kilometrelerce uzakta eşim ve kızım ile birlikte mütevazi bir geceye hazırlandık. Bunun günahı nerede? Bir hindi kesebilseydim zaten yiyemezdim. Hindi de dostlarla beraber yenilince güzeldir. Teferruatla meşgul olmayalım. Bu diğer günlerden birine benzeyen Yılbaşı gününün akşamında gönlünce eğlenenlere selam olsun. İbadet mi edeceksin? Et. Televizyon mi izleyeceksin? İzle Muhabbet mi edeceksin? Et. Kulakları çınlasın sevgili meslektaşım Endüstri Meslek Lisesi öğretmenlerindendi Aydın Şad her Yılbaşı gecesi saat 24’e yaklaşırken evimin kapısında belirir,hem Yılbaşımızı kutlar hem de özenle hazırladığı çiğ köfteyi elime tutuştururdu. Polyanna gibi mutlu olurduk. Bir Yılbaşı gecesini zamanın kaymakamlarından kulakları çınlasın Bekir Sıtkı Hanlıoğlu ve Emniyet Müdürü Ömer Çoban ile birlikte kutlamıştık. Önemli olan yeni yılda insanlarımızın mutlu,huzurlu, bereketli bir yıl geçirmeleridir. Allah bu önümüzdeki Yılda aziz Türk Milleti’ni korusun. Rabbim her daim yanımızda olsun. Gazabına uğramayalım. Bize sunduğu ikramlara sevinelim. Yumruk gibi olalım. Kardeşçe yaşayalım. Allah her muradımızı yerine getirsin. Ben bu vesileyle tüm Tavşanlılı hemşehrilerimin yeni yılını yürekten kutluyorum. Allah önce Tavşanlılıları,sonra Kütahyalıları,sonra yurdumuzun dört bir yanındaki sevgili kardeşlerimi korusun.