OSMANLI’NIN DOĞDUĞU TOPRAKLAR BİZE EMANET
Bülent Alpagut
- 05062218413 OSMANLI’NIN
DOĞDUĞU TOPRAKLAR
BİZE EMANETTTİR
EMANETE SAHİP ÇIKMAK
HER KÜTAHYALI’NIN GÖREVİ
MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş bizim çocuğumuz. Domaniç Ormanları için yaptığı uyarıyı saygıyla karşıladım. Birçok firma Türkiye'nin dört bir yanında çeşitli madenler olduğunu belirterek arama ruhsatı peşindeler. Ben arama ruhsatı almalarına karşı değilim. Ama arama yaparlarken doğayı katlediyorlar. Domaniç-İnegöl- Harmancık - Orhaneli dört geni içinde başta Bakır olmak üzere birçok madenin olduğunu biliyoruz. Ama Domaniç dediğinizde duracaksınız. Çünkü Domaniç Kütahya’nın saklı bahçesi,gizli Cennetidir. Bu Cennetin farkına varanlardan birisi de rahmetli Tema ‘nın kurucusu,büyük ağaçsever, botanikçi, Toprak Dede Hayrettin Karaca’ydı. Rahmetli eski Tavşanlı Belediye Başkanlarından eğitimci Tema Tavşanlı Gönüllü Temsilcisi ve Dünya Dendroloji Derneği Üyesi Fevzi Coşgun’a sık sık bir araya geldiklerinde bu cennete sahip çıkılmasını istermiş.
Artık Hayrettin Karaca Yok. Hayrettin Karaca Domaniç Ormanları’nın fahri avukatıydı. Peki Hayrettin Karaca yok diye Domaniç savunmasız mı kalacaktır? MHP Kütahya Milletvekili kardeşimiz Ahmet Bey’in bundan sonra Domaniç’i savunmaya devam etmesi en büyük dileğimdir. Sayın Valimiz de sanırım Domaniç için güzel duygular içindeymiş. İddia ediyorum Domaniç Ormanları Allah tarafından Kütahya’ya tepside sunulmuş en güzel ikramdır.Domaniç Ormanları Türkiye’nin oksijen depolarındandır.Domaniç Ormanlarının altında yer altı su kaynaklarının buluştuğu bir doğal havuz vardır.
Domaniç Ormanları Yaban hayatı için onlarca hayvanın yaşadığı bir alandır. Nadide orman ağaçlarının bulunduğu ,Tabiat ananın şefkatli kucağıdır. Domaniç Ormanları birkaç firmanın rant uğruna peşkeş çekildiği bir alan olmamalıdır. Domaniç Ormanları Dağ Turizminin merkezlerinden birisidir. Domaniç Ormanlarında Osmanlı’nın atlarının nalları ve çivileri vardır .Madenciliğin gelişmesine karşı değilim. Mutlaka yerin derinliklerindeki madenler bulunmalı,değerlendirilmelidir. Ama bunu yaparken bir şeyleri yok etmemeliyiz. Bakın linyit üretmek için yıllardır canım ormanlar delik deşik edildi. Kesilen ağaçların yerine yenilerini koyma taahhüdünde bulunan firmalar sözlerini yerine getirdi mi?Domaniç Ormanlarının altında hangi madenlerin bulunduğu biliniyor mu? Bilinen bir yeri kazarsınız. Bu neye benziyor? Devletten filanca yerde define var diye arama izni alanlara benziyor. Maden aramak için arama ruhsatı alanların önce neyi aradıklarını,aradıklarının nerede olduğunu bilmeleri gerekmez mi? Her tarafı hallaç pamuğu gibi atacaksın. Her şeyi berbat edeceksin. Sonra güzelim doğayı yok edip defolup gideceksin. Olmaz böyle şey. Ben bu günden sonra iki elimi sayın milletvekiline uzatıyorum. Sayın milletvekili yaptığı açıklamanın arkasında durmalıdır. Durursa samimiyetine inanacağım. Sayın milletvekilinin uyarısına kulak verilmelidir. Domaniçliler de uyanık olsunlar. Yemin ediyorum altlarından halılarını ,kilimlerini çekerler de haberleri bile olmaz.
KÜTAHYA’DA BARAJ VE GÖLETLERDEKİ BALIKLAR
EKONOMİYE KAZANDIRILMALIDIR
En son aldığım haber Tavşanlı’daki 9 gölete bırakılan 180 bin sazan yavrusu haberidir. Çok sevindim. Çünkü gölet vebarajlar sadece sulu tarım için değil,gerekirse küçük çapta elektrik üretimi ve beyaz et üretimi açısından da önem taşımaktadır.
Benim bildiğim kadarıyla Kütahya’da hiçbir baraj ve göletten küçük çapta da olsa enerji üretimi sağlanamamaktadır. Örneğin Tavşanlı’daki Kayaboğazı Barajı küçük çapta bir enerji üretimi için elverişli olmasına karşın bu yola gidilmemiştir. Barajın amaçları arasında yer almasına karşın ciddi bir çalışma yapılmamıştır.
Kütahya’daki baraj ve göletlerde sazan balığı üretimi de öyle pek ahım şahım da değildir. Kurulan balıkçılık kooperatifleri de zaman içinde bu işi bırakmışlardır. Tavşanlı örneğinde olduğu gibi.Tavşanlı’da 9 gölete ki bunlar Ayvalı,Kayı, Doğanlar, Karacakaş, Köprücek,Kuruçay, Merkezyeniköy, Şenlik ve Uluçam göletlerine yavru sazan bırakılmış. Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü Kepez Biriminden getirilen 180 bin yavru sazan balığının birkaç ay içersinde büyümesi söz konusu. Ama dediğim gibi bu zenginlik ülke ekonomisine olumlu olarak yansıtılmalıdır.
YÜREKLERİ DAĞLATAN BİR KARAR
Bu kadar gürültü ve patırtının ardından gelen ilginç bir karar yürekleri dağlattı.Bu kez yürekleri dağlatan Tarım ve Orman Bakanlığımız. Aldığım bilgilere göre Tarım ve Orman Bakanlığı Tunceli’nin Salördek,Büyükyurt v e Çıralı bölgelerindeki 17 dağ keçisinin avlanması için 13 Temmuz 2020 tarihinde (bugün benim doğum günümdür) ihale düzenleyecekmiş. Yazımı yazdığım sıralarda bu ihaleye sadece iki gün kalmıştı. Yanlıştan dönmek fazilettir. Bunu insanlar için de devletler içinde düşünebilirsiniz. Bakanlıklar da yerine göre yanlışlıklar yapabiliyor. Bu sadece bizde değil dünyanın birçok ülkesinde olabiliyor.
Bakın,dikkatinizi çekiyorum 17 Allah’ın yarattığı güzel dağ keçisini birileri,bir grup insan bizden olsun yabancı olsun öldürecek. Öldürürken de zevk duyacak. Hatta öldürülen dağ keçilerinin başında fotoğraflar da çekilecek. Sonra belki vurulan dağ keçisi fırına verilecek ve afiyetle tüketilecek. Bu dağ keçilerinin erkek mi dişi mi olduğu bilinmiyor. Neden öldürülmelerinin istenildiğini de şahsen ben bilmiyorum. Bir de bu 17 dağ keçisini öldürecek olanlar kişiler veya gruplardan en büyük ,en yüksek fiyatı verenler cellat olarak giyotinin başına geçeceklermiş.Dağ keçilerinin bunlardan bir haberi yok. Onlar hür ve bağımsız olarak Allah’ın verdikleriyle yetinip,Allah’ın izniyle dağlarımızda dolaşıyorlar. Kimselere bir zararları da yok. Böyle bir karara imza atanların parmakları kırılsın! Böyle bir ihale her şeyden öte insanın vicdanına aykırı.Dağlarımızda,ormanlarımızda kimseye zararı olmadan yaşamını sürdüren yaban hayvanlarının bize ne zararı var?Doğanın kurallarıyla yaşamlarını sürdürüp gidiyorlar. Bu kadarcık bir yaban hayvanını birilerinin zevkine kurban etmek ,hele hele yaklaştığımız Kurban Bayramının da ruhunu zedelemiyor mu?
Bu hayvanları öldürmek için belli bir miktarda para vereceklerin verdikleri paralar bir şekilde devletin kasasına girecek. Allah bana bu paralardan yemeği nasip etmesin!
Sayın Tarım ve Orman Bakanım Dr. Ekrem Pakdemirli’den hassaten bir Kütahyalı olarak ricada bulunuyorum. Ben nasıl yıllardır Kütahya’nın fahri avukatıysam,bu zavallı çaresiz hayvanların da hukukunu savunanlardanım Gelin, bu katliama izin vermeyin. Bu hayvanları öldürme hakkı kimseye ait değil. Onların hayatını sadece onları yaratan Allah sonlandırır Devlet Hazinesinin böyle paralara ihtiyacı da yoktur. Biz saçı bitmedik yetimin hakkı helal paraların içine bu şekilde girecek paraların girmesini istemiyoruz.. Biz devlet hazinesine böyle paraların girmesini istemiyoruz. İnsanlar bu yollarla devlet hazinesine tek kuruşun girmesini de zaten arzulamaz.
Bakıyoruz Avustralya’da binlerce deve itlaf edildi. Neymiş? Su sıkıntısı varmış ta,develer susuzluğu tetikliyormuş ta…. Haydi develere bir kılıf uydurulmuş. Peki bizim bu 17 dağ keçisi için nasıl bir kılıf uydurulmuş olabilir?Böyle bir karar Domaniç ormanları için alınsaydı Domaniçliler ayağa kalkardı.Doğanın dengesini bozmaya hakkımız yok. Doğanın gerçek sahipleri bizler değil,onlardır. Onların yaşam alanlarına müdahale edersek faturasını ödeyemeyiz. Bugün her siyasi görüşten enazından birine sorun. BÖYLE BİR İHALEYE”HAYIR” DİYECEKTİR. Gelin beyler her aklımıza gelene kıymayalım. Günahtır,yazıktır.Öyle sanıyorum sayın bakanın dahi böyle bir ihaleden haberi yoktur.Tarım ve Orman Bakanlığı 15. Bölge Müdürü zatı tanımıyorum. Sayın müdür,siz kuruluşun babası,başı,sorumlusu olarak bu ihaleye ilk müdahale eden olmalısınız. Bir torununuz varsa ve sizlere bunu neden yaptınız? diye sorduğunda O’na ne yanıt vereceksiniz?