13 Temmuz 2020 - Pazartesi

OSMANLI’NIN DOĞDUĞU TOPRAKLAR BİZE EMANET

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 9 dk.
1577 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

   OSMANLI’NIN 
DOĞDUĞU TOPRAKLAR  
BİZE EMANETTTİR
 EMANETE  SAHİP  ÇIKMAK  
HER KÜTAHYALI’NIN GÖREVİ      

          MHP  Kütahya Milletvekili  Ahmet Erbaş bizim çocuğumuz. Domaniç Ormanları için yaptığı uyarıyı saygıyla karşıladım. Birçok firma Türkiye'nin dört bir yanında çeşitli madenler olduğunu belirterek  arama ruhsatı peşindeler. Ben  arama ruhsatı almalarına karşı değilim. Ama arama yaparlarken  doğayı katlediyorlar. Domaniç-İnegöl- Harmancık - Orhaneli  dört geni içinde  başta Bakır olmak üzere birçok madenin olduğunu biliyoruz. Ama Domaniç dediğinizde duracaksınız. Çünkü Domaniç  Kütahya’nın saklı bahçesi,gizli Cennetidir. Bu  Cennetin farkına varanlardan birisi de  rahmetli Tema ‘nın  kurucusu,büyük  ağaçsever, botanikçi, Toprak Dede Hayrettin Karaca’ydı. Rahmetli eski Tavşanlı Belediye Başkanlarından eğitimci  Tema Tavşanlı Gönüllü Temsilcisi ve Dünya Dendroloji Derneği Üyesi Fevzi Coşgun’a  sık sık bir araya geldiklerinde bu cennete sahip çıkılmasını  istermiş. 
          Artık Hayrettin Karaca Yok. Hayrettin Karaca  Domaniç Ormanları’nın fahri avukatıydı. Peki Hayrettin Karaca yok diye    Domaniç  savunmasız mı kalacaktır? MHP Kütahya Milletvekili kardeşimiz Ahmet Bey’in bundan sonra Domaniç’i savunmaya devam etmesi en büyük dileğimdir. Sayın Valimiz de sanırım Domaniç için güzel duygular içindeymiş. İddia ediyorum Domaniç Ormanları Allah tarafından Kütahya’ya   tepside sunulmuş en güzel ikramdır.Domaniç Ormanları Türkiye’nin oksijen depolarındandır.Domaniç Ormanlarının altında  yer altı su kaynaklarının  buluştuğu bir doğal havuz vardır.
           Domaniç Ormanları Yaban hayatı için  onlarca  hayvanın yaşadığı  bir alandır. Nadide orman ağaçlarının bulunduğu  ,Tabiat ananın   şefkatli kucağıdır. Domaniç Ormanları birkaç firmanın rant uğruna peşkeş çekildiği bir alan olmamalıdır. Domaniç Ormanları Dağ Turizminin merkezlerinden birisidir. Domaniç Ormanlarında Osmanlı’nın atlarının nalları ve çivileri vardır .Madenciliğin gelişmesine karşı değilim. Mutlaka yerin derinliklerindeki madenler bulunmalı,değerlendirilmelidir. Ama  bunu yaparken bir şeyleri yok etmemeliyiz. Bakın linyit üretmek için yıllardır canım ormanlar delik deşik edildi. Kesilen ağaçların yerine yenilerini koyma taahhüdünde bulunan firmalar sözlerini yerine getirdi mi?Domaniç Ormanlarının altında hangi madenlerin bulunduğu biliniyor mu? Bilinen bir yeri kazarsınız. Bu neye benziyor? Devletten filanca yerde define var diye arama izni alanlara benziyor.  Maden aramak için arama ruhsatı alanların önce neyi aradıklarını,aradıklarının nerede olduğunu bilmeleri gerekmez mi? Her tarafı hallaç pamuğu gibi atacaksın. Her şeyi berbat edeceksin. Sonra güzelim doğayı  yok edip defolup gideceksin. Olmaz böyle şey. Ben bu günden sonra iki elimi sayın milletvekiline uzatıyorum. Sayın milletvekili yaptığı açıklamanın arkasında durmalıdır. Durursa samimiyetine inanacağım. Sayın milletvekilinin  uyarısına kulak verilmelidir. Domaniçliler de uyanık olsunlar. Yemin ediyorum altlarından halılarını ,kilimlerini çekerler de haberleri bile olmaz.   
   KÜTAHYA’DA  BARAJ VE GÖLETLERDEKİ BALIKLAR
                             EKONOMİYE KAZANDIRILMALIDIR 
                En son aldığım haber Tavşanlı’daki 9 gölete bırakılan 180 bin  sazan yavrusu haberidir. Çok sevindim. Çünkü gölet vebarajlar sadece sulu tarım için değil,gerekirse küçük çapta elektrik üretimi ve beyaz et üretimi açısından da önem taşımaktadır. 
                Benim bildiğim kadarıyla Kütahya’da hiçbir baraj ve göletten küçük çapta da olsa enerji üretimi sağlanamamaktadır. Örneğin Tavşanlı’daki Kayaboğazı Barajı küçük çapta bir enerji üretimi için elverişli olmasına karşın bu yola gidilmemiştir. Barajın  amaçları arasında yer almasına karşın  ciddi  bir çalışma yapılmamıştır. 
                Kütahya’daki baraj ve göletlerde sazan balığı üretimi de  öyle pek ahım şahım da değildir. Kurulan   balıkçılık kooperatifleri de zaman içinde bu işi bırakmışlardır. Tavşanlı örneğinde olduğu gibi.Tavşanlı’da 9 gölete  ki bunlar Ayvalı,Kayı, Doğanlar, Karacakaş, Köprücek,Kuruçay, Merkezyeniköy, Şenlik ve Uluçam göletlerine  yavru sazan bırakılmış. Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü   Kepez Biriminden getirilen 180 bin yavru sazan balığının birkaç ay içersinde büyümesi   söz konusu.  Ama dediğim gibi bu zenginlik  ülke ekonomisine olumlu  olarak yansıtılmalıdır. 
                          YÜREKLERİ DAĞLATAN BİR KARAR 
               Bu kadar gürültü ve patırtının ardından gelen ilginç bir karar yürekleri dağlattı.Bu kez  yürekleri dağlatan Tarım ve Orman Bakanlığımız. Aldığım bilgilere göre  Tarım ve Orman Bakanlığı Tunceli’nin Salördek,Büyükyurt v e Çıralı  bölgelerindeki 17 dağ keçisinin avlanması için 13 Temmuz 2020 tarihinde (bugün benim doğum günümdür) ihale düzenleyecekmiş. Yazımı yazdığım sıralarda bu ihaleye sadece iki gün kalmıştı. Yanlıştan dönmek fazilettir. Bunu insanlar için de devletler içinde düşünebilirsiniz. Bakanlıklar da yerine göre yanlışlıklar yapabiliyor. Bu sadece bizde değil dünyanın birçok ülkesinde olabiliyor.
              Bakın,dikkatinizi çekiyorum 17 Allah’ın yarattığı güzel dağ keçisini birileri,bir grup insan bizden olsun yabancı olsun öldürecek. Öldürürken de zevk duyacak. Hatta öldürülen  dağ keçilerinin başında fotoğraflar da çekilecek. Sonra belki vurulan dağ keçisi fırına verilecek ve afiyetle tüketilecek. Bu dağ keçilerinin erkek mi dişi mi olduğu bilinmiyor. Neden öldürülmelerinin istenildiğini de şahsen ben bilmiyorum. Bir de bu 17 dağ keçisini öldürecek olanlar kişiler veya gruplardan en büyük ,en yüksek fiyatı verenler  cellat olarak  giyotinin başına geçeceklermiş.Dağ keçilerinin bunlardan bir haberi yok. Onlar hür ve bağımsız olarak Allah’ın verdikleriyle yetinip,Allah’ın izniyle dağlarımızda dolaşıyorlar. Kimselere bir zararları da yok. Böyle bir karara imza atanların parmakları kırılsın! Böyle bir ihale her şeyden öte insanın vicdanına aykırı.Dağlarımızda,ormanlarımızda kimseye zararı olmadan yaşamını sürdüren  yaban hayvanlarının  bize ne zararı var?Doğanın kurallarıyla yaşamlarını sürdürüp gidiyorlar. Bu kadarcık bir yaban hayvanını birilerinin zevkine kurban etmek ,hele hele yaklaştığımız Kurban Bayramının da ruhunu zedelemiyor mu?
              Bu hayvanları  öldürmek için  belli bir miktarda para vereceklerin verdikleri paralar  bir şekilde devletin  kasasına  girecek. Allah bana bu paralardan yemeği nasip etmesin!
             Sayın  Tarım ve Orman Bakanım Dr. Ekrem Pakdemirli’den hassaten bir Kütahyalı olarak ricada bulunuyorum. Ben nasıl yıllardır Kütahya’nın fahri avukatıysam,bu zavallı çaresiz hayvanların da hukukunu savunanlardanım Gelin, bu katliama  izin vermeyin. Bu hayvanları öldürme hakkı kimseye ait değil. Onların hayatını sadece onları yaratan  Allah sonlandırır Devlet Hazinesinin böyle paralara ihtiyacı da yoktur. Biz saçı bitmedik yetimin hakkı helal paraların içine bu şekilde girecek paraların girmesini istemiyoruz.. Biz devlet hazinesine böyle paraların girmesini istemiyoruz. İnsanlar bu yollarla devlet hazinesine tek kuruşun girmesini  de zaten arzulamaz. 
            Bakıyoruz Avustralya’da  binlerce deve itlaf edildi. Neymiş? Su sıkıntısı varmış ta,develer susuzluğu tetikliyormuş ta….  Haydi develere bir kılıf uydurulmuş. Peki bizim bu 17 dağ keçisi için nasıl bir kılıf uydurulmuş olabilir?Böyle bir karar Domaniç ormanları için alınsaydı Domaniçliler ayağa kalkardı.Doğanın dengesini bozmaya hakkımız yok. Doğanın gerçek sahipleri bizler değil,onlardır. Onların yaşam alanlarına müdahale edersek faturasını   ödeyemeyiz. Bugün her siyasi görüşten enazından birine sorun. BÖYLE BİR İHALEYE”HAYIR” DİYECEKTİR.  Gelin beyler her aklımıza gelene kıymayalım. Günahtır,yazıktır.Öyle sanıyorum sayın bakanın dahi böyle bir ihaleden haberi yoktur.Tarım ve Orman Bakanlığı  15. Bölge Müdürü zatı tanımıyorum. Sayın müdür,siz kuruluşun babası,başı,sorumlusu olarak bu ihaleye ilk müdahale eden olmalısınız. Bir torununuz varsa ve sizlere bunu neden yaptınız? diye sorduğunda  O’na ne yanıt vereceksiniz?

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları