5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ
Bülent Alpagut
- 05062218413
Savunma hakkı,adaletin sağlanmasında bir zorunluluktur.Mahkemelerin varlık sebebidir.Savunma olmazsa,iddia edenin aynı zamanda hükmü de vermesi gibi bir sonuç ortaya çıkar kio zaman da mahkemelere ihtiyaç olmaz.Adalet arayışı boşuna olur.Toplumun bir arada yaşamasını sağlayan en temel değer olan adaletin temel unsuru da avukat ve avukatlık mesleğidir.Ülkemizin,hukuk devleti olabilme unsurunu güçlendiren,demokrasinin ve insan haklarının gelişmesinde önemli bir etken olan avukatlarımızın AVUKATLAR GÜNÜ kutlu olsun.
Ben ,yıllar önce Adana Ağırceza Mahkemesi Üyesi,Kadirli,Kozan,Çal,Acıpayam ve Simav hakimi olarak görev yapan ve 1946’lı yıllarda mesleğinden istifa ederek önce Tavşanlı’da Orman İşletmesi Avukatı olarak çalışan,daha sonra da çeşitli kurum ve kuruluşlarda avukatlıktan sonra serbest olarak avukatlık yapan ve 71 yaşında rahmetli olan Hüsamettin Alpagut’un oğluyum,
Bana babamdan sadece bir Kur’an-ı Kerim kaldı.Rahmetli babam üç kız kardeşimi ve beni ve annemi çok zor koşullarda yaşatırken ne bir arsa,ne bir tarla ve eve sahip olabildik.Tavşanlı’ya geldiğimiz 1946 yılında rahmetli Ferit Us’un ( Hasmillerin evine yakın şimdi yerinde yok) iki katlı ahşap evinde ve rahmetli Dönme Talat’ın komşusunun evinde kirada kaldık.O zaman kiralar 10-15 liraydı.En çok ta rahmetli Us’un evinde ömrümüzü geçirdik.Babam avukat olmasına karşın Baro aidatını dahi zamanında ödeyemedi.Esiflerin Hakkı Efendi’nin evinin altındaki dükkan babamın yazıhanesiydi.Soğukta sobaya merkeplerle satılan Tunçbilek çevresi kömürlerini atar ısınırdık.Babamın küçük bir gelir-gider defteri vardı.Bugün de saklarım faturaları,belgelerini saklıyorum.Bir merkep kömür parasını bile defterinde gider diye göstermiş.Para kazanamadığı günler olmuştu.Sıkıntıdan Ada Köprüsü altına gece gider sabaha karşı dönerdi.Tuttuğu birkaç balık ile mutlu olurdu.Bir gün anlatmıştı:” Yazıhaneme bir işçi girdi.Benden akıl sordu.Uzun uzadıya anlattım.Bana cebinden çıkardığı bir lirayı uzatınca sinirlenip önüne doğru fırlatmış ve tepki göstermiştim.” Sonra ne olmuş? Bu davranışı babama ağıra mal olmuş.Allah babamın 45 gün rızkını kesmiş.Kapısını ne çalan olmuş ne de selam veren.
Babam Tavşanlı İlçesi’nin ilk avukatıdır.Kütahya Barosu’nun da ilk üyelerinden.Sonra Allah babama kulakları çınlasın sevgili arkadaşım Cemal Dosdoğru’nun babası rahmetli Tarık Dosdoğru’yu görderdi.Akabinde de kulakları çınlasın Suna Korkmaz geldi.Bir de davavekili rahmetli Mustafa Korkut vardı.Bu arada arzuhalcılar da ortaya çıktı.Rahmetli Kuruçaylı Ahmet Çavuş,rahmetli Destan İbrahim gibi. Tavşanlı Tavşanlı olalı bugün 65 avukat ile Kütahya Barosu’nun en büyük kanadını teşkil etmektedir.Sevgili Baro temsilcimiz Av.Murat Argun’u telefonla arayarak Avukatlar Günü’nü kutladım.Şahsında tüm Tavşanlı’da görev yapan babamın meslektaşlarına başarı dileklerimi ilettim. Bugün vesilesiyle Kütahya Barosu’nda başkanlık yapan değerli hukukçuları anmadan geçemem.Bir kısmı rahmetli oldu.Bir kısmı hayatının son çeyreğinde ve çok azı genç.İ.Hakkı loker,Ş.Şükrü Dural,A.Naci Ural,Kazım Sayın,Emin Toktar,Hasan Sılay,İ.Hakkı Pektaş,Himmet Erdoğmuş,Mahmut Erdoğan,Naci Altuğ,Zeki Özker,M.Şevket Gürcan,Fevzi Ergun,Ahmet Güner,Nuri Bozbay,Mustafa Peçen,Aydoğan Erçoban,Emin Karaa,Türkan Üstünel,Osman Emet,Sabit Özdoğlar( 2004 yılından beri başkan).
Ben sayın Av.Sabit ÖZDOĞLAR’ın şahsında da tüm il bazında hizmet veren ve Baro Üyesi avukatlarımıza bol kazanç,sağlıklı bir uzun ömür diliyorum.
Bu başkanlardan rahmetli 1892 doğumlu Av.İdris Hakkı löker,1929 yılında Kütahya Barosu’nun kurulmasına öncülük etmiş,Baro başkanlığı yapmış,4.Dönem Kütahya Milletvekili olarak ta TBMM’ne girmiştir( O4 MAYIS 1931)Rahmetli Lökerbir ara Ankara barosu’na bağlı olarak ta çalışmıştır.
Tavşanlı Ekspres’te sevgili Baro Temsilcimiz Av.Murat Argun’un evinde avukatlarımızın bir araya gelerek avukatlık mesleğinin sorunlarını tartıştıklarını ve meslektaşların sorunları üzerinde fikir alışverişi yaptıkları haberini okuyunca mutlu oldum.
Her zaman şunu samimiyetle ifade etmek isterim.Tavşanlı’da avukatlarımız pırlantadır.Dürüst,namuslu,helal para kazanan insanlardır. İçlerinde babam rahmetlinin arkadaşları da var( Av.Ethem Sözen,Av.Cemal Dosdoğru,Av.A.İhsan Bakır,Av.H.İbrahim Manisalı gibi) içlerinde orta yaşlı dostlarım.Öğrencilerim var.Adalet Sarayında görev yapan sayın C.Başsavcısı,C.savcısı,Hakimler ,Adliye çalışanlarıyla uygar ilişkilerini sürdürüyorlar.Adalet Camiasındaki bu ahenk,anlayış ve ilişkiler örnek seviyededir. Babam rahmetli hukukçu olmamı istemedi.Çünkü rahmetli dedem M.Reşit Bey Besni Hakimi,eniştem rahmetli Abdurrahman Serel son olarak Bursa 3.Ağırceza Mahkemesi Üyesi,dayım rahmetli Orhan Tugay en son Bursa Asliye Ceza Hakimi,halam rahmetli eski İnegöl Hakimi ve İstanbul Barosu Avukatlarındandı. Kendisi de rahmetli eski hakim ve avukattı.Bir aileden bu kadar hukukçu yetmez mi?
Ben ve kardeşlerim,aile bireyleri babam Av.Hüsamettin Alpagut ile gurur duyuyoruz. Bize namus,şeref ,haysiyet,helal lokma,dürüstlük gibi miraslar bırakıp gitti.Ona her gün anneme ve kızkardeşimle diğer akrabalarıma birer Yasin okuyorum.
Hz.Ömer Postu’nda oturan,helal lokma yiyen,adalet dağıtan avukatlara selam olsun.Tavşanlı avukatlarıyla gurur duymaktadır.İyi ki varsınız.
İnşallah Adalet Sarayımıza yeni bir kat ilave edilir.Avukatlarımıza tahsis edilen Baro Temsilciliği odamıza ilave yapılır.Hatta yeni Hükümet Konağı’nda avukatlarımıza bir yer ayrılır ve mevcut sıkışıklık bir nebze azaltılır. Yeni Cezaevimiz kısa sürede hizmete girer. Hatta hatta hakim ve C.Savcılarımıza lojman sunma şansımız olur.Keşke her Avukatlar Günü gecesinde bir camimizde rahmetli hukukçularımız için bir mevlit okutulabilse.Hatim duası yaptırılabilse.Bu günde rahmetli hukukçular mezarlarında ziyaret edilebilse.Sevgili Kütahya Barosu Başkanımız Sabit Özdoğlar’dan ricam olacak.Yeni bir KÜTAHYA BAROSU LEVHASI kitapçığı için bir girişim var mı? Tüm bilgileri kapsayan böyle bir kitapçık Baro için gereklidir diye düşünüyorum.
POLİS GÜNÜ
10 Nisan Polis Teşkilatımızın 169.yıldönümüdür.Bu vesileyle tüm polislerimizin en küçük rütbelisinden en büyük rütbelisine Polis Gününü kutluyorum.Şehit polislerimizi rahmetle,gazi polislerimizi saygıyla anıyorum.Hukuk devletinin geçerli olduğu demokratik bir toplumda polis,kişisel hak ve özgürlüklerin önünde asla bir engel değildir ve de olmamıştır.Tam aksine bu özgürlüklerin güvencesi olarak,yurttaşa huzur ve güven aşılar.Çağdaş insan hak ve özgürlükleri yanında uluslararası düzenlemeleri de göz önüne alan Türk Polisi hem vatandaşlara hem de polis teşkilatına artı değer katmaya devam edecektir.
İlçelerde ilçe emniyet müdürlükleri Anap Dönemi’nde kurulmuştur.Tavşanlı Tarihi’ne İlçe Emniyet Müdürü olarak geçen aynı zamanda Türkiye’nin de ilk emniyet müdürü halen İzmir’de görev yapan emekli emniyet müdürü,bir zamanların TBMM Koruma Müdürlüğü görevi de yapmış olan HABAŞ Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş Aliağa Güvenlik Müdürü Şuayip Doğanç’tır.Daha sonra sayın emekli emniyet müdürlerinden Ömer Çoban ile tanışmıştık.
Tavşanlı’da Polis etkinliklerinin doruğa çıktığı,en görkemli programların gerçekleştirildiği dönem de sayın Şuayip Doğanç dönemidir.Bu etkinlikler daha sonra sayın Ömer Çoban döneminde de kutlanagelmiştir.
Polisimiz maalesef toplumun yüzkarası,çirkin,iğrenç,kabul edilemez hastalıklarıyla bir arada olduğundan hiçbir zaman insanımıza sempatik görünememiştir.Şiddetin,kargaşanın,olumsuzlukların üzerine giderken polisimiz maalesef hep tepki görmüştür.Bugün bir polisi veya polisleri bir yerde görenler onları başka dünyalardan gelen yaratıklar gibi kabul ediyor.” Emir demiri keser” Atasözü ne kadar güzeldir.Onlar emir alıyorlar ve gö revlerini yapıyorlar.Ama biz onlar görevlerini yaparlarken onların yanında değil karşılarında oluyoruz.Polisimize yardımcı oluyor muyuz? Ne kadar yardımcı oluyoruz? Onlar da nihayet etten ve kemikten yaratıldılar.Biz onlara bir metre gidersek onlar da bizlere iki metre geleceklerdir.Karşılıklı anlayış İçinde olmakzorundayız.
Tavşanlılı bugün Tavşanlı’da görev yapmış kaç polisi hatırlar?Kaç bekçiden söz edebilir?Hepsi de arkalarında hoş bir seda bırakarak ayrılıp gitmişlerdir.Tavşanlılı polisle daima seviyeli bir dostluk içinde olmuştur.Kulakları çınlasın Halil Bey,Parmaksız müdürler gibi halkın içinde olmuş,saygıdeğer polis müdürlerini asla unutmamıştır.Tavşanlı’da polis-halk münasebetleri karşılıklı anlayış içinde süregelmiş ve devam etmektedir.
