Eski Atatürk Lisesini Kimse Yıkamaz
Bülent Alpagut
- 05062218413TAVŞANLI ESKİ ATATÜRK LİSESİNİ YIKMAYI KİMSE AKLININ UCUNDAN DAHİ GEÇİRMEMELİDİR
Tavşanlı’da bugüne kadar kimse çıkıp ta Moymul Mahallesi’nde,Kocaçay yakınındaki İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası,DDY Gar Binası, Kuruçay Caddesi’ndeki Cumhuriyet Lisesi binası’nın yıkılacağını haber aldığında tepki vermemiştir.Çünkü , yıkılması gerekir. Yıkılacaktır.. , Çukurköy Beldesi’nde rahmetli Nazmi Başkan döneminde yaptırılan Huzurevi’nin yıkılması şarttı. Sahibi bulunduğu Vakıfça yıktırılmıştır. İyi de olmuştur.,Mülayim Kırı’ndaki spor salonu kulakları çınlasın Taktak Hoca zamanında dört dörtlüktü. Ama sonra bu salon sefilleri oynamaya başlamıştı. Yıktırıldı ve kurtulduk.Anap Döneminde yaptırılan Polis Merkezi Amirliği hizmet binası da yıktırılıp yerine yenisi,daha güzeli, bu defa lojmansızı yapıldı ve ilgi gördü. ,Eski Atatürk Lisesiyle Arifağa Camii arasındaki Spor Salonu da pek iç açıcı olmasa da belki bir süre kullanılabilir. Hükümet Konağı 3O küsur yaşındaydı. Yıkılması gerekiyordu. O da yıktırıldı. Yerine görkemli bugünkü Hükümet Konağı inşa edildi.Son günlerde değerli hemşehrimiz, Tavşanlı’nın yetiştirdiği en renkli siyaset adamlarımızdan,eski TBMM Başkanı,birçok bakanlık yapmış Doç. Dr. Mustafa ‘nin adını taşıyan Sağlık Ocağı Hizmet Binasının yıktırıldığını işittiğimde Allah var önce üzülmüştüm. Ama binanın sahibi Bakkallar ve Esnaf Odası Başkanı Hasan Bayram’la konuştuktan sonra sevindim. Neden sevindim? Sevgili başkan ve yönetim kurulu üyeleri taşın altına yüreklerini koymuşlar bile. Yeni bir bina yapılacakmış. Hem de yıktırılan binadan kat be kat büyük ve iki katlı olacakmış. Üst kat Odanın olacakmış.Zemin kat ve bodrum katının bir bölümü ise Sağlık Ocağına tahsis edilecekmiş. Yani kapatılan,kapatıldığında büyük tepki çeken Sağlık ocağı aynı yerde, sayın Kalemli’nin adı yaşatılarak yeniden inşa edilecek,Yeni Mahalleli olmak üzere tüm hemşehrilerimizin hizmetine sunulacak.Yeni Mahalleli topladığı 11 bin imzayı bir süre evvel yetkililere bizzat vermiş,sağlık ocaklarını geri istemişti. .
Yıktırılan Eski Hükümet Konağı 3O yıllık bir yapıydı.Ama bina önce bir müteahhit tarafından bir yere kadar getirilip bırakılmış,gerisini bir başka müteahhit tamamlamıştı. Zamanın koşullarında inşa edilen İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası da .Deprem Yönetmeliğine takıldığı için riskli binalarımız arasındaydı.
197O Gediz Depremi ardından hasar gören ve akabinde yıktırılan eski TCDD Tavşanlı Gar Binası yerine Kütahya Deprem İcra Heyeti kararıyla yeniden inşa edilen şimdiki Gar Binasının nasıl yapıldığının canlı tanıklarındanım. Daha kolonları kurumadan , acele edilerek,kalıp tahtaları zamanından önce söküldüğü için, 8 derece yana yatmıştı. ,Piza Kulesi gibiydi.Türk’ün aklı tartışılmaz. Bazı aklı evvellerin dahiyane buluşuyla birinci hat üzerine getirilen bir buharlı lokomotife bağlanan çelik tellerle bina çekilmiş, yeniden doğrultulmuştu.Bunu benim dışında bilen var mıdır bilmiyorum. Şimdiki bina işte bu doğrultulan binadır.Bugüne kadar bir olumsuzluk yaşanmadı ama nereye kadar? Bir PTT Hizmet binamız vardı. 197O Gediz Depremi sonrasında Tavşanlı’nın 21 saniye sallandığı günün akabinde çatlamıştı. PTT bir süre faaliyetini rahmetli Cevdet Ekineken müdür dahil bu çadırlarda sürdürmüştü. Bugünkü PTT ve hemen yanındaki Telekom binamız sonradan yaptırılmıştır.Geçtiğimiz haftalarda , Çukurköy’deki Huzurevinin yıktırıldığını duyduğumda hem sevinmiş hem de üzülmüştüm .Neden Üzülmüştüm,?. Çünkü bu Huzurevi Kütahya İli’ndeki en görkemli Huzurevi olarak düşünülüp öyle inşa edilmişti.Sadece rahmetli iş adamımız Remzi Özerdem’in bu Huzurevi için cebinden ödediği para 1OO bin liranın üzerindeydi. . Ama Tavşanlılı olarak bu görkemli binayı amacına uygun olarak ayakta tutamadık. Tavşanlı-Kütahya arasında yolculuk yapanların gözünde Çukurköy’e hakim bir yamaçta bulunan bu Huzurevi uzaktan Anıtkabir’e benzetilirdi. Bir süredir boştu. Kaderine terkedilmişti. İyi ki rahmetli Çukurköy Beldesi Belediye Başkanı bu Huzurevinin son günlerini görmedi. Görseydi gözleri açık giderdi. Sonunda da itlerin kurtların, uyuşturucu bağımlılarının yatağı oldu.Son halini gören Demokrat Parti İlçe Başkanı Memiş Deniz’in telefonda söylediklerini hiç unutmadım. O da dehşete kapılmış. Durumdan beni haberdar etmişti. Bu Huzurevi , Polisimizi ve jandarmamızı da bir süre meşgul etti. Kapısı,penceresi,içindeki birçok donanımı çalınmış. . Tigi teber şahı merdan bırakılmış.
Bakın 194O’lı yıllarda inşa edilen kesme taş ve yerli tuğla ile inşa edilen İstiklal İlköğretim Okulu eski Hizmet binası( sonradan ilave edilen ek bina dışındaki ana bina) ile rahmetli kaymakamlarımızdan bir sokağa adını verdiğimiz Ali Akseven döneminde o günün koşullarında yaklaşık iki ay gibi kısa bir sürede,ülkemizde en kısa sürede inşa edilen ahşap bina( eski Ortaokul Hizmet Binası ) bugün hala ayaktadır. Peki bu iki binayı Uzaylılar mı yaptı? Bu binaları ,İnşaatın hakkını veren namuslu,Allah’tan korkan,içi memleket sevgisiyle dolu dolu olan insanlarımız yaptı.
Hani Ceza kanununda tanıdık bir madde vardır.” Taammüden” (önceden kurarak,tasarlayarak bile bile) diye başlayan maddeyi kastediyorum. Bazı sağlam binalarımıza yıkım kararı çıkaranlar,çıkmasına yardımcı olanlar, yıkılmasına izin verenler bu yasanın ilgili maddesiyle yargılanmalıdır. Yargılanamıyorlarsa bunları Allah’a havale ediyorum. Çünkü , Allah katında suçludurlar İnşa edilen her resmi binada saçı bitmedik yetimin hakkı vardır. Bunlar gıdım gıdım toplanan,halkımızın alın teri vergilerle yapılmaktadır. .Bunun bir örneği de Tavşanlı’da yıllar önce inşa edilen , bugün içinde iki okulun öğrencilerinin öğrenim gördüğü Eski Atatürk Lisesi binasıdır Siz kalkıp hiçbir gerekçe göstermeden örneğin 196O’lı yılların başında büyük fedakarlıklarla inşa edilmiş, GLİ’nin değerli,namuslu ve deneyimli inşaat mühendislerinin gözetiminde hizmete sunulmuş, bu irfan yuvasını yıkmayı nasıl düşünürler?Bu nasıl bir şeydir Allah aşkına? Bugün hayattadır,bu lisenin 17 yıl müdürlüğünü yapmış,efsane müdürümüz, Arslan Ergüç’le konuştuğumda . .O da “ Olmaz böyle şey. Bu binaya tek başıma kefilim. Çünkü ne şartlarda,ne kadar iyi malzeme kullanılarak inşa edildiğine tanığım”diyerek tepki vermiştir. Beklenmedik bir yıkım kararı, rahmetliler , müessese müdürümüz Fahri Ergun’un, zamanın Belediye Başkanı Sadık Penbe’nin zamanın Kaymakamı Salim Çankırı’nın kemiklerini sızlatacaktır. . Adamları mezarlarında hoplatırız.. . Bu binaya “ Yıkılmalı gözüyle bakanlar” bu konuda tekrar düşünmelidirler..Bu lise binasının yıkılmasını isteyenler ancak, bu okul binasının nasıl inşa edildiğinden zerre kadar bilgisi olmayanlardır Tekrar söylüyorum;.Bu binayı yıkmak isteyenlerin ayakları kırılsın,yüzleri büzülsün,gözleri kör olsun.Bu da Bülent Hoca’nın ,benim bedduamdır.
Bu öğrenim yılı sonunda sanırım Cumhuriyet Lisesi son mezunlarını verecekmiş. Bu öğrencilerin eskiden beri öğrenim gördüğü dört katlı,ucube bina da zaten yıktırılacakmış. İtirazım olmaz. Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü,hemşehrimiz Prof. Dr. Vural Kavuncu Tavşanlı MYO’na yeni bölümler için çaba gösteriyor. Bir fakültenin Tavşanlı’ya kazandırılmasında etkili olan hemşehrimiz Üniversiteye bağlı bazı birimlerin Tavşanlı’ya gelmesinde bir sakınca görmüyor.Kütahya ile Tavşanlı artık bir bahçenin iki komşusu gibi. . Örneğin bir kampus alanı için Tarihi Ortaokul ve eklerinin üniversitelerimiz emrine verilmesi düşünülebilir. Aslında,.Tarihi Ortaokul,. DPÜ Tavşanlı MYO’nun doğduğu yer değil midir ? Bu,bina ilçenin çalışkan Milli Eğitim Müdürü Salim Karaboğa’nın çabalarıyla bugünkü durumuna gelmiştir. Eğer bu Tarihi Ortaokul bir amaç için isteniyorsa öncelikle değerli müdürü Salim Bey’in rızasını almak gerekecek. Hatta helallık dahi istenebilir. . Benim naçizane görüşüm,eski Atatürk Lisesi Hizmet Binası Eğitim ve öğretim yılı sonunda baştan aşağı iyi bir restorasyonun ardından Tavşanlı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrine tahsis edilebilir.Bu binada öğrenim görenler için de başka bir bina düşünülebilir. Mevcut öğrenciler, başka okullara kaydırılabilir.Çünkü Tavşanlı Milli Eğitim Müdürlüğü’nü yeni Hükümet Konağı’na sığdıramazsınız. Bu müdürlüğü gerek personel gerekse iş hacmiyle kıyaslarsak bünyesine alacak halen uygun bir binamız da yoktur.
Benim arzum,eski Atatürk Lisesi Hizmet Binası ve mümkünse kapalı spor salonunun bir şekilde muhafazasıdır.Nasıl tarihi ortaokulu,İstiklal İlköğretim okulu eski binasını bir kalemde silip atamıyorsak,eski Atatürk Lisesi Hizmet Binasını da bir kalem de silip atamayız. Bu sağlam yapının yıkılmasına Tavşanlılı “dur” demelidir.Aksi halde bunun vebali hepimizin omuzlarında kalacaktır. . Sayın valimiz Dr. Ömer Toraman Bey’in de bu yanlışa izin vermeyeceğine inanıyorum. Bir şeyi yıkmak her koşulda ve her zaman kolaydır. Ama yerine yeni bir bina yapmadan yanlıştır.Ülkemiz ekonomide tekeden süt çıkarmaya çalışıyor. Ekonomik sıkıntıların içinde mevcutlarımızı yitirirsek bunun faturasını yine bizler öderiz. Ülkemizde birçok tecrübeli,deneyimli mühendislik büroları,ofisleri var. Gelsinler,bizzat bu binamızı görsünler.Onlar da benim gibi düşüneceklerdir. Saçı bitmedik yetimin hakkı olan bu binamızı 56 yıldır kullanıyoruz.Gidin Yaşlı Avrupa’yı ve Avrupa’nın yaşlı binalarını lütfen bir görünüz. Neden Eski Atatürk Lisesi Hizmet Binası bir 56 yıl daha kullanılmasın ?Sorun değerli hukukçumuz Av. Ali İhsan Bakır’a, Op. Dr Zeki Atsız’a, İnşaat müh. Ahmet Özerdem’e, Diş tabibi Muzaffer Eröz’e, Onlar da aynı şeyi söyleyeceklerdir. Başka kiminle konuştuysam her aklı başında Tavşanlılı da aynı şeyi söylüyor.” Atatürk Lisesi Hizmet Binası”nın yıktırılmasını istemiyorlar.