19 Nisan 2020 - Pazar

Eski Atatürk Lisesini Kimse Yıkamaz

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 11 dk.
1671 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

TAVŞANLI ESKİ ATATÜRK LİSESİNİ YIKMAYI   KİMSE AKLININ UCUNDAN DAHİ GEÇİRMEMELİDİR

  

                     Tavşanlı’da bugüne kadar kimse  çıkıp ta  Moymul Mahallesi’nde,Kocaçay yakınındaki İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası,DDY Gar Binası, Kuruçay Caddesi’ndeki Cumhuriyet Lisesi binası’nın yıkılacağını haber aldığında  tepki vermemiştir.Çünkü , yıkılması gerekir.  Yıkılacaktır.. , Çukurköy Beldesi’nde rahmetli Nazmi Başkan döneminde yaptırılan Huzurevi’nin yıkılması şarttı. Sahibi bulunduğu Vakıfça yıktırılmıştır. İyi de olmuştur.,Mülayim Kırı’ndaki spor salonu kulakları çınlasın Taktak Hoca zamanında dört dörtlüktü. Ama sonra bu salon sefilleri oynamaya başlamıştı. Yıktırıldı ve kurtulduk.Anap Döneminde  yaptırılan Polis Merkezi Amirliği hizmet binası da yıktırılıp yerine yenisi,daha güzeli, bu defa lojmansızı yapıldı ve ilgi gördü.  ,Eski Atatürk Lisesiyle Arifağa Camii arasındaki  Spor Salonu da pek iç açıcı olmasa da belki bir süre kullanılabilir.  Hükümet Konağı  3O küsur yaşındaydı. Yıkılması gerekiyordu. O da yıktırıldı. Yerine görkemli bugünkü Hükümet Konağı inşa edildi.Son günlerde  değerli hemşehrimiz, Tavşanlı’nın yetiştirdiği en renkli  siyaset adamlarımızdan,eski TBMM Başkanı,birçok bakanlık yapmış Doç. Dr. Mustafa ‘nin adını taşıyan Sağlık Ocağı Hizmet Binasının yıktırıldığını işittiğimde Allah var önce üzülmüştüm. Ama  binanın sahibi Bakkallar ve Esnaf Odası Başkanı Hasan Bayram’la konuştuktan sonra sevindim. Neden sevindim? Sevgili başkan ve yönetim kurulu üyeleri taşın altına yüreklerini koymuşlar bile. Yeni bir bina yapılacakmış. Hem de  yıktırılan binadan kat be kat büyük ve iki katlı olacakmış. Üst kat Odanın olacakmış.Zemin kat ve bodrum katının bir bölümü ise Sağlık Ocağına tahsis edilecekmiş. Yani kapatılan,kapatıldığında  büyük tepki çeken Sağlık ocağı aynı  yerde, sayın Kalemli’nin adı yaşatılarak yeniden inşa edilecek,Yeni Mahalleli olmak üzere tüm hemşehrilerimizin hizmetine sunulacak.Yeni Mahalleli topladığı 11 bin imzayı bir süre evvel yetkililere bizzat vermiş,sağlık ocaklarını geri  istemişti.  .
                       Yıktırılan  Eski Hükümet Konağı   3O yıllık bir yapıydı.Ama bina önce bir müteahhit tarafından  bir yere kadar getirilip bırakılmış,gerisini bir başka müteahhit tamamlamıştı.  Zamanın koşullarında inşa edilen İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası da .Deprem Yönetmeliğine  takıldığı için riskli binalarımız arasındaydı. 
                        197O Gediz Depremi  ardından hasar gören  ve akabinde  yıktırılan  eski TCDD Tavşanlı Gar Binası  yerine Kütahya Deprem İcra Heyeti kararıyla yeniden inşa edilen şimdiki Gar Binasının    nasıl yapıldığının canlı tanıklarındanım.  Daha  kolonları kurumadan , acele edilerek,kalıp  tahtaları  zamanından önce söküldüğü için,  8 derece yana yatmıştı. ,Piza Kulesi gibiydi.Türk’ün aklı tartışılmaz.   Bazı aklı evvellerin dahiyane buluşuyla  birinci hat üzerine getirilen bir buharlı lokomotife bağlanan çelik tellerle bina  çekilmiş, yeniden doğrultulmuştu.Bunu benim dışında bilen var mıdır bilmiyorum.   Şimdiki bina işte  bu doğrultulan binadır.Bugüne kadar  bir olumsuzluk yaşanmadı ama nereye kadar? Bir PTT Hizmet binamız vardı. 197O Gediz Depremi sonrasında Tavşanlı’nın 21 saniye sallandığı günün akabinde  çatlamıştı. PTT bir süre faaliyetini rahmetli Cevdet Ekineken müdür dahil  bu çadırlarda sürdürmüştü. Bugünkü PTT ve hemen yanındaki Telekom binamız sonradan yaptırılmıştır.Geçtiğimiz haftalarda ,  Çukurköy’deki Huzurevinin yıktırıldığını duyduğumda hem sevinmiş hem de üzülmüştüm .Neden Üzülmüştüm,?. Çünkü bu Huzurevi  Kütahya İli’ndeki en görkemli Huzurevi olarak düşünülüp  öyle inşa edilmişti.Sadece rahmetli iş adamımız Remzi Özerdem’in bu Huzurevi için cebinden ödediği para  1OO bin liranın üzerindeydi. . Ama Tavşanlılı olarak  bu görkemli binayı  amacına uygun olarak ayakta tutamadık. Tavşanlı-Kütahya arasında yolculuk yapanların gözünde Çukurköy’e hakim bir yamaçta bulunan bu Huzurevi uzaktan  Anıtkabir’e benzetilirdi.  Bir süredir boştu. Kaderine terkedilmişti. İyi ki rahmetli Çukurköy Beldesi Belediye Başkanı bu Huzurevinin son günlerini görmedi. Görseydi gözleri açık giderdi.  Sonunda da itlerin kurtların, uyuşturucu bağımlılarının  yatağı oldu.Son halini gören Demokrat Parti İlçe Başkanı Memiş Deniz’in telefonda söylediklerini hiç unutmadım. O da dehşete kapılmış. Durumdan beni haberdar etmişti. Bu Huzurevi , Polisimizi ve jandarmamızı da bir süre meşgul etti. Kapısı,penceresi,içindeki birçok donanımı  çalınmış. . Tigi teber şahı merdan  bırakılmış. 
                          Bakın 194O’lı yıllarda  inşa edilen kesme taş ve yerli tuğla ile inşa edilen İstiklal İlköğretim Okulu eski Hizmet binası(  sonradan ilave edilen ek bina dışındaki ana bina) ile rahmetli kaymakamlarımızdan bir sokağa adını verdiğimiz Ali Akseven döneminde o günün koşullarında  yaklaşık iki ay gibi kısa bir sürede,ülkemizde en kısa sürede inşa edilen   ahşap bina( eski Ortaokul Hizmet Binası ) bugün hala ayaktadır. Peki bu iki binayı Uzaylılar mı yaptı? Bu binaları ,İnşaatın hakkını veren namuslu,Allah’tan korkan,içi memleket sevgisiyle dolu dolu olan insanlarımız yaptı.   
                          Hani Ceza kanununda tanıdık  bir madde vardır.” Taammüden” (önceden kurarak,tasarlayarak bile bile) diye başlayan  maddeyi kastediyorum.  Bazı sağlam binalarımıza yıkım kararı çıkaranlar,çıkmasına yardımcı olanlar, yıkılmasına izin verenler  bu yasanın ilgili maddesiyle yargılanmalıdır. Yargılanamıyorlarsa  bunları Allah’a havale ediyorum. Çünkü , Allah katında suçludurlar İnşa edilen her resmi binada saçı bitmedik yetimin hakkı vardır. Bunlar gıdım gıdım toplanan,halkımızın alın teri  vergilerle yapılmaktadır. .Bunun bir örneği de Tavşanlı’da yıllar önce inşa edilen , bugün içinde iki okulun öğrencilerinin öğrenim gördüğü Eski   Atatürk Lisesi binasıdır  Siz kalkıp  hiçbir gerekçe göstermeden örneğin  196O’lı yılların başında  büyük fedakarlıklarla  inşa edilmiş, GLİ’nin değerli,namuslu  ve deneyimli inşaat mühendislerinin gözetiminde   hizmete sunulmuş, bu irfan yuvasını  yıkmayı  nasıl düşünürler?Bu nasıl bir şeydir Allah aşkına? Bugün hayattadır,bu lisenin 17 yıl müdürlüğünü yapmış,efsane  müdürümüz, Arslan Ergüç’le konuştuğumda . .O da “ Olmaz böyle şey. Bu binaya tek başıma kefilim. Çünkü ne şartlarda,ne kadar iyi malzeme kullanılarak inşa edildiğine tanığım”diyerek tepki vermiştir. Beklenmedik bir yıkım kararı,  rahmetliler , müessese  müdürümüz Fahri Ergun’un, zamanın Belediye Başkanı Sadık Penbe’nin zamanın Kaymakamı Salim Çankırı’nın kemiklerini  sızlatacaktır. .  Adamları mezarlarında  hoplatırız.. . Bu binaya “ Yıkılmalı gözüyle bakanlar”  bu konuda tekrar düşünmelidirler..Bu lise binasının yıkılmasını isteyenler ancak, bu  okul binasının nasıl inşa edildiğinden zerre kadar bilgisi olmayanlardır Tekrar söylüyorum;.Bu binayı yıkmak isteyenlerin ayakları  kırılsın,yüzleri büzülsün,gözleri kör olsun.Bu da Bülent Hoca’nın ,benim bedduamdır.  
                           Bu öğrenim yılı sonunda sanırım Cumhuriyet Lisesi  son mezunlarını verecekmiş.   Bu öğrencilerin eskiden beri öğrenim gördüğü dört katlı,ucube bina da  zaten  yıktırılacakmış. İtirazım olmaz.  Kütahya Sağlık Bilimleri  Üniversitesi Rektörü,hemşehrimiz Prof. Dr. Vural Kavuncu   Tavşanlı MYO’na yeni bölümler için çaba gösteriyor. Bir fakültenin Tavşanlı’ya kazandırılmasında etkili  olan hemşehrimiz  Üniversiteye bağlı bazı birimlerin Tavşanlı’ya gelmesinde  bir sakınca görmüyor.Kütahya ile Tavşanlı artık  bir bahçenin iki komşusu gibi. .  Örneğin bir kampus alanı  için Tarihi  Ortaokul ve  eklerinin   üniversitelerimiz emrine verilmesi  düşünülebilir. Aslında,.Tarihi Ortaokul,. DPÜ Tavşanlı MYO’nun  doğduğu  yer değil midir ? Bu,bina  ilçenin çalışkan Milli Eğitim Müdürü Salim Karaboğa’nın çabalarıyla bugünkü durumuna gelmiştir. Eğer bu Tarihi Ortaokul bir amaç için isteniyorsa öncelikle değerli müdürü Salim Bey’in rızasını almak gerekecek. Hatta helallık dahi istenebilir. . Benim naçizane  görüşüm,eski Atatürk Lisesi Hizmet Binası Eğitim ve öğretim yılı sonunda   baştan aşağı iyi bir restorasyonun ardından Tavşanlı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrine tahsis edilebilir.Bu binada öğrenim görenler için de başka bir bina düşünülebilir. Mevcut öğrenciler, başka okullara kaydırılabilir.Çünkü  Tavşanlı Milli Eğitim Müdürlüğü’nü yeni Hükümet Konağı’na sığdıramazsınız. Bu  müdürlüğü  gerek personel gerekse iş hacmiyle kıyaslarsak bünyesine alacak halen uygun bir binamız da yoktur.
                           Benim  arzum,eski Atatürk Lisesi Hizmet Binası ve mümkünse kapalı spor salonunun bir şekilde muhafazasıdır.Nasıl tarihi ortaokulu,İstiklal İlköğretim okulu eski binasını  bir  kalemde  silip atamıyorsak,eski Atatürk Lisesi Hizmet Binasını da bir kalem de silip atamayız.  Bu sağlam yapının yıkılmasına Tavşanlılı “dur” demelidir.Aksi halde bunun vebali hepimizin omuzlarında kalacaktır. . Sayın valimiz Dr. Ömer Toraman  Bey’in  de bu  yanlışa  izin vermeyeceğine inanıyorum.  Bir şeyi yıkmak her koşulda ve her zaman kolaydır. Ama yerine yeni bir bina yapmadan yanlıştır.Ülkemiz ekonomide tekeden süt çıkarmaya çalışıyor. Ekonomik sıkıntıların içinde mevcutlarımızı  yitirirsek bunun faturasını yine bizler öderiz.  Ülkemizde birçok tecrübeli,deneyimli  mühendislik büroları,ofisleri  var. Gelsinler,bizzat bu binamızı görsünler.Onlar da benim gibi düşüneceklerdir. Saçı bitmedik yetimin hakkı olan bu binamızı 56 yıldır  kullanıyoruz.Gidin Yaşlı Avrupa’yı ve Avrupa’nın yaşlı binalarını lütfen bir görünüz. Neden Eski Atatürk Lisesi Hizmet Binası  bir 56 yıl daha kullanılmasın ?Sorun  değerli hukukçumuz Av. Ali İhsan Bakır’a, Op. Dr Zeki Atsız’a, İnşaat müh. Ahmet Özerdem’e, Diş tabibi Muzaffer Eröz’e, Onlar da aynı şeyi söyleyeceklerdir. Başka   kiminle konuştuysam her aklı başında Tavşanlılı da aynı şeyi söylüyor.” Atatürk Lisesi Hizmet Binası”nın   yıktırılmasını  istemiyorlar. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları