01 Haziran 2024 - Cumartesi
ANNE GİBİ YAR TAVŞANLI GİBİ DİYAR OLMAZ
ANNE GİBİ YAR TAVŞANLI GİBİ DİYAR OLMAZ
Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 11 dk.
370 okunma
Bülent Alpagut
- 05062218413 ANNE GİBİ YAR
TAVŞANLI GİBİ DİYAR OLMAZ
Anne öyle bir sözcük ki izahı mümkün değil. Anne deyince bir kere değil,on kere değil,yüz kere,bin kere,milyon kere düşünmek gerek. Hiçbir erkek anne olamaz,ama anne babanın da yerini tutar. Anne Adem’le beraber vardır. Erzurumlu İbrahim Hakkı7nın dediği gibi;”İyi söz kısa ve anlamlı olmalıdır” ben de bu kez öyle yapacağım. Ama belki unuturum diye bütün vefat eden annelere Allah’tan rahmet diliyorum. İnanıyorum ki tüm anneler,ki ayakları öpülür cennet ehlidirler. Bir çocuk bir yeri acıdığı zaman hep ağlarken” anne anne anne… “der. Siz hiç küçük bir çocuğun “ Baba,baba,baba” diye ağladığını işittiniz mi?Her çocuk annesinin kendisini 9 ay bilmem kaç gün karnında taşıdığını bilir. Doğunca kendisini emzirdiğini,karnını doyurduğunu,yeri geldikçe altını temizlediğini,yorulmasın diye sırtında,kucağında taşıdığını, uyusun diye kendisine ninni söylediğini,beşikte salladığını,salıncakta salladığını unutmaz. Askere giden erkekler öncelikle annelerine seslenirler. Anne bir guruk tavuğun civcivlerine sahip çıktığı gibi evlatlarına sahip çıkar. Babalar çocuklarına tek gözle bakarken anneler iki gözüyle bakarlar. Anneler her zaman merhametlidir. Bugün sadece ülkemizde değil,dünyada birçok ülkede kadın en zor koşullarda hemen hemen tüm işlerin üstesinden gelendir. Her gün O’nunla başlarız güne. O tarlada,fabrikada,okulda,mutfakta,bazı yerlerde ahırda,ağıldadır. Süt sağandır. Yoğurt yapandır. Ekmek üretendir,Börek,bazlama,çörek,pasta,kurabiye,tatlı yapandır. Çoğu zaman pazara çıkıp alışveriş yapandır. Yırtığımızı dikendir. Çamaşırımızı yıkayan,ütüleyendir.Etrafı süpüren,dağınıklığı giderendir. Yerinde çocuklarının öğretmeni,eğitmenidir. Bütün kadınlarımız dua edeninimizdir. Tespih çekenimizdir. Kimse boşuna aramasın başka yerlerde sevgiyi. O sevgilerin imamesidir. Anneler bizim kutsalımızdır. Gözleri her an üzerimizde olan,bizim için titreyendir. Anne yerinde askerdir. Destan yazandır. Bakışları hep üzerimizdedir. Annenin bulunduğu yerde ne korku ne keder vardır. Annenin ellerinden öpmek,yanaklarını okşamak,O’na sarılmak bir tür ibadettir. Bazen kendi kendime düşünürüm; “ Bana öyle bir din bulunuz ki,ibadeti annenin ellerinden öpmek olsun” derim. Koşarken yere düştüğümde beni yerden kaldıran O’dur. Ateşlendiğimde,ateşimi düşürmek için hep yanımdadır. Vay! Annesine öf diyenlere. İnsanın gideceği iki yer var; biri cennet diğeri cehennemdir. Ama yukarıda ifade ettiğim gibi anneleri cehennemde aramayın. Her anneyi yıkan üç şey vardır; Biri ayrılık,öteki yoksulluk ve diğeri de ölümdür. Gerçek ağlayanlar annelerdir; “ Ağlarsa anam ağlar,gerisi yalan ağlar” anlamlı sözü bunu en güzel şekilde ifade eder. Eğer bir anne beyin olarak olduğu kadar fizik olarak ta sağlamsa mesele yoktur. Yazımın başında Tavşanlı sözcüğü de var. Çünkü benim sevdam Tavşanlı’da annesine saygılı,annesini seven,annesine düşkün,bir dediğini iki etmeyen hemşehrilerim var. Onun içindir ki Tavşanlı gibi diyar yoktur diyorum. Ben bir zamandır tüm ölmüşlerimize dost,akraba,arkadaş,zengin,fakir,mevki sahibi ve sıradan olsun hemşehrilerime sabah namazı öncesinde dua ediyorum. Onlar da belki benim için dua ediyorlardır. Ben Tavşanlılılara diğer aile bireylerim gibi annemi emanet ettim. Çünkü Tavşanlılı kabir ziyaretlerinde tüm ölmüşlerimize okur da bu nedenle. Çok anneden dua aldım. Bu günlere gelmemde yapılan dualar mutlaka kabul edilmiş olmalı. Mevlana’nın dediği gibi anneler bize bizden yakındır.Anne yerinde arkadaştır. Her erkek dış gözüyle bakar ama anne iç gözüyle görür. Herkes aklını başına almalıdır; annesine daha büyük bir saygı ve sevgi içinde olmalıdır. Çünkü ömür güneşi batmaya yakındır. Herkes annesine bir elini sevgiyle cömertlikle uzatmalıdır. Küçükken bizi sırtında taşıyan annemizi hatırlarsan,neden sırtımızda taşımayalım ki? Ahiret mutluluğu isteyenler annelerine dört elle sarılsın.
Tüm annelerimizin ellerinden öpüyorum Aramızdan çeşitli vesilelerle ayrılan cennetmekan annelere uzaktan el sallıyorum. Eğer cennete gireceksek mutlaka annelerimizin yardımıyle gireceğimizi unutmayalım. Anneler Günü kutlu olsun….
DEĞERLİ BELEDİYE BAŞKANLARIMDAN HASSATEN RİCAMDIR
BELEDİYE SINIRLARI İÇİNDEKİ SOKAK HAYVANLARINI ÖNCE
KISIRLAŞTIRSINLAR SONRA AŞILATSINLAR VE DAHA SONRA DA
BU CAN DOSTLARIMIZI YERLERİNDE YAŞATSINLAR
Şimdi sevgili okuyucularımdan bazıları ister istemez diyecektir;” Bülent Hoca’nın başka derdi mi yok?”diye düşüneceklerdir.Bakın bütün canlıları,Eşref-i mahlukat olan insanları dahi yaratan Yaradan bitkileri de hayvanları da,böcekleri de ,tüm haşaratı da yaratandır. Ama insanı yarattıktan sonra bunların hepsini yarattığı insanlara emanet etmiştir. İnsanoğlu bilmem kaç asırdır bu yaratılanlara karşı aynı hassasiyeti maalesef gösterememiştir. Allah’ın sevgili peygamberi, peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.s) :” Yerdekilere merhamet ediniz ki,göktekiler de sizlere merhamet etsin” sözünü boşuna mı söylemişlertir?
İçinde yaşadığımız dünyada bilmem ne kadar ülkede sokak hayvanları(köpekler ve kediler) artık insanların ilgi alanındadır. Birçok ülkede bunlar için yasa bile çıkarılmıştır. Bizim şu anda yapmamız gereken de Hayvanları Koruma Kanunu’nun ilgili maddesi gereği .” Kısırlaştır,aşıla,yerinde yaşat” ilkesinin harfiyen uygulanması olmalıdır. Bu görev özellikle aileleri,sonra da belediyeleri ilgilendirmektedir. Köpekler olsun,kediler olsun artık ailelerin birer vazgeçilmezi durumundadır. Çoban köpekleri,kutup köpekleri,deprem köpekleri,uyuşturucuyla mücadelede değerlendirilen köpekler,bekçi köpekler,savaş köpekleri, kaybolanları bulan köpekler,süs köpekleri, sirk köpekleri, av köpekleri hepsi ayrı bir alanda hizmet veriyor. Kediler evlerde aile bireyleri tarafından seviliyor,bakılıyor.Bunların zaman içinde pire ilaçları var ve bu ilaçlarla pirelerden ve diğer lerinden arındırılıyorlar. Zaman içinde aşıları yapılıyor. Hastalıklarında veteriner hekimlere götürülüyorlar. Kısırlaştırılıyorlar.En büyük sorun ailelerin bir yerden bir başka yere göç ederken bu can dostları arkalarında boynu bükük bırakmaları oluyor. Kendilerine bakan bireyleri bir daha göremeyenler kendilerini başıboş olarak ya sokaklarda,caddelerde,kırlarda,bayırlarda,ormanlarda buluyor. Kimileri de üzüntüden bir kenara çekilip ölümlerini bekliyor. Eğer bir aile baktığı sokak hayvanı köpek ve kedileri terk edecekse kesinlikle bu hayvanları beslemesinler. Son yıllarda Hayvan barınakları kurulmaya başlandı. Bu barınaklar özel ve belediye barınakları olarak giderek çoğalıyor. Halkımız birçok yerde yemek artıklarını özellikle bu hayvanlar için ayırıyor.İlgililere ulaştırıyorlar. Bugün marketlerin tamamında sokak hayvanları için kuru ve yaş mamalar,yemler satılıyor. Hayırseverler bütçesine göre aldığı bu yem ve mamaları ilgililere ulaştırıyorlar. Kışın acımasız soğuğunda aç kalan sokak hayvanları özellikle besleniyorlar.
Uzağa gitmeye gerek yok. Tavşanlı İlçesi sınırları içinde merkez,belde ve köylerimizde binlerle ifade edilebilecek kadar bir köpek ve kedi popülasyonu var. Bakın Tavşanlı’da bana göre tek bir insan,Necdet Demirat bu sokak hayvanları için zamanının büyük bir bölümünü harcıyor. Hem de bu işi beş kuruş almadan yapıyor. Tavşanlı’ya nereden bir ekip gelse karşılarında o oluyor. Yanlarında o bulunuyor. Bu kardeşimiz gün gelmiş,cadde ve sokaklarda ekmek artıklarını toplayarak sokak hayvanlarına götürmüştür. Götürmeye de devam ediyor. Kendisinin en son görevi Global Yardımlaşma ve Dayanışma İnsani Yardım Federasyonu’nca Kütahya İl Başkanlığı Çevre ve Doğa Canlıları Koruma Birim Başkanlığına getirilmesidir. Ceketinin cebinde daha birçok kimliği var.DOĞRU YOL Partisi Genel Başkanlık Danışmanlığı var.Hayvan Hakları savunuculuğu yapıyor. Kütahya’da ,il bazında kanımca tek isim. İşte böyle insanlar olmasa vay halimize! … Sevgili Necdet Demirat’ı Tavşanlılıdan daha çok Tavşanlı dışındakiler tanıyor. İlçeye gelen yetkilileri,sokak hayvanları sevdalıları o karşılıyor,ağırlıyor,uğurluyor. Telefonu sürekli meşgul. Basında adı sık sık geçiyor. Orada burada bulduğu sokak hayvanlarını alıp ilgili yerlere o götürüyor. Başta sayın Belediye Başkanımız Ali Kemal Derin olmak üzere,belde belediye başkanlarımız Veysel Tekin,Mustafa Düzgün, Rengül Atıcı,Hasan Yazkan’ın ,yine il genel meclisi üyelerimiz Ahmet Yüksel, Mustafa Altınbay, Talip Pınar, Mustafa Kıvrak ve Halil Kandil’in bu kardeşimizle sürekli dialog halinde olmaları gerekiyor. Sokak hayvanlarının sorunları hepimizin sorunudur. Bu konuyu hiç birimiz göz ardı edemeyiz. Dünya çapında önemli sokak hayvanlarıyle ilgilenen kuruluşlar astronomik rakamlara ulaşan fonları kullanacakları yerleri arıyor. Tavşanlı’da sadece merkezde değil belde belediyelerimizde de Hayvan Barınakları hayata geçirilmelidir. Bunun için belediyelerimiz tek kuruş harcamayacaklardır. Yeter ki istekli olsunlar. Sevgili kardeşimiz Necdet Demirat ile iletişim kursunlar yeterlidir. İnternet üzerinden köpek ve kedi satışlarının önüne mutlaka geçilmelidir. Hayvan barınakları ciddi biçimde denetim altına alınmalıdır. Bir yerleşim birimine başka yerleşim birimlerinden sokak hayvanı bırakılmasına göz yumulmamalıdır. Gerekirse yerleşim birimleri kamerayla gözlenmelidir. Değerli hakim ve c. Savcılarımız sokak hayvanlarına karşı acımasız herkesi en ağır cezalara çarptırmak için tereddüt etmemelidir.Hayvanlarını terk eden,öldüren,eziyet çektirenler bunun bedelini ödemelidir. Doğada hayvan sevgisini aşılamak için okullarımız da üzerine düşeni yapmalıdır. Hatta sokak hayvanları ders konusu olmalıdır. Müftülüğümüz zaman zaman Cuma hutbelerinde sokak hayvanlarına yer vermelidir. Canlılar da Allah’ın bize emanetidir. …..
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları