29 Ağustos 2016 - Pazartesi

BİR GAZETEDE SIK DÜZELTME VE ÖZÜR O GAZETEYİ OLUMSUZ ETKİLER VE İYİ DEĞİLDİR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 8 dk.
3501 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

  BİR GAZETEDE SIK DÜZELTME VE ÖZÜR O GAZETEYİ
                    OLUMSUZ   ETKİLER VE İYİ DEĞİLDİR  
  Her gazetenin, derginin ve mecmuanın bir 
kenarında:   ” Gazetemiz Basın Ahlak Yasasına uyar” gibi açıklamalar vardır. Ahlaklı olmak basın için de geçerlidir. Beni en  çok üzen husus ta  “ Düzeltir ve özür dileriz” şeklindeki  masum gibi görünen yanlışa uydurulmuş bir kılıftır. Peki düzeltmeyle  mağdur taraf tatmin oluyor  mu?  Sen beni yanlışlıkla da olsa bir şekilde infaz edeceksin sonra da “ Özür dilerim” diyeceksin.
     Bir bakıyorsunuz bir fotoğraftasınız. Bir zaman dilimi içinde bir yerde bir yemek masasındasınız. Yanınızda hiç tanımadığınız bir insan oturuyor. Bir haber: ” Filanca filanca yerde filancayla beraber neler konuşuyor dersiniz?” Haberi görünce hemen ilgili gazete veya derginin yetkililerini arıyorsunuz. Bu fotoğraftaki  kişiyle hiçbir ilginiz olmadığını ve o kişiyi tanımadığınızı, tesadüfen bir yemekte bir araya geldiğinizi açıklıyorsunuz. Haberin çıktığı yayın organı ertesi günü küçük harflerle düzeltme ve özür dileme pozisyonunu alır..
    Kütahya’dasınız. Döner Gazino’da yemek yiyorsunuz. Bir haber:” Filanca Malatya’da bilmem ne bahçelerinde yemek yerken” diye bir fotoğraf. Açıyorsunuz ilgili yayın organını,belirtilen yerin Malatya’da değil Kütahya’da olduğunu ifade ediyorsunuz. Ertesi günü yine küçük harflerle bir düzeltme ve özür yazısı.
    Bir gün Tavşanlı’da bir çoban kaybolmuştu.Çobanın jandarma tarafından dövüldüğü haber yapılmıştı.Zamanın jandarma komutanı j.Bnb. adını anımsıyamıyorum küplere binmişti. Belediye hoparlörlerinden de durumu açık açık anlatmış, jandarmanın bununla uzaktan yakından bir ilgisinin ol-madığını uzun uzun anlatmıştı. Ne oldu biliyor musunuz? Bir gün o dövülerek öldürüldüğü iddia edilen çoban İzmir’de bulundu.Tavşanlı’ya bir şekilde geri getirildi. İstasyon yani şimdiki DDY Garı hınca hınç doluydu. O Jandarma komutanı da kalabalığın arasındaydı.Halk dağıldıktan sonra belediye hoparlörlerinde binbaşının yaptığı konuşmayı bugün de anımsıyorum. Bühtan altında bırakılan binbaşı içindekileri kusmuş ve haklı olarak yapılanları protesto etmişti. Ondan  sonra  yerel  gazetelerde küçük bir özür dileme ve yalanlama...   
    Bir gün rahmetli basın kartı hamili gazeteci arkadaşım ve meslektaşım Ahmet Körhasan’ın Belediye Pasajı’ndaki işyerindeyiz.Telefon çalmıştı  Ben açmıştım. Sert bir ses.” Kardeşim ben albay filanca. Filan yerden arıyorum. Dün gazeteniz elime geçti. İki albayımız ölmüş” deyince irkilmiştim.Öyle bir şeyin olmadığını söyleyince de açın gazetenizi bakın bakalım” deyince izin isteyerek gazeteyi elime almış ilk sayfasına  bakmıştım. Gerçekten telefonun ucundaki albay haklıydı. Başlık aynen:” İlçemizde iki albay öldü” yazılıydı Durumu izah edip telefonu kapattığımda rahmetli Körhasan’a olan biteni söylemiştim. Nasıl olmuşsa  “ oldu” sözcüğü” öldü” diye yazılmış.Tabiatıyla gelecek haftaki gazeteye hemen bir “ Düzeltir ve özür dileriz” diye yazmış ve aynı şablonu kullanmıştıkAslında ayıp olmuştu. Bir yerel gazeteydik. Tirajımız ise birkaç yüz adetti.Olsun yine de ilçemizin sorunlarını çözmek için üzerimize düşeni yapıyor,ilçemizden haberleri geçiyorduk. Keşke biraz daha dikkatli olsaydık ta bu yanlışı yapmasaydık.
     Her gün birkaç gazete okurum. Bazen ilanlarına kadar. Ne köşesini bırakır ne de spor sayfasını es geçerim.Ama sık sık” Düzeltir ve özür dileriz” sözcüklerini birkaç yerde görürüm. Olmuyor değil mi?
    Şimdi kulakları çınlasın bir Linyitspor fotoğrafı’nın altına :” Linyitspor teknik direktör Mustafa Reşit Akçay ile ilk antrenmanına çıktı” desek. Sonra da “ Spor elçimizin fotoğrafının altına yanlışlıkla sayın Akçay adı yazılmıştır. Düzeltir ve özür dileriz” notu düşsek  etik olur mu?
                                               TAVŞANLI’DA SÜREK AVLARI YAPILMADIĞI İÇİN
 YABAN DOMUZLARI ETRAFTA CİRİT ATIYORMUŞ

     Arkadaşım rahmetli Fevzi Coşgun’un  yardımcılarından,doğa dostu, ağaçsever öğretmen Şevki Eser ile sık konuşuruz.Bazı sürücülerin özellikle Tavşanlı- Kütahya Karayolu’nda,Tavşanlı-Domaniç, Tavşanlı-Orhaneli,Tavşanlı- Emet, Tavşanlı- Örencik , Tavşanlı-Balıköy arasında sık sık yaban domuzu gördüklerini anlatmıştı.Son günlerde yaban domuzlarını bazı hemşehrilerimizin dombey yavrusu,malak zannettiği de insanı tebessüm ettiriyor.Tavşanlı’da böyle giderse yaban domuzları yakın bir gelecekte Tavşanlı Merkezi’nde,belde merkezlerimizde görülebilir.Bu konuda neler yapılabileceği bir toplantıda ele alınmalıdır. Ya İlçe Tarım Müdürlüğümüz,ya  Ziraat Odamız,ya da Tema Tavşanlı Gönüllü Temsilciliğince konu gündeme getirilebilir. Buna Avcılık ve Atıcılık Kulübümüzü de ekleyebiliriz
    Şaka maka  ister misiniz bu yaban domuzlarını bir şekilde değerlendirelim.Ne yapabiliriz? Önce avlayalım.Sonra bir mezbaha inşa edelim. Yaban domuzlarını ehil kişiler yardımıyla  hiçbir organı telef olmadan işleyelim. Soğuk hava tesisi de yaparak burada dinlendirelim. Dış piyasa ile irtibat kuralım. Soğuk hava donanımlı frigorifik araçlarla yurt dışındaki ihtiyaç merkezlerine ihraç edelim.Döviz bile kazanırız.Bugün için bağ ve bahçelerimize onarılmaz zararlar veren yaban domuzları mutlaka değerlendirilmelidir derim. Ama ilgisizliğimiz devam ederse kimse yakınmasın. Yaban domuzu zararlıdır. Zarar veren bir yaban hayvanıdır. Yaban domuzunun doğa içinde öyle olmazsa olmazı da yoktur.
     Eskiden Devlet Baba sürek avlarını teşvik ederdi. Avcılık ve Atıcılık Kulüplerine katkı sağlardı.Bu da vakit geçirilmeden hayata geçirilmelidir.Yaban domuzu doğa şartlarında besleniyor. AB Ülkeleri’nde başka kıtalardaki ülkelerde  üretiliyor. İnsanların çoğu kırmızı et olarak tüketiyor. İddia ediyorum özellikle ilçemizde % 65’lik bir orman alanında,ağaçlandırma sahalarında,bodur bitki topluluklarında beslenen ,üreyen ve artık zararlı olmaya başlayan bu yaban hayvanını ekonomiye kazandırmak zorundayız.Bizim sınırlarımız dışına çıksın da kim tüketirse tüketsin. Ama hiç olmazsa işe yarasın. 

 TAVŞANLI  İKİ DEĞERLİ HANIMEFENDİYİ KAYBETTİ
      I4  Mayıs I95O tarihinde iktidara gelen Demokrat Parti döneminde Tavşanlı iki milletvekili çıkarmıştır. Birisi rahmetli Ahmet Kavuncu,diğeri de rahmetli Mehmet Diler’di.Birkaç gün önce rahmetli milletvekilimiz Mehmet Diler’in  değerli eşi Hesna Diler’i kaybettik.Eşine her alanda yardımcı bir bayandı. Rahmetli Diler seçim çalışmalarında onu hep yanında görmüştür. Koca bir Demokrattı.Değerli evlatlar yetiştirdi. Bir oğlu da bir dönem Anavatan Partisi’nin ilçe başkanlığı görevini sürdürmüştü.Diler Ailesi siyasetin ince uzun yolunda,engelleri aşarken hanımefendi Hesna Diler’i her zaman yanı başlarında hmişlerdir. Kabri Cennet olsun.
      I98O’li yılların başında iktidar olan Anavatan Partisi’nde bir İsmail Şirinoğlu vardı.Zamanın güçlü iktidarları  bir ara rahmetli Şirinoğlu’nu görmüşlerdi.Bu sevecen,otoriter,Tavşanlı sevdalısı Şirinoğlu’nun cefakar,vefakar yol arkadaşı eşi Münevver Şirinoğlu da aynı gün komşusu Hesna Hanımefendi gibi vefat etti.İki siyasetçinin iki güçlü eşini bir anda kaybeden Tavşanlılı üzgün.Çünkü gerek Diler gerekse Şirinoğlu Ailelerinin Kütahya siyasetinde izleri vardır. Kolay kolay silinemez.Her iki aileye de başsağlığı diliyorum.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları