BU ÇAVUŞLAR BAŞKA ÇAVUŞLAR
Bülent Alpagut
- 05062218413
Yazımın başlığını okuyanlar ordudaki çavuşları kastettiğimi anlayacaklar.Benim çavuşlarım köylerimizdeki,beldelerimizdeki,şehrimizdeki,belediyelerimizdeki,inşaat alanlarındaki,demiryollarındaki,madenlerimizdeki,diğer bir çok alanda bir işin veya işçilerin başında duran ve onları yöneten çavuşlar.Hayattan göçenleri de,halen hayatta olanları da var.Ama hepsi de birer efsane ve anılarda yer etmiş insanlar.
Gelecek kuşaklar benim söz ettiklerimi büyük olasılıkla unutacaklardır.Çünkü unutkanlık bir hastalıktır.Bu hastalık herkeste mevcuttur.Tavşanlı nüfusu giderek artıyor.Eskiler azalıyor.Yeniler çoğalıyor.Hani bazen deriz ya “Bir avuç Öz TAVŞANLILI” kaldık.Doğrudur.Bakınız lakapla anılan aile sayısına,her birinin bir elin beş parmağı kadar mensubu kalmadı mı?Yeni yetme dediklerimizin geriye dönüp baktıklarını görüyor musunuz?Belki mezarlıklara gittiklerinde mezartaşlarını okuduklarında donuk bakışlarından onların bir çok dosttan habersiz olduklarını anlayabilirsiniz.Çünkü tanıdıklarımızı,dostlarımızı,arkadaşlarımızı hatta akrabalarımızı bile gereğince bizden sonrakilere anlatmıyoruz.Böyle olunca da bizim arkadaşlarımız,dostlarımız,komşularımız,hatta baba ve annemizi tanıyanlar da bizimle birlikte ölüyorlar.
Şu yanı başımızdaki ,hemen hemen her gün görüp selamlaştığımız kişileri bile o kadar tanıyoruz.Göbel Köyü’nde sevgili Akın ve Nuri Karaveyisoğlu’nun dedeleri Paşa Bey’in Sultan Abdülhamit tarafından fermanla atanan bir paşa olduğunu bilen var mı?Moymul’da Sedat ve Sadık’ın babaları Topal Ahmet Çavuş’u,Dedelerli Hasan Hoca’nın babası H.İbrahim Onbaşı’yı,Moymul’da Kadir Onbaşı’yı(Çelebi),Hüseyin Çavuş’u(Kurban),Beyköylü Veli Sarı’nın oğlu Sarı Çavuş’u,Eşenli Halil Çavuşu(Türkmen),Saruhanlar Köyü’nden Paşa Mehmet’i,Tavşanlı’da Necdet Onbaşı’yı,Moymul’da Ali Onbaşı’yı,Dedelerli Sadık Çavuşu,Moymul’da Mustafa Gürer Hoca’nın anne dedesi nalbant Ali Çavuş’u,GLİ İşçisi Ali Paşa’yı,Osman Çavuş’u,Bahriyeli Kemal’i,Seferci Mustafa’yı,Tabakların Ahmet Çavuş’u,Kaymakam Ahmet’i(Uzun),Onbaşıların Ahmet’i(Kaya),Şükrü Onbaşı’yı(Uslu),H.Hüseyin Çavuş’u( Yıldırım),Mehmet Çavuş’u(Uslu),Göbelli Şükrü Çavuş’u(Çetin),Göbelli Hamza Çavuş’(Şentürk),Tepecikli Kadastrocu-tapucu Murat’ın babalığı Mustafa Çavuş’u,Muharrem Çavuş’u,Ahmet Çavuş’u,elektrikçi Dağıstan Mehmet Çavuş’u,Hakkı Onbaşı’yı,Eşenlerin Mehmet Onbaşı’yı,tamirci Paşa Mustafa’yı,Ovacıklı huylu Emin Çavuş’u,Şahmelekli Emin Çavuş’u,Kuruçaylı Ahmet Çavuş’u,Destan İbrahim Çavuş’u,Çardaklılı Paşa’yı gelecek kuşaklar kesinlikle tanımayacaklardır.
Değirmisaz’da bir Halil Onbaşı ve Musa Onbaşı,Seliköylü Emin Çavuş,İstiklal Savaşı Gazisi Derecikli Çavuş Mehmet,Belediye çavuşları Sarı Mehmet Çavuş,Nazım Çavuş,Ethem Çavuş,Cemal Çavuş,Zeki Çavuş,İsmail ÇAVUŞ(Parmaksız),Talat Çavuş(Penbe),İsmet Çavuş(Çolak ),Hasan Çavuş (Atalay),Ahmet Çavuş(Ekin),Hüseyin Çavuş(ANZAVUR-Eruslu)Hasan Çavuş(İşçi Çavuşu) anılarda kaldılar.
Demiryolcularımızı da unutmayalım.Bu fedakar insanların da saygıyla anılmasını isterim.Demirli’den Hakkı Çavuş(Türkmen),Nusratlar’dan İzzet Çavuş,Dursunbey’den Ömer Çavuş(Yazak),Sindirler’den Bilal Çavuş(Yonga),Piribeyler’den Ramazan Çavuş(Uğur),Yakup Çakmak Çavuş,Hüseyin Yalçın Çavuş,Bekir Coşkun Çavuş,Merkezgölcüklü Cemil Çavuş(Akın)Ahmet Ortan Çavuş,ikizlerin ve Memo’nun babaları,Ömer Yılmaz Çavuş,Hantalanın oğlu Yurdakul Mercan DDY Gar Müdür Yardımcısı,Memo tren şefiydi.Kemalettin Çaldemir de öyleydi.Hakkı Hoca’nın babası Abdullah Şahin şefti.Merkezgölcüklü Şevket Akın da tren şefiydi.Ali Yılmaz da yol müfettişi.Hantala başmakinistti.
Merkezgölcük muhtarlarından rahmetli İsmail Gülümser’e vali derlerdi.Bana bir gün Kütahya Valisi’nin kendisini bir türlü kabul etmediğini ısrarla makamına girdiğini anlatmıştı.” Bir muhtar kapıdan giremezse bir yolunu bulup bacadan girmeyi denemelidir” derdi.Kuruçaylı Ahmet Çavuş koyu bir CHP’liydi.Kuruçay’a gider gelirken DP Dönemi’nde açılan stabilize yoldan gitmez Arnavut Kaldırım yolu tercih ederdi.Şahmelekli Emin Çavuş zamanın bakanlarından birine demokrasiyi tarif ederken “ Demokrasi iki gidip bir kıç atmaktır” diyen biridir.Ovacıklı Emin Çavuş bilmediği bir kelime yüzünden dayak yemiş ağzı burnu kan içinde kalmış sonra da jandarma Başçavuşuna” Komutan bu kelime efe,delikanlı anlamında mı” demiş ve dayaktan kurtulmuştu.Derecik Köyü’ne giderken beni Tepecik Manda Kelesi’den ve birkaç kez de delilerden demiryolunda dereziniyle Şef Abdullah Şahin kurtarmıştır.Tavşanlı’da gelmiş geçmiş en ünlü merkep Kuruçaylı Ahmet Çavuş’un merkebidir.Moymullu Ahmet Çavuş yumurtanın ilk günlerinde kooperatif başındaki isimdir.Şoför Kaymakam Ahmet( Uzun) makam jipiyle kaymakamlarımızı güvenle taşımıştır.Rayların doktoru rahmetli Memo’nun babası Ahmet Çavuştu.Raylara kulağını dayar ve bir doktorun hassasiyetiyle arızaları kontrol eder ve dinlerdi.Sarı Mehmet hem mükemmel bir belediye çavuşu hem de ilk çiçekli parkın kurucusuydu.Talat Penbe Çavuş “ Kaynana duymaz terliklerinin” mucididir.Nazım Çavuş sözleri arpa kılçığının üzerine oturtur ve bir kez konuşmaya başladı mı yanındakileri adeta esir alırdı.İlçede en çok konuşanlar arasında ilk on arasında yer almıştır.Carsanların kaymakam ile bazı günler eskiye dönük sohbetler yapardık.Sarıadamların Patlak Ahmet belediye çavuşu olduğu gün Mehmet Bacaksız’ın annesine çıkışmış ve”Kaldır o kapının önündeki varili “dediğinde beklemediği bir yanıt almış,Bacaksız’ın annesinin “ Amanın A Ahmet çavuş oldun da kendini adam mı sandın?” yanıtı karşısında oradan sıvışıvermiş.Corcef yani Fahrettin kardeşim artist çavuş Cemal,çavuş Selahattin Sezer ve Cinnilerin Selahattin çavuş ile karşılaştığında yarım saat ayakta kalırdık.Zeki’nin amcası İsmet Çavuş ile de renkli anılarımız olmuştur.Belediye Başkanı M.Gürsoy Subaşı belediye çavuşu Çakıcı ile hiç geçinemezdi.Rahmetli başkan Enver Girgin’in eski binada balkonlu odasındayız.Üç konuk makam odasına girmişti.Ben sadece “ Merkez” sözünü işitebilmiştim.Biraz sohbetten sonra Girgin Başkan konuklara sordu: “ Hangi camide görevlisiniz?” Bir kahkaha kopmuştu.Konuklardan ortada oturanı” Başkan bey çok şakacısınız demişlerdi de bu kadarını bilmiyorduk” dediğinde rahmetli bana göz kırpmış ve gelenlerin kim olduğunu bir öğren diye pusulayı elime sıkıştırıp Sarı Mehmet Çavuş’un yanına göndermişti.Öğrendik ki gelenler merkez valisiymiş.Sonra gülüşmeler oldu.Olayı kapattık.Ben 23 yıl protokol amiri,törenler komutanı ve sunucu olarak ta çalıştım.Çavuşları,muhtarları,dernek başkanlarını,vali ve kaymakamları,daire müdürlerini iyi bilirim.O kadar çok anılarımız var ki sayfalar almaz.Viskont’un çavuşlara” Yırt” diye bağırdığı,Deli Ahmet’in çavuşları önüne katıp kovaladığı günleri gülümseyerek anımsarım.
Tavşanlı İlçesi ayanların(Muhtar)Hatıpların,Türbedarların,Şıhların,çavuşların,onbaşıların,kaymakam ve vali lakaplı insanların,avamdan paşaların,gazi ve şehitlerin,emekli memur ve işçilerin bir renk cümbüşü içinde yaşadıkları bir tesbihtir.Bu tesbihin imamesi sağlam olduğu içindir ki tesbih yere düşse de dağılmaz.
Ege Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi ‘nin kesiştiği bir yerde,İç Batı Anadolu Eşiği’ndeki Tavşanlı bu özelliğiyle ne Ege Bölgesi’nde ne de İç Anadolu Bölgesi’ndedir.Bu nedenle bugüne kadar yaklaşık 80 küsur yıldır olumsuzluklar karşısında yeterince büyüyememiştir.Bazen insanımızın” Acaba Bursa’ya mı bağlansak” diye düşündüğünü hisseder gibiyim.Böyle olursa hiç olmazsa Marmara Bölgesi’ndeyiz diyebiliriz.Ama izin verirler mi? Koyarsın sandığı halkın önüne referanduma gidersin.o zaman takke düşer ve kel görünür.