16 Haziran 2019 - Pazar
Bu hafta kaleme aldıklarım
Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 15 dk.
2195 okunma

Bülent Alpagut
- 05062218413 TAVŞANLILI ÇOCUK ŞAİR ECRİN’İN ŞİİR KİTABINI OKUYAN VAR MI
Tavşanlı,ince duygulu,naif,sevecen,hassas, insanların diyarıdır.Yazarları,şairleri,müzisyenleri,zanaatkarları,sanatkarları,üstatları vardır. Geçtiğimiz günlerdeydi telefonumun ucunda aziz dostum berber Ergun Ekiz vardı. Laf döndü dolaştı Tavşanlı’da Fatih İmam Hatip Ortaokulu 7. sınıf öğrencilerinden Ecrin’e geldi. Ecrin hemşehrimiz İsmail Sert’in kızı. Henüz 13 yaşında bir kızımız. öğretmeni İbrahim Koç’un üzerine titrediği öğrencilerinden.Ecrin öğretmenleri Maide Konuk,Tuba Yeşil , Osman Tosun ve Hatice Bozdemir’in de gönlünü çalmış.Ortaokul müdürü Mehmet Korul ve müdür yardımcılarından Halil Solmaz’ın da vazgeçilmezi. Ecrin arkadaş canlısı. Deniz Demir,Rukiye Vural ve A. Betül Güneş’i canı kadar seviyor.
Ecrin şiir yazmaya başladığı zaman annesi Zübeyde Sert’in dikkatini çekmiş. En büyük desteği de annesinden görmüş. “ sessizlik” Ecrin’in ilk şiir kitabı oluyor.Anneannesi Sıttıka Üftadeoğlu ve dedesi Doğan Üftadeoğlu’nun güzel torunu Ecrin kardeşi Erva ve babası İsmail Sert’i de her an taktirle anıyor.
Sevgili Ergun Ekiz Ecrin’in şiir kitabını bana ulaştırdı.İzmir’de elime geçtiğinde bir solukta okuduğum bir şiir kitabı Kırkı da birbirinden güzel şiirler..Anneannesiyle ve kendisiyle telefonda görüştük. Kendilerine sözüm vardı. Sözümde durdum.
Bana göre Ecrin Tavşanlı’nın ilk çocuk şairidir. İnşallah yeni yeni şiir kitapları çıkarır.Dayısı değerli kardeşim M. Mustafa Üftadeoğlu’nu da gösterdiği hassasiyetten ötürü kutluyorum. . Madeni keşfetmiş. Desteğini sürdürsün.Bu madenden daha çok nadide ürünler çıkabilir.Sevgili Mustafa’nın kanımca manevi mirasını en büyük sanat ve kültür hazinesini artık emanet edeceği bir aile bireyi var.Büyük dedesinin erdemli ve büyük bir zat olduğunu biliyoruz. Ecrin’de tabii ki bu zatın genleri var. Sayın Mustafa Üftadeoğlu marifetin iltifata tabi olduğunu bilenlerden. İltifat olmadan da uygun bir ortam ve zemin bulunmadan hiçbir çalışmanın amacına ulaşamayacağını iyi biliyor.
Ben de şiirler yazdım ama kitaplaştıramadım. Tembellik mi desem, yoksa başka bir şey mi bilmiyorum.Bu nedenle Ecrin’e saygı duyuyorum. İlk gördüğümde kendisini kucaklamak isterim. Allah nazardan korusun.
HEM MÜHENDİS HEM YAZAR
Yetkin İnşaat Mühendislerimizden Kamil Yumurtacı’nın el emeği göz nuru eseri adresime ulaştı. Allah inandırsın içine bakmadan dışına hayran kaldım. Ne güzel bir kitap olmuş.Kamil Yumurtacı 6 Ocak 195O doğumlu bir hemşehrimiz. genelde mühendislik hizmetleri veriyor. Taahhüt,kanalizasyon,kanal,kanalet, PTT Kazı ve Beton işleri diğerlerini yapıyor. İlkokulu ve ortaokulu Tavşanlı’da okuyan Yumurtacı, Eskişehir Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi İnşaat Mühendisliği 1977 mezunlarından.Kendisinin 2OOO yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan 48 sıra nolu Yapı Denetim İzin,2OO1 yılında Uzman İnşaat Mühendisliği,2OO7 yılında da Yetkin İnşaat Mühendisliği belgeleri var. Ayrıca mesleğinde 4O.yıl Onur belgesi sahibi.
Kamil Yumurtacı Eskişehir, Kütahya illerinde tanınan bir hemşehrimiz. Özellikle Tavşanlılı, Tunçbilekli, Gedizli, Emetli kendisini iyi tanıyor. Halen Tavşanlı’da serbest mühendislik hizmetleriyle meşgul.
Bu kadar işinin arasına bir de kitap sığdırmış. “Kur’an-ı Kerim Mealinden 3OOO Adet Soru ve Cevapları” başlıklı kitabını uzun bir çalışmanın sonucunda yazmış.335 sayfalık bu eser bana göre son yıllarda çıkmış en güzel kitaplardan biri. Ama bir günde,bir ayda,bir yılda hemen okunabilecek bir kitap değil. Kitapta sorulan sorulara en güzel yanıtlar kaynağından verilmiş. Eğer doğruysa bu kez ikinci bir kitap için hazırlanıyormuş. Allah kendisine Hz. Ali Kuvveti versin. Kitap çıkarmak kolay bir iş değildir. Herkesin de kitap sahibi olması mümkün değil.Tavşanlı’da kitabı olanlara bir yenisi daha katılmış oldu.Tavsiyem her Tavşanlılının bu kitabı bir şekilde elde etmesi ve okumasıdır. Bu kitap birkaç bin olarak yeniden bastırılmalıdır.
Sevgili Yumurtacı’ya kitabını çıkarmada desteğini esirgemeyen sevgili İsmail Benli’ye ve oğlu İsmail Yumurtacı’ya selam ve sevgilerimi bu vesileyle iletmek isterim.
EFSANE SPOR ELÇİMİZ LİNYİTSPOR İÇİN MÜJDELİ HABERLER VAR
Tavşanlılı efsane spor elçimiz Linyitspor’u unutamaz. Unutursa vefasızlık eder. Bizi zamanında hop oturtan hp kaldıran bu muhteşem armada değil mydi? Ama gelin görün ki bu efsane futbol takımı bugün Bal Ligi’nde oynuyor. Yani 3. Milli Ligi’n bir alt grubunda mücadele veriyor.
Kanımca Akın Şirin ile birlikte Linyitspor yeniden küllerinden doğmaktadır. Akılcı ç abalarla yeniden düştüğü milli liglere doğru yelken açacaktır. Sevgili Akın Şirin’in futbolu sevdiğini biliyorum. Çiçek bile sevgiyle büyük. Bir zamanlar rahmetli meslektaşım Güven Çelikten’in Halk Eğitim Merkezi’nde Mukadder adlı bir çalışanı vardı. Mukadder kardeşim çiçekleri çocukları kadar severdi. O sevdikçe çiçekler de onu sever ve gelişirdi. Akın Bey’in Ankara temaslarının olumlu geçtiğini duyuyorum. Ankara da, TKİ Genel Müdürlüğü’nün de sanırım Linyitspor’un eskiden olduğu gibi milli liglerde mücadelesine sıcak baktığı anlaşılıyor.
. Sevgili Akın Şirin Linyitspor’u borçsuz spor kulüplerinden biri yaptı. Artık transfer politikasında da akılcı bir poltika şarttır. Linyitspor’un başarılarında katkısı inkar edilemeyecek olan eski milletvekilimiz Hüsnü Ordu ve eski Linyitsporlu Namık Koyuncu’dan da bu arada yararlanmanın tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Tavşanlı’nın reklamını en iyi yapan spor kuruluşu Linyitspor en azından Türkiye 3. Milli Ligi’ne mutlaka çıkarılmalıdır.Bunun için Tavşanlılı üzerine düşeni yapmalıdır Linyitspor’un ilçenin ekonomik,sosyal alanda gelişmesinde önemli bir rol oynayacağını kimse göz ardı etmemelidir.
Tavşanlılı Linyitspor’a maddi ve manevi .desteğini mutlaka vermelidir.Zamanında Linyitspor Tavşanlı için mucizelere imza atmıştı. Düşünülmesi mümkün olamayanı yapmıştı. Biz de bugün Linyitspor’a vefa borcumuzu ödemek zorundayız. Sevgili Akın Şirin’e gösterdiği çabalar için İzmir’den selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
ÖĞRETMENEVİ KONUSUNDA SIKINTI YOK
Tavşanlı öğretmenevi bugün olmasa bile yarın mutlaka çözüme kavuşacaktır. Çünkü Tavşanlı’da en ciddi ağızlardan biri sayın İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Salim Karaboğa ile zaman zaman telefonlaşıyoruz.Son konuşmamızda bu konuya da bir nebze değinmiştik.Bana aynen:” Değerli , Hocam,Öğretmenevi konusuna yanlış giden bir şeyler yok.Sadece alınan tasarruf tedbirleri dolayısıyle beklediğimiz ödeneğin gecikmesi söz konusu.önümüzdeki günlerde Bakanlık yetkilileriyle konuyu tekrar görüşerek ödeneklerin intikali için çalışacağız.Planımızda bir değişiklik asla söz konusu değildir” demişlerdi.Bu sözleri kaynağından aldığım içini ciddi buluyorum.
Bugün Tavşanlı İlçesi sınırları içinde yuvarlak bir rakamla 3OOO civarında çalışan ve emekli olan öğretmen var.Bunların aileleri de cabası. Her öğretmen arkadaşım bugüne kadar bir Öğretmenevi özlemi içinde olmuştur. Bunu yakinen biliyorum.Üstelik Tavşanlı Kütahya’nın en gelişmiş,sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda tavan yapmış bir ilçesidir. Bir öğretmenevi Tavşanlı’ya gereklidirTavşanlılı öğretmen de bunu çoktan hak etmiştir.
Tavşanlı Öğretmenevi olarak düşünülen bina Kanal Caddesi’ndedir. Konumu da güzeldir. Tavşanlı’nın en ortalık yerindedir..Tavşanlılı öğretmen yıllar öncesinde bile mütevazı bir öğretmenevine sahipti. Bu kendi harçlıklarıyla hizmete sokulan binası Askeri Darbe ardından Hazine’ye intikal etmişti.Aslında Tavşanlılı Öğretmenin devletten alacağı vardır.
Sonra ne oldu? GLİ’de çalışan Maden İşçilerinin sendikası Türk Maden-İş Batı Anadolu Şubesi( Sendikası)’nın eğitim amaçlı Tavşanlı’da halen sayın kaymakamımızın lojmanı bitişiğinde inşa ettirdiği bina öğretmene tahsis edlmişti.Tam bir öğretmenevimiz oldu diye sevinirken bu kez bu tesis Kütahya Özel İdares’ince satın alınmış ve bir süre sonra da Tavşanlılı öğretmen “ kusura bakmayın” denilerek kapının önüne konulmuştu.
Bundan sonra artık Tavşanlılı öğretmenin uğrak yerleri kıraathaneler,kahve köşeleri,kiralanan odalar ve evler olmuştur.Öğretmenin bir adresi olamamıştır.
Beni en çok sevindiren husus halen ilçenin çok değerli,çalışkan,sevecen,öğretmen dostu bir sayın kaymakama ve bir ilçe Milli Eğitim Müdürüne sahip olmasıdır .Her ikisi de bir öğretmen dostudur.Ben acizane olarak bu işin takipçisiyim.Sayın Milli Eğitim Bakanımıza da bu konuda başvurdum.Kendisi de son yıllarda Türkiye’de en çok özlenen Milli Eğitim Bakanı olarak görev başındadır.
Gönlüm ister ki bu 24 Kasım gününde bu Öğretmenevi hizmete açılsın.Bu günde Tavşanlılı Öğretmen evi sayılan öğretmenevine kavuşabilsin.Bu tarih yani 24 Kasım 2O19 tarihi çok önemli. Neden? Türk Kurtuluş Savaşı’nın tohumlarının ekildiği tarihin 1OO. Yıldönümüne rastladığı için.Ben sayın müdürüm Karaboğa’ya sonsuz güveniyorum.Haydi rastgele diyorum.
DEDELER MAHALLESİ’NDEN SİTEM VAR
Bir dostumla telefonda konuşuyoruz. Bana hal hatırdan sonra ne dedi bilir misiniz?:” Hocam,Dedeler Mahallesi anası babası olmayan yetimlere benziyor”Önce şaşırmıştım.Ama anlamıştım da. Yani demek istiyordu ki,Dedeler Mahallesi Belediye Sınırları içindeki 19 mahallenin en garibi.Bu sevgili dostuma göre bugün Dedeler Mahallesi’nde yaşayan 4OO nüfus Doğalgaz nimetinden yararlanamıyor.Dünün köyü,bugünün mahallesi Dedeler müşfik bir elin sırtlarını sıvazlamasını bekliyor olmalı. Rahmetli ünlü hemşehrilerimizden Doçent Dr. Rahmi Oruç Güvenç ölmeden önce yakınlarına ne demiş biliyor musunuz?” Biz aile olarak nerelerden gelip bu köye yerleşmişiz.İlk gelenlerdeniz ama soyadımızı taşıyan,adımızı taşıyan bir sokak,cadde tabelamız bile yok” Buna katılıyorum. Ben Moymul’un üst başını Dedeler’e bağlayan yola rahmetli Rahmi Oruç Güvenç’in en azından bir adının verilmesini ilk teklif edenlerdenim.Ama sanırım telaşeli günlerde bu teklifim unutulmuş olmalı.Ama yine de geç kalmış değiliz. Sayın belediye başkanımız Güler’in bir teklifi ve sayın belediye meclisi üyelerinin oylarıyla bu hemen gerçekleşebilir.Bugün aramızda olmayan rahmetli Oruç’un da ruhu şadedilmiş olur. Hem de mübarek günlerde.
Dedeler Mahallesi’nde “ Uzunkollu Sarı İsmail Sultan” da bundan hoşnut olacaktır.Dedeler Mahallesi’nde mahalle sakinleri diğer mahallelerde olduğu gibi gerçekleştirilen hizmetleri kendi mahallelerinde görmek istiyor.Dedeler Mahallesi’nde rahmetli arkadaşım Hasan Kılıçarslan’ın sağlığında çok güzel düşüncelerimiz vardı.Bir Cem Evinin hayalini yaşıyorduk.Bu Cem Evi sonradan gerçekleşti. Ama amacı dışında düğün salonu oldu.Her yıl Hacı Bektaş Şenlikleri’nin bir devamı bu mahallemizde kutlanacaktı. Semazenler izlenecek,keşkeş dağıtılacak,kardeşlik duyguları pekiştirilecekti.Mahalleye yurdun dört bir yanından yüzlerce davetli gelecekti.Tavşanlı’nın sosyal,kültürel ve ekonomik alanda bir nebze nefes alması sağlanacaktı.Bu şenlikler Tavşanlı’ya katkı verecekti.
Birkaç çocuk oyun alanı,bir park,seracılık faaliyetleri,sokak dizaynları,kültür hareketleri,bayanlar için yetiştirme kursları,el sanatları teşvikleri,sebze ve meyve uygulama alanları,ağaçlandırma faaliyetleri,konservecilik,kitaplık( Sarı İsmail Sultan Kitaplığı), konferans,açık oturum,panel gibi faaliyetler Dedeler Mahallesi’ne yakışacaktır.
Bana telefonda sitem eden arkadaşıma katılıyorum. Siteminde haklıdır.Aklıma yıllar öncesinde Tavşanlı’ya gönderildiği söylenen bir mektup geldi.Mektubun sonunda aynen şunlar yazılıymış.:” Tavşanlı’nın birkaçına,Moymul’un üst başına,Dedeler’in kaffesine(tamamına) selam “ Dedeler Mahallesi sakinlerinin duasını almak başarılarda imamedir.
İTİKAF
Kendini bir konuya verme,dünya işlerinden vaz geçip bir yere kapanma ,ibadet etme anlamına gelen itikaf genelde Ramazan Aylarının son 1O günü içinde yapılan bir ibadet şeklidir. İtikafa çekilenlerin tamamiyle özel durumlar dışında itikafa çekildiği mahalden uzaklaşmaları mümkün değildir. Bunun aksi halinde itikafın yüce amacı dışına çıkacağı düşünülür.
Her Ramazan Ayı’nın son 1O gününde itikafa çekilenler vardır.Bu ülkemizin ve İslam Alemi’nde bir çok ülkede üzerinde hassasiyet gösterdiği bir durumdur. Bu kez Tavşanlı’da değerli din adamlarımızdan Ahmet Yaşar Çakmak Hocaefendi’nin Tavşanlı’nın her türlü bela ve musibetten korunması için itikafa çekildiğini duydum. Çok mutlu oldum. Allah yaptığı duaları kabul etsin. Ahmet Yaşar Çakmak bizler için dua etti. Bizim de başta rahmetli babası ve aile bireyleri için birer Fatiha veya Yasin-i Şerif okumamız artık farz olmuştur.
Allah kendisinden razı olsun. Bizi düşünenlerden de. Bugüne kadar itikafa çekilen tüm hemşehrilerimizden aramızdan ayrılanlara Allah’tan rahmet,hayatta olanlara da sağlık ve afiyetler dilerim.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları