13 Nisan 2025 - Pazar

RAMAZANLAR KEŞKE HEP BÖYLE OLSA

BÜLENT ALPAGUT

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 9 dk.
93 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News


     İftar dediğin ne ki?  Allah ne verdiyse orucunu açarsın.. Bir iftar yemeği de bir atla bir deve de değil.  Bir hurma ile bile açılan bir oruç için  muhteşem sofralara gerek var mı?   Sahur ne ki? Kaynatırsın bir yumurta. Biraz peynir ve  haşlanmış patates. Bir bardak çay. Biraz da zeytin fena olmaz. Al sana sahur yemeği. Şükredelim.  Memleketimiz cenneti alanın bir bahçesi gibi.  İnsanlarımız sabırlı ve  şükür sahibi.  Hele yediğiniz lokma helal ise bu daha şahane. Allah orucunu helal lokma ile açanlardan, ağzını helal lokma ile kapatanlardan eylesin. Böyle olunca tadından yanına varılmaz.  Nefis şeytandır. Neler neler  yaparak insanların zihinlerine girer ve  akıllarını karıştırır.  Siz sanıyor musunuz ki şeytan Ramazan Ayı’nda yoktur.  Kendinize mukayyet olun. İnanın yanı başınızda,ayağınızın dibinde. Bakmayın siz hocaefendilerin’”safları sıkılaştırın “uyarılarına , sözlerine ,şeytan o saflarda bile yanınızdadır.  Aksini  iddia edenlere şaşarım. 
        Allah kullarına Recep Ayı’nı, Şaban Ayı’nı, Ramazan Ayı’nı ikram etmiş. Ardından da Bayramı sunmuş.Bundan güzel başka ne olabilir ki? Tutamayanlara kızmayın. Kızarsanız haddinizi aşarsınız. Tutmayanların mazeretleri vardır. Netice itibariyle İslam dini  mantık dinidir; tutamadıkları oruçlarının maddi karşılığı olan  bir günlük 180 lirayı  kurallara uygun biçimde birilerine verirler olur biter.  Aklıma bir şey daha geldi; Bir Kuzey  Afrika Müslüman Ülkesi bu önümüzdeki Kurban Bayramı için kurban kesilmemesini istemiş.  Vebali devlete ait.   Memleketin ekonomik sorunlarının büyük olduğu, bu nedenle devletin üstündekilerin böylebir düşünceye kapıldığı söyleniyor.  Bizim ülkemizde de büyükbaş ve küçükbaş hayvan sıkıntısı var mı? Var elbette. Öyleyse  ülkemizin üst makamlarından Diyanet İşleri Başkanlığı da böyle bir  düşünce içinde olabilir mi? Bal gibi olabilir. Çünkü ülkemizde ciddi bir büyükbaş ve küçükbaş hayvan sıkıntısı yaşanırken birkaç milyon hayvanın kurban edilmesine siz nasıl bakarsınız?Ben böyle bir karar alan bu İslam ülkesi gibi düşünüyorum.  Beğenen olur,beğenmeyen olur. ….
         Benim halen ikamet ettiğim yerde davul mavul yok. Herkesin elinde bir imsakiye. Namaz vakitleri orada yazılmış. Bazen ezan bile duyulmuyor. Ama imsakiyede, görsel  Basında  her türlü kolaylık sağlanmış. Oruç açanlar uyarılıyor. Bir anlamda haber veriliyor.  Teknoloji ilerledi.  Bakıyorum herkes kendine özgü bir anlayış içinde Ramazan Ayı’nı idrak ediyor. Ramazan Ayı’nda aklın ve  mantığın kabul  etmediği olaylar yaşanmıyor mu?  Yaşanıyor. Ama istisnalar kaideyi bozmuyor. Dünya dönmeyi sürdürüyor. İklim olayları  her yerde yaşanıyor. Polisiye vakalar  eksilmeden devam ediyor. Hayat devam ediyor.Her koyun kendi bacağından asılır derler. Doğrudur.  Oruç için yerel baskılar artık eskisi kadar fazla olmuyor.  Önemli olan birbirimize olan saygı ve sevgimizi devam ettirmektir.  Yardımlaşma duygusu Ramazan Ayı’nda dorukta. Bir elin verdiğini diğer el görmüyorsa ne güzel.  Önemli olan gerçek muhtaçları tespit edebilmektir.  Zekat müessesesi bu ayda  kurallar doğrultusunda çalıştırılırsa inanın sade ülkemiz değil birçok başka ülke de bu nimetten yararlanabilir.   Afrika’da açılan su kuyularını,kurulan iftar sofralarını görmüyor musunuz? Ülkemizde binlerce evin ne durumda olduğunu bileniniz var mı? Kiminin tenceresinde taş kaynadığını biliyor musunuz? Buralara ulaşabiliyorsanız ne mutlu.  Allah’ın resulü,yüce peygamberimiz sadece insanlar için değil hayvanlar için de konuşmuştur.” Yerdekilere merhamet ediniz ki göktekiler de sizlere merhamet etsin” buyurmuşlardır.   İnsanoğlu sadece kendini değil,yakınındakini,uzaktakini,Allah’ın yarattıklarını da düşünmek mecburiyetindedir. Ramazan et,kaymak,tatlı,muhteşem sofralar,kibir ve büyüklük değildir.  Ramazan Ayı  bir adet hurma, bir parça kıyma,biraz peynir,zeytin,pidedir.  Allah’ın verdiğini yemek ve şükretmektir.  Allah devlete ve millete zeval vermesin.   Önemli olan Allah’ı hoşnut etmektir.  Bu bir imtihandır. Önemli olan bu imtihanı başarıyla verebilmektir. Gerisi lafu güzaftır…
        SOKAK HAYVANLARINDAN SADECE BELEDİYELERİ SİZE  GÖRE
          SORUMLU  TUTMAK BÜYÜK BİR HAKSIZLIK OLMUYOR MU  ?
     Sokak Hayvanları  ülkemizde  gündem oluşturdu. Gün geçmiyor ki ülkenin bir köşesinden bir sokak hayvanı ile ilgili bir haber gelmesin.Yazılı ve görüntülü Basın.  haberlerinin bir köşesine bir köpek ve kedi  haberini  mutlaka  koyuyor. Günah keçisi ilan edilen sokak hayvanları için  istemeden günaha girmiyor muyuz? Ülkemizin dört bir yanında binlerce  muhtaç,yoksul,durumu müsait olmayan kadın-erkek,çoluk-çocuk hemen hemen her gün caddeler,sokaklar,meydanları aşındırıyor. Birilerinden bir şeyler istiyorlar. Bana göre  yanınıza kadar gelen,evinizin,iş yerinizin önünde:” Allah rızası” diye söze başlayanlara :” Haydi Allah versin” diye yanıt vermekle mesele kapanıyor mu zannediyorsunuz?” Az sadaka çok belayı defeder” anlamlı sözünü küçüklüğümden beri büyüklerimizden hep işitmişimdir. Merhum belediyemizin emekli memurlarından, Mehmet Madan’ın eski belediye binasının zemin katında,köşede bir yazıhanesi vardı. Bu yazıhane benim ikinci adresimdi. Merhumun masasının üzerinde içi bozuk para dolu bir çini bardağı vardı. Kapısına gelen her elini uzatanın avucunun içine bu bozuk paralardan birkaç tane bırakırdı. Mekanı cennet olsun. Evet, Allah,yarattığı her canlıyı rızkıyla beraber yaratıyor. Sayısı bir insanın bilemediği  kadar canlı bir şekilde karnını doyuruyor. Bu  bir böcektir,bir sürüngendir,bir büyükbaştır,bir küçükbaştır, uçan bir kanatlıdır ve bilmem nedir;  Biliyoruz ki hepsinin  rızkı verilmiştir. Bir Allah Kulu ,bir kabristanı  ziyaret ettiğinde  bir kabirin yanındaki  yabani kiraz ağacının kendisine seslendiğini işitir;” Ey insan,kurtlar benim meyvalarımı yiyor” diye şikayette bulunur. Allah kulu  bunun üzerine  bir de senin meyvalarını kemiren   kurtlara soralım”der:” Ey  kurtlar bu ağacın meyvalarından neden yersiniz?” dediğinde,  kurtlardan birisi  hemen araya girer  ve :” Bizler, bu ağacın meyvalarından rızıklandırıldık. Onun için yeriz” der. Bundan son derece duygulanan Allah  kulu,  ağır ağır kabirden uzaklaşırken kendi kendine .” Her ikisi de haklı” deyip Allah’a sığınır ve tövbe eder.  Evet sokak hayvanları köpek olsun,kedi olsun Allah’ın yarattıkları değil mi? Haddimizi aşarak,haşa,”Ya Rabbi bu hayvanları neden yarattın?” diyebilir miyiz? Dersek haddimizi aşmaz mıyız? Yapılacak şey basit; Kısırlaştırma programları düzenleyerek,yeterli veterinerlik personeli görevlendirerek,yeterli harcamalar için kaynak bularak , bu sokak hayvanlarının populasyonunu asgari düzeye çekerek  sorunu çözmektir.  Para mı yok?  Nasıl TRT’ye  elektrik  makbuzlarından yıllar içinde katkı payı verdik, tıpkı onun gibi küçük meblağlar keserek, elektrik ve su faturalarından  cüzi miktarda kesip bir fonda toplayıp ihtiyaç merkezlerine gönderebiliriz.  Futbol ,voleybol,basketbol,atletizm  etkinlikleri düzenleyerek,kermeslerde,toplantılarda,yarışmalarda,ihalelerde  yine çok küçük katkılar sağlayabiliriz. Bu toplananları , Valiliklerin,kaymakamlıkların hesaplarına aktarma yaparak  masrafları  karşılayabiliriz.  Sokak hayvanlarını öldürmek çözüm değildir. Allah’ın yüce Peygamberi ,sevgili Peygamberimiz bir Hadis-i Şeriflerinde.” Yerdekilere merhamet ediniz ki,göktekiler de sizlere merhamet etsin” buyurmadılar mı?İşte meselenin anahtarı bu Hadis-i Şerif olmalıdır.  Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son günlerde  sokak hayvanları konusunda  belediyelere büyük bir  sorumluluk  getirmesini taktirlerinize arzederim.  Belediyelerimiz  ellerinden geldiğince meselenin altına ellerini ve yüreklerini zaten  koyuyorlar. Hayvanseverler dernekler kurarak halkımızdan kuru mama ve konserve mama temin ediyorlar.  Ama güçleri yetmiyor.Biliyorum, Bakımevi yapmak öyle kolay bir şey değildir.  Napolyon’un:” Para,para,para” sözlerini unutmamalıyız.  Sokak hayvanları için bir fon oluşturulmasında etkili olabiliriz Devlet Bütçesi  hazırlanırken belli bir miktar parayı  sokak hayvanları için ayırabiliriz.  “ Damlaya damlaya göl olur” Atasözü misali  sokak hayvanları  cüzi katkılarla oluşturulacak fon sayesinde  pekala  içinde bulundukları koşullardan kurtarılabilirler. Tavşanlı’nın en büyük hayvanseveri,çeşitli sertifikaların sahibi Necdet Demirat  bile kendi imkanlarıyla oradan buradan topladığı kuru ekmek parçalarını,mamaları,yemek artıklarını  

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları