MART KAPIDAN BAKTIRIR
Bülent Alpagut
- 05062218413 MART KAPIDAN BAKTIRIR
KAZMA KÜREK YAKTIRIR
Hani, dünün küçükleri ve bugün artık büyükleridir zaman zaman .” Nerede o eski bayramlar?” derler” ya ben de bugünün büyüklerinden olduğum için :”Nerede o eski Martlar?” diyorum. Kütahya ağzıyla söylemem gerekirse essahtan o martlar yok mu gali?
“Mart ayı ,dert ayı” demişler. Garanti bu anlamlı sözün yakacakla,ısınmayla, iklimle bir ilgisi olmalıdır.Kıştan sonra geldiği için yakacak ,yiyecek ve giyeceklerin tükenmesinden havaların çok değişken olmasından ve hastalıkların çoğalmasından olsa gerek.Yani ifadelere bakacak olursak Mart ayı zor bir ay olmalı. Mart ayı ile dert sözcüğünün bir arada kullanılmasının da bir hikmeti vardır. Neden mi?Bazı vergiler,özellikle gelir vergisi için Mart ayı sıkça telaffuz edilir. Rahmetli Burhan Felek tam aksini söylüyor. Çünkü bu söz söylendiğinde gelir vergisi ve bazı vergiler yoktu. Bir de Mart dokuzu vardır.Bu ifade, Martın üçüncü haftasında görülen,fakat Gregorien takvimine göre martın dokuzuna rastlayan bir fırtına için kullanılır. Mart havası ifadesi, her an değişebilen kararsız hava için kullanılır. Bazı insanlara da “ Kardeşim Mart ayı gibisin” denilmesi bundandır Ne yapacağı belirsiz ,kararsız devlet adamları Tramp ve Putin için de kullanılabilir. Burhan Felek üstadımız güzel söylemiştir.”Hercaimeşrep olanlar mart havası gibidirler. Bir açar bir kapanırlar”.Benim en çok hoşuma giden söz.” Mart içeri,pire dışarı” Bir başka söylemi de.”Mart içeri,Roman dışarı”dır. Mart ayının sıcak günlerinde pireler görülmeye başlanır. Zuhur-ı haşerat” veya”Böcekler zuhuru” ifadeleri eski takvimlerde mutlaka yazılırdıGeçirdiğimiz üç Cemre ardından kocakarı soğuğu yaşanır. Ama ardından hemen bahar sıcaklığı hissedilir. Kedi ve köpekler Mart ayı içinde çiftleşirler. Ama en dikkat çekenler kedilerdir.Erkek kediler bu ayda çok çapkın olur. Bazı çapkın erkekler için:” Mart kedisi “ yakıştırması yapılır. Her ayda olduğu gibi Mart aylarında da önemli olaylar olmuştur. Doğanlar,vefat edenler vardır. Önemli haftalar kutlanır. Örneğin her yıl ülkemizde (18-24 Mart günleri arasındaki hafta)” Müzeler Haftası”dır. Çünkü müzeler, nesne deposu olmanın yanında topluma ait somut ve somut olmayan kültürel miras öğelerinin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda önemli bir yardımcıdır. Her yıl 22 Mart gününü “ Dünya Su Günü” olarak kutluyoruz. Bu günün temiz içme ve kullanma suyuna erişim ve su paylaşımı gibi konularda katkı vermesi en büyük dileğimizdir. Çünkü gelecekte dünyada savaşların su için yapılacağını söyleyenler bunu laf olsun diyerek söylemiyorlar.
627 yılında mart ayının ilk gününde başlayan ve 24 gün süren Hendek Gazvesi(savaş) yapılmıştı. Hz. Muhammed’in kumandan olarak bizzat katıldığı bu savaş İslam’ın süratli bir şekilde taraf ve taraf yayılmasına kapı aralamıştır. 3 Mart 1924 tarihinde Atatürk’ün emirleriyle Diyanet İşleri Başkanlığı, ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Aynı günde Tevhid-i Tedrisat Yasası kabul edilmiştir.4 Mart tarihinde (1138-1193) Kudüs Fatihi Selahattin Eyyubi vefat etmiştir. 5 Mart günü(186O-1941) Diyanet İşleri’nin ilk reisi Rifat Efendi(Börekçi) Hakk’a yürümüştür. 6 Mart günü(147O-1554) Ünlü Türk Denizcisi Piri Reis vefat etmiştir. Aynı günde üçüncü Cemre toprağa düşmüştür. 8 Mart 632 tarihinde Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)Arafat’ta Devesinin üzerinde Veda Hutbesi’ni okumuştur.(M.632.H.Zilhicce 1O) 8 Mart günü her yıl” Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanır. 1O Mart 1876 tarihinde Telefon icat edildi. İlk telefon görüşmesi bu günde yapıldı. Her yıl 11-17 Mart tarihleri arasında Kocakarı soğukları(Berdelacuz, Eyyam-ı Husüm) görülür. 12 Mart 1921 tarihinde İstiklal Marşımız” Milli Marş” olarak kabul edilmiştir.Bu günde Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u anarız. 13 Mart 1975 tarihinde Türkiye Diyanet Vakfı kuruldu. 14 Mart günü her yıl Rumi Yılın başlangıcı olarak kabul edilir. 14 Mart 624( Hicri 17 Ramazan günü) Bedir Gazvesi(savaşı) yapıldı. 15 Mart günü Molla Fenari vefat etti(135O-1431), Her yıl 15-21 Mart günleri arasında “ Tüketiciyi Koruma Haftası” olarak kutlanır.16 Mart 192O tarihinde güzel İstanbul’umuz İtilaf Devletleri tarafından işgal edildi. 17 Mart günü İbn Haldun vefat etti(1332-14O6),18 Mart günü “ 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi”nin kutlandığı tarihtir. Bu günde tüm şehitler anılır. 19 Mart 1866 tarihinde Süveyş Kanalı açıldı. Aynı günde 19 Mart 1877 tarihinde Osmanlı Mebusan Meclisi açıldı .21 Mart 2O2O cumartesi’yi pazara bağlayan gece Mirac Kandili.Aynı gün “ Dünya Nevruz Günü” dür. 23 Mart 625 tarihinde Uhud Gazvesi(savaşı) yapıldı. Her yıl(25 Mart-31 Mart tarihleri arası) .Kütüphanecilik Haftası olarak kutlanır. 26 Mart gününü “Balkan Şehitlerini Anma Günü” olarak kutlarız. 29 Mart günü Fahreddin er Razi’nin vefat ettiği gündür(1149-121O)3o Mart 1863 tarihinde Darüşşafaka kuruldu. 31 Mart 2. İnönü Zaferi(31 Mart-O1 Nisan 1921 )nin kutlandığı gündür. 31 Mart 1977 tarihinde 1. Dünya İslam Eğitim Kongresi Mekke’de yapılmıştır.
19 Mart 1949 tarihinde Kütahya Valisi Ethem Yetkiner Kütahya’dan uğurlanmıştıKütahya Valisi Osman Aydın 2.kez göreve başladığı Kütahya’ya 2O Mart 2OO7 tarihinde veda etmişti. Kütahya’nın 38.Valisi Şükrü Kocatepe 26 Mart 2OO7 tarihinde görevine başlamıştı. 31 Mart 2O19 tarihinde halen Tavşanlı Belediye Başkanı olan Mustafa Güler 2.kez belediye başkanı seçilmişti. Tavşanlı’nın 24.Kaymakamı Mehmet Fahri Can 31 Ocak 1974 tarihinde Tavşanlı’dan ayrılmıştı. Cumhurbaşkanımız Cemal Gürsel 28 Mart 1966 tarihinde görevini sonlandırmıştı. TBMM’nin 3.Başkanı Kazım Özalp 1 Mart 1935 tarihinde görevinden ayrılmıştı.O5 Mart 2O18 tarihinde bir ara TBMM Koruma Müdürüydü eski Tavşanlı Emniyet Müdürü Şuayip Doğanç’ı kaybetmiştik.3 Mart 2O13 tarihinde ünlü sanatçılarımızdan Müslüm Gürses vefat etmişti. 13 Mart 1955 tarihinde Kütahya-Tavşanlı’da ünlü iş adamlarımızdan Ahmet Baş doğmuştu.
28 Mart 197O tarihinde gecenin ilerleyen saatlerinde saat 23.O3’te 21 saniye süren 7 şiddetinde Gediz Depremi olmuştu. Kütahya’yı derin acılar içinde bırakan bu depremde can ve mal kayıpları yaşanmıştı.Özellikle Gedizli hemşehrilerime yıllar sonra da olsa kaybettikleri için başsağlığı dileklerimi yineliyorum. .
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MÜNASEBETİYLE
KADINA DAİR SÖYLEYECEKLERİM VAR
Kadın,dişi cinsten erişkin insana ve de evlenmemiş kızlara denir. .Ev işleri ve ev yönetiminde aranan niteliklere sahip olan temiz,idareli ve becerikli kimsedir.Dişilik tarafı kuvvetli,dişi olmanın verdiği cinsi cazibeye sahip kimsedir. Hanımlar için kullanılan unvan sözüdür. “ Hanım,bayan” anlamında hitap sözüdür. Ev işyeri gören yardımcı,hizmetçilere de “Kadın” diyorlar. Eskiden Hanım sözü kadından daha üstün tutulur,konaklarda odalıklara kadın,nikahlı eşlere hanım denirdi. Kadının ,analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemlerinin olduğu bir gerçek. ”Fatma Kadın” bir derecede ağzı biraz dolduruyorsa da “Hizmetçi Kadın” sanki kadını yaralıyor gibi. Türk Kadını, saygı değer bir ifade tarzıdır. Bir de “ Kadıncıklar” vardır. Bunlar evlerinin her türlü işini iyi yöneten,hanımefendi,terbiyeli,eşine saygılı,ağırbaşlı kadınlardır. Yaşı ilerlemiş kadınlara”Nine”diyoruz. Kadın sözcüğü birçok yerde ve şeyde kullanılmıştır. Toplumumuzda, kadınlara düşkün,kadın düşkünü olanlar için” kadıncıl” tabiri kullanılır. Hormonlu sebze ve meyveler zaman içinde erkeklerimizin bazılarını nasıl kadın sesli yapmışsa,,kadınlarımızın bazılarını da erkek sesli yapmıştır.Öyle erkekler tanırım ki, eşleri,kadınları sayesinde çirkinliklerden,iflaslardan, utançtan aşağılanmadan kurtulmuşlardır.
Kadın avcısı,kadın düşmanı,kadın hastalıkları,kadın kadına, kadın nine, kadın olmak, kadın oynatmak, kadın tüccarı, kadın var,kadıncık var,kadının yüzünden karası,erkeğin elinin kınası, kadınlar hamamı, kadınlar pazarı, kadınbudu(içine pirinç konmuş kıyma ile yapılan ve yumurtaya bulanıp kızartılan irice bir köfte çeşiti),Kadınefendi(Osmanlı Padişahlarının nikahlı hanımlarına verilen unvan)Kadıngöbeği ve Hanım göbeği(Ortası çukur,yuvarlak bir hamur tatlısı çeşitiolarak bilinir. Kadınlaşmak,kadın özellikleri taşımaya başlamak,kadına benzemek demektir. Kadınlık,kadın olma durumudur. Kadınsı,kadınınkine benzer nitelikleri olan,kadına benzer demektir. Kadın ile özdeşleşmiş sözcükler ne kadar çoktur. Namus timsali kadınlar yanında ,bunun tam aksi konumda olanlar da vardır. Havva Anamız’dan bugüne nice kadınlar gelip geçmiştir. Devlet yöneten Devlet Hatun da bir kadındı. Roma İmparatorluğu döneminde Mısır Kraliçesi Kleopatra bugün bile bilinir. Zevcelerin en faziletlisi Hazreti Hatice’dir.Annelerin en faziletlisi Hz. Muhammed’in annesi Hz. Amine’dir. Türk Milleti’nin en çok saygı ve sevgisine mazhar olmuş kadın Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’dır. Veysel Karani’nin vazgeçilmezi sevgili annesiydi. Dünya var olalı beri nice kadınlar görmüştür. Bunların arasında padişah,sultan,kral,imparator,sadrazam,peygamber,cumhurbaşkanı, diktatör, Başbakan, mucit,efsane Efe,komutan, evliya anneleri kadınlar vardır. Her dalda isim yapmış kadınlar vardır. Özlem Bozkurt ilk kadın kaymakamımız,. Lale Aytaman ilk kadın valimiz, Müfide İlhan ilk kadın şehir belediye başkanımız ,FilizDinçmen ilk kadın büyükelçimiz, Fürüzan İkincioğulları ilk kadın Danıştay başkanımız, Yüksek yargı üyesi Melahat Ruacan sadece Türkiye’nin değil, dünyanın ilk Yargıtay hakimi,Bedriye tahir Gökmen ilk kadın pilotumuz, Sabiha Gökçen ilk kadın savaş pilotumuz,Semiha Es dünyanın ilk kadın savaş muhabiri,Leman Bozkurt Altınçekiç, sadece Türkiye’nin değil, Nato’nun ilk kadın jet pilotu, Adile Tuğrul,Mualla Bayülken, Münevver Erdoğdu,Nermin Şen, ilyk hosteslerimiz, Yıldız Uçman,ilk kadın paraşütçümüz,Dilhan Eryurt Nasa’da görev yapan ilk Türk kadını,Suat Berk,ilk kadın hakimimiz, Nebahat Sarıyal ilk kadın savcımız, Süreyya Ağaoğlu ilk kadın avukatımız, Ferdane Bozdoğan ilk kadın diş hekimimiz,Esma Deniz,ilk diplomalı hemşiremiz,Kamile Şevki Mutlu ilk kadın tıp profesörümüz, Sabire Aydemir,ilk kadın veteriner hekimimiz, Nüzhet Gökdoğan ilk kadın gökbilimcimiz ve ilk kadın dekanımız, Gül Eser, ilk kadın muhtarımız, Selma Emiroğlu ilk kadın karikatüristimiz ,Afifi İpek ilk kadın zabıtamız,Jale İnan ilk kadın arkeoloğumuz,Feriha Saner ilk emniyet müdürümüz, Tülin Tepedeldiren ilk kadın komando subayımız, Seher Aytaç ilk kadın makinistimiz, Lale Orta ilk kadın futbol hakemimiz,Türkan Akyol ilk kadın bakanımız,Tansu Çiller ilk kadın başbakanımızdır. Mustafa Kemal Atatürk ne diyor?”İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki,bu kütlenin bir parçasını ilerletelim,ötekini ihmal edelim de ,kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin/ Mümkün müdür ki,bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça,öteki kısım göklere yükselebilsin?”
Bu topraklarda yıllar öncesinde de nüfus sayımı yapılıyordu. Ama sadece erkekler ve büyük-küçükbaş hayvanlar sayılmıştır. Bu topraklarda erkekler vardı,ahırlarda hayvanlar vardı. Ağılda koyunlar,keçiler vardı. Ama kadın yoktu.!
Kadın,ülkemizde ATATÜRK devrimleri sayesinde milletvekili seçilmiştir. Kadın bakanlarımız vardır. Ailenin başının kadın mı erkek mi olduğu yıllarca hep tartışılmıştır. Görmüş geçirmiş büyüklerimizin bazılarına göre erkek baştır. Ama kadın da boyundur. Başı nereye isterse oraya çevirir. Birçok kadının kocasını yönettiği de doğrudur.” Yavayı her zaman dişi kuşlar yapar ve korur. Yavruları besler ve büyütür”sözü de doğrudur.”Kadının fendi erkeği yendi” sözü de doğrudur.Kadınlar erkeklerden daima 2-1 üstündür. Kurnazlıkta erkeklerden üstündür.Türlü oyunlarla erkekleri her zaman alt etmişlerdir.Çoğu kanaatkar olmalarına karşın bazıları çekilmezdir.”Karı dırdırından öldü” mezartaşları vardır. Kadın şanstır. Her erkek umduğunu değil çoğu kez bulduğunla yetinmiştir. Nasıl erkekler arasında her zaman mükemmelleri bulamazsanız kadınlar açısından da durum farklı değildir.
Allah’ın, yaprağın hafifliğini,ceylanın bakışını,güneş ışığının kıvamını,sisin gözyaşını,tavşanın ürkekliğini alıp,bunların üzerine kıymetli taşların sertliğini ekleyip,balın tadını karıştırdıktan sonra kaplanın yırtıcılığını da ekleyip elde ettiği karışımı ateşin yakıcılığında,karın soğukluğunda,saksağanın gevezeliğinde,kumrunun sevgisinde harmanlayarak kadını yarattığı söylenir.
Agahta Christie şöyle der.”Bir arkeolog kadınlar için ideal kocadır.Neden? Çünkü kadın yaşlandıkça O’na olan ilgisi azalacağı yerde artar”.Dünya’da her yıl Mart ayının 8.günü “ Dünya Kadınlar Günü”olarak kutlanır.Kadınlar bu günde mutlu olurlar. Tıpkı Öğretmenlerin “ Öğretmenler Günü” mutlu oldukları gibi. Kadınlar konusunda en güzel konuşan sevgili Peygamberimizdir. 8 Mart 632 tarihinde verdiği “ Veda Hutbesi”nde kadın haklarına kadına verdiği değeri ifade etmişlerdir.. Toplanan 1OO bini aşkın Müslümana söyledikleri arasında şu cümleler önemlidir.”Ey İnsanlar!Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah’ın koyduğu ölçülere hassasiyetle uymanızı tavsiye ederim.Siz,kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onları,Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız,onların da sizin üzerinizde hakları vardır.”
Her daim bir toplantıda,konferansta,açık oturumda ve bir şekilde konuşmacıların:” Beni bu günlere getiren arkamdaki eşimdir”diyerek eşlerini gururlandırdıkları bilinmektedir. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır”ifadesi de doğrudur. Allah katında erkekle kadın arasında kıl kadar bir fark yoktur. Allah kadınla erkeği eşit yaratmıştır. Bu eşitliği bozanlar ise bizler olmuşuz. Erkek kadının,kadın erkeğin tamamlayıcısıdır. “ Cennet annelerin ayakları altındadır” diyen yüce Peygamberimiz kadınlara en büyük ve değeri vermişlerdir.Anneler kadınlarımızdır.Vazgeçilmezlerimizdir. Hep anneler ağlamıştır.Ana hakkı ödenmez. İnsan hakları içinde kadınların hakları önemli bir yer tutar. Kadın hakları, sadece insanlık tecrübesinin günümüze ulaştığı ortak bir söylem değil,aynı zamanda yüce dinimizin insanlığa getirdiği mesajın özünde yer alan temel değerlerden birisidir. İslam,kadını ve erkeği,yaratıcı karşısında eşit bireyler olarak tanıtmakta,her dönem, toplumunda varlığını sürdüren,büyük ölçüde Ataerkil zihniyetin kabulü olan, erkek varlığını ve haklarını önceleyen cinsiyet farklılığını ön plana çıkaran bir anlayışı kınamakta, kadın ile erkek arasında bir ayırım yapmamakta,her ikisini de Allah’ın emir ve yasaklarına muhatap olmada eşit tutmakta ise de bu icraatta maalesef mümkün olamamıştır.
Sahabelerden birisinin yüce Peygamberimize” Ya Resulullah, en çok kime iyilik edeyim?”sorusuna verdiği ve üç kez tekrarladığı.”Annene” yanıtı önemlidir. Dünya üzerinde 7 milyara yakın insanın hemen hemen yarısı kadındır.( Kız çocuğu,genç kız dahil).2O19 verilerine göre ülkemizde milyon 154 bin 997 kişiden 5O.2’si erkek, 48.8’ i kadındır(kız çocuğu ve genç kız dahil) Bu kadın nüfusun içinde çeşitli kademelerde,birimlerde ,rütbelerde kadınlarımız vardır.Allah rızası için hiç olmazsa 8 Mart günü kadınlarımıza el kaldırmayalım.Onlara hiçbir şey veremeyeceksek ellerinden ve yanarından öpelim.En güzel sözleri onlara söyleyelim. Kaybettiğimiz kadınlarımızın kabirlerini ziyaret edelim. En azından ruhlarına bir Fatiha,bir Yasin-i Şerif ikram edelim. Kurtuluş Savaşı dahil tüm savaşlarda kendine göre bir görev üstlenmiş ve şehitlik mertebesine ulaşmış kadınlarımızı yad edelim. Gerekirse eğilip ayaklarının altını öpelim.Bu kadınlar ne kadar yücedir. Ne kadar kocaman yüreklidir. Ne kadar vefalıdır.Bu sadakat ve bu sevgi,bu direnç,bu azizlik nasıl bir şeydir?
Veysel Karani Cennete girecekse annesi yüzünden girecektir.Rahmetli ünlü şairlerimizden Ümit Yaşar’ın şiirini annelerimiz,eşini bir şekilde kaybetmiş kadınlmarımıza armağan ediyorum.
K A D I N
Dünyada en tatlı şey
Kadın bir,meyva iki
İkisi birbirine
Öylesine benzer ki
Kadın var can eriği
Kah tatlı,kah buruk
Kadın var üzüm gibi
Yenir olsa da koruk
Kadın var vişne gibi
Reçel yap tabak tabak
Kadın var karpuz gibi
Yandın çıkarsa kabak
Kadın var kestanedir
Kış mevsimine sakla
Kadın var kavun gibi
Aman alırken kokla
Kadın var,incir gibi
Kuru yenir,yaş yenir
Kadın var muz gibi
Soya soya yenilir
Kısaca her kadının
Benzeri bir meyvadır
Ama nikah masasında
Evet,diyen erkeğin
Yediği hep ayvadır
“Dünya Kadınlar Günü” kutlu olsun. Kadınlarımızın ayağına taş değmesin.2O2O yılı bari kadınlarımız için farklı bir yıl olsun.