BELEDİYE VE YEREL SEÇİMLER

Bülent Alpagut
- 05062218413BELEDİYE VE YEREL SEÇİMLER
Belediye,Arapça bir sözcük olup (beled-beledi’den ,belediyye) köklerinden üretilmiştir. Bir şehir veya kasabanın(belde,nahiye,bucak)şehir ve Büyükşehirin bayındırlığına,temizliğine,su ve kanalizasyon işlerine,mevcut esnafın kontrolüne ve bunun gibi kamuya ait hizmetlere bakan,başkan ve üyeleri belirlenmiş sınırlar içinde yaşayan halkın oylarıyla seçilen yönetimin adıdır..
Belediye Meclisi,Belediye sınırları içindeki seçmenler tarafından seçilmiş üyelerden meydana gelen ve belediye tüzel kişiliğine tanınan yetkileri kendinde toplayan meclistir.Halk arasında belediyelerde ,belediye işlerinde çalışan görevlilere ‘Belediyeci’,bir şehir veya kasabaya ait işleri yönetme,yürütme işine de ‘ Belediyecilik’ diyoruz.
Kütahya’da, il merkezinde,belediye sınırları içinde yaşayan ,seçme hakkına sahip olanlar bir belediye başkanı,ile bağlı ilçeler Tavşanlı,Simav,Gediz, Emet,Domaniç, Hisarcık, Altıntaş, Aslanapa,Şaphane, Dumlupınar,Pazarlar Çavdarhisar ilçeleri ile bu ilçelere bağlı beldeler halkı da birer ,Belediye Başkanı seçtiler.Her belediyenin de ayrıca birer Belediye Meclisi oluştu.Kütahya’da benim bilgilerime göre 5O1 köy var.. Bu köyler halkı da birer muhtar ile İhtiyar Meclisi üyelerini seçerken,. İl bazında merkez,ilçe ve beldelerde Mahalle Muhtarları ve İhtiyar Meclisi üyeleri yenilenmiş oldu.
Ülke genelinde ise 57 milyon seçmen olduğunu biliyoruz.Türkiye’de 81 ilimiz ve 922 ilçemiz mevcut.Bunlara ilaveten belde ve köylerimiz,mahallelerimiz var.
Yerel seçimlerde seçmen ne ister?” Muhibb-i Sadık” insanlar ister. Nedir bu insanlar? Sadık dostlardır. Sadık dost, insanı bir yerlerde kötüleyenlere karşı birer kalkandır.Çünkü iyi bilinir ki bir yerde eğer birileri kötüleniyorsa bu insanlar savunmasızdır.Belediye Başkanları bunun için önemlidir. Önce çizilmiş sınırlar içindeki halkın şerefi,namusu,geleceği,yaşamı açısından önemli insanlardır.Belediye Başkanları bir büyükşehirin,bir ilin,bir ilçenin,bir beldenin babası,annesi,ağabeyi,ablasıdır. Seçildikleri yerlerin ayrılmaz birer parçası konumundadır.Kendisine oy versin,vermesin seçmenlerle özdeşleşmiş insandır.Seçildikten sonra yakasında eğer mensup olduğu siyasi partinin rozeti varsa seçildiği andan itibaren bu rozeti çıkarıp masasının çekmecesine koyar.Çünkü artık seçildiği yörenin ortak paydası olmuştur. Belediye Başkanları her seçmene eşit uzaklıkta olmalıdır. Belediye Başkanı,iyi günde,kötü günde Büyükşehirde,ilde,ilçede,beldede halkın yanı başında olmak zorundadır.Her şeyden öte, Belediye Başkanı namuslu,dürüst,efendi,davranışlarını kontrol edebilen kişi olmalıdır.Belediye Başkanının kızmaya,öfkelenmeye,cebir ve şiddet kullanmaya hakkı yoktur.Belediye Başkanı mülayim olmak zorundadır. Nazik olmak zorundadır.Kibar olmak zorundadır.Ağzından çıkanı bilmek zorundadır. Bu nedenle Belediye Başkanı olmak zordur.Hassas bir görevdir.Belediye Başkanları arasında en muteber olanları koltuğu tozlu olanlardır. Belediye Başkanları sürekli ayakta olmak,sürekli dilek ve temennilere kulak vermek zorundadır.Belediye başkanları ne vali,ne kaymakam,ne savcı ne de hakimdir. Belediye Başkanlarının en başarılı olanları ekip çalışması yapanları
dır. Bireysel davranışlar Belediye Başkanlarına yakışmaz. Bir Büyükşehir,bir şehir,bir belde Belediye Başkanı sınırları içinde tartışmasız güvenilir adam olmak zorundadır. Güvenini yitiren başkan görev yapamaz hale gelir.Asık surat Belediye Başkanlarına yakışmaz.
Allah’ın en sevgili kulu,sevgili Peygamberimiz ebediyete intikal ettikten sonra Sahabe.”Bizim güvenip dayanacağımız ve bizi emniyette yaşatan iki şey vardı. Bunlardan birincisi, Resul-i Ekrem Efendimizdi Artık O yok. Tek bir şeyimiz kaldı. O da İstiğfar. Eğer bunu da terk edersek helak oluruz”demişlerdi. Belediye Başkanlarımızı bizler seçtik. Onlara fırsat,zaman vermek zorundayız.Onlara yardımcı olmak görevimizdir.Belediye Başkanları seçildikleri yerlerin en iyi dostu,en güzeli,en tatlısı ,en mükemmeli olmak zorundadır.Aşık Veysel’in sadık dostu “ Kara Toprak” tı. Bizim sadık dostumuz da seçtiğimiz Belediye Başkanlarımız olmalıdır.
Kütahya’nın seçilen belediye başkanlarına’ hoş geldiniz’ demek istiyorum. Keza sayın İl Genel Meclisi üyelerimize,belediye meclisi üyelerimize ve muhtarlarımıza da. Yerel Seçimler artık bitmiştir. Artık icraat zamanıdır. Kütahyalı, İl merkezinde çok değerli bir milletvekilini,bir ara üniversitelerimizde rektör yardımcılığı da yapmıştı,mükemmel bir insanı,çift diplomalı bir hemşehrimizi Kütahya Belediye Başkanlığı koltuğuna oturttu. Sevgili Prof. Dr. Alim Işık,terbiyeli,mütevazı,bilgili,hoşgörülü,sevecen bir hemşehrimizdir. O’nun oturduğu koltuğu dolduracağına inanıyorum. Bence son yerel seçimlerde Kütahya kazanan iller arasına girmiştir.. Değerleri bulup çıkarmıştır.Prof. Dr Alim Işık ta bunlardandır.O artık hem Kütahya Belediye Başkanımızdır hem de tüm ilçelerimizin fahri milletvekilidir.Tavşanlılı da sevinmelidir. Milletvekilsiz kaldığı bir dönemde artık yanında Prof. Dr. Alim Işık vardır. Çünkü Ali Işık bir Tavşanlı hayranı ve dostudur Benim de sık sık en azından telefonla görüştüğüm,mesajlaştığım sevgili kardeşimdir..Konu açılmışken Kütahyamızın yeni belediye başkanlarına,Arif Teke(Altıntaş),Gökhan Gürel(Aslanapa),Halil Başer(Çavdarhisar),Saffet Ertürk(Domaniç),Şemsettin Akağaç(Dumlupınar),Hüseyin Doğan(Emet)Muhammer Akçadur(Gediz),FatihÇalışkan(Hisarcık),Bilal Demirci(Pazarlar),Adil Biçer( Simav), Rasim Taşhan(Şaphane) ve Mustafa Güler( Tavşanlı) Belediye Başkanlarına başarılar diliyorum En azından 4 yıl hizmet verecekler. Projeleriyle bulundukları ilçelere hizmet götürecekler.Allah hepsine de Hz. Ali kuvveti versin.Yerel seçimlerde kirlendik. Bir boy abdesti alarak yeniden yola revan olma zamanıdır.
POLİS TEŞKİLATI 174 YAŞINDA VE BİR
1O NİSAN POLİS GÜNÜ DAHA
Bazı meslek dallarındakileri , ünlüleri,bazı kurumları,ürünleri v.b yılın bir gününde çeşitli etkinliklerle anıyoruz.Veya onları hatırlıyoruz Örneğin, Atatürk’ü,Hemşireleri,Doktorları,Eczacıları,Avukatları,,Çalışan Gazetecileri,Yunus Emre’yi, Mevlana’yı,M.Akif Ersoy’u,Babalar Günü’nde babalarımızı,Anneler Günü’nde annelerimizi,Muharrem Ayında aşureyi,Hayme Ana’yı,Jandarma Teşkilatının kuruluşunda jandarmamızı,Kara Kuvvetlerinin Kuruluşunda Karacılarımızı,Hava Kuvvetlerinin kuruluşunda Havacılarımızı, Deniz Kuvvetlerinin kuruluşunda Denizcilerimizi anmadan geçemiyoruz. 1O Nisan günü geldiğinde de polisimizi hatırlıyoruz. Aslında onları her gün bir yerlerde görmek,bir yerlerde olduklarını duymak zor olmuyor.Bir mağaza,işyeri,market,banka mı soyulmuş oradalar.İnsanlar ,araçlar,tribündeki seyirciler pazar yerlerinde esnaf,fabrikada işçi,okulda öğrenci mi birbirine girmiş oradalar. Silah,uyuşturucu madde,sahte ilaç,gıda,kozmetik mi satılıyor? Mahkeme koridorlarında, resmi kurum ve kuruluşların yakınlarında,cezaevinde,karakollarda,aile kavgalarında,terörist saldırılarda hep onları kolayca görebilirsiniz.Hiç bir polis doğru dürüst karnını doyuramaz.Ayaklarını uzatarak dinlenemez,doğru dürüst uyuyamaz. Ne kadar pis iş varsa sarmışız sırtlarına. Bir de polisin hiç gülmediğini,asık suratlı olduğunu söyler dururuz. Adamların gülmeye vakitleri mi kalıyor ki? Kaç polisi camide cemaatla namaz kılarken,bir operada,bir sinemada izleyici olarak gördünüz? “ Emir demiri keser” derler ama yasal olmayan her türlü harekette karşılarımıza çıktıklarında onlara ateş püskürürüz.Bizim de nihayet bir yerde haddimizi bilmemizde yarar var. Polis te amirinden,müdüründen emir alıyor. Asker de .Hiç bir polis keyfi olarak bir insana zarar vermeyi düşünmez. O da bizim gibi etten ve kemikten Onun da bir yere kadar tahammülü var.Ben Polis Günü münasebetiyle tüm polislerimize sağlıklı,başarılı çalışmalar diliyorum.
Polise,Fransızlar Police, Yunanlılar Politeia Latinler Politia derler.Polis,Kamu düzenini,huzur ve güvenliği sağlamakla görevlidir.Polis, Polis Teşkilatında bu görevi yürütmek üzere bulunan kimsedir. . Bugün ülkemizde çeşitli alanlarda görev yapan binlerce polisimiz var.Narkotik ,kaçakçılık,asayiş,trafik,hava,deniz,siber,karakol,otoban,,harekat,gümrük,pasaport,ehliyet,sivil,koruma,eskort polisleri, bunlardan bazıları. Hiç birimiz bir polis memurunun ayda kaç lira aldığını bilmeyiz. Bir sıkıntısı olup olmadığını, aldığı parayla geçinip geçinemediğini de
Özellikle gazetecilik hayatıma başladığım 1959 yılından beri nice polis müdürleri, Emniyet amirleri Başkomiser,komiser,polis memurlarıyla. Dostluklar kurdum. Bugün bile çoğuyla hiç olmazsa telefonlaşıyoruz..Bir polisi hiç unutamadım. Şuayip Doğanç. Türkiye’de ilçelere ilk emniyet müdürü uygulaması başladığında Tavşanlı İlçe Emniyet Müdürüydü. Sonra TBMM Koruma Amiri oldu. İl Emniyet Müdürlüklerinde bulundu ve bugün aramızda değil. Mekanı Cennet olsun. Tavşanlı’da 1O Nisan Polis Günü kutlamaları Onun zamanında başlamıştı. Tavşanlılı belki de bir arada göremediği polisi çeşitli etkinliklerde ilk kez bugünlerde yakından görmek fırsatı yakalamıştır.
Kimse bir polis merkezine,polis karakoluna gitmez. İşi düşerse gider.Kimse bir polis memuruyla göz göze gelmek istemez. Polis insanımıza her zaman soğuk gelmiştir.Ben Protokol Amiri ve tören komutanlığı dönemlerimde günde olmasa bile iki günde bir, bir polis markezine.karakola gider polislerimizle sohbet eder,çaylarını içerdim. Polisler dışardan göründüğü gibi antipatik insanlar değillerdir. Onlar da sevecen,güzel insanlardır. Onları soğuk gösteren görevleridir. Ama herkes şunu iyi bilmelidir. Polis canımızı,ırzımızı,varlığımızı koruyandır.Bugün hiçbir devlet büyüğü polis olmadan bir camiye namaza bile gidemiyor..Bir genel kurul bile polis olmadan yapılamıyor.Halkımız polis olmadan cadde ve sokaklarda huzur içinde yürüyemez,bir parkta oturamaz,çayını yudumlayamaz. Polis bu devletin teminatıdır.Kurban olsunlar polislere. Her mesleğin içinde çürükler olabilir. Polislerin de aralarında mutlaka çürükler olacaktır.Ama birkaç çürük için hiçbir meslek mensubu sorgulanamaz. Eğer bir meslek dalında çürükler varsa kendi bünyesinde yapılacak tedaviler ve alınacak önlemlerle gerekeni yapılır.. Bir öğretmenin yaptığı kabul edilemez bir davranışı nasıl sayıları bir milyona ulaşan öğretmenlere mal edemezseniz bir polisin de yaptığı bir yanlışı tüm polis teşkilatına ve mensuplarının üzerine yıkamazsınız. . Sevgili polisler gününüz kutlu olsun. Allah sizlere sabır ve Hz. Ali kuvveti versin.
Polis dostlarım, Emniyet Müdürleri : Halil Bey,Şuayip Doğanç, Süleyman Parmaksız, Ömer Çoban,Emniyet Amiri Hikmet Zehir,Temel Sepetçi,Trafik polisiydi Süleyman, Şah İsmail YerlitaşSelikoylü Abdullah, Kadir Girgin,,Polis-Yazar Halis Kahraman,Koruma Polisi Behçet Aslan,Başkomiser Orhan Kalpaklı,Polis Mustafa( Tavşanlı’nın eniştesi),Bekçi Yaşar, Bekçi Ali, Bülent Ünal,Selim Koca, Ömer Koca,Polis İlyas,Polis Ali,Polis Hasan Çam, Polis Bigalı Mehmet, Polis Balıkesirli Eşref, Moymullu Mustafa Yörükü hiç unutmadım. Hayatta olanlara sağlıklı bir ömür,aramızdan ayrılanlara da rahmet diliyorum.Polislerimizin günü kutlu olsun.İlçe Emniyet Müdürümüz Turgay Temel’in şahsında tüm polislerimizin gününü kutluyorum.
KÜTÜPHANE HAFTASI VE TAVŞANLI’DAKİ
PAHA BİÇİLMEZ ESERLER
Her yıl Mart ayının son haftası Ülkemizde “ Kütüphane Haftası”olarak kutlanır. Bu yıl da 25 Mart-31 Mart tarihleri arasında kutlandı.Tavşanlı’da Kütüphane denilince akla gelen iki kütüphane vardır.1893 ve 19O3 Maarif Salnamelerinde bu konuda çok az bilgilere rastlanmaktadır.Bu bilgiler çerçevesinde o tarihlerde her iki kütüphanede toplam 1319 kitabın bulunduğunu öğreniyoruz.
Bu bilgiler aktarılırken Tavşanlı’dan nahiye(belde) olarak söz edilmekte ve her iki kütüphaneden Zeytunizade Kütüphanesi’nde 915 kitabın,,Abdullah Reşid Efendi Kütüphanesi’nde de 4O4 kitabın olduğunu öğreniyoruz. Yani toplam 1319 kitaptan söz ediliyor.Osmanlı Dönemi’nde ,faaliyette olan Abdullah Reşid Efendi Kütüphanesi, bu günkü Şifa Eczanesi önünde, Cevizdere Şehitleri Derneği’nce yaptırılan çeşmenin yakınındaymış. Halk arasında da buraya Kütüphane Önü denilirmiş.
Zeytinoğlu Kütüphanesi bugünkü Ulucami’nin bahçesinde,Arslanbey Türbesi’nin karşısında ahşap bir yapıydı.Bu tarihi bina maalesef bugünlerde kullanılmıyor.THK Şubesi’ne tahsisi teklifine ise olumlu veya olumsuz bir yanıt alamadık. Bu küçük binanın 189O yılı içinde Zeytinoğulları Sülalesi’nden Tavşanlı eşrafından ve tüccardan Hacı İbrahim Ağa tarafından yaptırıldığını yazılı belgelerden öğreniyoruz.Tek kubbeli,kagir binayı bir çok kez Atatürk İlkokulu’na gidip gelirken görürdüm.Birkaç kez de içine girip kitap okuduğumu da anımsıyorum.Zamanla bu küçük kagir yapıya eklenti yapılmıştı.Bu eklenti kütüphane esas binasına kavuştuktan sonra yıktırılmış.Kütüphanenin banisi Hacı İbrahim Ağa 19O3 yılında vefat etmiş..Mezarının Tavşanlı Asri Mezarlığı’nda olduğu biliniyor. Bir belge var. Bir bölümünde kütüphaneden de bahsediliyor.Bu belgenin bir yerinde aynen.” Kütahya Sancağı’nın Tavşanlu Kasabası eşraf ve tüccarından Zeytunzade Hacı İbrahim Ağa’nın kasaba-i mezkurede vaki cami-i kebir avlusu dahiline şadırvan ile bir bab kargir kütüphane yaptırdığı…..”.ifadesi okunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Kütüphanesi Üç Eylül Parkı’nın ,tarihi Ortaokula bakan yönünde,park içinde, rahmetli belediye başkanlarından Fevzi Coşgun döneminde yaptırılmış bir görkemli binadır Bu kütüphane .büyük masraflarla,kitapların sağlığı düşünülerek hiçbir fedakarlıktan kaçınılmadan Yavuz Zeytinoğlu’nun çabalarıyla,aile bireylerinin desteğiyle gerçekleştirilmiştir. Kütüphanenin eski müdürü ki 31 yıl 4 ay bu kütüphanenin vazgeçilmeziydi Ahmet Solmaz ‘ın bu kütüphaneye verdiği hizmeti unutamayız. O,burada,yani kütüphanede mevcut her biri birbirinden kıymetli 1921 el yazması eserin,4213 Farsça,Arapça,Osmanlıca basma eserin ve mevcut 37 bin 312 kitaptan zamanında ne kadar varsa korumak,bunları gelecek kuşaklara sağlıklı biçimde bırakmak için ömrünün en güzel yıllarını bu kütüphane için harcamış bir hemşehrimizdir.Bugün emeklidir. Kendisine ailesiyle birlikte nice sağlıklı,mutlu yıllar geçirmesini diliyorum.Bugün kütüphane yine bir hemşehrimize teslim edilmiştir. Müdür dahil 6 kişilik kütüphane görevlisi bu kütüphaneyi gelecek kuşaklara teslim aldıkları gibi teslim etme kararlılığı içinde mesai vermektedir. Genç hemşehrimiz Halil İbrahim Belek kardeşime başarılar diliyorum.Bu kütüphanenin mensupları büyük bir hazinenin bekçisi konumundadırlar. Bu kitaplar Tavşanlılının gururu,şerefi, namusu,onurudur. Allah nazardan saklasın. Yurdumuzun dört bir yanından Tavşanlı’ya sırf bu kütüphaneyi görmek için gelenler olduğunu biliyorum.Bir çok araştırmacının da keza öyle. Tavşanlı’nın halen sahip olduğu tek kütüphane bu kütüphanenin bir çok kitabı yıllar öncesinde tedavi görmüştü. Bakım ve onarımdan geçirilmişti. Zeytinoğlu Ailesi Tavşanlı’nın köklü bir ailesidir. Ulucami Karşısındaki Zeytinoğlu Evi’nin de en kısa sürede bir amaç doğrultusunda ilçemize kazandırılmasını temenni ediyorum.Sayın kaymakamımız Yüksel Kara Beyin direktifleri ve mülk sahiplerinin arzuları doğrultusunda istenildiği taktirde bu ev de kazancımız olabilir.