14 Nisan 2019 - Pazar

BELEDİYE VE YEREL SEÇİMLER

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 17 dk.
2573 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 BELEDİYE VE  YEREL SEÇİMLER  

                   Belediye,Arapça  bir sözcük olup (beled-beledi’den ,belediyye) köklerinden üretilmiştir. Bir şehir veya kasabanın(belde,nahiye,bucak)şehir ve Büyükşehirin bayındırlığına,temizliğine,su ve kanalizasyon işlerine,mevcut esnafın kontrolüne ve bunun gibi kamuya ait hizmetlere bakan,başkan ve üyeleri  belirlenmiş sınırlar içinde yaşayan  halkın oylarıyla seçilen  yönetimin adıdır..
                   Belediye Meclisi,Belediye sınırları içindeki seçmenler tarafından seçilmiş üyelerden meydana gelen ve belediye tüzel kişiliğine  tanınan yetkileri kendinde toplayan  meclistir.Halk arasında belediyelerde ,belediye işlerinde çalışan görevlilere ‘Belediyeci’,bir şehir veya kasabaya ait işleri yönetme,yürütme işine de ‘ Belediyecilik’ diyoruz.
                    Kütahya’da, il merkezinde,belediye sınırları içinde yaşayan ,seçme hakkına sahip olanlar bir belediye başkanı,ile bağlı ilçeler Tavşanlı,Simav,Gediz, Emet,Domaniç, Hisarcık, Altıntaş, Aslanapa,Şaphane, Dumlupınar,Pazarlar Çavdarhisar ilçeleri  ile bu ilçelere bağlı beldeler halkı da   birer ,Belediye Başkanı seçtiler.Her belediyenin de ayrıca birer Belediye Meclisi oluştu.Kütahya’da benim bilgilerime göre 5O1 köy var.. Bu köyler halkı da birer muhtar ile  İhtiyar Meclisi üyelerini seçerken,. İl bazında merkez,ilçe ve beldelerde Mahalle Muhtarları  ve İhtiyar Meclisi üyeleri  yenilenmiş oldu.
                      Ülke genelinde ise  57 milyon seçmen olduğunu biliyoruz.Türkiye’de 81 ilimiz ve 922 ilçemiz mevcut.Bunlara ilaveten belde ve köylerimiz,mahallelerimiz  var.
                       Yerel seçimlerde seçmen ne ister?” Muhibb-i Sadık” insanlar ister. Nedir bu insanlar? Sadık dostlardır. Sadık dost, insanı bir yerlerde kötüleyenlere karşı birer kalkandır.Çünkü iyi bilinir ki  bir yerde eğer birileri kötüleniyorsa  bu insanlar savunmasızdır.Belediye Başkanları  bunun için önemlidir. Önce çizilmiş sınırlar içindeki halkın şerefi,namusu,geleceği,yaşamı açısından  önemli insanlardır.Belediye Başkanları  bir büyükşehirin,bir ilin,bir ilçenin,bir beldenin  babası,annesi,ağabeyi,ablasıdır. Seçildikleri yerlerin ayrılmaz birer parçası konumundadır.Kendisine oy versin,vermesin seçmenlerle özdeşleşmiş insandır.Seçildikten sonra yakasında eğer mensup olduğu siyasi partinin rozeti varsa seçildiği andan itibaren bu rozeti çıkarıp masasının çekmecesine koyar.Çünkü artık seçildiği yörenin   ortak paydası olmuştur. Belediye Başkanları her seçmene eşit uzaklıkta olmalıdır. Belediye Başkanı,iyi günde,kötü günde  Büyükşehirde,ilde,ilçede,beldede  halkın yanı başında  olmak zorundadır.Her şeyden öte,  Belediye Başkanı namuslu,dürüst,efendi,davranışlarını kontrol edebilen kişi olmalıdır.Belediye Başkanının kızmaya,öfkelenmeye,cebir ve şiddet kullanmaya hakkı yoktur.Belediye Başkanı mülayim olmak zorundadır. Nazik olmak zorundadır.Kibar olmak zorundadır.Ağzından çıkanı bilmek zorundadır. Bu nedenle Belediye Başkanı olmak zordur.Hassas bir görevdir.Belediye Başkanları arasında en muteber olanları koltuğu tozlu olanlardır. Belediye  Başkanları sürekli ayakta olmak,sürekli dilek ve temennilere kulak vermek zorundadır.Belediye başkanları ne vali,ne kaymakam,ne savcı ne de hakimdir. Belediye Başkanlarının en başarılı olanları ekip çalışması yapanları
       dır. Bireysel davranışlar Belediye Başkanlarına yakışmaz. Bir Büyükşehir,bir şehir,bir belde  Belediye Başkanı  sınırları içinde tartışmasız  güvenilir adam olmak zorundadır. Güvenini yitiren başkan görev yapamaz hale gelir.Asık surat Belediye Başkanlarına yakışmaz. 
                        Allah’ın en sevgili kulu,sevgili Peygamberimiz ebediyete intikal ettikten sonra Sahabe.”Bizim güvenip dayanacağımız ve bizi emniyette yaşatan iki şey vardı. Bunlardan birincisi, Resul-i Ekrem Efendimizdi Artık O yok. Tek bir şeyimiz kaldı. O da İstiğfar. Eğer bunu da terk edersek helak oluruz”demişlerdi. Belediye Başkanlarımızı bizler seçtik. Onlara fırsat,zaman vermek zorundayız.Onlara yardımcı olmak görevimizdir.Belediye Başkanları  seçildikleri yerlerin en iyi dostu,en güzeli,en tatlısı ,en mükemmeli olmak zorundadır.Aşık Veysel’in sadık dostu “ Kara Toprak” tı. Bizim  sadık dostumuz da seçtiğimiz Belediye Başkanlarımız olmalıdır.
                          Kütahya’nın seçilen belediye başkanlarına’ hoş geldiniz’ demek istiyorum. Keza sayın İl Genel Meclisi üyelerimize,belediye meclisi üyelerimize ve muhtarlarımıza da. Yerel Seçimler artık bitmiştir. Artık icraat zamanıdır. Kütahyalı,  İl merkezinde çok değerli bir milletvekilini,bir ara üniversitelerimizde  rektör yardımcılığı da  yapmıştı,mükemmel bir insanı,çift diplomalı bir hemşehrimizi Kütahya Belediye Başkanlığı koltuğuna oturttu. Sevgili Prof. Dr. Alim Işık,terbiyeli,mütevazı,bilgili,hoşgörülü,sevecen bir hemşehrimizdir. O’nun oturduğu koltuğu dolduracağına inanıyorum.  Bence son yerel seçimlerde Kütahya kazanan iller arasına  girmiştir.. Değerleri  bulup çıkarmıştır.Prof. Dr Alim Işık ta bunlardandır.O artık hem  Kütahya Belediye Başkanımızdır hem de tüm ilçelerimizin fahri  milletvekilidir.Tavşanlılı da sevinmelidir. Milletvekilsiz kaldığı bir dönemde artık yanında Prof. Dr. Alim Işık vardır. Çünkü Ali Işık bir  Tavşanlı hayranı ve  dostudur Benim de sık sık en azından telefonla görüştüğüm,mesajlaştığım sevgili kardeşimdir..Konu açılmışken  Kütahyamızın yeni belediye başkanlarına,Arif Teke(Altıntaş),Gökhan Gürel(Aslanapa),Halil Başer(Çavdarhisar),Saffet Ertürk(Domaniç),Şemsettin Akağaç(Dumlupınar),Hüseyin Doğan(Emet)Muhammer Akçadur(Gediz),FatihÇalışkan(Hisarcık),Bilal Demirci(Pazarlar),Adil Biçer( Simav), Rasim Taşhan(Şaphane) ve Mustafa Güler( Tavşanlı) Belediye Başkanlarına başarılar diliyorum En azından 4 yıl hizmet verecekler. Projeleriyle  bulundukları ilçelere hizmet götürecekler.Allah hepsine de Hz. Ali kuvveti versin.Yerel seçimlerde kirlendik. Bir boy abdesti alarak yeniden yola revan olma zamanıdır.
POLİS   TEŞKİLATI 174  YAŞINDA  VE   BİR
                                                1O  NİSAN  POLİS  GÜNÜ DAHA  
          Bazı meslek dallarındakileri , ünlüleri,bazı kurumları,ürünleri v.b yılın bir gününde çeşitli etkinliklerle anıyoruz.Veya onları hatırlıyoruz Örneğin, Atatürk’ü,Hemşireleri,Doktorları,Eczacıları,Avukatları,,Çalışan Gazetecileri,Yunus Emre’yi, Mevlana’yı,M.Akif Ersoy’u,Babalar Günü’nde babalarımızı,Anneler Günü’nde annelerimizi,Muharrem Ayında aşureyi,Hayme Ana’yı,Jandarma Teşkilatının kuruluşunda jandarmamızı,Kara Kuvvetlerinin Kuruluşunda  Karacılarımızı,Hava Kuvvetlerinin kuruluşunda Havacılarımızı, Deniz Kuvvetlerinin    kuruluşunda  Denizcilerimizi  anmadan geçemiyoruz. 1O  Nisan  günü geldiğinde de polisimizi hatırlıyoruz. Aslında onları her gün bir yerlerde görmek,bir yerlerde olduklarını duymak  zor olmuyor.Bir mağaza,işyeri,market,banka mı soyulmuş oradalar.İnsanlar ,araçlar,tribündeki  seyirciler pazar yerlerinde esnaf,fabrikada işçi,okulda öğrenci mi  birbirine   girmiş oradalar.  Silah,uyuşturucu madde,sahte ilaç,gıda,kozmetik mi satılıyor?  Mahkeme koridorlarında, resmi kurum ve kuruluşların yakınlarında,cezaevinde,karakollarda,aile kavgalarında,terörist saldırılarda hep onları kolayca görebilirsiniz.Hiç bir polis doğru dürüst karnını doyuramaz.Ayaklarını uzatarak dinlenemez,doğru dürüst uyuyamaz. Ne kadar pis iş varsa sarmışız sırtlarına. Bir de polisin hiç gülmediğini,asık suratlı olduğunu söyler dururuz. Adamların gülmeye vakitleri mi kalıyor ki? Kaç  polisi camide cemaatla namaz kılarken,bir operada,bir sinemada izleyici olarak gördünüz? “ Emir demiri keser” derler ama yasal olmayan her türlü harekette karşılarımıza çıktıklarında onlara ateş püskürürüz.Bizim de nihayet  bir yerde haddimizi bilmemizde yarar var. Polis te amirinden,müdüründen emir alıyor. Asker de .Hiç bir polis keyfi olarak bir insana zarar vermeyi düşünmez. O da bizim gibi etten ve kemikten Onun da  bir yere kadar tahammülü var.Ben Polis Günü münasebetiyle tüm polislerimize sağlıklı,başarılı çalışmalar diliyorum. 
           Polise,Fransızlar Police, Yunanlılar Politeia Latinler Politia  derler.Polis,Kamu düzenini,huzur ve güvenliği sağlamakla görevlidir.Polis, Polis Teşkilatında bu görevi yürütmek üzere bulunan kimsedir. . Bugün ülkemizde çeşitli alanlarda görev yapan binlerce polisimiz var.Narkotik ,kaçakçılık,asayiş,trafik,hava,deniz,siber,karakol,otoban,,harekat,gümrük,pasaport,ehliyet,sivil,koruma,eskort  polisleri,  bunlardan bazıları. Hiç birimiz bir polis memurunun ayda kaç lira aldığını bilmeyiz. Bir sıkıntısı olup olmadığını, aldığı parayla geçinip geçinemediğini de
           Özellikle gazetecilik hayatıma başladığım 1959 yılından beri nice polis müdürleri, Emniyet amirleri Başkomiser,komiser,polis memurlarıyla. Dostluklar kurdum. Bugün bile çoğuyla hiç olmazsa telefonlaşıyoruz..Bir polisi hiç unutamadım. Şuayip Doğanç. Türkiye’de ilçelere ilk emniyet müdürü uygulaması başladığında Tavşanlı İlçe Emniyet Müdürüydü. Sonra TBMM Koruma Amiri oldu. İl Emniyet Müdürlüklerinde bulundu ve bugün  aramızda değil. Mekanı Cennet olsun. Tavşanlı’da 1O Nisan Polis Günü  kutlamaları Onun zamanında başlamıştı. Tavşanlılı belki de bir arada  göremediği  polisi  çeşitli etkinliklerde ilk kez bugünlerde yakından görmek fırsatı yakalamıştır.
           Kimse  bir polis merkezine,polis karakoluna  gitmez. İşi düşerse gider.Kimse bir polis memuruyla göz göze gelmek istemez. Polis insanımıza her zaman soğuk gelmiştir.Ben Protokol Amiri ve tören komutanlığı dönemlerimde günde olmasa bile iki günde bir, bir polis markezine.karakola gider polislerimizle sohbet eder,çaylarını içerdim. Polisler dışardan göründüğü gibi  antipatik insanlar değillerdir. Onlar da sevecen,güzel insanlardır. Onları soğuk gösteren görevleridir. Ama herkes şunu iyi bilmelidir. Polis canımızı,ırzımızı,varlığımızı koruyandır.Bugün hiçbir devlet büyüğü polis olmadan bir camiye namaza bile gidemiyor..Bir genel kurul bile polis olmadan yapılamıyor.Halkımız polis olmadan cadde ve sokaklarda huzur içinde yürüyemez,bir parkta oturamaz,çayını yudumlayamaz. Polis bu devletin  teminatıdır.Kurban olsunlar polislere. Her mesleğin  içinde çürükler olabilir. Polislerin de aralarında mutlaka çürükler olacaktır.Ama birkaç çürük için hiçbir meslek mensubu sorgulanamaz. Eğer bir meslek dalında çürükler varsa kendi bünyesinde yapılacak tedaviler ve alınacak önlemlerle gerekeni  yapılır.. Bir öğretmenin yaptığı kabul edilemez bir davranışı nasıl sayıları bir milyona ulaşan öğretmenlere  mal edemezseniz bir polisin de yaptığı bir  yanlışı tüm polis teşkilatına ve mensuplarının üzerine yıkamazsınız. . Sevgili polisler gününüz kutlu olsun. Allah sizlere  sabır ve Hz. Ali kuvveti versin.                                                 
         Polis dostlarım, Emniyet Müdürleri : Halil Bey,Şuayip Doğanç, Süleyman Parmaksız, Ömer Çoban,Emniyet Amiri Hikmet Zehir,Temel Sepetçi,Trafik polisiydi Süleyman, Şah İsmail YerlitaşSelikoylü Abdullah, Kadir Girgin,,Polis-Yazar Halis Kahraman,Koruma Polisi Behçet  Aslan,Başkomiser Orhan Kalpaklı,Polis Mustafa( Tavşanlı’nın eniştesi),Bekçi Yaşar, Bekçi Ali, Bülent  Ünal,Selim Koca, Ömer Koca,Polis İlyas,Polis Ali,Polis Hasan Çam, Polis Bigalı Mehmet, Polis Balıkesirli Eşref, Moymullu Mustafa Yörükü  hiç unutmadım. Hayatta olanlara sağlıklı bir ömür,aramızdan ayrılanlara da rahmet diliyorum.Polislerimizin günü kutlu olsun.İlçe Emniyet Müdürümüz Turgay Temel’in  şahsında tüm polislerimizin gününü kutluyorum. 
KÜTÜPHANE  HAFTASI VE TAVŞANLI’DAKİ  
                                                              PAHA   BİÇİLMEZ  ESERLER        
                Her yıl Mart ayının son haftası  Ülkemizde “ Kütüphane Haftası”olarak kutlanır. Bu yıl da 25 Mart-31 Mart  tarihleri  arasında kutlandı.Tavşanlı’da Kütüphane denilince akla gelen iki kütüphane vardır.1893  ve 19O3 Maarif Salnamelerinde bu konuda   çok az bilgilere rastlanmaktadır.Bu bilgiler çerçevesinde  o tarihlerde her iki kütüphanede toplam  1319 kitabın bulunduğunu öğreniyoruz.
                      Bu  bilgiler aktarılırken Tavşanlı’dan nahiye(belde) olarak söz edilmekte ve her iki kütüphaneden  Zeytunizade Kütüphanesi’nde  915 kitabın,,Abdullah Reşid Efendi Kütüphanesi’nde de 4O4 kitabın olduğunu  öğreniyoruz. Yani toplam 1319 kitaptan söz ediliyor.Osmanlı Dönemi’nde ,faaliyette olan Abdullah Reşid Efendi  Kütüphanesi, bu günkü Şifa Eczanesi önünde, Cevizdere Şehitleri Derneği’nce yaptırılan  çeşmenin yakınındaymış. Halk arasında da  buraya  Kütüphane Önü   denilirmiş.
                       Zeytinoğlu Kütüphanesi bugünkü Ulucami’nin bahçesinde,Arslanbey Türbesi’nin karşısında  ahşap bir yapıydı.Bu tarihi bina maalesef bugünlerde  kullanılmıyor.THK Şubesi’ne tahsisi  teklifine ise olumlu veya olumsuz bir yanıt alamadık. Bu küçük binanın 189O yılı içinde  Zeytinoğulları Sülalesi’nden Tavşanlı eşrafından ve tüccardan Hacı İbrahim Ağa  tarafından yaptırıldığını  yazılı belgelerden öğreniyoruz.Tek kubbeli,kagir binayı bir çok kez  Atatürk İlkokulu’na gidip gelirken görürdüm.Birkaç kez de içine girip kitap okuduğumu da anımsıyorum.Zamanla bu küçük kagir yapıya eklenti yapılmıştı.Bu eklenti kütüphane esas binasına kavuştuktan sonra yıktırılmış.Kütüphanenin banisi  Hacı İbrahim Ağa  19O3  yılında vefat etmiş..Mezarının Tavşanlı Asri Mezarlığı’nda olduğu biliniyor.  Bir belge var. Bir bölümünde kütüphaneden de bahsediliyor.Bu belgenin bir yerinde  aynen.” Kütahya Sancağı’nın Tavşanlu Kasabası eşraf ve tüccarından Zeytunzade Hacı İbrahim Ağa’nın kasaba-i mezkurede vaki cami-i kebir avlusu dahiline şadırvan ile bir bab kargir kütüphane yaptırdığı…..”.ifadesi okunuyor.
                        Kültür ve Turizm Bakanlığı  Kütüphaneler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Kütüphanesi Üç Eylül Parkı’nın ,tarihi Ortaokula bakan  yönünde,park içinde,  rahmetli belediye başkanlarından Fevzi Coşgun döneminde yaptırılmış bir  görkemli binadır Bu kütüphane .büyük masraflarla,kitapların sağlığı düşünülerek hiçbir fedakarlıktan kaçınılmadan  Yavuz Zeytinoğlu’nun  çabalarıyla,aile bireylerinin desteğiyle  gerçekleştirilmiştir. Kütüphanenin eski müdürü ki 31 yıl 4 ay  bu kütüphanenin  vazgeçilmeziydi Ahmet Solmaz ‘ın bu kütüphaneye  verdiği hizmeti unutamayız. O,burada,yani kütüphanede mevcut her biri birbirinden kıymetli 1921 el yazması eserin,4213 Farsça,Arapça,Osmanlıca basma eserin ve mevcut 37 bin 312 kitaptan zamanında ne kadar varsa   korumak,bunları gelecek kuşaklara sağlıklı biçimde bırakmak için  ömrünün en güzel yıllarını bu kütüphane için harcamış bir hemşehrimizdir.Bugün emeklidir. Kendisine ailesiyle birlikte nice sağlıklı,mutlu yıllar geçirmesini diliyorum.Bugün kütüphane yine bir hemşehrimize teslim edilmiştir. Müdür dahil 6 kişilik kütüphane görevlisi  bu kütüphaneyi gelecek kuşaklara  teslim aldıkları gibi teslim etme kararlılığı içinde mesai vermektedir. Genç hemşehrimiz  Halil İbrahim Belek kardeşime  başarılar diliyorum.Bu kütüphanenin mensupları büyük bir hazinenin  bekçisi konumundadırlar. Bu kitaplar Tavşanlılının gururu,şerefi, namusu,onurudur. Allah nazardan saklasın. Yurdumuzun dört bir yanından Tavşanlı’ya sırf bu kütüphaneyi görmek için gelenler olduğunu  biliyorum.Bir çok araştırmacının da keza öyle. Tavşanlı’nın halen sahip olduğu tek kütüphane bu kütüphanenin bir çok kitabı yıllar öncesinde tedavi görmüştü. Bakım ve onarımdan geçirilmişti. Zeytinoğlu Ailesi  Tavşanlı’nın köklü bir ailesidir. Ulucami Karşısındaki  Zeytinoğlu Evi’nin de en kısa sürede bir amaç doğrultusunda ilçemize kazandırılmasını temenni ediyorum.Sayın kaymakamımız Yüksel Kara Beyin direktifleri ve mülk sahiplerinin arzuları  doğrultusunda istenildiği taktirde bu ev de  kazancımız olabilir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları