24 Şubat 2020 - Pazartesi

İlginç teklifler

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 14 dk.
1849 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

  İLGİNÇ  TEKLİFLER  VE
  SORULAR   ALIYORUM
                                                                                   
     Türkiye’de leblebinin patenti Tavşanlı’da . Patentin sahipleri Tavşanlılı üreticiler.Leblebinin üzerinde Tavşanlı yazar. Ama gelin görün ki Tavşanlı’da leblebi  üretenler, üretilen leblebiyi  satanlar,kuruyemişçiler, bu konuda faaliyet gösterenlerin tamamı Tavşanlı Leblebiciler ve Kuruyemişçiler Odası’nın üyesi değildir. Hiç anlaşılmayacak şekilde başka yerlere üyedirler. Mevzuata uygun olmasına rağmen  bunlar  gelip te kendi asıl Odalarına  üye olmazlar.. Bu nedenle Tavşanlı Leblebici Esnafı’nın evi sayılan Leblebiciler Odası’nın da üye sayısı  olması gerekenden azdır. Bu da özellikle  sıkıntı yaratır.  Halbuki bu satıcılar  aynı zamanda kendi odalarına kayıt yaptırsalar mesele kalmayacak  . Bana göre leblebi ile ilgili kimler varsa doğrudan önce kendi odalarına  üye olmalıdır.  Her Oda için  belirli sayıda üye  gerekiyor.  Bunu sağlayamadığınız taktirde Odanızın kapanması an meselesidir. Düşünmek bile  istemem .   Eğer Tavşanlı’da yılların Odası,Tavşanlı Leblebiciler ve Kuruyemişçiler Odası  yarın bir gün sırf ( rakamsal olarak) sahip olması gereken üyeye  ulaşamazsa  kapanabilir.       Ama  böyle bir şey olursa  iyi bilinmelidir ki  herkes bizlere  bir şeyleriyle güler. Rezil oluruz.
              .Her yerde Odalar kapanabiliyor.Bu doğal karşılanabilir.   Ama Tavşanlı’da Leblebiciler ve Kuruyemişçiler Odası kapanırsa  tam anlamıyla  kıyamet kopar.. Deprem etkisi yapar.. İtibarımız kalkar.   Bu konuda son bir haftadır  sürekli telefonlar alıyorum.   Benden, konuya el atmamı rica ediyorlar.Ben de diyorum ki,. ey  yetkililer, siz kalkıp leblebi anıtları yapacaksınız,leblebinin vatanının Tavşanlı olduğunu  bar bar bağıracaksınız ,Şeyh Murat Gazi’nin ,yani leblebinin pirinin makamının Tavşanlı’da olduğunu söyleyeceksiniz sonra da  kılınızı kıpırdatmayacaksınız.  Hiçbir önlem almayacaksınız.  Vallahi de billahi de ayıptır beyler.Kimse kalmasa da ben tek başıma bu konuda bağırmaya devam edeceğim Pastırma kokusu  Kayseri’de biterse  Kayseri,  Kayısı kokusu   Malatya’da biterse Malatya , İncirin kokusu  Aydın’da  biterse Aydın biter. Tavşanlı’da soluduğumuz hava  leblebi kokmadığı gün de Tavşanlı biter.. Kaymakamımızın  Belediye Başkanımızın, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımızın , STK’larımız,derneklerimiz,oda ve sendikalarımız, vakıflarımız ,cemiyetlerimizin  yönetimlerinin bu konuya acilen  bir çözüm  bulmaları  gerekmektedir. Odanın kaç üye noksanı varsa bulup buluşturup tamamlamak mecburiyetinde olduğumuzu unutmamalıyız.

                           *********************************  
                 Bana,    “ Hocam, Tavşanlılı,Ege’nin en büyük entegre tesislerinden birisi olan ,sevgili Abdurrahman  Şirin’in  tırnaklarıyla kazıyarak   oluşturduğu dev tesis hakkında ne düşünüyor?” diyenler  var. Şirin Sucuk Et ve  Sucuk Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ninden söz ediyorlar. Size göre , Tavşanlılı bu dev entegre tesisi gerçekten ciddiye alıyor mu?Bana göre almıyor. Çünkü bu  tesisi bırakın Tavşanlılıyı ,İlimizin bürokratlarından  dahi henüz görmeyenleri var.Devletimizin sayın bakanını bile  son Tavşanlı ziyaretinde bu tesise götürmeyi düşünemediler.   Herkes gözüne at gözlüğü takmış Bu nasıl bir ilgisizliktir.Tunçbilek yönüne giden bir Allah’ın kulu ,başını çevirip te  Beyköy altındaki  yarım kalmış bu tesisi görmez mi? .Ben bile İzmir’de sokakta çalışma yapanlara ne yaptıklarını sormadan geçemiyorum. Merak  etmek bile bir anlamda ilgi göstermektir…
                               ************************************…
                       

                     Vatandaş bana soruyor. “ Hocam, Tunçbilek’te GLİ’nin Kamu İşçisinin  sayısı 15OO’ün altına inmiş.” diyor. Ben de  ne yalan söyleyeyim içimden ,’ bir Kalemli bulup ta getirsek mi’ diye  düşünmeden edemiyorum.  Kalemli Anavatan Partisi’nin iktidar olduğu günlerde bu kuruluşa yüzlerce maden işçisi kazandırandır. Ben de soruyorum..”Yok mu  Kalemli gibi  bir  hemşehrimiz?” Bana soran dostlarıma Ankara’yı, TKİ Genel Müdürlüğü’nü daha da olmazsa  sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı  adres olarak gösteriyorum.  
                                *************************************
                      “ Moymul Ovası’nın akıbeti ne olacak Hocam” diyen dostum:Bu soruyu bana sormayacaksın. .. Bu ova Tavşanlı’nın  elinde kalan son doğal meradır. Bu ovayı kötü emelleri için kullanmak isteyenlerin karşılarına  bugüne kadar  hep  bu ovanın yıllarca bekçiliğini yapmış Moymullular  çıkmadı mı? Bu ova için gidin bugün de Moymullular’a  bir sorun. Size “ Bu ova için hapse bile girdik. Gerekirse ölürüz “ diyeceklerdir. Peki bu hassasiyeti sadece Moymullu mu gösterecektir? Rahmetli avukat babam bir zamanlar küçük bir havaalanı  için harekete geçildiğinde bu ovanın  asla bir havaalanı olamayacağını savunanlardandı .Dava da kazanılmıştı  Ama Bu ova ,önce kazılan bir hendek,sonra ortasından geçirilen yüksek enerji hattı, bir köy yolu ,bir çevre yolu  ile  özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir.  Sonra  da , iyi ki yapılmadı. Bir çimento fabrikası ile  ovalıktan çıkacaktı. Bu ovanın .İskana açılması halinde  ise    telafisi mümkün  olmayan  sorunlar da beraberinde gelecektir. Ama Tavşanlı,Tavşanlılı buna inanıyorum ki izin vermeyecektir. Tavşanlı’nın etrafında,büyük miktarda kırsal, taşlık,kayalık alanlar var. Buraları iskana açın. Moymul Ovası’nı amacı dışında değerlendirmek,rant yaratmak  isteyenlerin  arzuları kursaklarında kalacaktır.  
                               ***************************************
.  
                          Çevreye zarar verdiği için geç te olsa  faaliyetine son verilen  Tunçbilek Termik Santralı’nın  tekrar  devlet tarafından geri alınmasını,termik santral ile birlikte elden çıkan Işık Sitesi’nin yeniden devlete intikalini  isteyenlere  söyleyeceklerim var.  Bu santral bir daha bacalarına filtre  taktırılsa dahi çalışmaz. Bu saatten sonra da bu santralı kimse almaz. Çünkü bu santral 64 yaşında kocaman bir  hurdadır.  En güzeli  bu  hurda acilen yerinden kaldırılmalıdır Bu  santral ,bir daha ayağa kalkamayacak kadar bitkindir.  Faydadan çok zararı,gelirinden çok gideri vardır. Öyle hissediyorum ki bir süre önce özelleştirilen bu santralın sahipleri kapatıldı diye zil çalıp oynamıştır.  . Allah korudu da bu santral özelleştirilirken Tunçbilek Havalisindeki 24O milyon ton  görünür kaliteli  linyit rezervi elden çıkarılmadı.İşte burada Seyitömer’de yapılan yanlışa izin verilmedi.Ama  bu konuda  Türk Maden-İş Batı Anadolu Sendikası başkanı Yusuf Yaman ve arkadaşlarının çelik iradelerini gözardı  edemeyiz.     Santral özelleştirilirken  verilmemesi gereken  binlerce metre karelik santrala ait alanlar bugün  devletin elinde kalsaydı,özelleştirme dışında bırakılsaydı  en azından TOKİ’ye verilir,bu alana bir Tunçbilek daha konuşlandırılırdı Bence vakit geçmemiştir. Hemen bu santral  üç-beş kuruşa tekrar devletçe geri alınmalıdır. Santralın sahip olduğu taşınmazlar tekrar  devletin  olmalıdır. .Bakın son günlerde TOKİ’den ev talep edenlerin sayısı bir milyon kişiye ulaştı. . Devlet ,Tunçbilek Termik Santralı’nın sitesi  dahil tüm alanlarını,tesislerini ivedilikle yeniden geri alabilirse  kazanan hepimiz olacağız.  Kazanacaksa  devletimiz kazansın.  Ama bunlara sahip olan firma elini çabuk tutup bu güzelim,emsalsiz taşınmazları,arsaları,siteyi,lojmanları satarsa santrala verdiğinin iki katını geri alır.Treni  de kaçırmış oluruz
                                             ************************************


                   
    “ Tavşanlı’da bir şekilde bir fakülte hayata geçirilmelidir.  Bu fakülte  öyle bir fakülte olsun ki  mezunları her yerde iş bulsun. Ünü yurt dışına kadar çıksın. Gurur duyulacak öğrenciler yetiştirsin. Türkiye’de  sadece birkaç yerde bulunsun “ diyen hemşehrilerime katılıyorum. Örneğin bir Ziraat Fakültesi,bir Maden Fakültesi istemiyorlar. Geleceğin Türkiye’si için gerekli bir fakülte arzuluyorlar.    Bu güzel dileğe yürekten  katılıyorum.Ama bu dilek öncelikle  Kütahya’da devletimizin en yüksek yetkilisi sayın valimize iletilmelidir.Meratib-i silsile diye bir kural var. Önce sayın valimize gideceğiz. Sonra rektörlerimizle görüşeceğiz. Sonra gerekirse Ankara’ya gideceğiz falan filan.   Ama bana sorarsanız genel nüfusu 1OO bini aşan bir ilçe,hem de Kütahya’daki üniversitelere bir adım  mesafede bulunan  Tavşanlı’ya MYO’lar yerine  güzel  bir fakülte  yakışır. Alt yapımız zaten   hazır. Ekonomik gücümüz ortada. Tavşanlı bu yükü kaldırır.

                      **************************************
 

                          Bir kardeşimiz Göbel  Kaplıcaları sularının  doğaya salıverildiğinden bahisle  soruyor.” Hocam, biz neden birçok yerde örneği olduğu gibi Göbel Kaplıcaları yakınında seralar kurmuyoruz?”diyor. Güzel bir soru.Bu soruyu İlçemizdeki Tarım Müdürlüğümüzdeki çalışanlara sormasını öğütledim. Ben  seracılıktan anlamam. Kaplıca sularının seracılık için  yeterli olup olamayacağını da bilemem.Ama aklın yolu bir. Teklifi  denemeye  değer buluyorum. Tavşanlı’ya  sebze ve meyva pazarlarına yakın bir yerden taze sebze gelmesi fena mı olur?
                         ************************************   

                 Bir  soru daha Bir dostum telefonda” Hocam Tavşanlı Belediyesi   tabelasında  T.C.  ibaresi neden yok?”diyor.Şaşırıyorum. Tavşanlı’da olsam gider bakarım.  Ben Tavşanlı’da olmadığım için tabelada T.C. İbaresi olup olmadığını göremem. Eğer gerçekten bu ibare yoksa bunu sayın Belediye Başkanımız Mustafa Güler’e sorsunlar.Silivri Belediyesi’nin MHP’li Belediye Başkanı Volkan Yılmaz Bey’in talimatıyla belediye tabelasına nasıl T.C. İbaresi konulmuşsa bunu sevgili Başkan Güler de yapabilir.
                                    ************************************ 
                           Geçtiğimiz günlerde cep telefonuna iki görüntü düştü.Tavşanlı’da  domuz sürülerini çekmişler. Bayağı da kalabalık sürüler. Diyeceksiniz” Allah her yarattığının rızkını verir. Bırakın ne halleri varsa görsünler“Doğrudur.Ama bunu bir de bağı bahçesi,tarlası olan çiftçiye sorun bakalım  nasıl yanıt alacaksınız? Damdan düşenin halini damdan düşmeyenler anlayamaz. Aynı konuda bir hemşehrimin  ilginç bir önerisi var.O da  Tavşanlı’da yaban domuzlarının  bir şekilde değerlendirilmesini istiyor. Soğuk hava tertibatlı araçların (frigorifik)olduğunu,avlanan yaban domuzlarının bu araçlarla  tüketim merkezlerine gönderilebileceğini, birçok  bol yıldızlı otel menülerinde bu yaban domuzlarının özellikle yer alabileceğini ve   yabancılara sunulabileceğini  belirtiyor. Bunun kolayı var. Avcılık ve Atıcılık Kulüplerinde onlarca avcı var. Bu avcılara yeterli miktarda fişek,donanım sağlarsınız. Hatta domuz başına belli bir ödemede bulunursunuz.  Avcılar sürek avı tertipler. Hem spor yapmış,hem de gelir sağlamış olurlar.. Avcılık ve Atıcılık Kulüpleri de bu arada bu işten kazançlı çıkar. Olur biter.  Bu benim düşüncem. Daha  güzel düşünceleri olanlar   varsa  beri gelsin.  …
                               .   

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları