Kira sorunu
kira sorunu
Bülent Alpagut
- 05062218413
Son aylarda insanımızı birbirine düşüren kira sorununa bugüne kadar kalıcı bir çözüm getirilemedi. Aslında yıllar yılı kiracı olsun,ev sahibi olsun bu iki kesim birbiriyle akraba kadar yakındı.Ama gelin görün ki araya para girince her şey alt üst oluverdi. Para tatlıdır. Ama helal olan para tatlıdır. “ Hakkını helal et” diyen birisine ,karşısındakinin :” Helal olsun” demesi önemlidir. Bugün küçücük bir dükkanı,iş yeri,dairesi ve bağımsız bir evi olan birisinin son yıllarda bu taşınmazlarından giderek daha fazla kira istemesi giderek yayılmış durumda. Mülk sahipleri mülklerinden birkaç kat fazlasını ister hale geldiler. Karşısındaki bu kadar kirayı ödeyebilir mi diye düşünenler artık kalmadı. Aslında her mülk ( ev,daire,dükkan,iş yeri,tarla,bahçe v.b) sahibi bu mülkün Allah’a ait olduğunu unutmuştur. Bu mülkü bir an gelip Yaradan’ın geri alabileceğini aklına dahi getirmiyor. Bakın şu son yaşanan felaketlere; Sel,yer kayması, fırtına,hortum,yangın,deprem sonunda nice taşınmazlar ve nice canlar kaybedildi. Bazılarımızın malda ve mülkte gözleri yok. Ama bazılarının inadına aşırı bir hırsı var. Mülk aslında, bir hükümdar,kral,Emir,şeyh,imparator,diktatörün yaşadığı ,devletin hüküm ve idaresi altında bulunan toprakların tamamıdır.Mülk, Vakıf olmayan,mülkiyeti şahsa ait bulunan yer veya binadır.Mecazi anlamda mülk;ülke,alem ,diyar,dünyadır.
Ev sahibi;bir evin,taşınmazın mülkiyetine sahip olan kimsedir. Kiracı,Bir şeyi(taşınmazı,daireyi,evi,tarlayı,bahçeyi vb) kira ile tutan kimsedir. Kiracılık, yani,kiracı olma durumu ,kira yerlerinde oturma geleneği asırlardır vardır. Öyle ki, ev sahipleriyle kiracıların birbirleriyle akraba bile olabileceklerinden söz edilmiştir.
Mekanları cennet olsun ben yıllar içinde merhum Ahmet Karatürk( Karamalak Ahmet)’ün evlerinden birinde(şimdiki İş Bankası Şubesi karşısındydı),yine merhum Kasım Abdullah’ın apartmanının bodrum katında kiracı olarak kaldım. Ama Allah var,birbirimizle bir evlat-baba ilişkisi içindeydik. Yine uzun zamandır halen Ayvalı Köyü’nden Almanya’da çalışan Ömer Uçmuş’un dairesinde kiracıyım. Babası sevgili dostum Ahmet Uçmuş ile bugüne kadar bir dost olarak yaşadık. Birbirimizi kıracak tek bir sözümüz olmadı. Allah kendisinden razı olsun.
Allah bana hep tok gözlü mülk sahipleri nasip etti. Her üç ev sahibim de mülklerinin kendilerinin değil Allah’ın olduğunu biliyorlardı.
Yıllar içinde,emekli olduktan sonra bir süre MTSK Müdürlüğü yaptım. Tavşanlı DDY Gar Müdürlüğü karşısında kulakları çınlasın Almanya’da çalışıyorlardı Ali ve Melek kardeşlerimin apartmanında iş icabı bulundum. Bir gün erken sattlerde MTSK’ nun kapısı önünde bir Alman Plakalı araçta mülk sahiplerinin uyuduğunu fark ettim. Kurs binasında yatacak,kalacak yer vardı. Kendilerini mülklerine davet ettiğimde,kardeşim olsun Melek Hanım” Hocam,burası bizim mülkümüz değil. Allah’ın mülkü. Üstelik sizlere kiraya vermişiz. Bizim rahatımız iyi teşekkür ederiz” diyerek teklifimi geri çevirmişlerdi.
Bugün iyi-kötü mülklerini kiraya veren ev sahiplerine ne oldu? Bu kadar acımasız nasıl oldular? Ülke genelinde Devlet Baba’nın,Devlet Ana’nın artık bir şeyler yapması zamanı gelmiştir. Buna bir” dur” deme vakti gelmiş çatmıştır. Devletimiz % 25’lik bir artışı uygun görmüş. Öyleyse buna uyacağız. Gerekirse Devlet ülke genelinde tüm taşınmazların kirasını kendisi tespit etmelidir. Devlet isterse her şeyin alasını yapar. Yeter ki istesin. Ben şahsen,bu konuda bir şeylerin yapılacağına inanıyorum. Ama acele edilmelidir. Bakın son günlerde kaç kiracı,kaç ev sahibi kanlı bıçaklı oldular. Birçok olay mahkemelere taşındı. Her şeyin bir yolu yordamı vardır. Uhuletle ve suhuletle sorunları çözebiliriz. Top devletimizin elindedir. Devlet ne yapacağını mutlaka bilmektedir ve de yapacaktır. Emir demiri her zaman kesmiştir. Allah herkese güç kuvvet versin. Her mülk sahibine de Allah’ın rızası dahilinde hareket etme tavsiyesinde bulunuyorum. Rızasız verilen bir paradan kimseye hayır gelmez. Eğer birisi birisine verdiğini helal etmiyorsa yemin ediyorum bunda hayır beklenmemelidir.