24 Temmuz 2020 - Cuma

ARTIK BAZI ALIŞKANLIKLARIMIZA BİR SON VERSEK Mİ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 10 dk.
1767 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

ARTIK  BAZI ALIŞKANLIKLARIMIZA BİR SON VERSEK Mİ 

    Yıllar yılı  düğünlere giderim. Her gittiğimde özellikle kırda ,açık alanlarda yapılan,gizli bahçe tabir edilen yerlerdeki düğünlerden hep korkmuşumdur. Çünkü bu düğünlerde kontrol olmadığı için hemen hemen birçok insanın yanında tabancası vardır. 
    Hiç unutmam yıllar önceydi. Tavşanlı’nın Beyköy sakinlerinden iş insanı  Sarılar’ın düğünü olmuştu. Düğün Kocaçay’ın üzerindeki Beyköy Köprüsü yakınındaki harmanyerinde yapılmıştı. Z amanın kaymakamı Bekir Sıtkı Hanlıoğlu da düğüne davetliydi. Ama kaymakam Hanlıoğlu başına geleceklerden haberdar olduğu için düğüne icabet etmemişti. Yani düğün davetiyesi almış ama gitmemişti. 
     Ben protokol amiriyim. Gelenlere  ve gidenlere yemek mi verilecek? Oradaydım. Etkinlikler mi yapılacak  oradaydım. Yani her yerdeydim. Sayın kaymakam düğünden bir gün önce beni aramış,düğüne mutlaka gitmemi  söylemiş,düğünle ilgili raporu ertesi gün kendisine iletmemi istemişti. 
     Bir araca atlayıp düğün alanına vardığımda onlarca masa henüz hazırlanıyordu. Biliyordum ki düğün sahibi düğünü yönetmemi isteyecekti. Sunucu olmak aslında iyi bir görev değil. Ama ne yaparsınız.Katlanacaksınız. 
     İş insanı  Sarı,nın hatırlı dostları Kütahya merkezden,ilçelerden ve il dışından gelerek yerlerine oturduktan sonra mikrofon elimde  konuklara hoş geldin dedikten sonra bir de uyarıda bulunmuştum. Uyarı yapmamı düğün sahibi istemişti. Düğün esnasında silah atılmaması isteniliyordu. Sen misin “silah atmayın” diyen. Allah inandırsın onlarca tabancanın bir anda göğü taradığına tanık olmuştum. Bu sırada başını masaların altına sokanlar da olmuştu. Ben ise hedefteydim. Bir kurşun gelip beni bulabilirdi. 
      Düğünün ortalarına doğru ortalık iyice karıştı. Millet birbirini zor görüyordu. İkramlar geliyor,boşalan kaplar yeniden dolduruluyordu. İçecek  boldu. Bir ara ilerden ilçe jandarma komutanı üsteğmenin geldiğini ve arkasında da iki er bulunduğunu fark edince yerimden kalkıp komutana yer gösterdiğimi hatırlıyorum.   Ne mi oldu? Bir ara onlarca silah yine gökyüzünü taramasın mı? Jandarma komutanı yavaşca eğilerek düğüncüleri uyarmamı rica etmişti. Kalkmış,elimde mikrofon sayın jandarma komutanının uyarısını duyurmuştum. Daha uyarımı henüz bitirmiştim ki bir anda yine gökyüzü taranıverdi. Bu defa sayın komutan eline mikrofonu alarak düğüne gelenleri bizzat kendisi uyardı. Uyarının ardından gökyüzü yine tarandı. Rahmetli Tavşanlı Garnizon Komutanı Hv. Plt. Kd. Alb. Remzi Diren  uzaktan işaretle beni yanına çağırarak  komutanı usulüne uygun bir şekilde düğün alanından uzaklaştırmamı istemişti. Çünkü o da işin iyi gitmediğini   biliyordu. Bir yolunu bulup komutanı Tavşanlı’ya göndermiştim. Rahmetli iş insanı Remzi Özerdem özel aracına sayın komutanı ve iki eri bir de beni alarak Tavşanlı’ya hareket etmiştik. 
           Bunu neden yazdım? Bir zamanlar milletvekiliydi sayın Nuri Okutan söylemiş. Türkiye7de  85’i ruhbatsız olmak üzere 25 milyon kişide silah varmış. Yani bu da şu demek oluyor: Türkiye’de 21 milyon ruhsatsız silah sahibi  yaşıyor.   
           Düğünlerde,askere uğurlamalarda, yemeklerde ,bir başka etkinlikte kesinlikle silah atma konusunda önlemler alınmalıdır. İnsanlar silah attıklarında başlarına neler geleceğini bilmeliler. En başta bu tür etkinliklere katılan  devlet görevlileri sıkıntıda kalıyor. Haydi bakalım şimdi sayın valilerin,kaymakamların,Emniyet müdürlerinin,jandarma komutanlarının neden  yapılan dav etlere soğuk baktıklarını anlıyabiliyor musunuz? Düğün sahipleri de yetkililer de tedirgin olmasınlar. Herkes bir yerde haddini bilmelidir. 
   TAVŞANLI’DA KANSEROJEN İÇME VE KULLANMA SUYU
 BORULARINI DEĞİŞTİRMEK MUSTAFA GÜLER BAŞKAN’A
                                                       NASİP OLDU 
           Tavşanlılı uzun zamandır içme ve kullanma suyunu kanserojen özelliği olan asbestli borulardan  sağladı. Zamanında bu boruların döşenirken büyük bir tepki aldığına tanığım. Ama tüm itirazlara rağmen bu borular döşenmişti. Bu boruların döşenirken hep yanında olmuştum. Ben de bu borulardan akan içme ve kullanma suyunu kullandım. Allah beni korumuş olmalı ki bir olumsuzluk yaşamadım. Ama bu bir istisnadır. 
           Bu boruların yeni çelik borularla değiştirilmesi artık gerçekleşiyor. Bu da Belediye Başkanımız Mustafa Güler’e  nasip oldu. Allah ömrüne ömür katsın başkan,şu işi kısa zamanda bir çözüme kavuştur,halkın duasını al. 
           Aynı borulardan toplam 186 km  uzunluğunda bir isale hattı da  Polatlı-Beypazarı –Nallıhan ve Ayaş’ta var. Bu hattı yenilemek te sayın Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı  Mansur Yavaş’a düştü. Tavşanlı Belediye Başkanı AKP’li, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li.  Ama önemli olan halkın sağlığıdır. Kim yaparsa yapsın,kim bu boruları değiştirirse değiştirsin halkın sağlığı  açısından önemli bir hizmet olarak görüyorum.  Aynı şey Kütahya’da olsaydı,sevgili başkanımız Prof. Dr. Alim Işık elini taşın altına sokmaz mıydı?
            Artık asbestli boru kullanma devri kapanmıştır. Bu boruları tekrar içme ve kullanma suyu için kullanmaya kalkanlar  yanlış yaparlar. Halkın sağlığıyla oynarlar. Kendisine oy veren seçmenin bedduasını alırlar. Sadece bu borulardan Başkent Ankara’da 220 km uzunluğunda bir isale hattı bile insanı  endişelendiriyor. 
            Bir de işin israf tarafı var. Ne Kütahya ne Tavşanlı suyunun bol olduğunu düşünerek su israfı cihetine gitmemelidir. Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın kullarına “ İsraf yapmayın” dediği nice ayetler var. Hz. Muhammed” İsraf haramdır” demiyor mu? Daha nice hadisler yok mu?
            Kulakları çınlasın bir zamanların Kütahya Valisi Utku Acun,” Kütahya’nın Pınarları” türküsü için” Bu türkü Kütahya’nın Milli Marşıdır” demişti. Milli Marş çalınırken nasıl ayağa kalkıp,hareketsiz,huşu içinde dinliyorsak, Kütahya’nın Pınarları’ndan akan suya da aynı hassasiyeti göstermek zorundayız. 

        TAVŞANLILI  ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI SAYIN
                              MURAT KURUM’A KIRGIN

           Geçtiğimiz günlerde Kütahya’ya teşrif eden sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum Bey’in  Kütahya Programına Tavşanlı’yı almaması haklı olarak Tavşanlı’da üzüntüye neden olmuş.Bunu hissediyorum.Çünkü Tavşanlı bu güne kadar nice sayın bakanları ağırlamış,Kütahya’nin en gözde,sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda gelişmiş,en büyük ilçesidir. Tavşanlılı bakan görmeye alışık bir ilçedir. TBMM Başkanı çıkarmıştır. Bakanlar çıkarmıştır. İlk defa değil ama bu defa olduğu gibi milletvekilsizdir. Beni telefonla arayanlar” Hoca’m,sayın bakan Tavşanlı’yı es geçti “ dediğinde Tavşanlılılar’ın ne kadar üzüldüklerini anlıyabiliyorum.Tavşanlı,Kütahya Siyeseti’nin mihenk taşıdır. Yıllarca Kütahya’da milletvekilleri Tavşanlı’da şekillenmiştir. Tavşanlı’yı kimler kimler ziyaret etmemiş ki? Rahmetliler Atatürk ,Cevdet Sunay, Adnan Menderes, Celal Bayar, Süleyman Demirel, Turgut Özal,Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Başbakanlar Mesut Yılmaz, Prof. Dr Tansu Çiller, Osman Bölükbaşı,sayısız sayın bakan, daha nicelerini sayabilirim. Kütahya’ya gelen bir sayın devlet büyüğünün Tavşanlı’yı teğet geçmesi kabul edilemez. Tavşanlı bugüne kadar konuk ettiği devlet büyüklerini en güzel şekilde ağırlayan bir ilçedir.
         Bu Tavşanlı ,  düşünülmeden planlanan Kütahya  ziyaretleri nin  sadece üzüntü değil,sıkıntı  da yaratabileceğini   düşünüyorum.

 DEMİRYOLU  İYİLEŞTİRME  KREDİSİNDEN
 TAVŞANLI-TUNÇBİLEK 
   HATTI DA  PAYINA DÜŞENİ ALMALIDIR

            Birileri,Tavşanlı-Tunçbilek  DDY Hattını önemsemeyebilir. Bu 13 km uzunluğundaki tren yolu hattı bugüne kadar milyonlarca ton Tunçbilek  Linyiti’ni taşıyan hattır. Yıllardır bu hatta nice yük ve işçi trenleri gidip gelmiştir ve bugün de yük trenleri bu hattı kullanıyor. 
            Keşke bu tren yolu hattı  Bursa’ya da bir şekilde ulaşabilseydi. En azından İnegöl’e kadar. Veya Domaniç’e kadar. Ayrıca Kütahya’da Azot Fabrikası yönüne giden bir tren yolu hattımız daha var. Bu hat ta bu krediden nasibini mutlaka almalıdır. 
            Bu defa Dünya Bankası, Türkiye Demiryolu Lojistiği iyileştirme Projesi   için 314.5 milyon Euro tutarında bir krediyi onayladı. Dünya Bankası  Türkiye Ülke Direktörü Aguste Kouame,uygun ekonomik coğrafyasına  ve emtia  ihtisaslaşma özelliklerine rağmen,demiryolunun Türkiye’nin  taşıma tonajının sadece 4’ünü  oluşturduğunu  belirterek” Proje kapsamında  yapılacak yatırımlar  Türkiye’de  demiryolu yük taşmacılığı potansiyelinin tam olarak kullanılmasına  ve ulaştırma  sektöründe çevresel açıdan daha yeşil bir yaklaşımın izlenmesine  katkıda bulunacaktır” demiş.  

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları