ALLAH RIZASI İÇİN AİLELER BİR SÜRELİĞİNE BİRBİRLERİNE GİDİP GELMEYİ BIRAKSINLAR
Bülent Alpagut
- 05062218413ALLAH RIZASI İÇİN AİLELER BİR SÜRELİĞİNE
BİRBİRLERİNE GİDİP GELMEYİ BIRAKSINLAR
Gelenek ve göreneklere bağlıyız. Dedelerimizden, Atalarımızdan kalan bu manevi değerlere bir süreliğine ara veremez miyiz? Tavşanlı’da var. Daha nerelerde var bilmiyorum.Örneğin SALI ve CUMA ziyaretleri hatta PAZAR da bunlara ilave edilebilir. Bir aile haftanın üç günü gelin giden kızını ve çocuklarını bir vesileyle birkaç saatliğine , gelin çıktığı eve getirtiyor mu siz ona bakın.
Hiç unutmam bir ahbabımı tanıyorum; Kızı ve çocukları,yani torunları ve damadı için katı bir tutum izlerdi. “ Sıkıysa göndermesinler. Vallahi boşatırım” diyerek mesaj bile verirdi. Benim eşimin kafası kel miydi? Evlendiğimiz 1964 yılından bugüne kaç kez aile bireyleriyle şöyle dolu dolu bir arada olabildi ki?
Kütahya’nın sayın valisi Ali Çelik Bey’in dediği gibi ;Son günlerde özellikle Kütahya’da ,il bazında vaka,yoğun bakım ve entübe hasta sayımızda belirgin bir artış var. Sayın vali,bu artışın durdurulamaması halinde yeniden birçok sıkıntıyla karşılaşacağımızı saklamıyor. Hatta bunu gür bir sesle haykırıyor. Bunu hiç olmazsa Kütahyamız için yapalım. Akraba ziyaretleri pandeminin de,koronavirüsün de ekmeğine bal kaymak sürüyor. Bulaşmalar ilk olarak bu akraba,dost,arkadaş ziyaretleriyle başlıyor. Ardından ne kadar da mesafe olsa,ne kadar da önlem alınsa Allah’ın Evleri camiler de tehlikeli. Ben ki yıllar yılı Cuma namazları için birçok camide namaza koşan biriyim,uzun süredir sadece Cuma namazı yerine öğle namazıyla yetiniyorum. Allah kabul etsin ve beni bağışlasın. Hz. Ömer’in yaptığını yapıyorum. Kaderimden mi kaçıyorum? Hayır. Gerekeni yapıyorum.
Bakın dünya,1. Dünya,2. Dünya savaşlarında verilen zayiatı bu pandemi döneminde verdi. Hiçbir büyük deprem bu kadar can almadı. Hiçbir bulaşıcı başka bir salgın hastalık bu kadar tahribat yapmadı. Bu hastalığı atlatanlar sanmayın ki sağlık ve afiyet içindedirler. Her birinde bir araz,bir birikim bıraktı. Mübarek kandil gecelerinde bile artık aile bireyleri birbirleriyle sarmaş dolaş olamıyor.Büyüklerin elleri öpülemiyor. Yaşamı boyunca her gün yüzlerce kişiye sarılan,yanaklarından öpen,sırtını sıvazlayan biri olan beni düşünün. Ne kadar ızdırap çektiğimi biliyor musunuz?Mesafe+temizlik+maske beş vakit gibi farzlarımız oldu. Eğer sevdiklerimizi,saydıklarımızı düşünüyorsak bir süreliğine “ Harç bitti yapı paydos” misali birbirimize gidip gelmeyelim. Bundan birkaç ay önce yazlık komşumun kapısı çalmıştı. Penceredeydim. Komşum da penceredeymiş. Eğilip kapıyı çalana bakıp:” Ahmet Bey maalesef sizi kabul edemeyeceğim. Zira bu hem sizin hem de bizim için en hayırlısı”demiş,kapıya geleni özür dileyerek geleni geri çevirmişti. Bu önce bana biraz garip gelmişti. Ama doğrusunu yapmıştı. Bu durumdan herkesin kendisine bir ders çıkarması gerekiyor. Demek ki gerektiği zaman ,bir olumsuzluk söz konusu olduğunda,insan sevdiğini bile istemeden evine kabul edemiyor.
Bu salgından , ancak bir seferberlik ruhuyla kurtulabiliriz. Bunun bilincinde olmalıyız. Bir aile çok sevdiği bir başka ailenin evine 15-20 gün gitmese kıyamet mi kopar?Keyfi olan ziyaretler,misafirlikler ertelenebilir. Taziyette mi bulunacaksınız? Açın telefonu bulunun. Her şeyden öte,bu pandemi döneminde bana göre hepsi şehittir; değerli doktorlarımızı hemşirelerimizi ve diğerlerini düşünelim. Onların nasıl bir ortamda bizleri sağlığımıza kavuşturmak için çırpındıklarını anımsıyalım. Bu süreçte herkesin anlayışlı olması gerekiyor. Kimsenin kimseye darılması,kırılması diye bir şey olamaz. Sigara içen sevgili dostlarıma,arkadaşlarıma,hemşehrilerime sesleniyorum; Bir süreliğine şu sigarayı içmeyi bırakın. Bu pandemi döneminde en çok suya ihtiyacımız var. Çünkü temizlik imandandır. Suyu cömertçe kullanma yerine özenle kullanmak gerekiyor. Nasıl güneş giren eve doktor giremiyorsa, temiz olan bir yere de mikrop giremez.
Sayın valimiz il merkezinde,sayın kaymakamlarımız ilçe merkezlerinde çırpınıp duruyorlar. Onlar da etten ve kemikten. Onlar da geceleri yataklarına uzandıklarında sanıyor musunuz ki hemen uyuyabiliyorlar. Kafalarında kırk tilki dolaşıyor ve kuyrukları da birbirlerine değmiyor. Onlar da ağlıyor,onlar da gülüyor.Acıda ,tasada,sevinç te onlar da bizimle beraber değiller mi?
Sayın valimizi,ilçelerimizin sayın en büyük yönetim görevlilerini üzmeyelim. …