25 Aralık 2022 - Pazar

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI’NCA KUTLANAGELEN

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI’NCA KUTLANAGELEN

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 12 dk.
456 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News
  
          
     BİR SÜREDİR  MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI’NCA   
     KUTLANAGELEN  DÜNYA  MADENCİLER  GÜNÜ  BU
          YIL DA  KÜÇÜK  KATILIMLARLA  KUTLANDI       
                  
     Ben yıllar içinde 4 Aralık günü kutlanan (1960’tan bari kutlanıyor) birçok “ Dünya Madenciler Günü” kutlamalarına bizzat  katılanlardanım.  Asıl bu  günün gecelerinde  yapılan etkinliklerde  üzerime düşeni  fazlasıyla yapmışımdır.  Hem yüzlerce davetliyle yakından ilgilenmek,hem ilgililerle işbirliği içinde olmak,hem gelen sanatçılarla meşgul olmak hem de hazırlanan programı uygulamak  beni bayağı yormuştur. Ama zorluğuna karşın  bu yılda bir gelen görevi severek   bunu  yapmışımdır. Gecelerin onur konukları arasında kimler olmazdı ki?  Nadir de olsa bir sayın bakan, genel müdürler,daire başkanları, TKİ’ye bağlı  müessese ve işletmelerin  davet edilen  müdürleri, görev yapmış emekli  müdürler,hatta  milletvekilleri,sayın valiler,kaymakamlar  ,il bazında ve komşu illerden de birim müdürleri  eşleriyle bu geceleri hep taçlandırmışlardır. Dünya Madenciler Günü gecelerine ilçe dışından gelerek katılan ünlü sanatçıları saymaya kalksam inanın sayamam.    Bu geceler sayesinde en azından Tavşanlılı birçok  ünlü sanatçıları ağırlama ,yakından tanıma ve görme  mutluluğunu  yaşamıştır.Bu geceler ,program gereği  İstiklal Marşımızın  söylenmesi,başta ulu önder aziz Atatürk ve şehitlerimiz,özellikle maden şehitleri için saygı duruşu ile başlardı.Gelenek gereği  GLİ Müessesesi/işletmesi müdürleri hep açılış konuşmasını yapmışlardır. Gelen telgraflar tarafımdan okunmuştur.  Hazırlanan en az bin kişiye hitap eden masalarda kuş sütü dahi eksik olmazdı. Onlarca garson  hizmet verirdi.  Ardından işletme veya müessese müdürleri açılış konuşması  yaparlardı.  Tavşanlı’da Tunçbilek’te GLİ Müessesesi’nin(bugün işletme statüsündedir) büyük Eğitim Sitesinin  bin kişilik ,görkemli toplantı salonu hınca hınç dolardı.Gelen konukların özel araçlarına yer bulmak sorun olurdu.  Gecelerin  gelmiş geçmiş en  büyük konuğu çok kere , bir zamanların ünlü siyaset adamı, birçok bakanlıklar  yapmış,  eski  TBMM Başkanımız  Doç. Dr. Mustafa Kalemli  olmuştur. Sağ olsunlar,bu geceleri hep onurlandırmışlardır. Kütahya’nın birçok sayın valisi ve ilçenin sayın kaymakamı eşleriyle bu  gecelerde hep  hazır bulunmuşlardır.  Bazılarına göre bu geceler bir anlamda  Cumhuriyet Balolarıydı. Ama ne zamandır  Dünya Madenciler Günü  işletmeler ve müesseseler tarafından kutlanmıyor .Bu görev Maden Mühendislerinin omuzlarında kaldı. Bir anlamda daha  küçük bir boyutta kutlanıyor.Yani   dar bir  program yapılıyor. Protokola mensup zevat çağırılmıyor. Uygun bir yer aranıp bulunuyor. Burada kutlanıyor.O görkemli kutlamalar da hafızalarda tatlı ve hoş  birer anı olarak kaldılar.  
      Allah razı olsun,sevgili maden mühendisi , Odanın Tavşanlı Temsilcisi eski GLİ Müessesesi’nin değerlerinden , dostum Bekir Say  bu yıl da günü Yoncalı Kaplıcaları’nda bir turistik tesiste ,dar bir çerçevede ,protokola kapalı şekilde kutladıklarını söyledi.  Çünkü kutlamayı geniş tutmak için  hem daha büyük bir salon,hem de ağır bir faturayı ödeme söz konusu. Böyle geceleri  tertiplemek  için  büyük bir mesai,işbirliği,fedakarlık  gerekiyor. Bunu iyi bilirim. 
      Maden,kendine has parlaklığa sahip,dövülüp haddelenebilen  ,ince levha ve tel haline  getirilebilen,asitler ve bazlarla  birleşebilen demir,altın, bakır, alüminyum, boraks,manganez  gibi elementlerin genel adıdır.  Tunçbilek ve Seyitömer  bunlardan değildir. Her iki   yerde de Linyit üretiliyor.  Her iki yerde de çalışanların çoğunluğunu   kömür çıkaran işçiler oluşturuyor. Yani Kütahya’da Kömür madeni işçileri var. Son yıllarda buna Boraks  madeni işçileri de katıldı.  Ama her halükarda  Türk Ordusu’nun genel adı  “ Mehmetçik” ise,  hangi maden üreticisi olursa olsun tüm maden işçilerimizin  genel adı” Maden İşçisi” dir. Dünya Madenciler Günün’de dünyadaki tüm Maden İşçileri anılır.Onlar , gündeme gelir. Sevgili eski GLİ’nin efsanelerinden,bir ara Ankara’da daire başkanıydı, dostum Aktan Kaplama’yı arayarak Madenciler Günü  ile ilgili ne kadar bilgisi olduğunu sormuştum. Tam da kutlandığı günde beni aradı. Siz de merak etmişsinizdir;Bu gün,Türkiye’de  Maden Mühendisleri  Odası’nın  girişimleriyle kutlanmaya başlanmış. Daha ilginç olanı, 4 Aralık günü Roma İmparatorluğu’na dayanıyor. Baba evinden kaçan  SANTA BARBARA adlı genç kız  bir maden ocağına  saklanmış. Burada kendisini maden işçileri korumuşlar. O’na bakmışlar,doyurmuşlar,evlat edinmişler. Bu efsane böyle  dillendiriliyor. Asıl daha ilginci, bu maden şu bizim İzmit’teymiş. Kulağa hoş geliyor değil mi? Sevgili kardeşime bu güzel bilgilerden ötürü teşekkür ediyorum.Bu bu vesileyle ,bugüne kadar madenlerimizde  ölen,bana göre bunlar şehittir, maden işçilerimize  Allah’tan rahmet,hayatta olanlarına sağlık ve afiyet,ailelerine bereket diliyorum.  ”İp  çarığı,çarık ayağı sıkar” Atasözü gereği  Maden İşçisinin anıldığı yerde doğal olarak o işçilerin çalıştığı işletmelerin,müesseselerin  diğer çalışanlarını da unutmak olmaz .Olursa vefasızlık olur. Ben bu vesileyle TKİ’nin Amiral Gemisi GLİ Müessesesi’nin(bugün işletme statüsündedir)  sayın müdürlerini  eğer aramızdan ayrılmışlarsa rahmetle,aramızdalarsa saygıyla anmayı kendim için görev bilirim.Eğer Nil olmasaydı Mısır olmazdı” diye bir Mısır Atasözü var. Ben bu anlamlı ifadeyi “ Eğer GLİ Müessesesi,eğer Tunçbilek Bölgesi, eğer Tunçbilek Linyiti  olmasaydı  Tavşanlı bugünkü durumuna gelemezdi”  şeklinde yorumlarsam yanlış olmaz. Bugün ülke genelinde  belki değil ama,Tavşanlı İlçesi’nde  mezarlıklarda  en çok kabir maden işçisine aittir. Tavşanlı’nın sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarında  tüm kazanımlarında bu elleri,yüzü  kapkara,gözleri kan çanağına dönmüş,akciğerleri kömür tozlarıyla dolu dolu, meslek hastalığına yakalanmış fedakar maden işçisinin  alınteri vardır. Tavşanlı,maden işçilerine minnettardır.  Onların her birini   sayın sendika başkanımız,öğrencim ,Yusuf Yaman’ın şahsında öpüyorum. Sevgili sendika başkanlarımız( Türk Maden- İş Batı Anadolu Sendikası/şubesi) değerli sendika başkanları gördü. Bir kısmı hayatta değil. Bazıları hayatta. Zeynel Akar,Reşat Özer, Selami Sayıner, Lütfü Tekbudak, Mustafa Kazım Aygün, Mehmet Arıca, Recep Akarslan, Ahmet Yavuz, Doan Şahin, Cevat Hilmi Kesin, H. Hüseyin Kayabaşı( eski Türk Maden-İş Genel Başkanlarından),İhsan Dokur, Ekrem Fedai, Durmuş Düzgün’ü unutabilir miyiz?  Halen görevde bulunan sevgili öğrencim Yusuf Yaman’ı da keza öyle… 
      
    Maden işçilerimizin her zaman yanında olmuş,yerine göre işçilerimize babalık yapmış,ebediyete intikal eden,bir kısmı hayatta olan  işletme/müessese müdürlerimizi de  unutamayız.Nadir Hakkı Önen,Cemal Kıpçak, Cemal Rüştü Aysan,Nevzat Yerdel,  Abdurrahman Aydın, Faik Gencer,Fahri Ergun, Hilmi Dokuzoğlu, İzzet Özerdem, Dursun Akar, Atıf Köktürk, Orhan Çakır, Cafer Metin, Cemal Kocabey, Kemal Penbe, Paşa   Kaya, Recep Çetiner, Mustafa Çokuslu,Ercan İpek, Dr. Recep Çelik’i  hatırlamamak olmaz. Kimisini rahmetle,kimisini hayırla yadetmek görevimizdir.  Bir zamanlar  sayın işletme/müessese müdürlerinin fotoğrafları Tavşanlı GLİ Merkezinde  ana binanın merdivenleri boyunca asılı dururdu. İbretle izlerdik. Gururlanırdık.Bu gün hala  aynı yerde midirler? Eğer duruyorlarsa ne ala,ama bir vesileyle kaldırılmışlarsa  alanların elleri kırılsın derim.   Bir zamanlar GLİ Bandosu ki birçok bürokratın haklı taktirlerine mazhar olmuştu bugün yoktur. Neden? Bir zamanlar bu güçlü kuruluşumuz 23 Nisan Milli Egemenlik Bayramları esnasında binlerce öğrencimizi sevindirirdi. En azından  tüm öğrencilere en azından  bir külah şeker,zamanında ekmek arası helva dağıtırdı. Bugün bunlar yapılmıyor. Neden? Bu kuruluşumuz bu kadar mı  zor durumdadır? Bu güçlü kuruluşumuz özellikle milli bayramlarda ilçenin en ortalık yerine bir kömür galerisi inşa ederdi.Bu galeri ibretle izlenirdi. Her Tavşanlılı madenci babasının,dayısının,amcasının,dedesinin çalıştığı yer altı galerisini görme fırsatı bulurdu.  Bugün yapılmıyor. Neden?  Bir zamanlar ünlü teknik direktör Mustafa  Reşit Akçay  döneminde TFF 1. Liginde olan LİNYİTSPOR  Bal Ligi’nde. Neden layık olduğu yerde değildir?Bu  TKİ  bir futbol takımını   taşımayacak durumda mıdır? Bu futbol takımını ayakta tutmak için beş on linyit kömürü yüklü vagon yeter de artar bile. Bir zamanlar 6500-7000 maden işçisine sahip olan GLİ Müessesesi( halen işletme statüsünde)’nin elinde topu topu 1500’e yakın  kamu  işçisi ,maden işçisi kaldı.  Tunçbilek’e neden yeni bir maden işçisi alımı,en azından 1000 maden işçisi alınamıyor?  240 milyon ton görünür Linyit kömürünü   kaderiyle baş başa mı bırakalım ? GLİ Sosyal tesislerine ne oldu? Kulakları çınlasın Doç. Dr. Mustafa Kalemli bu tesislerimiz( Gli Merkez Misafirhanesi- Tunçbilek 1 Numara için) bizim  gururumuz derdi. Merhum Cumhurbaşkanımız Cevdet  Sunay ( 28.3.1966-28.3.1973)  bile  Tunçbilek’teki GLİ Misafirhanesi’nde  bir gece ağırlanmıştı. Daha nice devlet büyükleri,bürokratlar bu misafirhanenin ve merkez misafirhanesinin  misafiri olmuşlardı.  Bir de  bayağı da canımı sıkıyor; Bir akademi olan GLİ , 1940’lardan bugüne  ülkemizin ekonomik,sosyal,hatta kültürel başarılarına,sportif alanlarda  ağırlığını koyan  müessese ne akla hizmettir  ki işletmeye dönüştürülmüştür.  Attan alınmış,merkebe bindirilmiştir? Bu koca müesseseyi işletmeye dönüştürenler kimlerse  bilsinler ki  vebal altındadırlar ve  asla  rahmetle anılmamaktadırlar. Daha ileriye gidiyorum; Getirin genel müdürlüğü Tavşanlı’ya.Yorgan yansın  kavga bitsin.  Tunçbilek  daha uzun yıllar ülkemizin ihtiyacı olan Linyiti üretmeyi sürdürecektir.GLİ  mevcut haliyle bile  hizmeti  sonuna kadar götürecek,tek bir parça linyit kalmayıncaya kadar varlığını sürdürecektir. Tunçbilek iyi bilinmelidir ki Tavşanlı’nın, Tavşanlılının kırmızı çizgisidir.   Bu kaliteli linyit kesinlikle  özele bırakılamaz.  Kamu işçisinin geleceği burada yatmaktadır.   Bu linyitte saçı bitmedik yetimin hakkı olduğu kesinlikle  unutulmamalıdır.    Görünür  Linyit rezervi 240 milyon tonun üzerindeyse bu kesinlikle düşünülemez. Bu kadar büyük bir rezervi  kaderine mi terk edelim?
             Bir Dünya Madenciler Günü  vesilesiyle  içimden geldiği gibi yazdım.  Bunları yazmam doğru olur muydu? Bal gibi olurdu.Bazen  hem nalına hem mıhına güzeldir  diyor, tüm madencilerimizin bu güzel gününü tekrar  kutluyorum.  Allah her zaman madencilerimizin yanında olsun.  Son  yaşanan grizu patlamasında şehit düşen madencilerimizi saygıyla ve rahmetle anıyorum. Mekanları  cennet olsun.
 
 
Bülent Alpagut 
       
  İletişim Tel: 0506 2218430   
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları