KİMSE FIRINCILARA KIZMASIN
Bülent Alpagut
- 05062218413 KİMSE FIRINCILARA KIZMASIN
Fırıncı; Fırın işleten kimsedir.Fırın işletme işine ise Fırıncılık denir. Fırın da, ekmek,simit,börek çeşitleri, hamur işlerini pişirmeye yarayan,ön kısmında bir açıklık bırakılmış,tavan,tonoz biçiminde yapıdır. Fırınlarda evlerden gelen tepsiler de pişirilir. Fırınlar da son yıllarda ; Güveç fırını,börek fırını,simit fırını, haşhaşlı çörek fırını,içli pide fırını, sade pide fırını ,sebze ve meyve kurutma fırını, acı biber kurutma fırını adı altında bugün halkımıza hizmet veriyor.Yani güveç fırınında sadece et ürünleri pişiriliyor.Haşhaşlı lokum,puaça,çörek,simit ayrı fırınlarda pişiriliyor. Bir kısmı, Doğalgaz ile, odunla,kömürle, bir kısmı elektrikle ısıtılıyor. Köylerimiz de,köylü yurttaşların münavebe ile yaktıkları,işlerini gördükleri mahalle fırınları bugün hala var. Örneğin Tavşanlı Belediyesi bile ekmek üretiyor .Hatta sayın Milli Eğitim Bakanımız birkaç gün önce açıklad; Bazı Endüstri Meslek Liselerimiz bile yakında ekmek üreteceklermiş.Bana göre olumlu bir hareket. Tavşanlı Köyleri’nin tamamında ki 87 köyümüz var; bunların mahallelerinde, mezralarında iyi-kötü en azından birkaç köy fırını mevcut. Evlerde,iş yerlerinde,lokantalarda bile elektrikle çalışan fırınlar var. Hatta hatta bazı aileler kendi ekmeğini kendisi üretiyor. Merhum annem evimizde kuzinenin fırınında ekmek pişirirdi.
Ülkemizde, on binlerce ekmek üreten,24 saat ful çalışan büyük fırınlar bulunuyor.Bu fırınlar sayesinde , insanlarımız ,başka bir ifadeyle 2020 verilerine göre 23 milyon 293 bin aile karnını doyuruyor. Halkımız daha ucuz olduğu için birçok yerleşim biriminde , Belediyelerimizin Ekmek Fabrikalarında üretilen ekmekleri tercih ediyor. Bir ayrı bilgi daha vermek isterim; Türkiye’de,milli sınırlarımız içinde günde 35 milyar adet muhtelif büyüklükte ekmek üretildiğini kaçımız biliyoruz?Bu kadar ekmeğin tümü boğazımızdan geçiyor mu? Maalesef geçmiyor. Çoğu çöpe gidiyor.
81 İlimizde,922 ilçemizde,18.288 köyümüzde en az bir tane, 23.919 mezramızda yine en azından bir tane,1391 belediyemizin bir kısmında, 388 beldemizde bir fırınımız var. Bu fırınların bulunduğu yerleşim birimlerinde yaklaşık kişi başı ekmek tüketimi ise 520/yıl adet. Bu arada dünyada en çok ekmek israf eden ülkelerden biri olduğumuzu da herkesin bilmesini isterim. Dedelerimizi,ninelerimizi ve diğer büyüklerimizi anımsadım. Yerdeki ekmek kırıntısını hafifçe yaladıkları parmaklarından biriyle yerden alır,ağızlarına götürürlerdi.
Bugün ekmeği pahalı bulanlar var. Bence daha da pahalı olsun ki ekmeğin değerini anlayalım,kıymetini bilelim. Birkaç yıldır çöp kutularında,çöp konteynerlerinde,çöp varillerinde ,arazilerde,orada burada atılmış ekmek dilimleri,parçaları göremiyorsak,bu ekmeğin değerini birazcık anlamamızdandır. Çünkü artık ekmek küçüldü. Eskiden Asker Tayınları olurdu onlar kadar kaldı.Buğdayın tonu arttı. Geçtiğimiz yıllarda kuşlara yem olarak aldığım 2-3 liralık buğdayı şimdi alamaz oldum. Yani ekmek Altın oldu. Herkes artık ihtiyacı kadar ekmek alabiliyor. Eskisi gibi haftalık,on beş günlük ekmek üretenler kaldı mı?Biz bile yıllar önce unumuzu fırına götürür,ekmek yaptırır,alır getirir,bez torbalara koyar 10-15 gün yerdik. Ben bile bugün, artan ekmekleri özenle kesip doğruyor,kuşbaşı yapıp fırınlıyor ve çorbalık olarak değerlendiriyorum.
Tavşanlı’da birçok fırıncı ahbabım var. Bunlarla zaman zaman telefonlaşır,mesajlaşırız. Allah hepsine de Peygamber sabrı,Hz. Ali kuvveti versin. Zor bir iş yapıyorlar. Bir çoğu meslek hastalığına yakalanmış. Terliyorlar,sırıl sıklam olmuş giysileriyle iş yerlerinin önüne çıkıp soluklanırken üşüyor,rahatsızlanıyorlar.Hayatta bugüne kadar ekmek üreterek zengin olmuş bir fırıncı dostumu hatırlamıyorum Hiçbir fırıncı ekmek üreterek zengin olamaz. Çünkü ekmek üretmek, buğday ve un satmaya benzemez. Ekmek üretmek, zengin olmak için kesinlikle bir kazanç yolu değildir.
Fırıncı, ürettiği ekmek,simit,güveç,haşhaşlı,içli pide,sade pide,börek ve diğer hamur ürünleriyle ünlenmiştir. Örneğin biz aile olarak, yıllar içinde haşhaşlımızı, Yörük İbrahim merhumun fırınından almışızdır. İçli pidemizi yine aynı fırına yaptırmışızdır. Bu gelenek oğulları merhum Hasan ile devam etti. Şimdi de Ali ile bu gelenek devam ediyor. Sonra,Akseven Sokak yakınında, Kanalboyu’nda,Yumurtacılar Sitesi’nin altında fırın açan, GERGE pide ‘ye, Zafer’e yaptırmaya başladık, Geçtiğimiz aylarda iş insanımız İbrahim Ayaşlı İzmir, Özdere’deki yazlığına gelirken bize de“lokmalık” tabir edilen ,merhum Mehmet Eşenli’nin oğlu Hasan’ın’ baba yadigarı fırınında ürettiği lokumlardan getirmişti. Aynı lokumları oğlum Sinan da getirdi. Çok beğenmiştik. Simitimi yıllar içinde ya merhum Muharrem’den ya da merhum Mustafa Bal’In Sığırönü Caddesi’ndeki mahalle fırınından almış, Atatürk İlkokulu’na götürmüş,teneffüs arasında çayla tüketmişimdir. Çıtır çıtırdılar.Merhum annem ekmeğini,evladı kadar sevdiği İş Bankası Şubesine yakın, Kara Mehmet’in fırınından alırdı. Merhum babam da damak tadı oluştuğu için ekmeğini ,Mülayim Kırı’nın eteğindeki merhum Ballar’ın Mehmet ‘in fırınından alırdı. Tavşanlı’da ilk kaliteli ekmekte payı olan Bahadır Ailesi’dir. Tunçbilek’te de kaliteli ekmeği ilk onlar çıkarmışlardır.Hacı İbrahimler’in Müftülük yanındaki fırınına kaliteli,pişkin ekmeği almak için özellikle giderdim. A-101 yanında Yörüklerden bir hemşehrimizin fırınından da söz ediyorlar.Görmediğim için çalıştıranı kimdir bilmiyorum. Zamanın Haydar Ahmet’ine komşu, arka kısımdaki merhum Abdullah Efendi’nin fırını da,sahibi merhum Abdullah Efendi kadar ünlüydü.Merhum çok sinirliydi. Ben elindeki küreğiyle karşısındakilerin, sırtına,yüzüne,eline, koluna kızgın anlarında vurduğunu iyi bilirim. Tombul Ekmek te Tavşanlı’da seviliyor. Cafer’in, Kardeşler Susam Sokağı adlı üç fırını var. Üçü de mükemmel . Ürünleri de öyle. Yine bir kardeşimizin ürettiği Trabzon Ekmeği’nden de sitayişle bahsediliyor. Merhum arkadaşım Muharrem de bir ara fırıncılık yapmıştı. Hatta Moymul Mahallesi’nde de ekmek üretmişti. Halen Tavşanlı’nın beldeleri Tunçbilek, Balıköy,Kuruçay ve Tepecik’te de çok güzel ev ekmeği üretiliyor. Bir zamanların Çukurköy’ün de de ünlü Çukurköy Ekmeği üretilirdi. Çok parçalı bu ekmeğin bir hayli müşterisi vardı.
Bu arada bazı ekmek fırınları da kapandı. Ama Tavşanlılı gerçekten kaliteli ekmek yemektedir. Bir ara Kütahya Hv. Er. Eğt Tuğ. K.lığı ekmeğini Tavşanlı’dan götürüyordu.
KÜTAHYA EKSPRES’te okudum; Cansu Aydemir haberleştirmiş, Kütahya’da da ekmek ve simite zam gelmiş. Herkes düşünmeden fırıncılara veryansın ediyormuş. Şu gerçeği herkes iyi bilmelidir; Girdi maliyetleri arttığı sürece her fırıncı kaçınılmaz olarak zam yapacaktır. Zamlardan veya güncellemelerden fırıncı kardeşlerimin ne günahı var ki?Onlar da ayakta kalmaya çabalıyorlar.Yapın unda,mayada,suda,elektrikte,işçilikte,kirada,ulaşımda,akaryakıtta indirim, ekmek fiyatları da eski fiyatına geri dönsün. Güncellenmeden önce Kütahya’da 3.5 liradan satılan simit 4 lira olmuş.Yine güncellenmeden önce 3 liraya satılan 210 gram ekmek 4 liraya çıkmış. Bu arada tüm unlu mamüller de bu girdi artışlarından olumsuz etkilenmiş bulunuyor. Fırıncı esnafı aynı şeyi söylüyor;” zamlar talep üzerine değil, artan maliyetlerin bir sonucu olarak yapılıyor” diyor. TMO, tarafından unun,belirlenen bir fiyatı söz konusu. Artan girdi maliyetleri, asgari ücretin yükselmesi de cabası. Tüm girdileri hesapladığımızda tüm ülke genelinde bir değişimi fark etmemek mümkün değil. Yaklaşık bir aydır, iller kendi hesaplarını yaparak ilgili mercilere sunuyor.Sonuç itibariyle , Ticaret ve Sanayi odaları,Meslek Birlikleri ve diğer bu konuda yetkili olanlar buna oturup karar veriyor. Ekmek ve simitte fiyatlar böyle ayarlanıyor.Görüyoruz bazen her talep kabul görmüyor. Sonuçt da olan fırıncıya oluyor. Ekmek üretene oluyor. Fırıncı esnafının mağduriyetine asla izin verilmemelidir. .
Fırıncı durup dururken ekmeğe zam yapmaz, ekmeği güncellemez. Kimsenin ekmeğiyle de oynamaz. Allah fırıncı esnafından razı olsun. Kutsal bir görev ifa ediyorlar. Allah birlerine bin katsın. Onlara kızmak yerine hayır dua etmeliyiz. Ben fırıncılardan yanayım. Namuslu,vatanperver,çalışkan,kutsal ekmeğimizi üretenlere Allah’tan sağlık afiyet ve bereket diliyorum. O ateşe uzanan elleri öpüyorum.