24 Eylül 2014 - Çarşamba

Bakkallar Gibi Kasaplar Da Tarih Oluyor

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 6 dk.
5184 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

                                            BAKKALLAR GİBİ KASAPLAR DA TARİH OLUYOR

                                                                                                                                       

         Türkiye’de en kaliteli et yurdun muhtelif yörelerinde tüketilir.Bunlardan biri de Tavşanlı’dır.Yıllar yılı sohbet odalarında,düğünlerde,karşılama ve uğurlamalarda,veda ve hoş geldin yemeklerinde tepsilere yatırılan kuzu ve oğlaklar bugün sadece fotoğraflarda,anılarda kalmıştır.Yıllar öncesinde özellikle düğünlerde parça et pilav yanında yerini alırken bugün et kavurma olarak pilava eşlik etmektedir.Tavşanlı ilçe olalı beri nice kasaplarla tanışmış,bir arada yaşamış ve bu kasaplar sayesinde kırmızı etin  pirzolasından,bifteğinden,kavurmasından,kıymasından yemiştir.Yeni kuşak efsane kasapları tanımaz.Dedelerinden,babalarından,amca ve dayılarından duyduğu kadarıyla bazılarının adını  belki bilir.Tavşanlı7nın nüfusu 25-30 binlerdeyken 40’ın üzerinde olan kasap sayısı bugün nüfusun 70 bine dayandığı şu günlerde sadece 10 kadara kadar düşmüştür.Son yıllarda sayıları hızla artan AVM’lerinin  kasaplık mesleğini olumsuz etkilediği düşünülebilir.Ama asıl neden ekonomik açıdan ailelerin ete daha az ilgi duymalarıdır.Merkezde yaşayan 70 bine yaklaşan nüfusun kırmızı et ihtiyacını karşılama çabasında olanlar kasaplar tüketimin hızla düştüğünde hemfikirler.Daha düne kadar geçen kurbandan kalan etleri kıymaya dönüştürdüklerini saklamayan bir kasap dostumun önümüzdeki 10 yıl içinde tıpkı bakkallar gibi kasapların da tarih sahnesinden çekileceklerini  söylemesi manidardır.

          Bugün çoğu hayatta olmayan Tavşanlılı kasaplar arasında Kasap Ferit,Anbarlı,Moymullu Veli,Kocabıyık Mustafa,Değirmencilerin Halil Özenç,Kamil Tayşi,Moymullu Ali Sümer,Hasan Karakafa,Bakımsız Mustafa,Mehmet Karakafa,Karakafa Ahmet,Ellez Mustafa,Necmettin Eraslan,Ellez Halil,A.İhsan Coşkun,Mustafa Kocayörük(Kalfa)Pampam Kenan,Açkarınların Aşkın Mehmet,Muzaffer Yılmazer,Orhan Yılmazer,Ramazan Kavlak,Kasap İzzet,Kasap Yusuf,Moymullu Mustafa Memiş,Hasan Özel,Niyazi Kabadayı,Bahar Ali,Sülyeli Ali Ağa,Kasap Niyazi Seven,İsa Özcan,Seliköylü Mehmet Özarslan(Hatip Ağa) tepside taşfırın ustası Mustafa Uslu,Ayvalı Köylü Deli Mehmet fotoğraflarda,anılarda kalmışlardır.

           Son dönem kasapları bir ara Kasaplar ve celepler Odası üyesiydiler.Kasap sayısı azalında bu kasaplar Bakkallar ve Bayiler ve Esnaf Odası  üyesi olarak kaldılar.Halen belediye müzesi altında Süleyman Alyüz,İrfan Toker,Şirin Sucuk Patronu Abdurrahman Şirin,Ekrem Aka,Kalfa Deli Şerif,Muzaffer Yılmazer,Tevfik Kocayörük,İhsan KocayörükKasap Turan,Fahrettin Eraslan,Hüseyin Yiğit  Halkımıza hizmeti sürdürüyor.Bir ara Beyköylü Koca Halil’in oğlu Mehmet te Palazoğlu altında bir süre çalışmıştı.

            Güveçciler de kırmızı ete lezzet katanlar olarak bir elin beş parmağı kadar kaldılar.Güveç ustaları  İsmail,Bekir,Mülayim yokuşunda Gedizli halkımızın uğrak noktalarından.

             Kasaplarla ilgili öyle anılar,öyküler var ki burada bunlara yer vermek isterdim.Moymul Mahallesi’nde Yörük kasap omzuna attığı erkeçi İsmet ve Kadir ağabeylerin kahvelerine getirir bağırırmış:” Et yimacanız mı?” dermiş.Birkaç kez daha seslenir bir yanıt almayınca “ Bok yin deyyuslar” deyip çeker gidermiş.Ellez Halil cadde ve sokaklarda kestiği hayvanların sakatatlarını gezdirir ama muhakkak birilerine yıkar giderdi.Kasap Orhan yıllarca THK’nun derilerini ihaleyle aldıktan sonra toplar,tuzlar,evinin bodrumunda depolardı.Bu nedenle Numune sokak yıllarca deri kokmuştur.İlçede seyyar kasaplar da olmuştur.Özellikle kurban bayramlarında ortaya çıkarlardı.Her şeyin bir harmanı olduğu gibi onlar da kısa sürede üç beş kuruş kazanırlardı.

             Tavşanlı’da yıllar önce koyun,keçi kuzu ve oğlak kelleleri ütülenerek ya fırına verilmiş ya da kelle-paça çorbasına malzeme olmuşlardır.Bugün ilçede sadece Kocabıyık Ali işkembeyi değerlendiriyor ve çorba olarak sunuyor.100 binin üzerinde nüfusa sahip Tavşanlı’da dün olduğu gibi bugün de 10 kadar kasap etin en kalitelisini sunmayı sürdürüyor.Tavşanlı tarihinde ete leke sürmeyen kasap esnafını saygıyla anıyorum.Bana bu yazımda yardımcı olan değerli dostum kasap Süleyman  Alyüz’e teşekkür borçluyum.Bir de fotoğraf verdi.Fotoğrafı çoğaltan fotoğrafçı sevgili Fazıl’a da ayrıca teşekkür ediyorum.

                             UZMAN DOKTOR ÜNAL ÜNALAN DA BİR TAVŞANLI SEVDALISIDIR

               Aslan Bolu’nun Seben İlçesi’nden olan Uzman doktor Ünal Ünalan  30 yıldır Tavşanlı’da yaşıyor.Bir Tavşanlı sevdalısı olarak ta yaşamını Tavşanlı’da sürdürüyor.Tavşanlı sevgisi olmasaydı ne işi vardı Tavşanlı’da?SSK Hastanesi’nde 7 yıl Başhekimlik ve bir o kadar da yardımcılık görevlerinde bulunan Ünalan için güzel şeyler duydum.İnşallah gerçekleşir.Babaannesi  doğduğu zaman torununun doktor olmasını istemiş. Duaları kabul görmüş o da doktor olmuş.Seben ilçesi’nde doğduğu gün görev yapan doktor Cemil  Bey  gibi bir doktor olmasını isteyenlerin duaları  da kabul olmalı ki bugün sevgili Ünalan  mesleğinin doruğundadır.1971-1977 yılları arasında Ankara Tıp Fakültesi’nde okuyan Ünalan askerliğini yaptıktan sonra İstanbul Şişli Etfal Hastanesi’nde göz ihtisası yaptı.Mecburi hizmetini yapmak üzere geldiği Tavşanlı’yı bir daha terk etmedi.O da Hotanlı Suyu içenlerden.Bu suyu içenlerin Tavşanlı’ya aşık olduğu söylenir ve hem de doğrudur.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları