MOYMUL’A DİKKAT
Bülent Alpagut
- 05062218413MOYMUL’A DİKKAT
Tavşanlı’da demokrasiye aşık değerli insanlardan biri de Moymul’lu Sait’tir. Ne zaman bir seçim olsa yazının başlığını söylerdi. Ben de yıllar yılı Tavşanlı’da yerel ve genel seçimler yaşadım. Çok ilginçtir basın mensubu olduğum için seçim gecelerinde sandıklar açıldıktan sonra not alırdık. Ne zaman listemde Moymul sandıklarının dökümüne baksam burada çok ilginç bir sonuç çıkardı. Örneğin D.P.mi kazanmış, bakardım Tavşanlı’da da, Kütahya’da da aynı siyasi parti kazanmış. Bu diğer siyasi partiler için de geçerli. Bu nedenle rahmetli ağabeyim Sait’i her zaman anarım. Moymul mahallesi 19 mahallemizden biridir. 40 kişidirler, birbirlerini tanırlar. Göç almamış ve göç vermemiştir. Bugün kemikleşmiş kaç Moymullu kaldığını bilmiyorum ama yine de Moymullu her zaman olduğu gibi Moymulludur. Herkesin söylediği gibi Moymul mahallesi bir federe devlettir. Bu nedenle Moymulun oylarına dikkat etmekte yarar vardır. Moymul’da sonuç ne ise bunu büyütün, tüm ülkeye uyarlayın o siyasi parti iktidar olur.
BİZLERE CEMAL GÜRSEL’İN ASKERLERİ DİYORLARDI
Yaklaşan 27 Mayıs beni biraz gerilere götürdü. 27 Mayıs 1960 askeri darbesi benim hayatım boyunca yaşadığım iki darbeden biridir. Darbeden 6 ay sonra lise ve muadili okul mezunları, benim gibi üniversitelerde yıllanmış öğrencileri ki 13500 kadar alelacele askere almışlardı. Çok sayıda Tavşanlı’lı yedeksubay öğretmen olarak yurda dağılmıştık. Bu vesileyle hayatta olan ve olmayan tüm arkadaşlarımı burada anmak isterim. Esmerlerin Tekin Özdoğan, Ömer Tekin, Mehmet Sever, Mustafa Gürer, Ali Yörük, Mahir Yörük, Yüksel Kavuncu, Gültekin Kesin, Mehmet Kır, Ahmet Yılmazer halen hayatta. Mehmet Ali Özel, Şerif Tuncel, Emin Türkyılmaz, Cemal Eker, Kazım Girgin bugün hayatta değiller.
1959 yılının ortalarındaydı. GLİ Müessesesinde iş talep etmiştim. Hem ders çalışacaktım hem de para kazanacaktım. Tunçbilek bölge müdürlüğünde tahakkuk servisinde, hesap kalkilatörü olmuştum. Odamda rahmetli Ömer Keşkekçi, yanımdaki odada Canip bey, biraz ilerimde bandocu Emin bey, üst katta bölge müdürüm hakim Fikret bey, başpuantör Kafa Mehmet, İbrahim Serter, Keçilerin Selahattin ve tekel müdürünün oğlu Gündüz vardı. Birkaç ay sonra işi bıraktım. Bu kez Tunçbilek’te Köprübaşı İlkokulu’na öğretmen vekili olarak atandım. Rahmetli Mustafa Şahin okul müdürüydü. Bu okulda 27 Mayıs 1960 gününe kadar çalıştım. O gün okula gitmek üzere evden çıktığımda sokaklarda hava askerleri dolaşıyordu. Hepsi de silahlıydı. İhtilal olduğunu sonra öğrendim. Rahmetli maarif memuru Hüseyin Tarhan İstiklal İlkokulu’ndaki odasında ihtilalden habersiz çalışıyordu. Bir fırsatını bulup yanına gittiğimde bana sert sert bakmış, “Okula gitmedin mi?” diye sormuştu. Ben de “İhtilal olmuş hocam” demiş, kendisini iyice kızdırmıştım. Ama gerçekti. Sonra radyoyu açıp marşları duyunca bana evime gitmemi söylemişti. Ev zaten yakındı. Ben de doğruca eve gitmiştim.
27 Mayıs 1960 tarihinde ilçe kaymakamı Saip Nalbantoğlu, belediye başkanı İbrahim Çırak, garnizon komutanı Hv.Yrb.Sedat Uyanıker, DP İlçe Başkanı Sadık Penbe, milletvekili ise Mehmet Diler’di. Aradan 55 yıl geçmiş. Tavşanlı’da o günden hatıra tek bir isim vardı. 27 Mayıs ilkokulu.Sonra sildiler, o okulun adını Milli Egemenlik İlkokulu yaptılar.
Rahmetli milletvekili Mehmet Diler’i Kayseri’de cezaevinde ilk ziyaret edenlerden biri benim. Yedeksubay öğretmen olduğum için pek zorluk çıkarmadılar. Beraber çay içtik, sohbet ettik. Bana hiç unutmam “Sevgili Bülent bak şu etrafında gördüklerinin hepsi tahsilli insanlar. Hepsi ızdırap çekiyor. Demokrasi en kötü yönetimden iyidir. Keşke ihtilal olmasaydı” demişti. Allah bir daha böyle günleri bizlere yaşatmasın. Siyasi partiler demokrasinin çocuklarıdır. Bu nedenle halkın iradesine her zaman saygı göstermek borcumuzdur.