15 Eylül 2023 - Cuma

30 AĞUSTOS ve 3 EYLÜL

30 AĞUSTOS 3 EYLÜL

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 6 dk.
118 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

   30 AĞUSTOS  KÜTAHYA’NIN 3 EYLÜL TAVŞANLI
  VE EMET’İN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULDUĞU
                               GÜNLERDİR        
 

      Kurtuluş Savaşı’nın en çetin çarpışmalarına sahne olan Kütahya   maalesef güçlü bir Yunan Tümeni tarafından  işgal edilmişti.  Yani Kütahya ve havalisinde güçlü bir Yunan kuvveti vardı.Eskişehir- Afyonkarahisar hattındaki Yunan Ordusu’nun   225 .000 askeri olduğunu,top sayısının 420 ve hava gücünün 50 uçakla sınırlı olduğunu biliyoruz. Buna karşın Türk Ordusu’nun  208.000 askeri,320 topu ve 10 uçağı söz konusuydu. Asıl savaş alanı,  Afyonkarahisar-Altıntaş-Dumlupınar üçgeninde olmuştur. Yani Büyük Zafer’i anlamak için Kütahya ve havalisini iyi incelemek gerekir.   Kütahya merkez dahil yakın çevresi  17 Temmuz 1921 tarihinde  işgal edilmiştir.13 Temmuz 1921 tarihinde   Afyonkarahisar merkez ve yakın çevresiyle  Bilecik merkez ve yakın çevresi  Yunanlılar tarafından işgal edilmişti. İki gün sonra ,  başlayan işgal hareketi   giderek genişlemiş, 15 Temmuz 1921 bu defa ,  Kütahya merkez ve yakın çevresiyle  ,Bozüyük merkezi,Tavşanlı merkezi  ve Emet  işgali yaşamıştı.  Tarihi  belgelere göre ; O gün yani Kütahya’nın,Bozüyük’ün , Tavşanlı’nın ,Emet’in işgal edildiği anlarda   Türk Ordusu’na ait birlikler  ,özellikle 4. Tümen  kendisini,Yarbay Nazım Bey  yönetiminde  büyük bir mücadele buluvermişti.  Öyle şiddetli bir direniş olmuştu ki bu esnada yarbay Nazım Bey ve silah arkadaşlarından bazılarıyla bazı askerlerimiz şehit düşmüşlerdi. Tavşanlı tam 413 gün işgali yaşamıştır.  19 Temmuz 1921 tarihinde Türk Ordusu’na bağlı birlikler Eskişehir’i boşaltmışlar ve aynı gün Eskişehir ve yakın çevreyle  Seyitgazi’ye Yunan Birlikleri girmişti. Aynı günün akşamına doğru ise bu kez Yunan Birlikleri’nin girdiği yer Uşak olmuştu. 
        Bu beklenmedik ani  işgal hareketlerine karşı maalesef direnilememiştir. Sadece Kütahya’nın ilçelerinden Emet ve  yakınlarında  çete faaliyetlerinin yapıldığını öğreniyoruz.  Yunan Birlikleri’nin Emet ve  yakınlarında büyük bir direnişle karşılandığı da anlatılır.  Dereli Kaplıcaları, Sülye ve civarında vur-kaç  yoluyla Yunan Birlikleri’ne ilk darbeyi  Emetli  çeteler  vurmuştur. İşte bu çarpışmalardan kaçan bir Yunan askeri yaralı olarak Tavşanlı’ya gelir,ilçedeki yerleşik Yunan güçlerinin komutanına durumu izah eder . Bundan sonra Emet İlçesi’nin Yunan Güçleri’nce yakıldığını da biliyoruz. Emet maalesef birkaç kez Yunan Güçleri tarafından yakılarak cezalandırılmıştır.  Aynı direniş Tavşanlı’da  yaşanmamıştır. Çünkü Yunan güçleri ağırlıklı olarak Tavşanlı’daydı.  Ama Tavşanlı’nın bir kez yakılma riskiyle karşı karşıya kaldığı da unutulmamalıdır. 
        Kısacası Kütahya’nın, Bilecik’in, Bozüyük’ün, Eskişehir’in, Seyitgazi’nin ve daha birçok yerleşim biriminin kısa sürede işgali   zaman içinde kahraman ordumuzun  yeniden bir araya gelip,iyice örgütlenmesi,savaşa hazır duruma getirilmesi sonucunda  sonlandırılmıştır. Kütahya 30 Ağustos gününü Yerel bayram olarak kutluyor.  Kütahya’nın Tavşanlı ve Emet İlçeleri de 3 Eylül gününü yerel bayram olarak kutlamayı sürdürüyor.
         Bildiğim bir husus; Bu yerel bayramların en anlamlısının,en güzelinin Emet ilçesi’nde  kutlandığıdır.  Ben de yıllar içinde Tavşanlı’da Üç Eylül günü  yapılan etkinlikleri  bizzat yönettim. Yerel bayramların ayrı bir havası oluyor. Bu bayramlar o yerleşim birimini A’dan Z’ye  bir araya getiriyor. Bir yerleşim birimi kocaman bir aile gibi oluveriyor.İlk kutlandığı yıllarda büyük bir heyecanla  karşılanan Üç Eylül Tavşanlı’nın kurtuluş bayramı zaman içinde daha az etkinliklerle kutlanmaya başladı.Yerel  bayramların bütün yükü belediyelerin omuzlarında kaldı. Güçlü belediyeler bu bayramları daha güzel,güçsüz belediyeler  ne kadar ekmek o kadar köfte misali kutlamak zorunda kaldılar.Kurtuluş bayramları,yerel bazda, toplu sünnet törenleri, konserler, konferans ve açık oturumlar,panellerle,sergilerle  kutlanmaya başladı.    Hatta bir ara bazı ilçelerde  kutlansın mı kutlanmasın mı şeklinde  düşünceler bile oluştu.Biri çıktı:” İşgal altında kalan yerlerin kurtuluş bayramı olmaz”da deyiverdi.    Ben bu yerel öyle veya böyle  kutlanmasından yanayım.  Çünkü işgalden kurtulmak çok önemli bir şey.Bunu ancak işgal altında kalanlar iyi bilir.   Allah bir daha Kütahya’mıza, Tavşanlı’mıza ve Emet’imize ve diğer işgalden kurtulmuş yerleşim birimlerine bir daha böyle bir acı yaşatmasın.  Ama Kurtuluş Savaşı’nın en hareketli anlarına ev sahipliği yapan Kütahya’mız  her yıl artan bir ilgi ve programlarla bu yerel kutlamaları  daha güzel  etkinliklerle taçlandırmayı sürdürüyor. 
           Kütahya,Kurtuluş  kırmızı çizgisidir.  Kurtuluş Savaşı’nda Kütahya’yı eskaza  görmeden geçerseniz bu  büyük bir duyarsızlık ve gaf olarak kalır.   Kütahya  Türk Milleti’nin yeniden hür ve müreffeh bir ülke olmasında etkili olmuştur. Kütahya Toprakları şehit kanlarıyla sulandığı için  ünlü kirazının,vişnesinin,çileğinin  hep kan kırmızıdır.Kütahya Toprakları üzerinde dolaşanları uyarırım; Çünkü Kütahya Toprakları kan ile yoğrulmuş topraklardır.  Her karışında bir şehitin  ayak izi,akan teri,barut kokusu  vardır.   Şair ne güzel söylemiş: ” Dur yolcu  ,basıp geçtiğin bu toprak bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver,bu sessiz yığın, bir vatan kalbinin attığı yerdir”. Bayramın kutlu olsun Kütahyalı, Tavşanlılı, Emetli kardeşlerim…

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları