27 Kasım 2015 - Cuma

İNSANI İKİ ŞEY ÖLDÜRÜRMÜŞ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 7 dk.
4357 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 

 

                         İNSANI   İKİ  ŞEY  ÖLDÜRÜRMÜŞ

 

                                                                                                        

 

        İnsanı iki şeyin öldürdüğü söylenir.Birincisi:Sevmediği insanın silahından gelen mermi.İkincisi:Sevdiği insandan gelmeyen ilgi…Bütün öğretmenler görevini icra ettiği süre içinde okuttuğu öğrencilerini evladı gibi sever.Hiç birini ayırmaz.Sevgiler eşittir.Çünkü öğretmen bir annedir ve babadır.

        24 Kasımlar gelirken içim bir buruktur.Acaba yıllar boyu özenle yetiştirdiğim kaç öğrencim beni arayacak diye düşünürüm.Bu bugüne kadar iki elin 10 parmağı kadar olmuştur.Öğretmen öğrencisi tarafından sevilmeyi,anılmayı,arzu edilmeyi, saygı duyulmayı,kendisine ihtiyaç duyulmasını,kendisine güvenilmesini hatta bazen de öğrencilerinin boynuna sarılmasını  bekler.Evet bu kadar.Öğretmen Polyanna gibidir.En küçük mutluluklar onu kanatlandırır.Bakın insanlar bir çok şeyi unutabilir.Ama öğretmenini asla.Ben bile 80 yaşına merdiven dayamışım hala öğretmenlerimi anıyorum.

        Aileler çocuklarının hayatında bir şeylerin değiştiğinin farkına onları okula gönderdikten sonra varırlar.Eğer o minikler,küçükler öğretmen görememişse kayıplardadır.Aile bireylerinden gördüklerini taklit etmeyi sürdürürler.Yani kendilerini bilmeye başladıkları ana kadar sahip olabildikleri aile bireylerinden alabildikleridir.

        Her öğrencinin ruhunda bir ışık vardır.Bu güzelliği beraberinde getirir.Bu güzellik çocuğun ailesine ahenk olur.Evde ahenk olunca da bu kez önce yakın,sonra uzak çevre, köyler,beldeler,şehirler,Büyükşehirler,tüm milli sınırlar içinde düzen olur.Sonuç itibariyle ülke bazındaki bu düzen dünyada barışı getirir.Genelde doğum günlerinde söylenen Happy birthday to you adlı bir mini şarkı vardır.Bu mini şarkı iki Amerikalı kız kardeşe aittir. Uzaklardan,deniz aşırı mesafelerden ülkemize gelinceye kadar “Good morning to all” Türkçesi “ Hepinize günaydın” olup çıkmıştır.İşte bu güzel sözcükleri her gün söyleyen ve söyleten öğretmendir.Bugün bile bazı öğrencilerimin beni gördüklerinde:” Selamünaleyküm,Günaydın” diye beni selamladıklarını görüyorum…..

         Öğretmen öğrencisinin incinmesine gönlü razı olmaz.Allah’a dua ederken:” Allah’ım,öğrencilerimin başı ağrımasın,benimki ağrısın.Bir yerleri kırılmasın benim kırılsın.Onlar üzülmesin ,ben üzüleyim” der.Allah,yaprağın hafifliğini,ceylanın bakışını,güneş ışığının kıvamını,sisin gözyaşını aldı.Rüzgarın kararsızlığını,tavşanın ürkekliğini de ekledi ve onların üzerine kıymetli taşların sertliğini,balın tadını,kaplanın yırtıcılığını,ateşin yakıcılığını,karın soğukluğunu,saksağanın gevezeliğini,kumrunun sevgisini ilave edip bunları bir kabın içinde karıştırıp eritti. Öğretmeni yarattı.Allah kesinlikle öğretmeni  yaratırken kaplumbağanın yavaşlığını,boğanın bakışını,doğanın dehşetini alıp sülüğün yapışkanlığını,hindinin kabarışını,gergedan derisinin sertliğini  eklememiştir.

         Öğretmenler de çeşit çeşittir.Bazıları şeftaliye benzer,ağızları sulandırır.Kiraza benzeyenleri güzel görünür ama kurtluysa mide bulandırır.Vişneye benzeyenlerini kaynat ve kase kase ye.Karpuza benzeyenleri vardır.Dışından güzel olabilir ama kelek te çıkabilir.Armuta benzeyenleri herkese düşmez.Muşmulaya benzeyenlerini eğer meyveden sayarsanız afiyet olsun.Greyfurta benzeyenlerini sıkarsın suyu çıkmaz.Keçiboynuzuna benzeyenlerini ise ömrün boyu kemir dur.Kestaneye benzeyenleri sadece kışın yenilir.İncire benzeyenleri ise yaz ve kış yemek serbest.Kavuna benzeyenleri vardır.Mutlaka koklayacaksın.Muza benzeyenlerini hemen soyacaksın.Hasılı öğretmen her meyveden,sebzeden bir şeyler almıştır.Ama ayvasını bulursanız ömür boyu hep ayva yersiniz.Şimdi diyeceksiniz Bülent Hoca sen bu meyvelerin neresindesin?

         Ben halen 78 yaşında bir öğretmenim.İlk yıllarımda köpekler gibi koştum durdum.Sonra meslekte kıdem aldıkça,işim gücü arttıkça eşekler gibi çalıştım.Evlendim,çoluk çocuğa karıştım.Yüküm iyice arttı.Öküz gibi çalışmaya devam ettim.Artık yaş baş ilerledi. Çocukla çocuk,büyükle büyük oluyorum. Sanırım maymunluk dönemindeyim.

         Bir öğretmenim vardı yıllar öncesinde.Zaman zaman dizinin dibine çöker onu seyreder,konuştuklarını dinlerdim.Bana neler neler söylemiş bir kısmını hala anımsarım.Konuşmaya değer olanlarla konuşmazsan,insanları yitirirsin.Konuşmaya değer olmayanlarla konuşursan,sözcükleri yitirirsin.Bilenler,insanları da sözcükleri de yitirmezler.Hani dostlar vardır,bunaldığınızda yanınızda htiğiniz ve kimi zamanda bulduğunuz.Hani dostlar vardır,iki eli kanda olsa bile.ihtiyaç duyduğunuzda koşarak gelen.Hani dostlar vardır,kederinizi keder bilen.Hani dostlar vardır,üzemezsiniz,kıramazsınız,kıyamazsınız.Hani dostlar vardır,fikre ihtiyaç duyduğunuzda sizi,sizden fazla düşünüp akıl verir.Hani dostlar vardır,beraber olduğunuzda kederiniz bitiverir.Hani dostlar vardır “ İyi ki var” dediğinizBöyle dostlar bir elin beş parmağı kadardır.Bu parmaklardan birisi de öğretmendir.Bunu Konfüçyüs Söylemiş.Öğretmenim sözü bittiğinde bana:” Bunları ben söylemiyorum oğlum” demişti.

        Bu Öğretmenler Günü’nde de aramızdan ayrılan nice öğretmen arkadaşlarıma,öğretmen dostlarıma,meslektaşlarıma Allah’tan rahmet diliyorum. Hayatta olanlara da sağlık,afiyet,mutluluk dileklerimi sunuyorum.Gözlerimin önünde sıra sıra her biri çınar öğretmenler  var.Elimi uzatsam ellerine yapışacağım sanki.

 

        Hz.Muhammet,yüce peygamber ne diyordu?” Babanız Adem,anneniz Havva’dır. Adem ise topraktandır2 işte sözün bittiği yer burası Toprak olmuş meslektaşlarımın içinde belki anımsayamadıklarım vardır. Ama Ali Piri Süzen,M.Ali Pamir,İbrahim Koç,Abdullah Avcı,Abdullah Toyran,Sami Akarsu,M.Ali Uygun,M.Ali Özel,Hüseyin Tarhan,Rıza Kaynak,Ahmet Gürsoy,Hasan Kayhan,Fevzi Coşgun,Celal Karaca,Cemal Eker,Hüseyin Yılmaz,İrfan Ergenekon,Kazım Girgin,Mehmet Memiş,Niyazi Doğansoy,Kamil Çil,Ahmet Benli,Güven Çelikten,H.Hüseyin Dönmez,H.İbrahim Sertel,Ahmet Körhasan,Recep Dönmez,Hüsnü Ünlü,Nejat Öner,Azmi Akyol,Saim Talay,Ali Ayhan,Salim Akcanlı,Abdurrahman Kaçar,Talip Düzdemir,Mustafa Çağlar,Alaattin Gürleyen,Mustafa Yılmaz,Nebi Dindaroğlu,Recep Atilla, Enver Nail Altın, Kerim Sarıkaya, İbrahim Özcan,Nurettin Karabey,Muammer Tartaroğlu,Sıtkı Aktakka, Hasa Atlı, Halil Şahin, Nermin Aktakka,Bekir Ersoy,M.Ali Alışkan,Hasan Özkan,Ferudun Kapar,Mustafa Fazıl Baş,Mustafa Bayram,Erol Sönmez,Şevket Süreyya  Sayın, Elvan Candemir,Necla Memiş (Toker) Aysun Dosdoğru,Fethi Akuz,Refik Arıkan,Vahit Canbek,Vehbi Kızılgün( Ediboğlu)Muammer Baştan,Bahire Ardıç,Bedi Erdem,A.Kadir Kurt,Emin Toy,Mustafa Yıldırım,Burhan Başarır,Bilal Nizamoğlu,Süleyman Eroğlu, Halil Demir, A.İhsan Yıldız’ı biraz yoruldum ama buldum. Hepsi de aramızda yaşıyorlar. Çünkü onlar ölmediler. Rahmetli olan öğretmenlerimiz kadar hayatta olanları var.Bazıları rahatsız.Kendilerine Allah’tan şifalar diliyorum.

         24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle sayın Milli Eğitim Müdürümüzün şahsında tüm öğretmenleri,meslektaşlarımı kutluyorum.Onlar Cumhuriyetin pırıl pırıl öğretmenleri.Yetiştirdiği öğrenciler sayesinde cumhuriyetimiz ebedi kalacaktır.

         En büyük üzüntüm değerlerimizi ölünce anlamış olmamız.Öğretmen hayattayken hak ettiği saygıyı ve sevgiyi görmelidir.Ancak onları elimizin altından kayıp gittiklerinde üzülüyoruz.Böylelikle vicdanımızı temize çıkarıyoruz.Her biri içimizi yakan değerli öğretmenlerimizi bu vesileyle bir kez daha anıyorum.Öğretmeni hiç kimse bir yerde aramasın.Onlar kesinlikle Cennet’tedir.” Oku” emrine uyanlar başka yerde olamazlar.  

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları