02 Temmuz 2018 - Pazartesi

ARTIK PROF. DR. CEMAL SARICAN YOK

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 13 dk.
3313 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

   Kütahya  kendi çocuğu bir bilim adamını daha kaybetti.Üstelik O’ndan yararlanamadan.Benim en büyük üzüntüm bir ilin kendi evlatlarından yeterince yararlanamaması,hatta  kendi evlatlarını yemesidir.Cemal Sarıcan Tavşanlı’da doğmuş,İlk ve Ortaokulu  Tavşanlı’da okumuş,Kütahya Lisesi’ni bitirmişti.Kütahya’nın yetiştirdiği bir avuç bilim adamından birisiydi.Benim de kadim dostum,arkadaşım,can dostumdu.
         1963 yılında A. Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nden mezun olmuş,aynı yıl Ege  Üniversitesi  Ziraat Fakültesi  Hayvan Yetiştirme  ve Islahı Kürsüsü asistanlığına atanmıştı.Ne zaman telefonlaşsak kendisine:” Profesör” olarak hitap etmiş ve genelde Tarzanca da olsa Fransızca olarak konuşmuşumdur. Tıpkı .Sevgili Eczacı Şerif Boyacı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Akın Karaveyisoğlu,değerli öğrencilerim emekli Milli Eğitim Müdürlerinden Metin Telçeken ve  Fransızca Öğretmeni Ahmet Başaranla olduğu gibi.Rahmetli Cemal,.1965-1968 yılları arasında Almanya’da Justus Liebig Üniversitesi Hayvan Yetiştirme bölümünde de doktora çalışmaları yapmıştı.1968 yılında da aynı üniversitede doktorasını vermiş bir çocuğumuzdu.
          1968-1969 yılları arasında  Mariensee Max-Planck Araştırma Enstitüsü’nde ,1975-1976 yılları  ve 1981-1984 yılları arasında da  Alexander Von Humboldt Bursiyeri olarak Almanya’nın çeşitli hayvancılık kuruluşlarında misafir araştırıcı olarak ta çalışmıştı.
          1972 yılında Doçent,198O  yılında da  Profesörlüğe yükselmişti. Kendisinin yayımlanmamış,kitaplaşmamış onlarca eseri var. Ama bunları bu saatten sonra kimsenin gözden geçireceğine,bunları gelecek kuşaklara kazandıracağına inanmıyorum. İhtimal dahi  vermiyorum. .Çünkü sağlığında  kendisiyle yeterince ilgilenmeyenlerin,kendisine değer vermeyenlerin böyle bir özveride bulunacakları mümkün müdür?  
            Cemal Sarıcan isteseydi Ege Üniversitesi’nde yaşlanırdı. Emekli olabilirdi.1988 yılında ani bir kararla bu üniversiteden ayrıldı.
            1988-1995 yılları arasında “AFC” Agriculture And Food Consultants International” de Proje Koordinatörü, 1995-2OOO yılları arasında da  U.S.Grains C ounsil’de Hayvancılık Danışmanı olarak çalıştı. Aynı zamanda yazar da olan Cemal Sarıcan’ın 3O’u yabancı dilde(Almanca ağırlıklı) olarak 15O’nin üzerinde yayını bulunuyor.Acaba Kütahyalı olarak bunlardan haberimiz var mı?prof. Dr. Sarıcan’ın genişletilmiş 3. Basım “ Üretici ve Tüketici Gözüyle ET” adlı eserinden bende de bir tane var.Hiç ilgi alanım olmamasına karşın bu kitabı okudum. Hayretler içinde kaldım. Bizler Etin” E” sinden haberdar değiliz.Çünkü okumuyoruz. Kasaba gittiğimizde bonfile,biftek,kaburga üstü,şiş,pirzola alırken  aldıklarımızın hayvanın neresinden üretildiğini aklımıza dahi getirmiyoruz.Odanın içini gördüğümüz halde pencerenin  ötesinde nelerin olduğunun farkında değiliz.
              Kütahya bir ç ok değer yetiştirmiştir. Çeşitli alanlarda  yükselen bu değerlerimizin hangisinden yeterince yararlandık? Kütahya bal gibi bir hayvancılık merkezi olabilirdi.Burnumuzun dibinde Afyonkarahisar’da  canlı hayvan pazarları oluşurken Kütahya hayvancılık alanında üzerine düşeni yapmamıştır.Ben bir Allah’ın kulu Kütahyalı hemşehrimin rahmetli Prof. Dr. Cemal Sarıcan’dan yararlandığına tanık değilim. Kendisiyle İzmir’de bir çok ilçede ziyaretlerimizde O’nun ne denli değerli bir bilim adamı olduğunu bizzat görenlerdenim.Bana  bir vasiyet gibi gelen s özlerini anımsıyorum:” Kütahya hayvancılık alanında  pilot bölge olabilir. Özellikle  doğal zenginlikleriyle keçi konusunda Kütahya iddialı olabilirdi” demişti.Ama Cemal Kütahya’ya kırgın öldü.O’nu   uzun yıllar Kütahya’dan Yetişenler Derneği İzmir Şube Başkanlığı yapmış  İzmir’de Avukatlık yapan  Kütahya Lisesi mezunlarından Fahri Alpaslan’ın girişimleri sonucu Manisa  Karayolu üzerindeki Bornova Mezarlığı’nda  özel izinle açtırılan bir kabire 35-4O kişi defnederken kendi doğduğu mahalle Moymul Mahallesi’nden 5-6 bay ve bayan  hemşehrimiz vardı.Prof. Dr. Cemal Sarıcan bir Orhan Veli şiirinde ifade edilenler gibiydı.Bir garip Cemal Sarıcan’dı. Kendisine bundan sonra ancak dua edeceğiz. Okuyabilenler olursa “ Yasin” okusun. En azından bir” Fatiha” kendisinden esirgenmesin.12 Haziran 2O18  günü sabah ezanlarında kaybettiğimiz hemşehrimiz dürüst,namuslu,vatansever,Kütahya sevdalısıydı.Ben şahsen bir Kütahya sevdalısı olarak kendisinden tekrar özür diliyorum. Biz O’nu hakımızı helal ederek gönderdik.O da inşallah hakkını bizlere helal etmiştir.Sevgili okul arkadaşım,dostum,hemşehrim Sarıcan nur içinde yat.
           Tavşanlı Belediye Başkanı sayın Mustafa Güler’den bir istirhamım var. Moymul Mahallesi’nde bir sokağa “ Prof. Dr. Cemal Sarıcan” tabelasını astırabilir. Tıpkı bir süre evvel kaybettiğimiz Doçent doktor Oruç Güvenç’in Dedeler Mahallesi girişine astırmaya karar verdiği tabela gibi.
           Kütahya,yetiştirdiği değerlerin adlarını ne yapıp  yapıp Kütahya ilinde bir yerlerde mutlaka ölümsüzleştirmelidir. Bu  Kütahyalının çocuklarına  bir vefa borcudur.Önce can sonra canan. Kimse kusura bakmasın Kütahya’da Kütahyalıların adı olmalıdır.Kütahyalı olmayanların adlarının Kütahya İli’nde bir çok yere verilmesine karşıyım.Bırakalım her değer kendi çevresinde ölümsüzleştirilsin.Ortak paydamız değerlerimiz   dışında bu konuda ısrarlıyım.

 GENEL SEÇİMLER ÖNCESİNDE GELEN SON 
MÜJDELİ    HABER                                                             
                        
        Sayın Prof. Dr. Vural Kavuncu’nun son müjdeli  haberini Cuma namazı öncesinde aldım.Sağ olsun bana milletvekilliği süresince hep mesajla veya bizzat belge şeklinde haberler ulaştırdı.Benim için hepsi de ciddi birer kaynaktı.Son mesajı aynen şöyle.”Bizim için siyasetin anlam bulduğu  bir Ak eser daha.Tavşanlı İlçemize  75 yataklı  yenidoğanlarla ilgili bölüm,yoğun bakım,modern doğumhanesiyle  ve ameliyathaneleriyle yepyeni bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi kazandırıyoruz.Mevcut Devlet Hastanemizin ilk yapılan  bloğu yerine  yapılacak  olan hastane ihale aşamasına geldi”
          Tavşanlı’ya bir taş döşeyenden Allah razı olsun.Bugüne kadar iktidara gelen tüm siyasi  partilerimizin  Tavşanlı’ya karınca kararınca katkılarını kimse inkar edemez.Tavşanlı bugün bir çok kişinin telaffuz ettiği gibi eğer bir orta ölçekli il ise bunda yapılan yatırımların büyük payı vardır.Bir zamanlar hiç unutmam Kütahya’dan sesler işitirdik:” Tavşanlılı işini bilir” derlerdi.Doğrudur. Bugün ilçede bir çok yatırımda öz Tavşanlılının emeği vardır.Bunu örneklerle ifade edebilirim ama bunu herkes biliyor.
            Tavşanlılı  24 Haziran Genel Seçimlerinden sonra büyük bir dikkatle oluşturulacak kabineyi merak ediyor.27. Dönem milletvekillerinden bazıları veya dışarıdan bazı isimler kabineye girecek.Tavşanlı  sorunlarını çözmek için mutlaka bir şeyler yapacaktır.En azından bir fahri avukatımız olacaktır.Çünkü artık milletvekilimiz yok. Ben de bu son mesajı son milletvekilimizden almış oluyorum.Tavşanlı  siyaseten bir trafik kazası yaşamıştır.Bunun telafisi ilk etapta zordur. Ama demokrasilerde çareler tükenmez. Son yaşadığımız tablonun bir daha tekerrür  etmemesi için daha dikkatli olmak zorundayız.Son dakikada yenilen gol bize pahalıya malolmuştur.Artık şunu veya bunu  suçlamaya da gerek yoktur. Tavşanlı birlik ve beraberliği en kısa sürede tesis etmek zorundadır. Birlikten kuvvet  do ğacaktır.Bu bile önemlidir. Bazı hemşehrilerim 75 yataklı hastanenin eski SSK Hastanesi arsasında yaptırılacak yeni binada olacağını söylüyor. Bu ayrı bir hastanedir. Fizik ve Tedavi amaçlıdır Bu iki 75 yataklı hastane birbiriyle karıştırılmamalıdır.Eski SSK Hastanesi’nin yıktırılarak yerine yeni bir hastane yapılmasında en büyük pay sahibi son milletvekilimiz sayın Prof. Dr. Vural Kavuncu’nundur.Kimse kimseye bir şey söylemesin. Herkes ellerindeki taşları yavaşca yere koysun.Tavşanlı’ya hizmet edenlere  teşekkür borçluyuz. Demiyor muyuz Linyitspor’a:” Bize şanlı ve şerefli günler yaşattın”  diye  bu güzide  spor elçimizi her fırsatta anmıyor muyuz?Bugün Bal liginde diye yerden yere vuracak halimiz yok.Ada Stadı bile bu spor elçimizin sayesinde Tavşanlı’ya kazandırılmadı mı? Milletvekillerimizden bazı hayatta değiller. Kabirleri Cennet bahçelerinden bir bahçe olsun. Bizler otururken onlar koşturuyorlardı.Hayatta olanlara da gereken saygı ve sevgiyi her fırsatta göstermek zorundayız.Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı yok mu? Değerler izafidir. Kişilere göre değişir.Bütün Tavşanlılıları bir araya toplayarak tamamından bir ortak payda oluşturamazsınız.Bu zaten eşyanın tabiatına aykırıdır. Ama  yaşayan parlamenterlerimize geleneksel konukseverliğimizi her zaman göstermek te insanlık borcumuzdur.
    
  GENEL SEÇİMLERDEN SONRA  
  OLUŞACAK   İLK    HÜKÜMETLE  BEKLENTİLERİMİZİ NASIL  ÇÖZECEĞİZ 

     24 Haziran Genel Seçimlerinden sonra   oluşturulacak ilk  yönetim ister istemez elini ve yüreğini taşın altına sokarak  verilen sözlerin  yerine getirilmesi  yolunda  çalışmalara başlayacaktır.Ülke yönetmek büyük iştir. Türkiye artık büyük bir ülkedir.Her ülkede olduğu gibi Türkiye’nin de sorunları vardır.Sorunsuz ülke,dikensiz gül bahçesi  düşünülemez.
     Tavşanlı  78O  bin metre kare büyüklüğündeki   aziz vatanımızın  bir Cennet köşesidir.Kütahya’nın en büyük ve gelişmiş ilçesidir.Tavşanlı’nın da  hala  sorunları vardır.Çözdüklerinin yanında  çözmeye çalıştıkları bulunmaktadır Dün olduğu  gibi bunları çözebilmek için de Ankara ile Tavşanlı arasında mevcut bu köprüden   bir şekilde geçmemiz gerekiyor.Bugüne kadar bu köprüden rahatça geçebildiğimizi düşünüyorum.Ama bugünden itibaren   eskiden olduğu gibi kolayca geçebileceğimizi  düşünemiyorum. Çünkü Tavşanlılının  Tavşanlı sevdalısı rehberlere ihtiyacı doğmuştur.Bundan böyle Tavşanlının sorunlarını ciddi biçimde takibedecek biri olmayacaktır.Olsa da sorunlarımızın çözümü  yavaşlayacaktır. Çünkü  rehberimiz  kalmamıştır.Tavşanlılı bu köprüden zaman içinde rahmetli Ahmet Kavuncu,Mehmet Diler,Haşim Benli,H. Cavit Erdemir,Ahmet Derin halen hayattalar  TBMM Başkanlığı  da yapmış Doç. Dr. Mustafa Kalemli, Hüsnü Ordu ve Prof. Dr. Vural Kavuncu ile de kazasız belasız geçebilmiştir.Hepsi de Tavşanlılı olan bu rehberlerden bugün artık  bu köprüden geçebilmemize yardımcı olabilecek olanlar aktif görevde değillerdir.Faydalı olamazlar mı? Mutlaka” Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı” vardır anlamlı sözü gereği  dost çevreleriyle  yine de  faydalı olabilirler ama  bu da o kadar olacaktır. bunu taktirlerinize arzederim.Bakın kimse kimseyi kandırmasın. Tavşanlı zorda kalmıştır.
        Tavşanlı yeni lobilerin peşine düşmelidir.Lobi faaliyetlerinin her zaman yerinde faydalı olduğunu iyi bilirim. Lobiler bir çeşit fahri elçilik görevi yaparlar. Sayın kaymakamın,sayın belediye başkanının,sayın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının,sayın Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanının,sayın oda başkanlarının,sayın jandarma komutanının,sayın Emniyet Müdürünün özel dostları vardır.Tavşanlı’da bir süre görev yapmış bir çok eski kaymakam,vali yardımcısı var.Bir çok bürokrat bugün orada burada. Bunların hepsi de Hotanlı suyundan içmiş,Tavşanlı gözlemesinden,güvecinden tatmış insanlardır. Özel dostluklar bazen çözülemeyecek bir çok sorunu çözebiliyor.Ben protokol Amirliğim süresinde Tavşanlı’nın sorunlarından çoğunun yemek masalarında çözümlendiğine tanık olmuşumdur.Bir zamanlar üzerinde:” Bülent Hoca Tavşanlı” yazılı bir sandık gelmiş ve içinden milyarlarla ifade edilebilecek aktarıcı cihazı çıkmıştı. Bu özel dostluğun bir sonucuydu.Hatır kapılarını aralamak mecburiyetindeyiz.Hiç unutmam bir hemşehrim bir gün yanıma sokulup:” Bülent Hoca senin yüzünden 7O lira kazancım oldu” dediğinde şaşırmıştım.Kulakları çınlasın eski hakimlerimizden Davut Bey noter olmuş. Görev yaptığı yerde bir noter işlemi gerekmiş. Yanına varmış. Tavşanlı sözünü duyan Hakim Davut Bey:” Sen Bülent Hoca’yı tanır mısın?” deyince bizimkisi .” Tanımam mı beyim Bülent Hoca’yı kim tanımaz ki”  yanıtı verince  Davut Bey.” Haydi sana Bülent Hoca’nın hatırına 7O lira indirim yaptım” demiş. İşte küçük birkaç örnek sizlere.
        Fransızlar’ın bir Atasözünü severim.:” İstemekten ziyade isteme tarzı önemlidir” der. Tavşanlılı istediğini kurallar,saygı çerçevesinde istediği taktirde sorunlarını dün olduğu gibi bundan böyle de çözebilecektir. Dedim ya yeni rehberleri tesbit önemli.Tavşanlı sevdalılarının bir listesini şimdiden hazırlamakta yararlar görüyorum.Unutulmamalıdır ki bir küçük kıvılcım bir ateşin yakılmasında etkili  olabiliyorsa  yeni dostluklar da sorunlarımızın çözülmesinde etkili olacaktır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları