13 Nisan 2025 - Pazar
SAYIN DUMAN TAVŞANLI’YA HOŞ GELDİNİZ
TAVŞANLI’YA HOŞ GELDİNİZ
Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 10 dk.
487 okunma

Bülent Alpagut
- 05062218413 SAYIN DUMAN TAVŞANLI’YA HOŞ GELDİNİZ
Kütahya’ya gelen Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat İşleri Daire Başkanı sayın Özcan Duman’ın beraberinde sayın İl Milli Eğitim Müdürümüz, sayın İlçe Milli Eğitim Müdürümüz olduğu halde gerek Endüsti Meslek Lisesi’ndeki inşaatı,gerekse hizmete açılmasına az kalan Tavşanlı Öğretmenevi’ni bizzat görmeleri hayırlı olmuştur. Çünkü sayın Milli Eğitim Bakanımızın direktifleri doğrultusunda incelemelerde bulunan sayın Duman’ın aldığı bilgiler ve tuttuğu notlar önemlidir. Tavşanlı Öğretmenevi konusu ta eski milletvekilimiz Prof. Dr Vural Kavuncu’ya kadar uzanır. Sayın Kavuncu’nun Tavşanlı’yı ziyaret eden sayın Duman’ı yakinen tanıdığını,sayın Duman’ın da sayın Kavuncu’Çok ta güzel olmuş. Sayın Kavuncu bu arada beni arayarak Tavşanlı’da olduğunu söyleyip Tavşanlı Öğretmenevi’ni görmek mutluluğunu yaşadığından söz etmişti. Öğretmenevi meselesi sayın Kavuncu’nun milletvekili olduğu dönemlerde de vardı. O da bu öğretmenevinin biran evvel hizmete geçmesini gönülden arzuluyordu. Ama olmadı ve iş bugünlere kadar geldi. Sonra ne oldu? Bu defa milletvekili olan evladımız Mehmet Demir kolları sıvayıp yarım kalan Öğretmenevi konusunu yeniden gündeme taşıdı. Bu hiç te kolay olmadı. Sayın Demir ‘in sayın bakan ile birebir bu konuyu konuştuğunu da biliyoruz. İşte bu konuşma hayırlı oldu , İşler yeniden rayına oturdu. Çalışmalar başladığı yerden devam etti ve bitme aşamasına geldi. Önümüzde halledilecek birkaç sorun kaldı. Yangın merdiveni, asansörlerin değiştirilmesi ve mefruşat. Sayın milletvekilimiz Mehmet Demir,Aslanın ağzından lokmayı alabiliyor. İşleri kolaylaştırıyor. Allah kendisinden razı olsun. Öğretmen Camiası Mehmet Demir’i her zaman hayırla yadedecektir. İnşallah Tavşanlı’da öğretmen artık kendi evinde her türlü çalışmayı yapabilecektir. Öğretmenlerimiz Tavşanlı’ya geldiklerinde yatabilecekleri,karınlarını doyurablecekleri,dinlenebilecekleri bir yuvayı bulabileceklerdr. 60 yataklı misafirhaneden ucuz şekilde yararlanabileceklerdir. Kitaplarını,gazetelerini,dergilerini okuyabileceklerdir. Çaylarını,kahvelerini, içeceklerini yudumlayabileceklerdir. Öğretmenler tüm etkinliklerini kendi evlerinde yapabileceklerdir. Öğretmenler Günü artık Tavşanlı Öğretmenevi7nde yapılacaktır. Dışarıdan ilçeye gelen öğretim görevleri otel aramayacaklardır. ŞÜKÜR Allah’a bugünleri hep birlikte görmenin heyecanını yaşıyoruz. Ama benden bir konuda istirhamda bulunan hemşehrilerim bu öğretmenevinin tabelasının acilen yerine asılmasını istediler.Bundan kolay ne var? Yeni GLİ Müdürümlüz hemşehrimiz Fatih Mehmet Bilge kardeşimize rica etsinler,o da ilgili birimde böyle bir tablayı hemen hazırlatır ve yerine astırır. İş bu kadar kolay…. Tavşanlı Öğretmenevi’ne sayın hakimlerimiz,c. Savcılarımız, birim müdürlerimiz de gelebilirler. Tavşanlı’da bir Memurlar Lokali olmadığı için biz öğretmen camiası olarak ilçemizin güzide birim müdürlerini,yetkililerini,sorumlularını evimizde misafir etmekten onur duyarız. İnşallah bu evimizin açılışını sayın valimiz ve sayın kaymakamımızla,sayın il milli eğitim müdürümüz birlikte açacaklardır. Sayın vekilimiz Mehmet Demir açılışta mutlaka konuşacaktır. Tavşanlı o gün muhteşem bir açılışa ev sahipliği yapacaktır. Böylece Tavşanlı’da öğretmen artık orada burada bir yer aramayacaktır.Oda kiralamayacak,kahve,kıraathane köşelerinde,pastanelerde,çeşitli devlet birimlerinde,dükkanlarda,park ve bahçelerde olmayacaktır.
Yıllar önce kendi harçlıklarıyle bir öğretmenevi yaptıranlara selam olsun. Onların bir çoğu bugün hayatta değiller. Yine geçici bir süreliğine kendi hizmet binalarını Tavşanlı Öğretmeni’ne tahsis eden Türk Maden- İş Batı Anadolu Şubesi başkanı başta Doğan Şahin olmak üzere yönetimlerine minnet borçluyuz. Maden işçimize bir hizmet amacıyle inşa edilen binalarında güzel günlerimiz olmuştu. Genç öğretmenevi müdürümüz sevgili Yunus Başcı’ya da hassaten teşekkür borçluyuz. Çok yoruldu. Allah kendisinden razı olsun. Ama hizmet tesbihin imamesi sevgili vekilimiz ayrıca övülmeyi hak etmiştir. Allah biliyor ya bugüne kadar asla bir umutsuzluğa düşmedim. Sevgili meslektaşım Şevk Eser ile yeri geldi iki kişi kaldık. Ama yılmadık ,usanmadık. 2025 yılını sevmeye başladım bile…..
KÖYDE EVLİYA OLMAK KOLAY ŞEHİRDE OLMAK ZORDUR
Aklıma geliverdi; köyde mi evliya olmak kolay yoksa şehirde mi? Bu soru birçok kişiyi düşündürmüş olabilir. Aklıma bir ara görev yaptığım Kayseri’nin Erkilet Beldesi’ne bağlı halen mahalle statüsündeki Emmiler Köyü’ndeki bir dostum geliverdi. Kayseri Ceza İnfaz Kurumları F Tipi Cezaevinde bir suçtan bir süre yatıp kalkmış.Bir köy odasında muhabbet ediyoruz; bize ilginç bir anısını anlatmıştı. Koğuşta yatarken bir ara yanlarına yaşlı bir amca getirmişler. Orman suçundan sanırım. Sürekli ibadet halinde biriymiş. Kendisine saygı gösterirler,bir dediğini iki etmezlermiş. Kendisi anlatmıştı.” Bir gün yanıma geldi. Bana kendisini yakinen takip ettiğini,hal ve hareketlerimi beğendiğini,isterse boş zamanlarında bana, hikmetli bilgiler verebileceğini söyledi.. Ben de kabul ettim. Cezaevinde kaldığım süre içinde kendisinden çok şeyler öğrendim. çok ilginç bilgiler edindim. Bana sırlar verdi. Bunları çok iyi korumamı istedi. Kazandıklarımı yanlış bir şey yaparsam kaybedebileceğimi söyledi. Yani artık pişmiştim. Bir gün yine çay dağıttığım sırada beni yanına çağırıp aynen.” Etrafına bir bak. Bu sana verdiğim bir sır.Bana neler gördüğünü anlat dedi. Ben de ilk anda şaşırmıştım ama bunda da bir hikmet var diyerek etrafıma baktığımda ne göreyim? Koğuşta kalanların tamamı çıplaktı. Gözlerime inanamamıştım. Utanmıştım ve başımı geri çevirmiştim.Ama, bir süre sonra herkes eski halini aldı. Bunu kimlere nasıl anlatabilirdim?Bana nefis dersi vermiş. Ben cezaevinden bana ders veren o amcadan sonra çıktım. Bana özenle korumam gerektiği sırrı anmsadım.Yani nefisle ilgili sırrı.Saklamamı söylediğini anımsadım .Cezaevinden çıktığım daha birkaç dakika oldu olmadı,baktım yanımdan bir kadın geçmiyor mu? Çıplaktı. Burada yapmam gereken başımı çevirmek olmalıydı. Öyle yapmamıştım ve bu kadına bakmıştım. Nefsime yenik düşmüştüm.Akabinde çıplak kadını giyinmiş olarak gördüğümde acı gerçeği anlamıştım. İşte bu durum sonrasında günlerce kazandıklarımı bir anda kaybedivermiştim. Sırrıma sahip olamamıştım. Nefsim galip gelmişti. Bunu asla unutamam. Buna inanan olur olmayan da olur. Bu bir anıdır. İnsanların nefislerine sahip olması gerekir. Nefis şeytanın tam kendisidir. Şimdi soruyorum; Köy yaşantısıyla,şehir yaşantısı hele hele büyükşehir yaşantısı, tatil yerleşkelerindeki yaşam bir midir? Adam sokakta ilerlerken çok güzel bir bayan görmüş, yanına yavaşça yaklaşıp yanaklarından öpüvermiş. Durum adliyeye intikal etmiş. Hakim neden böyle bir şey yaptığını söyleyince.”Hakim bey güzele dayanamam. Şeytana uydum “ deyivermiş.İşte bunun gibi insanların çoğu farkında olmadan zina işliyor. Göz zinası olur mu? Olmaz m? Bir erkek bir güzeli, bir güzel bir erkeği gördüğünde alıcı gözle bakarsa bu göz zinasıdır. Elle bir karşı cinse karşı hareket te zinaya teşebbüstür.
Selef-i salihin derler ki;” Bir kimse din kardeşini ziyaret ettiğinde,gökteki bütün melekler ,o kimseyi,benzeri görülmemiş surette selamlayıp duada bulunurlar”. Peki siz bırakın ziyareti,orada burada gördüklerinize kötü niyetle bakarsanız aynı meleklere karşı haliniz nicedir? Yine Kayseri’nin Erkilet Beldesi, Hırkalar Köyü’nde zamanın ilköğretim müfettişi teftişten benim öğretmen olduğum köye geldiğinde anlatmıştı.” Köyün yakınındaki çeşmede birkaç kadın su dolduruyordu. Tam çeşmeye yaklaşmıştım ki hemen yakınımdan bir erkek yanıma gelip ,gurban olduğum,biraz dur hele!. Kadınlar sularını doldursun. Sonra çeşmeye yaklaşırsın” demiş. Caddelerde,meydanlarda birbirinden güzel envay-i çeşit tatlıyı seyredenler ayrı,ama karşı cinslerin birbirlerini seyretmeleri ayrı şeydir. İnsanlar yaşadıkları alemi sahipsiz mi sanır? Her şeyden önce Yaradan sizi görmüyor, konuştuklarınızı işitmiyor ,hissettiklerinizi bilmiyor mu? Deniz kıyılarında her tarafı kapalı bayanların çıplak sayılabilecek kişileri seyretmeleri size göre nedir? O kadar çok örnek var ki hangi birini anlatayım?Ben etrafını görmemek için şapkasını burnunun altına kadar indiren muhteremler bilirim. Binlerce yıl önce Kutuplarda Penguenlerin uçtukları söylenir. Sonra uçmaz olmuşlar. Çünkü kendilerini rahatsız eden hiçbir şeyin olmadığını anlamışlar ve uçmayı unutmuşlar. Bugün insanlar bir yerleşim biriminde huzur içinde kalıyor,yatıp kalkabiliyorlarsa bu sadece saygıyla izah edilebilir. Polis te jandarma da kolluk kuvveti de sensin. Bugün açık-seçik kıyafetle dolaşanlar kendilerine bir zarar verilmeyeceğini bildikleri için dolaşıyorlar. Bu nedenle isterse herkes evliya olabilir. Ama olacaksa önce köylerde,mezralarda veya beldelerde sonra şehirlerde ve büyükşehirlerde….. Nefse hakim olmak birinci şarttır. Nefsine hakim olamayanların evliyalığın yanından dahi geçemeyeceği bir gerçektir. Ne zaman Allah’tan korkan ve kuldan utananların sayısı artar işte o zaman her şey yerine oturur.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları