24 Mart 2025 - Pazartesi
MART AYI 2025
TAVŞANLI’NIN GURURU YARDIM SEVENLER DERNEĞİ
Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 20 dk.
673 okunma

Bülent Alpagut
- 05062218413MART AYI KİMLERİ ALDI KİMLERİ
AĞLATTI BİLEN VAR MI ?
Yılın üçüncü ayı Mart Ayı bazıları için sevinç,bazıları için üzüntü ayıdır. Doğanlar her aileyi,dolayısıyle birbiriyle kan bağı olan aile bireylerini sevindirmiştir. Buna tek bir örnek verebilirim; sevgili meslektaşım, Moymullu Ali Çakıroğlu 3 Mart 1947 yılında doğmuştu. Her üç Mart geldiğinde kendisini kutlardık. Nice yıllar temennisiyle gönlünü alırdık.Ama Ali Çakıroğlu artık yok. Eşi de yok.
25 Mart 1987 tarihinde Tavşanlı’nın efsane siyasi parti ilçe başkanlarından Mustafa Ayaşlı’yı kaybetmiştik. Ben o tarihte Atatürk İlkokulu’nda sınıf öğretmeniydim. Okuluma giderken cumartesi ve Pazar günleri haricinde Ulucami yakınındaki mütevazı işyerinin önünden geçerken kendisini selamlardım. Dönüşlerimde de zaman zaman koltuğumun altına içinde 30 yumurta olan bir viyol yumurta paketi yerleştirir ve gönlümü alırdı. Gönlü zaten genişti daha da genişlerdi. O’nun gibi naif,lafını esirgemeyen,can,gönül alan bir siyasi ilçe başkanı Tavşanlı’ya gelmemiştir.Halk ağzıyla sapına kadar adamdı. Tüm diğer siyasi parti sempatizanlarıyla konuşurdu. Hatta Onları partisine davet bile eder,hepimizi tebessüm ettirirdi. İyi bir Demokrattı. Bugün Tavşanlı O’NUN GİBİ BİR SİYASİ PARTİ İLÇE BAŞKANININ ÖZLEMİ İÇİNDEDİR. Merhum Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’in özel dostuydu. Mekanı Cennet olsun…. 15 Mart 2021 tarihinde merhum babamın çok sevdiği,ilçemizin değerli marangoz ustalarından İsmail Şen aramızdan ayrılmıştı. Mülayim Kırı’na komşu,sıra dükkanlardan biri O’na aitti. Merhum babam zaman zaman O’nun işyerine gider,O’nunla sohbet eder,dönüşünde de bir kucak ince çıta ile dönerdi. Merhum babam boş zamanlarında kira evindeki küçük bahçede çalışır,kümes yapar,birkaç tavuk yetiştirir,çıtaları uygun yerlerde değerlendirirdi. Ben de merhum babamla birlikte merhum İsmail Usta’nın marangoz dükkanına giderdim. Merhum İsmail Şen çok değerli bir hemşehrimizdi. Mekanı cennet olsun.
5 Mart 2022 tarihinde Tavşanlı’nın değerli iş insanlarından,yıllar içinde Değirmisaz Kömür Ocakları’nda Linyit üretimi de yapan Necati Ünal’ın aramızdan ayrıldığı hemşehrimizdi. Dostluğumuz merhum Balıköy Muhtarı babası Himmet Ünal’a kadar uzanır. Ekmeğini yedik. Suyunu içtik.Ağırlandık,bizi zaman içinde hem gönüllendirmişti. Kulakları çınlasın TBMM Başkanlarından hemşehrimiz Doç. Dr. Mustafa Kalemli’nin de sevdiklerindendi. Tavşanlı’ya görünür-görünmez çok faydaları olmuştu. Bugün Kütahya Merkezde fayans türü üretim yapan bir tesis sağlığında kurulmuştu. İlçenin ekonomik,sosyal gelişmesinde emeği olan biriydi. Mekanı cennet olsun. 19 Mart 2022 tarihinde Tavşanlı’nın en çok konuşanlarından ( ben de dahil) meslektaşım,eniştemiz Aktakkaların damadı Yücel Uğurlu’yu kaybetmiştik. Eşi meslektaşımız Perihan Uğurlu da ardından bu fani alemi terk edip gitti. Okul müdürlüğü,sınıf öğretmenliği yapmıştı. Ağaçseverdi. Bir teftiş esnasında ağaçlar hakkında yaptığı uzun açıklamalar üzerine ilköğretim müfettişinin.” Sen yanlış meslek seçmişsin hocam,ziraatçı olmalıymışsın” dediği anlatılır. Kulakları çınlasın Doç. Dr Mustafa Kalemli, Bülent Alpagut,yani bendeniz, merhum Ahmet Dağıstanlı, merhum Zeytinlerin Kemal Öğütçü, merhum Yücel Uğurlu,merhum Şapçılı Hoca, merhum Belediye Zabıta Memuru Nazım Çavuş Tavşanlı’nın en çok konuşanları olarak anılırız. Merhum Zeytinlerin Kemal’ in bir kozalak üzerinde 40 dakika konuşması için :” Guinness Rekorlar kitabına girebilir” yorumu dahi yapılmıştı. Mekanı cennet olsun.
13 Mart 1991 tarihinde Koca Mollaoğlu Ahmet Sakarlı’yı kaybetmiştik. Tavşanlı’da Haşhaş Yağı dedin mi bir numaraydı. Çok yağını tükettik.Mekanı cennet olsun.
5 Mart 2018 tarihinde İlçelerde ilk Emniyet Müdürü olarak atananlar arasında bulunan Tavşanlı İlçe Emniyet Müdürü Şuayip Doğanç aramızdan ayrılmıştı. Tavşanlı7da sevilen ve sayılan bir müdürdü. Yıktırılan İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası için çok çalışmıştı. Herkesle barışıktı. Suç işleme durumunun neredeyse sıfır olduğu bir dönem idrak etmiştik. Sonra Anap Dönemi’nde Ankara’ya atandı. TBMM Koruma Amiri oldu.TBMM ‘ni ilk hayatımda O’nun görev yaptığı dönemde gezme fırsatı bulmuştum. Mekanı cennet olsun. 12 Mart 2009 tarihinde Hemşehrimiz Ömer Faruk Boyacı’yı yitirmiştik. Sevgili duayen eczacımız,gururumuz Şerif Boyacı, merhum Dr. Nihat Boyacı ve Mustafa Boyacı’nın sevgili babalarıydı. Uzun süre Boyacı Eczanesi’nde bulunduğu için çok kişi kendisini eczacı olarak bilirdi. Çocuklrım bebekken kendisinden nice kereler çocuk maması almışımdır. Güzel bir insandı. Kibardı,efendiydi. Mekanı cennet olsun.
23 Mart 2020 tarihinde PTT Müdürümüz Rahmi Azcan( merhum senatör Nuri’nin kayınpederi) aramzdan ayrılmıştı. 1970 Depremini yaşamıştı. Sonrasında PTT Hizmet binası Deprem İcra Komitesi kararıyle yıktırılmıştı. Merhum Azm Sirel’in ve T.C Ziraat Bankası Müdürü Şeker’in samimi dostuydu. Sevilmişti. Saygı görmüştü. Mekanı cennet olsun.
13 Mart 1994 tarihinde Hattat Hamit Bülbül’ü kaybetmiştik. Merhum İlçenin yetiştirdiği değerlerdendi. Hat sanatının tüm inceliklerine sahipti. Çini mürekkebiyle yazdığı nice yazıları bugün bir yerlerdedir. Tavşanlı Belediyesi’nin amblemini de o yapmıştı. Mekanı cennet olsun.
12 Mart 2024 tarihinde meslektaşım ,merhum Güven Çelikten’in eşi Zehra Çelikten vefat etmişti. Kıymetli bir öğretmendi. Güzel öğrenciler yetiştirmişti. Mekanı cennet olsun. 4 Mart 2022 tarihinde Celal Bayram aramızdan ayrılmıştı. Cumhuriyet Meydanı’nda merhum Cemil KALFA’ nin kırtasiye dükkanının vazgeçilmezlerindendi. Sohbet adamıydı. Güzl insandı. Mekanı cennet olsun. 10 Mart 2022 tarihinde Tavşanlı End. Mes. Lisesi Müdürü güzel insan,can dostumuz Ali Atlas’ı kaybetmiştik. Sohbet yeri merhum Cemil Kalfa’nın iş yeriydi. Orada toplanır uzun uzun sohbet ederdik. Tavşanlı’ya damgasını vuran bir meslektaşımızdı. Kızı ve damadı Tavşanlı’dadır. Unutamayacaklarımız arasındadır. Mekanı cennet olsun.
Aramızdan ayrılanların sadece birkaçı burada yazdıklarım. Daha niceleri var. Hepsine dualarımızı gönderiyoruz. Hakk’a kavuştular. Işıklar altında uyusunlar.
TAVŞANLI’NIN GURURU YARDIM SEVENLER DERNEĞİ
Zaman zaman hem ülke bazında,hem il,ilçe,belde bazında bazı derneklerimizi,kurum ve kuruluşlarımızı överiz. Başarılı,çevresine büyük hizmetlerde bulunmuş,yıllar içinde yaptıkları kolay kolay anlatamyacak kadarbüyük bir dernek te Tavşanlı’da bulunuyor. Bu dernek, Yardım Sevenler Derneği ‘in ilçemizdeki şubesidir Ben kendimi bildim bileli bu derneğin faaliyetlerine bizzat tanık olmuşumdur. GLİ Müessesesi’nin çalışanlarının yönetiminde görev aldığı bu dernek genelde fahri çalışanların omuzlarında bu günlere kadar gelmiştir. Genel Merkez tarafından müteaddit kereler taktir almış olan bu güzide kuruluşun başında şu anda bir zamanların değerli muhasebecilerinden merhum Moymullu Orhan Talay’ındeğerli evladı Alper Talay bulunuyor. Aynı zamanda sevgili gelinimin abisi olan bu güzel insanı bu defa geç te olsa kutladım. Son genel kurulda yeniden başkan oldu. Dürüst,efendi,işini bilen,kurallar çerçevesinde hareket eden, görevini bihakkın ifa eden sevgili Talay kardeşimden bugüne kadar hizmet veren sayın başkanların isimlerini istedim. Ricamı kırmadı ve bana bu konuda yardımcı oldu. En azından bu güzide kuruluşun 1960 yılından itibaren görev yapmış sayın başkanlarını öğrenmiş oldum.
Hepsi de tanıdığım,güzel insanlar. Bazılarını kaybettik. Bazıları emekli ve hayattalarGenelde müessese/işletme müdürü dostlarımızın eşleri. Göreve başlama ve bitiş tarihlerini öğrendim. Yaptıkları nice hizmetleri burada yazmam mümkün değil. Çünkü o kadar çok alanda hizmet vermişler ki hepsi birbirinden güzel..
Nermin Gençer 22.031960-27.10.1961,Leman Ergun 27.10.1961-16.o31972,Suzan Dokuzoğlu 16.03.1972-15.02.1979,Türkan Özerdem 15.021979-28.01.1981,Olcay Akar 28.011981-20.061982,Sevim Köktürk 20.06. 1982- 29.09.1983,İlknur Çakır 29.09.1983-28.01 .1987,Sıdıka Metin 28.01.1987-15.01.1998,Nermin Penbe 15.01.1998-01.02.2002,Gülünaz Kaya 01.02.2002-16.03.2012,Aydan Çatal 16.03.2012-10.12.2012 arasında YSD Tavşalı Şube başkanı olarak hizmet vermişler. Sevgili Alper Talay da 10.12.2012 tarihinden beri YSD Tavşanlı Şubesi’nin başkanı olarak görevini sürdürüyor. Bir süre önce emekliye ayrılan Talay,üç yıl daha bu görevi sürdürecek.
Ben de müteaddit defalar bu derneğe çeşitli talepleri iletenlerdenim. Serde gazetecilik var ya o nedenle. Büyük bir titizlikle yapılan tetkik ve incelemeler, kontroller sonucunda taleplere hep müspet yanıtlar almıştım. Ülkemizin böyle güzide kuruluşlara,derneklere ihtiyacı var. Her genel kuruldan alnının akıyla çıkan yönetimlerin bugüne kadar yaptıklarından Allah ta hoşnut olmuştur. Bu vesileyle sevgili Alper Talay ve yönetimine başarılar diliyorum. Yaptıkları hizmetler güzel hizmetlerdir. Bu derneğin Tavşanlı Şubesi’nin GLİ Merkez yerleşkesinde mütevazı bir binası da var.Bu binanın bir köşesinde hizmeti sürdürüyor. Işıkveren Caddesi ile Karaca sok köşesindeki bu hizmet binası bugüne kadar nice etkinliklere de ev sahipliği yapmıştır. Her derneğimize bir hizmet binası dileğiyle yazımı sonlandırıyorum. Bu arada ayaklarından operasyon geçiren eski başkanlardan Sıdıka Metin Hanrımefendi’ye de sağlık ve afiyet dileklerimi sunuyorum.
MERHUM BAŞBAKANLARIMIZDAN PROF.DR NECMETTİN ERBAKAN’I VEFATININ 14.YILINDA RAHMETLE ANIYORUZ
T.C Devleti’nin 23. Başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı vefatının 14.yılında saygıyla,sevgiyle,rahmetle anıyorum. Her şeyden öte O BİR DİN KARDEŞİMİZDİ.Müslüman,din kardeşlerini Allah rızası için ziyarete etmeye niyetlenmesi,sağken hatır ve hallerini sorması,ebediyete intikallerinde hayırla anması Hadis-i şeriflerde hatırlatılır.
İkincisi; Merhum Erbakan iyi tahsil görmüş,naif,terbiyeli,dürüst,ne konuştuğunu bilen,vatan ve millet için mesai harcamış bir devlet adamımızdı. 54. Hükümetin başbakanıydı. Tavşanlılı merhum Erbakan’ı iyi tanır. Memurların hayatta kalanları da zamanında memur maaşlarına yaptığı büyük katkıyı asla unutmamıştır. Kafası çalışırdı. Bu aziz vatan için güzel duygu ve düşünceler içinde olmuştur. Ömrü vefa etmedi. Aramızdan tam 14 yıl önce ayrıldı. Hakk’a ulaştı. Mekanı cennet olsun derim. Sevcgili Yeniden Refah Partisi İlçe Başkanı Abdullah Kul kardeşimi telefonla arayarak merhumun sempatizanlarına ,sevenlerine selam ve sevgilerimi iletmesini rica ettim. Belediyemiz Başkan Yardımcısı Aziz Solmaz’ı da arayarak sevenlerine saygı ve sevgilerimi iletmesini istedim. Ne güzel değil mi? Devletine,milletine karınca kararınca hizmet vereceksin ve ardından dua alacaksın. Allah her devlet adamını hayır ve dua edenlerden eylesin.Bugün birçok ülkede hayırla anılanlar yanında ardından beddua edilen devlet adamları vardır. Allah hep iyi anılanlardan eylesin…..
ZİYARETÇİ ZİYARETİNDEN İKİ FAYDA ELDE EDER
Tavşanlı’da hasta ziyareti,vefat halinde “ Hüküm Allah’ın” ziyareti,okutulan mevlidlere icabet,Hatim dualarına katılmak,kabir ziyareti kültürü, vefat edenlerin ruhlarına sunulan lokma dağıtma,yemek yedirme, hayır dağıtma kültürü yaygındır.
Çok istediğim halde hastalığında merhum kardeşim, Bölük Kamil’i ziyaret edememenin üzüntüsünü bugün de yaşarım. Gerçekten ziyaret amacıyle evden çıktığımda Kanal Caddesi üzerinde gördüğüm bir dostum nereye gittiğimi sorduğumda kendisine.”Bölük Kamil’e dediğimde bir an durmuş ve bana :” Gitmesen iyi olur. Durumu içler acısı,etkilenir ,üzülürsün” demiş beni yoldan çevirmişti. O gitmiş ve çok etkilenmiş.
Merhum Hattat Hamit Bülbül Kuruçay Caddesi’nde evinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşamını sürdürmüştü. O’nun da kendince rahatsızlıkları vardı. Evnin kapısı çaldığımda merhum eşi kapıyı açıp beni içeri almıştı. Sokağa bakan pencerenin önünde dışarı bakıyordu. Beni görünce yüzünde gülücükler açmıştı. Sevindiği belliydi. Sarılmıştık. Çok güzel bir sohbetimiz olmuştu. İşte görüp göremediğim rahmet bu oldu. Sohbet ederken neler yaptığını sormuştum; Bana evin önünde,yolun kenarında bulunan kum yığınını göstermiş,bu kumların üzerinde oynaşan köpekleri seyrettiğini anlatmıştı. Dost ziyaretlerinin azaldığını söylemişti. Aklıma geliverdi;Evliyadan Utbetü’l Gulam Hazretleri ,şehirden çıkıp,ıssız yerlere gidermiş. Oralarda devamlı ibadet ve zikirle meşgul olurmuş. Cuma günü de olunca Basra Şehri’nde Cuma Namazını kılıp namazdan hemen sonra din kardeşleriyle selamlaşır,onlarla görüşüp sohbet edermiş.
Merhum,bir ara belediye başkanımızdı Ömer Mutafoğlu’nu evinde ziyaret etmiştim. Sevdiğim,saydığım bir din kardeşimizdi. Çok mutlu olmuştu. Bana hasta ziyaretinin öneminden söz etmiş ,bana,Hadis Alimi Firyabi(rah) ” nin bir anısını anlatmıştı. Veki bin Cerrah (rah) Umreye giderken Beytülmakdis’te Firyabi’nin kapısını çalmış. O’na:” Yolum aslında senin yanından geçmiyordu. Ama sırf seni ziyaret etmek ve ona misafir olmak için istedim.”demiş. Benim ziyaretimi bu ziyaretle bağdaştırıyordu. Doğru söylüyordu; Ben de Atatürk İlkokulu’na merhumun evinin bazen yanından,bazen arkasından,bazen kıyısından geçerek ulaşırdım. Bu ziyaretim de böyle bir ziyaretti. Değerli bir dostunuz,arkadaşınız,komşunuz hasta olabilir. Eğer bu kardeşinizin yakınından geçiyorsanız mutlaka kapısını çalıp en azından bir hal ve hatır sorabilmeliyiz.
Mezarlıklardaki aile kabirlerini ziyarete gittiğimizde sadece kaybettiğimiz bireylerimiz için okumuyoruz. Tavşanlılı diğer kabirlere de armağanlarını sunmadan mezarlıklardan çıkmaz.
Sevdiklerinin tabutunu taşıyanlara selam olsun. Cenaze namazını kılanlardan Allah razı olsun. Defin töreninde hazır bulunanlardan da ...
Tavşanlılılara hitabederken söz ederken, merhum Komutan her vesileyle :” Aziz Tavşanlılılar” diye söze başlardı. Tavşanlılı bu övgüye layıktır. Ben bile ailemin kıymetlilerini Tavşanlı’ya boşuna mı emanet ettim sanıyorsunuz?
Merhum okul müdürüm Veli Korkmaz’ı Meteoroloji biriminin yakınındaki evinde ziyaret etmiştim. Odasında koltukta uyuyordu. Evde kendisiyle ilgilenen bir kardeşimiz daha vardı. Ellerimi elleriyle buluşturup.”Müdürüm”dediğimde gözlerini açmış.”Bülent’im “ diyerek boynuma sarılmıştı. Ne kadar mutlu olmuştu. Ben de öyle... Halk arasında her ne kadar hasta ziyaretlerinde aşırıya kaçılmaması savunuluyorsa da siz buna aldırmayın, dostlarınızı arayın,onlara bir nebze moral olun derim.
“ PLASTİK ATIKLARIN ÖLÜMCÜL BİR TEHDİT”
SÖZÜNÜ YILLAR ÖNCE MERHUM FEVZİ COŞGUN
SÖYLEMİŞTİ
Merhum eski Belediye başkanlarımızdan,eğitimci-yazar,botanikçi,Dünya Dendroloji Derneği Üyelerinden ,Tema Tavşanlı Gönüllü Temsilcisiydi ,meslektaşım Fevzi Coşgun’un ağabeyi merhum Ali İhsan kasaptı. Asıl merhum Coşgun’un babası öyleydi. Sık konuşurduk. Gazete muhabiri,ajans muhabiri olarak haberleri O’ndan alırdım. Bir gün kesilmiş bir büyükbaşın karnından çıkan organları içinde çok miktarda naylonun fındık ve ceviz büyüklüğündeki yumrulara işaret ederek .” Bak Bülentciğim,bu hayvan arazide otlarken otların arasına karışmış naylonları da yemiş. Eğer kesime gitmeseymiş mutlaka bir şekilde bir yerlerde ölüp kalacaktı” demişti.
Bir zamanlar Tavşanlı’da İlçe Tarım Müdürlüğü’nde veteriner olarak hizmet veriyordu Yaman Köroğlu ile bazı köylere kadar gidenlerdenim. Operasyonlarında hayvanların karnından çıkan plastik ürünleri gösterirdi. Bana bunları hayvanların yediklerini ve zamanla hastalandıklarını ve operasyon geçirdiklerini anlatırdı.
Merhum arkadaşım Fevzi Coşgun “bir gün gelecek,doğa intikamını bizlerden alacak” derdi. O’nun ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum. Araziye lütfen bir çıkıverin. Piknik yapmak için cennet akarsu kenarlarına,orman içlerine,koruluklara,kırlara,bayırlara çıkın sizi binlerce naylon torba karşılayacaktır. Çünkü insanımız düşünmeden,bu doğaya bırakılan naylonların,plastik ürünlerin yüzyıllarca erimeden kaldıklarını düşünmezler. Bu doğaya bırakılan plastik ürünrleri zaman içinde akarsulara,göllere,göletlere,denizlere kadar ulaşıyor. Balıklar bile bu naylon ve plastik ürünleri yemekte,hem hastalanmakta ve ölmekte hem de bunları yiyenleri tedavi edilmez hastalıklarla baş başa bırakmaktadırlar. Bugün ilim ve bilim adamları plastik ürünlerinden cüzi miktarda almakta ve bunları yiyenler de bu cüzi miktardaki plastik artıklarını sindirememekte,hastalanmaktadır. Bugün ifade edildiğine göre denizlerde milyonlarca ton plastik ürünü bulunuyor. Deniz tabanlarına yığılan ve tabakalar oluşturan bu plastik örtü insanlığı tehdit etmektedir. Uzağa gitmeye gerek yok, Tavşanlı’nın içinden geçen Kocaçay’ın bile birçok bölümünde bu plastik ürünler var. Allah’tan korkmak gerek. Rabbim bizlere bu cennet akarsuları,gölleri,denizleri pırıl pırıl sunmadı mı?Allah’ın mülküne zarar verirken hiç mi korkmuyoruz? Allah’ın emanet ettiği dünyamızı kirletmeye hakkımız var mı? Okullarımızda öğrencilerimize,çeşitli vesilelerle konferanslarda,panellerde,açık oturumlarda halkımıza bu gerçek anlatılmalıdır. Bırakalım şu Roma İmparatorluğu’nu, 100 Yıl Savaşları’nı Pön Savaşları’nı Bu konuya da lütfen bir nebze girin beyler….Bizim insanlarımızdan başka Amazon Nehri’ni, Ural Dağları’nı, Everest Tepesi’ni öyle pek konuşan yok. Biz önümüzdekileri göremez olmuşuz. At gözlüğü takarak sadece önümüzü görebiliyoruz. Tavşanlı Belediyesi başta olmak üzere, belde belediyelerimizde de bu konu gündemde olmalıdır. Gerekirse sayın Müftümüz de bu konuda gerekli uyarıları zaman içinde yapmalıdır. Evet naylon torba dahil plastik ürünleri insanlığın hizmetindedir ama biz bu güzelliği çirkinleştiriyoruz. Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in.” Yaş kesenin başını keserim”demesi nerede kaldı?İlla da büyük cezalar mı uygulamak zorundayız? Beyler kendimize gelelim,birbirimize kötülük yapmayalım…
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları