14 Aralık 2024 - Cumartesi

BİR 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ DAHA GEÇTİ

BİR ÖĞRETMENLER GÜNÜ DAHA GEÇTİ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 12 dk.
128 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News
  BİR 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ DAHA GEÇTİ                                                         
  Tavşanlı Tavşanlı olalı nice öğretmenlerini toprağa vermiştir.Bunların çoğunu tanırım.Bu öğretmenlerin okuttukları öğrencilerin sayısını düşünebiliyor musunuz? Binlerle ifade edilebilir. Peki bu kadar çok öğrenciden bugün hayatta olanların Öğretmenler Gününde ne yaptıklarını merak ettiğiniz olmuş mudur?Ajandamda aramızdan fiziken ayrılan fakat gönüllerde yer etmiş öğretmenlerimizin bir listesi var.  Bu liste her geçen gün daha da  uzuyor.  Çünkü insan fanidir. Her canlı gibi ölümü tadıyor.Rabbim ne diyor?” Biz bu Kur’an-ı  dirileri uyarman için  gönderdik. Yasin Suresi  70.ayet”Halbuki biz Kur’an-ı hep ölülerimiz için okuyoruz. Madem ki ölülerimiz için okuyoruz; öyleyse  aramızdan ayrılan bu kadar çok öğretmen için en azından bu günde bu öğretmenlerden feyiz alanlar bir Yasin okuyamazlar  mı? En azından bir Fatiha okuyup ruhlarına hediye  edemezler mi? En azından bulundukları mezarlıklarda kabirlerini ziyaret edemezler mi? Bu yapılıyor mu?Hayır. Bir öğretmenin vefatı ardından  evinin önünden ,camiden alınıp kabristana götürülmesi sırasında,defin esnasında kaç öğretmenin  bulunduğunu biliyor musunuz? Ben biliyorum. Çünkü anında bana nerede olursam olayım haber ulaşıyor. Maalesef birkaç öğretmenin  cenaze mazına müteakip  cenazenin kabristana götürülmesi ve burada defnedilmesi esnasında gözler ister istemez bu vefat eden öğretmenlerin meslektaşlarını arıyor değil mi?Evet ben söyleyeyim bir elin beş parmağı kadar oluyor.
      Peki bu öğretmenlerin hiç mi öğrencisi yok? Kaç öğrencisi bu veda  merasiminde hazır bulunuyor?Allah Tavşanlı Halkı’ndan razı olsun; Onlar  görevlerini yapıyorlar.  Yeri geliyor, bir esnaf,bir işçi,bir emekli memur,bir sporcu,bir şoför  öğretmenin  tabutunu taşıyor. Eylül 2024 verilerini aldım; sevgili İlçe Milli Eğitim Müdürümüz  telefonla   konuşurken ifade ettiler. Tavşanlı İlçesi’nde ilkokul,ortaokul,lise öğrencilerini okutan devlet okullarında,özel okullarda  ve diğerlerinde  tam 1409 öğretmenimiz varmış.  Bu kadar öğretmenden  kaçının bir meslektaşının vefatı sonrasında görevini yapmak üzere,cenaze namazına katıldığını,cenazeyi elleri üzerinde taşıdığını,kabre yerleştirdiğini,okunan Kur’an-ı dinlediğini   düşünüyorsunuz? 
      Her öğretmenler gününde  kaç varlıklı iş insanımız,kaç kuruluşumuz,kaç STK’şumuz, Öğretmene en azından bir yemek vermektedir? Bu günde bir sergi açılıyor mu? Bir konferans veriliyor mu? Bir açık oturum ve panel izleyebiliyor muyuz?  Öğretmenlerimiz için mini geziler  yapılıyor mu?  Hasta öğretmenler ziyaret ediliyor  mu?  Bir öğretmenimize kim veya kimler:”Hocam bir sıkıntın var mı?” diye soruyor mu? Kimler bir öğretmene  sattıkları bir mal,eşya,giyecek ve içecek için indirim uyguluyor?  Hangi lokantada öğretmen  % 10-20 indirimli yemek yiyebiliyor? Öğretmenin bir sandığı var mı?  Yıllar önce vardı. Birçok öğretmen kendi  birikimlerini meslektaşlarına hizmet olarak sunuyordu. Öğretmenin bir Öğretmenevi var mı?   Polisimizin,hakimimizin,mülki idare amirlerinin,birçok meslek gurubunun evleri, lokalleri var. Öğretmenin var mı?  Öğretmen bir mum gibi eriyor ,dibine  ışık veremez olmuş.  Eskiden iyi bilirim,bir caddeden,sokaktan,meydandan öğretmen geçse  yakınındakiler ayağa kalkardı.  Öğretmenin  düğmesini koparamayanlar bugün öğretmen dövüyor,bıçaklıyor,öldürüyorlar.  Ben Öğretmenler Günleri yaklaştığında inanın  hiç heyecanlanmıyorum.  Aklımın ucuna bile gelmiyor.   Yıllarca verilen her görevi yerine getirmiş,sırtı sıvazlanmış,aferin almış bir öğretmen olarak  içim acıyor.  Benim de  Tunçbilek Köprübaşı’ndaki ilkokulda, Tavşanlı’nın Derecik Köyü’ndeki  ilkokulda, yeri geldi İmam-Hatip Ortaokulu’nda,Atatürk Lisesi’nde, Yedeksubay Öğretmenken Kayseri Erkilet Bucağı Emmiler Köyü’ndeki ilkokulda  öğrencilerim oldu. Taş çatlasın,bugün beni bile  arayan öğrencilerimin sayısı  15-20’yi geçmez.  Beni her aradıklarında gururlanırım,heyecanlanırım,mutlu olurum. Tıpkı Polyanna gibi…. 
      Gönlüm ister ki; gelecek Öğretmenler Günleri’nde   bu gün adam gibi kutlansın.  Öyle kutlansın ki  bir bayram etkisi yaratsın . Öğretmene bir ikramiye verilemez mi? Bu günde verilsin.  Merhum öğretmenler için mevlit bu günde okutulsun.  Öğretmen bu günde  değil her gün hatırlansın.  Öğretmenin derdi dinlensin. Sorunları çözülsün.  Bir ağaç bayramı gibi  bu günü milletce kutlayalım.
       Tavşanlı’da ter döken,binleri yetiştiren, gönül köprüleri  kuran ,bugün aramızda olmayan  sevgili öğretmenlerimizi Yüce Rabbimizin rahmetine  kavuşmalarının üzerinden yıllar geçmesi münasebetiyle ; kendilerini rahmetle  analım.  Değerli meslektaşlarım Alaattin Gürleyen,Ahmet Körhasan, Abdurrahman Kaçar,  Ali Doğansoy,Ali Merdun,Azize Şahin, Abdülkadir Kurt, Ahmet Sertel, Esmerlerin Ahmet Özdoğan, Ahmet İleri, Ali İhsan Yıldız, Aldoğan Ekmekçi, Ali Piri Süzen, Ali Ayhan, Azmi Akyol, Ali Değirmenci, Ali Özay, Adem Başbey, Ahmet Benli,  Ayşe Yavuz, Ahmet Gürsoy, Abdullah Toyran, Abdullah Avcı, Aysun Dosdoğru, Aziz Eryalaz, Ahmet Ertuğrul, Ahmet Ceyhun,Aysel Akcan, Ali Çakıroğlu, Arslan Ergüç,Ayşe Yalçın, Ayşe Talay, Abdurrahman Balkan,Bekir Ersoy, Burhan Başarır, Bilal Nizamoğlu, Bahire Ardıç,Bedii Erdem,Celal Karaca, Cemal Eker, Cevdet Altay, Celal Türkyılmaz, Doğan Atabay, Doğan Arslanbaba, Elvan Candemir, Emin Ersoy, Erol Sönmez, Enver Nail Altın,Emin Emrem, Emin Toy, Elvan Özdemir, Erdoğan Paçal, Emin Biral, Emin Uluğ, Elman Kamacı,  Faruk İşbilir, Fethi Akuz, Fevzi Coşgun, Güven Çelikten, Gülseren Doğan, Gülşen Palabıyık,  Ferudun Kapar,Hamza Özay, Halil İbrahim Sertel, Hüseyin Avni Konuş, Hilmi Özayhan, Hilmi Altay, Hasan Tahsin Tuğrul, Hafize Çağlayan, Hacı Kılıç, Hatice Gülsen Güre, Huriye Arna Soncer, Hasan Kayhan, Hasan Kılıçarslan, Hüseyin Yılmaz, Hüseyin Tarhan, Halil Demir,Hüseyin Kavuş, Halil Şahin, Halil Mutlu, Huriye Yazıcı, Hasan Atlı, Hasan Tüzün, Hasan Hüseyin Dönmez, Halil Suudi  Yarar, Hilmi Ünsal, Hasan Özkan, Hüsnü Ünlü, Hatice Yüksel, Hatice Sayın, Hüseyin Sönmezışık, Haldun Dengiz,  Hüseyin Çetin, Hüsamettin Gümüşlü, Himmet Güner, Hasan Altınkaynak, Hakkı Aşkaroğlu, Hakkı Şahin, İbrahim Zeyrek, İsmail Kutlu, İbrahim Koç, İbrahim Özcan, İbrahim Sümer, İbrahim Balioğlu,  İrfan Ergenekon, İsmail Yakut, İsmail Kartal, İbrahim Durmuş, Kemal Öztürk, Kaml Çil,  Kübra  öğretmen, Kazım  Girgin, Kadir Güner, Kerim Sarıkaya,  Libas Öğretmen, Mustafa Kudu, Mutahhar Temel, Mustafa Bozkuş, Mustafa Bayramoğlu, Mustafa Akgün, Mustafa Aygün, Mustafa  Yılmaz, Mihriye Öğretmen,  Mehmet Ali Çetin,  Mevlüt Ayrık, Mehmet Memiş, Müzeyyen Karaduman, Mehmet Ali Özel, Mehmet Ali Alışkan, Mehmet Ali Pamir,  Mehmet Ali Oral, Mustafa Özyaşar, Mehmet Gedik,  MehmetÇakır,  Mehmet Ali Demir, Mehmet Özkök, Mustafa  Demirayaklı , Mustafa Atabay,  Mukaddes Güner, Mustafa Şahin, Mustafa  Çağlar, Mustafa Fazıl Baş, Muammer Tartaroğlu,  Muammer Baştan, Mustafa Salçan, Mustafa Atay,  Mehmet Ali Uygun, Mehmet Günyüz, Mehmet Ali Çetin, Mehmet  Yiğit, Gevreklerli Mustafa Öğretmen, Murtaza Tolun,Mustafa Hızlıer, Mehmet Ali Kahraman, Mustafa Topal, Necmettin Ünay, Necla Toker, Nurettin Karabey, Nejat Öner, Necati Aksoy, Nazif Kuzucu, Nuran Bülbül, Necmiye Keçim,Nebi Dindaroğlu, Nermin Aktakka, Nuriye Apaydın,  Orhan Keskin, Osman Akay, Osman Somuncu, Perihan Aktakka Uğurlu,  Rıza  Kaynak, Ramazan Canıaz, Recep Dönmez, Refik Arıkan,  Rukiye Taşlıca, Recep Atilla,  Rabia Çağlıdere,  Raşit Sezgin, Reyhan Kaçar, Salim Akcanlı, Sırrı Demirel, Sami Akarsu, Sacide Atlı Eker, Sadık Baş, Semiha Erkaya, Sevgi Arın, Sevgi Morçiçek, Sema Akşar, Şehnaz Baştürk, Safiye Öğretmen, Selahattin Özsavaş, Saim Talay, Sıtkı Aktakka,  Süleyman Sırrı  Süleyman Eroğlu, Sabri Çeneli, Sibel Uzun, Serra Aça Dinç, Samiye Akuz, Sefer Kapıcı,  Şehnaz Baştürk, Şükrü Er, Şevket Süreyya Sayın, Tahsin Kaynak, Talip Düzdemir, Tekin Özdoğan, Tevfik Arıkan, Vehbi Kızılgün, Veli Korkmaz,  Vasfiye Toyran,  Vahit Canbek,  Veli Özenli, Vel i Tanhan, Yüksel Kavuncu, Yasin Çetin, Yücel Uğurlu, Zişan Erdem,Zahide Hüseyinbaşoğlu, Zeki Yıldız, Zehra Çelikten   bugün aramızda değiller. Herbirinin Tavşanlı’da ayak izleri, yetiştirdikleri,eserleri,dostlukları var. Bu kadar öğretmeni  kaybetmişiz.  Allah için bir an olsun birini rahmetle anabiliyor musunuz? Mekanları cennet olsun…. 
 
           19 MAHALLEMİZDEN BİRİ OLAN  DEDELER  MAHALLESİ
                     VE MAHALLENİN MANEVİ  KORUYUCULARI
 
 
  Ülkemizin dört bir yanında  binlerce  türbe(yatır) var. Bunlardan bazıları da Tavşanlı İlçesi’nde.Birkaç yıl  önce kaybettiğimiz değerli insan,öğretmen  Hasan Kılıçarslan ile  sohbetlerimizde  bilgi alışverişi de yapardık.  Bana bir defasında Dedeler Köyü ‘ndeki türbeler hakkında  bilgiler de vermişti. Not almışım,bir kenara koymuşum elime geliverdi. 
    Anladığım kadarıyla Dedeler Köyü’nde(halen mahalle) birkaç türbe var.  Bunlardan en bilineni  halkımızın:”Uzun Kollu Sarı İsmail Sultan”olarak bildiği  türbedir. Bu türbe mahallenin en ortalık yerinde,mahalle camiinin hemen  yanındadır.Bir bahçenin içinde suyu ,şifalı olduğu söylenen bir sebilin arkasındadır. Bu türbenin  etrafında iri büyük taşlar dikkat çeker. Kireç ve çimento ile  sabitlenmiş bu taşlar bugün de hala  ayaktadır. Zamanında tarihi bir İğde Ağacı varmış. Bu İğde Ağacı’nın bugün yerinde olup olmadığını bilmiyorum. Uzun Kollu Sarı İsmail Sultan Türbesi’nin küçük bir kapısı var.  Başınızı eğmeden türbeye giremezsiniz. Türbenin tavanı ahşaptır. Tavan tahtaları özenle oyularak nakış gibi işlenmiştir. Küçük bir pencerenin aydınlattığı türbede üç mezar bulunmaktadır. Türbenin bir duvarında  bir süngü vardır. ( bu süngünün dedenin savaşlara giderken kullandığı süngü )olduğu söylenir. Birilerine göre bu süngü bir sancaktır. Görüntüsü fırına ekmek atılan küreği andırmaktadır. Yanda bir bıçak vardır. Biraz ileride ise   geyik boynuzları asılıdır. Geyik boynuzlarının yanında da bir asa vardır. Bu boynuzların  zamanında Dedeler Yerleşim yerine yakın yerlerde  yaşayan geyiklere ait olduğu  ifade edilir. Çünkü Tavşanlı  halen %65 orman varlığına sahiptir. Zamanında Tavşanlı’nın Balkanlık bir  görüntüye sahip olduğu düşünülür. Yani anlayacağınız bu geyik boynuzlarının avcıların türbeye bir hatırası olduğu söylniyorTürbedeki .  Üç mezarın üzeri de allı pullu örtülerle kaplı. Bu türbede yatanlardan  biri Uzun Kollu Sarı İsmail Sultan,diğeri Dönek Ana ve ötekisi de  Ataullah Baba’ya aittir.  Bu türbeye hala bugün de yüzlerce ziyaretçi gelip gitmektedir.  Dilekte bulunulmakta  ve mutlu sona ulaşanlarca daha da büyük bir ilgi odağı haline gelmektedir.  Türbe yakınındaki   şadırvanın suyu şifalıdır. Bu sudan hasbelkader Dedeler Mahallesi’ne gidip gelirken ben de bilmem kaç kez içmişimdir. Bu arada “ Hasan Dede”Türbesinin de    bu mahallede olması ayrı bir zenginlik olarak ifade ediliyor. 
 
 
                                       
 
 
 
 
 
 
    
 
 
 
 
 
 
 
 
 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları