14 Mayıs 2023 - Pazar

FEVZİ COŞGUN DEKAPAJ ALANLARI

FEVZİ COŞGUN DEKAPAJ ALANLARI

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 6 dk.
194 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News
 
 
              TAVŞANLI’NIN ESKİ BELEDİYE BAŞKANI MERHUM
             FEVZİ COŞGUN  DEKAPAJ ALANLARININ TEKRAR
                    KAZANILABİLECEĞİNİ  İSPAT  ETMİŞTİ 
 
 
    Bilindiği  gibi  çeşitli madenlerin yerüstüne çıkarılması,ekonomiye kazandırılması için  bir yerlerin kazılması gerekir. Örneğin Linyit te bir madendir. Maden kömürüdür. Linyit’in yerin derinliklerinden  yerüstüne çıkarılması için yapılan çalışmalara dekapaj çalışması denilir. Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi (halen işletme müdürlüğü statüsündedir,bu işi 1940’lı yıllardan bugüne yapıyor. 
     Dekapaj; çeşitli iş makinalarıyla  madenlerin üzerindeki toprak,kövke ve kayalık katmanların kaldırılması işlemidir. Bu operasyon büyük masraflarla gerçekleşmektedir.  Bu nedenle ne kadar az dekapaj faaliyeti yapılırsa bu ekonomik açıdan o kadar yararlı,kazançlı olmaktadır.  Dekapaj çalışmaları sonunda gözle görülür büyüklükte tepeler,tepecikler,hatta küçük bir dağ dahi oluşabiliyor. Bu çeşitli iş makineleriyle   birbiri üzerine dökülen  toprak,yumuşak kaya ve diğerleri  ilk anda bir çöl görüntüsü verir.  Bu yapay oluşum üzerinde  zaman içinde bir süre ot dahi yetişmez.  Doğa kendini yenilediği için  bu çöl görüntüsü küçük otsu bitkilerle  çirkin görüntüyü örter. Hele hele bu dekapaj alanlarına fidan dikilecek olursa bu fidanların yerin derinliklerinden çıkan ham  toprak  tabakasında kısa sürede boy atıp geliştiği de  gözlerden kaçmamaktadır. 
    Merhum Coşgun hem Belediye başkanı,hem eğitimci hem de ağaçseverdi.  Uzun süre Tavşanlı’nın TEMA Gönüllüsü olarak  hizmet vermişti.  Ben Tavşanlı’da  bazı kesimlerdeki fidanların,ağaçcıkların ve hatta ağaçların  merhumun döneminde özel bir makine ile sökülüp ,bir başka yere götürüldüğünü,buralara yeniden dikildiğini hatta tuttuğuna tanığım.Bu güzel bir uygulamaydı.  Bugün Tavşanlı Belediye sınırları içinde nice ağaçlar,merhum Coşgun’un zamanında  bir yerden alınıp götürülen ve dikilen  ağaçlardır. 
    Merhum Belediye Başkanı  Dekapaj alanlarına da göz dikmişti.  GLİ Müessesesi  yetkilileriyle  yaptığı dialoglar,girişimler sonunda özellikle Tunçbilek Havalisindeki  bazı dekapaj alanlarının yeniden doğaya kazandırılmasında etkili olmuştu.  Hatta bir seferinde bana da sürpriz yapmış,Tunçbilek’te  terk edilen ,dekapaj alanlarında dikilen meyve  fidanlarını   göstermiş,meyve verenlerinden  topladığı meyvelerden tattırmıştı.  Demek ki oluyormuş. …..
    Ağaç nankör değildir. Nereye bir fidan dikerseniz büyük bir olasılıkla  yetişir ve ağaç olur. Tavşanlı İlçe sınırları içinden geçen ve  Uluabat Gölü’ne dökülen Adranos ( Kocaçay) kıyıları boyunca uzanan yeşil bir söğüt  ağacı şeritini bile Tavşanlılı  oluşturmuştur.  Piknik bahanesiyle bu akarsuyun kıyılarına gittiğinde  kırdıkları söğüt dallarını toprakla buluşturmuş ve bu yeşil şeritin oluşmasına vesile olmuştur.
    Merhum Coşgun, aynı zamanda  Tavşanlı’nın  botanikçisiydi. Botanik bilgini,botanik uzmanı.bitki bilimcisiydi. Bitkileri inceleyen bilim dalı.bitki  bilimi  temsilcisiydi. Dünya Dendroloji Derneği’nin de Türkiyeli üyeleri’ndendi.  Hatta merhum ünlü ağaçsever,Botanikçi, Erozyon Dede TEMA  ONURSAL BAŞKANI Hayrettin Karaca’nın yakın dostlarındandı. Ki Karaca’yı Tavşanlı’nın Fahri Hemşehrisi bile yapmıştı. 
   Ben”Mehmetçik Çamı”nın   isim babası olarak  O’nu tanırım.  O kadar güzel şeyler  yapıyordu ki; örneğin,Mülayim Kırı’ndaki serada  toplattığı konserve kutuları içinde nadide çiçek türleri yetiştiriyordu.  Merhum Coşgun aramızdan ayrılmasaydı, Tavşanlı bir o kadar daha yeşil bir Tav şanlı görüntüsüne sahip olabilirdi.  Çünkü bir şeyde başarılı olabilmek için o şeyi sevmeniz gerekir.
    Ben merhum arkadaşım,meslektaşım Fevzi Coşgun’un  gelmiş geçmiş Tavşanlıdaki en büyük ağaçsever   olduğuna inanıyorum. Eğer ömrü vefa etseydi merhum Karaca da hayatta olsaydı Tavşanlı’da Türkiye’nin en büyük botanik bahçelerinden birisini hayata geçirmekte kararlıydı.Bunu bugün sevgili belediye başkanımız Mustafa Güler’in özeli olan Ada Mesireliği’nde gerçekleştirecekti.   Görüntümüz mutlaka bir başka olacaktı.   Ben  herkesi severim.Yaratılanı Yaradan’dan ötürü severim.  Ama ağaç dostlarını daha çok severim.  Kendisine  sağlığında nereden okudum bilmiyorum, hiç unutmam  aklımda kalan  bir  altın,anonim  söz  söylemiştim:” Bana öyle bir din bulunuz ki  ibadeti ağaç dikmek olsun”dediğimde  boynuma sarılmıştı.Belli ki hoşuna gitmişti. 
     Gelelim sözün  özüne; Bugün binlerce metrekare alanı kaplayan dekapaj alanlarını  bir şekilde,hem de en kısa sürede gelecek kuşaklara yeniden yeşil  olarak tekrar  sunabiliriz.  Ama bunu yapmak için merhum Fevzi  Coşgun’u mutlaka kabrinden çıkaracak halimiz yoktur. O’nun  duygu ve düşüncelerine sahip olmak yeterlidir. 
      Bu  arada  merhum Atatürk’ün   Ankara’daki Orman Çiftliği aklıma geliverdi. Binlerce metrekarelik bir çiftlik. Bu çiftlik merhum Atatürk’ün   Türk Milleti’ne hatta doğaya,çevreye saygısıdır.27 Aralık 1919’da Ankara’ya teşrif ettiklerinde çok yoksul bir kent görüntüsü veren Ankara ile karşılaşmıştı. Ağaç yoksulu,  yeşil  yoksulu bir bozkır ile  karşı karşıyaydı. Ama O,BU YOKLUKTAN” VARLIK” ÇIKARMASINI BİLMİŞTİR. Ankara’dan uygar bir hayatın fışkırmasına yardımcı olmuştur. Nasıl Atatürk’e göre ağaç,çiçek,yeşillikler  medeniyetse  merhum kardeşim Fevzi Coşgun’a göre de   Yeşil bir Tavşanlı  da  O’nun hayaliydi.  Bunu gördü ve aramızdan ayrıldı.  Mekanı cennet olsun derim…..
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları