TAŞERON SİSTEM KALDIRILMALI
Bülent Alpagut
- 05062218413TAŞERON SİSTEM KALDIRILMALI VE DEVLET YANLIŞTAN GEÇDE OLSA DÖNEREK TÜM MADENLERİ KENDİSİ İŞLETMELİDİR
13 Mayıs 2014 saat 15:10 da Soma'da yaşanan felaket beni böyle bir yazı yazmak zorunda bıraktı.Tunçbilek GLİ'nin en büyük kömür havzasıdır. TKİ'ne bağlı müessese 1941 yılından bu yana açık ve kapalı ocaklarda birkaç maden şehidi vermiştir. TKİ'nin akademisi olarak bilinen bu kuruluşun çatısı altında çalışanlar genel müdür, müdür yardımcısı, daire başkanı, başmüfettiş, uzman, kalifiye eleman yetiştirmiştir. Bugüne kadar GLİ Müessesesi'ne hizmet veren en üst kademeden en alt kademeye kadar herkes görevini tam olarak yapmış ve kuruluşu bugünlere getirmiştir. Devlet model arıyorsa gelsin Tunçbilek'e baksın. Tunçbilek 73 yıllık tarihinde devletin başını ağrıtmamış, devleti utandırmamış, devletin güvenini kaybetmemiştir. Değerli arkadaşım müessese eski müdürlerinden Kemal Penbe'nin söyledikleri doğrudur. Malzemenin en iyisi kullanılmıştır. Kaliteden taviz verilmemiştir. İş güvenliği ön planda tutulmuştur. "Önce emniyet" tabelaları bunun en açık örneklerindendir. Bir zamanlar 7000 kamu işçisi olan GLİ Müessesesinde bugün kamu işçisi sadece 1677 olup, hizmet alımında kullanılan taşeron işçiyle beraber işçi sayısı 4227 ye ulaşmıştır. Bu sayının sadece 1677 si huzurludur., güvence altındadır, arkasına baktığında devletini görebilmektedir.
Bugün müessesede görev almış emekliler, aile bireyleri, müessesenin hayatta olan müdürleri (Orhan Çakır, Cafer Metin, Cemal Kocabey, Kemal Penbe), eski sendikacılar Doğan Şahin, Cevat Kesin eski genel başkanlardan Hasan Hüseyin Kayabaşı, Durmuş Düzgün ve halen görev başındaki Yusuf Yaman ve arkadaşları, eski ve yeni mühendisler, emekli ve çalışan işçiler aynı görüşü savunuyorlar. Taşeron müessesesi mutlaka kaldırılmalıdır. Çünkü devlet her zaman iyi veya kötü çalışanına gözü gibi bakmıştır. Ama ne zaman bazı görevleri taşeronlara bırakmıştır işte o zaman sorunlar yaşanmaya başlanmıştır.
Tavşanlı'lı GLİ Müessesesi'nin Maden-İş Sendikasıyla, çalışan işçisi ve memuruyla Tunçbilek'te yerin derinliklerindeki yaklaşık 250 milyon ton görünür-görünmez linyit rezervlerini devletin işletmesini istiyor. Artık Tunçbilek'e taşeron girmemesini istiyor. Tunçbilek'te acılar yaşanmasına davetiye çıkarılmamasını arzuluyor. Bugüne kadar GLİ Müessesesi istisnalar dışında yerin altındaki linyiti en iyi şartlarda üretmiş, depolamış, piyasaya vermiştir. Tavşanlı'lı işçi her zaman "Allah devlete, millete zeval vermesin" sözünü dilinden düşürmemiştir. Taşeronluk müessesesi belki kurumlarca bir anlamda kolaylık olarak görülüyorsa da bunun nasıl sonuçlar vereceği son yaşanan Soma felaketiyle bir kez daha anlaşılmıştır.
Tavşanlı'lı Tunçbilek'te EÜAŞ Termik Santralı'nın özelleştirilmesine de karşı çıkmaktadır. Hatta kurma şartlı redovans ihalelerine dahi soğuk bakmaktadır. Çünkü Mehmet Tunçbilek'in torunları Tunçbilek'i kendileri için bir gelecek olarak hesaplamaktadır. Bugün 101 bin nüfuslu ilçede 10 bin Tavşanlı'lı işsizdir. Tavşanlı'lı bugüne kadar ağlamadığı için ve tepkisiz kaldığından altındaki halının çekildiğini dahi farkedememiştir.
Tavşanlı'lı için maden işçisinin çamurlu çizmesi, kirlenmiş bareti, kirli yüzü ve elleri, ürettiği linyit, alınteri mübarektir. Mden işçisinin kazancı helaldır. 2014 yılı içinde çıkarılacak yeni bir yasa ile tüm maden sahalarında taşeron işçi çalıştırılmasına yasak getiren hükümler mutlaka yer almalıdır. Devlet baba Cumhuriyetin 'in ilk yıllarından itibaren izlediği yolu takip ederek geleceğe de yeni birçok değişiklikle devam kararı almalıdır. Her zaman yerin altındakiler devletindir diyoruz. Öyleyse devlet görevini yapmalıdır. Bu taşeronluk müessesesini kim ortaya atmışsa elleri kırılsın. İlle de bu kadar ağır bir faturamı ödememiz gerekiyordu? Son felaketten ders çıkarmak zorundayız. Devlet malına sahip çıkmalı bu milletin, saçı bitmedik yetimin hakkı olan madenlerimizi tek başına işletme kararlılığını göstermelidir.
Türk Maden-İş şube başkanı sevgili öğrencim Yusuf Yaman ve yönetim kurulu arkadaşlarının tüm çabalarının yanındayım. Artık sessiz bir Tavşanlı değil, çok sesli bir Tavşanlı istiyorum.