02 Mayıs 2013 - Perşembe

TURGUT ÖZAL KALEMLİ TAVŞANLI

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 11 dk.
4906 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 

                                                                                                                            

 

       17 nisan rahmetli Turgut Özal’ın ölüm yıldönümüydü.Yıldızı 12 eylül 1980 darbesinden hemen sonra parlamaya başlamış bu arada dönemin paşaları ekonomiyi ona teslim etmişlerdi.Ülkenin lider arayışı içinde olduğu bir sırada ortaya çıkan,ANAVATAN Partisi’ni kuran Özal 1983 seçimlerinde iktidar olmuş ve Başbakanlık Koltuğu’na oturmuştu.

       Kütahya tüm milletvekilleri Anap’lıydı.Özal 10 yıl iktidarda kaldı.Türkiye’yi 10 yıl yönetti.Özal’ın sağlığında o kadar büyük bir hayran kitlesine sahipti  ki gittiği her yerde binler,on binler onu görebilmek için birbirini çiğnerdi.Kütahya ANAP Dönemi’nde her alanda büyük gelişmelere sahne olmuştur.Bunu görmemezlikten gelenlerin gözleri kör olur.Anap Dönemi Tavşanlı için de büyük öneme sahiptir.Çünkü Tavşanlılı bir evladını kendi ifadesiyle Küçük Mustafalardan  Ali’nin oğlu Mustafa’yı TBMM Başkanı olarak ayakta alkışlıyordu.Bu gurur Tavşanlı’ya yeter de artar bile.

        Kalemli için yeterli ve gerekli notu tarih mutlaka düşecektir. Kalemli bir devlet adamıydı.Gönüllerde yaşıyorsa nedenleri vardır.İnsan vefasızdır.Bir zamanlar Kalemli’yi karşılamak için alanlara,yollara düşenlerin bugün de çoğu hayattadır.Ben bile yerine göre tören görevlisi olduğum halde sayın Kalemli’ye ulaşmakta güçlük çekerdim.

        Vefasız sözcüğünü kullanmakta haklıyım.17 nisan günü rahmetli Özal’ın kabri başında kaç kişi vardı biliyor musunuz? Sadece 50-60 kişi.Babam rahmetli sohbetlerimizde yalakalardan,yağcılardan,utanmaz tiplerden  her zaman korktuğunu söylerdi.Her dönemde her liderin yanında yalakalar,yağcılar ve utanmaz tipler hep olmuştur.Bunlar da liderlerin felaketini hazırlamışlar,hiç birisi bir defa olsun” Efendim böyle yapmayalım,bu yanlış olur” gibi olumsuz yanıtlar vermemişlerdir.Allah bu tiplerden her lideri korusun.

          23 yıllık tören komutanlığı,protokol amirliği ve sunuculuk  dönemlerinde kimleri anons etmedim ki? Bunlardan birisi de rahmetli Özal’dır.Kütahya’ya bir dizi açılışa geliyordu. Zamanın valisi Kütahya’da sunucu bulamadıkları için sayın Kalemli’yi aramış. O da” Sayın valim merak etmeyin.Bizim sunucumuz var. Tavşanlı’da bu işi iyi yapan bir arkadaşımız var.Kendisini görevlendirebilirsiniz” demiş

           Biz de ailecek Burhaniye-Ören’deyiz.Bir sivil şahıs plajda bir pankartla dolaşıyor.Gözümü bir ara açtım kendi adımı ve soyadımı görmeyeyim mi?İlgiliye seslenerek “ Beyefendi hayrola aradığınız kişi benim” der demez yanıma uzanıp kalın dudaklarıyla  beni öpmüştü.Kütahya Valisi Kemal Esensoy arıyormuş.Benim en hızlı şekilde Kütahya’ya intikal etmemi,çünkü sayın Başbakanın Kütahya’da bir dizi açılışlar yapacağını söylemişti.

           Ailemi Ören’de bırakıp Kütahya’ya sabahın kör saatında vardığımda sabah ezanı okunuyordu.Vali yardımcısı H.İbrahim  Terbaş programı elime tutuşturmuş ve “ Haydi işin rast gelsin” demişti.

            Rahmetli Özal yanında bakanımız sayın Doç.Dr.Mustafa Kalemli,bazı bakanlar,milletvekilleri,Anap İl ve ilçe örgütleri temsilcileri,askeri ve mülki erkan tarafından Kütahya Hava Er Eğitim Tugay’nda karşılandı.Hükümet Konağı ve belediye önündeki meydanda halka hitap etti.Sonra SEYİTÖMER Termik Santralı B ilavesini,ardından Yoncalı Hidroterapi Hastanesini ve akabinde de Gümüş Tesisleri’ni açtı.

            Gümüş Tesisleri’nin açılışı sırasında 1200 kişilik dev sofrayı unutamam.GLİ Müessesesi’nin altın çağındaki bandosu o gün görevini büyük bir başarıyla yapmıştı.Hatta sayın Özal’ın” Bu bando nerenin bandosu?” diyerek bando takımını onore ettiğini de unutmadım.Bir anımı da anlatamadan      geçemeyeceğim. Etibank Genel Müdürü hemşehrimiz Süha Nizamoğlu  yanıma gelerek” Senden bir ricam olacak  sayın başbakandan önce sayın Semra Özal’ı anans edebilir misin?” dediğinde elim ayağım dağılmıştı.Sunuculuk dönemimde hiçbir şekilde böyle bir teklifle karşılaşmamıştım.Sevgili Nizamoğlu bana her olumsuzluk halinde yanımda olacağını ve kesinlikle bundan bana bir zarar gelmeyeceğini ısrarla söyleyince her şeyi göze alarak tören başında “ Muhterem hanımefendi,sayın başbakanım” diye hitap ediverdim.Sayın Semra Özal’ın sayın başbakana eğilerek bir şeyler söylediğini görüyordum.Sonra Semra Hanım sayın Süha Nzamoğlu’na doğru dönerek ve beni kastederek” Kim bu delikanlı? “ demiş.

                     Sayın Semra Özal Tavşanlı’ya bir kez geldi.Atatürk Lisesi yanında,Lise sokakta bir evin bir bölümünü Anaplı bayanların hizmetine açmıştık.

                      Tavşanlı ilk ciddi il teklifini Anap Dönemi’nde almıştır.O zamanlar Belediye başkanı M.Ali Cengizgil idi.Sayın Cengizgil Anap’a davet edilmişti. Ne oldu biliyor musunuz?Sayın Cengizgil mensup olduğu siyasi partinin bir hizmetkarı olduğunu ve partisine saygı duyduğunu ifadeyle  teklifi geri çevirmişti.

                       Anap Dönemi iki Koca Başkan  ile anılır.Birisi 17 yıl hizmet veren zamanın Çukurköy Beldesi Belediye Başkanı Nazmi SARI,diğeri ise Tepecik Beldesi Belediye Başkanı Mustafa Özbay’dır.Her ikisi de Kalemli’nin koca başkanlarıydı.Özbay’a rahmet,Sarı’ya sağlıklı bir uzun ömür diliyorum.Anap Dönemi Anap İlçe Başkanları da Tavşanlı için çalışmuş ve  unutulmazlar arasında yerlerini almışlardır.Bu vesileyle sevgili Ömer Davutoğlu,H.Hüseyin Dönmez,Lütfü Diler,İsmail Yaman’a da en derin selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

                         Tavşanlı bir zamanlar Anap’ın kalesiydi.Sular akarken “ Anap Anap “ diye çağlardı.Kalemli ilçeye gelmeye görsün birkaç km uzunluğunda kortej oluşurdu.Kalemli Ada Stadı’na indiğinde stadın içinde iğne atılsa yere düşmezdi.Biz Kalemli’yi karşılamak için saatlerce aç beklerdik.Binlerce işçi ve aile fertleri bugün de Kalemli’ye “ Allah razı olsun” der.Tavşanlılı Kalemli’nin değerini bir gün mutlaka bilecektir.Çünkü Kalemli Tavşanlı’nın gururudur.Bize bakanlıklar vermiş.TBMM Başkanlığı onurunu yaşatmıştır.Anap Dönemi Kütahya’ya dolayısıyle Tavşanlı’ya unutamayacağı güzellikler yaşatmıştır.

                          17 Nisan 1993 günü rahmetli Özal’ın tabutunun ucundan tutmak için çok kişinin ayakkabısı ayağından çıkmış,pantolonu yırtılmış,eli,kolu,ayağı ezilmiştir.Yüz binlerin katıldığı cenaze töreni ardından bir anma gününde 50-60 kişinin ki çoğu görevli bir mezar başında olduğunu düşünebiliyor musunuz? Bakın bu insanlara bunların çoğu eyyamcıdır.Yarın olduğunda bir gün öncesi akşam yemeğinde ne yediklerini zor anımsarlar.Ölümsüz olan Allah’tır.Bizler,hepimiz,makam sahipleri dahil,herkes ölümlüyüz.Ben bir zamanlar “ Enki adam herkesi hazırolda dutuyo” diyen kadın gibi kalabalıklardan çıkamazdım.Bugün BİR ÇOK KİŞİ” Bülent Hoca” denildiğinde durur.Yani insan Yalova Kaymakamı gibi olur.Hani ayakkabı boyacısına ayakkabısını boyatan kişi kendisinden bahsedilip bahsedilmediğini sorduğunda ayakkabı boyacısından yanıt almış ya.Ben biraz terbiyelisini yazayım” Kim sallar Yalova Kaymakamını ağabey” demiş ya.

                            Anap Dönemi’nde de büyük işadamları,mücevherciler,patronlar vardı.Diz çöküp dil dökenler  de.” Ben ne büyük adammışım be…bu ne biçim sevgi seli” diyenler de vardı.                                                    

Rahmetli Özal yaşarken hayran kitlesi büyüktü.Küçük dağlar yaratılırdı.Alkış sesleri kilometrelerce öteden duyulurdu.Burunları Kaf dağında olanlar o kadar çoktu.Herkes unutulacaktır.Dün o güce tapanlar,takla,perende atanlar hep bizim aramızda yaşıyor.Ceketinin sağ yakasında CHP ,Sol yakasında DP rozeti taşıyanlar bizim arkadaşlarımız ve dostlarımız bugün artık yok.Adları bile unutuldu.İnsanlar şimdi yeni ilahlar bulma çabasında.Anap döneminde papatyalar vardı.Bugün bir tanesini bulamazsınız.Bir çok bürokratın masasında sayın Semra Özal’ın fotoğrafı bulunuyordu.Hayyam ne güzel söylemiş”Niceleri geldi,neler istediler/Sonunda dünyayı bırakıp gittiler/Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?/Ogidenler de hep senin gibiydiler.    

                    Tavşanlılı ANAP İktidarı süresince güçlüydü.Çünkü Türkiye’nin neresine gittiysek  başımız sıkıştığında karşımızdaki yetkiliye “ 43” numarası sizlere bir şey anımsatıyor mu?” diye sorardık.Bu soru  gücümüzün bir ifadesiydi.Çünkü arkamızda sayın KALEMLİ vardı.Ama Tavşanlılı olarak sayın Kalemli’nin adını sadece iki tabelaya sıkıştırdık.Biri devlet hastanesi,diğeriyse sağlık ocağı.Tavşanlılı kendi öz evladına bazı yerlere Kalemli  adını verememiştir.Maalesef bu konuda cimri  davranmıştır.Asri Mezarlık içine döşenen altı köşeli,petek geçme parkeleri bile söküp attık.Bugün ANAP’a gönül veren binlerden arta kalan bir elin beş parmağı kadar kalanlar bile Turgut Özal ve ekibine  “ Allah razı olsun” deseler bu bile Allah katında değerlidir.Bakınız bugün TBMM salonlarında sayın Kalemli’nin yerleştirdiği koltuklar bulunuyor.” Oturmam “ diye itiraz edenlerden kaçı Kalemli’yi anımsıyor dersiniz?Kalemli’nin hiç kimseye minnet borcu yoktur.Ama bizim bu değerli insana teşekkür borcumuz vardır.Ben yıllarca tören komutanı olarak GLİ Bandosu arkamda sayın Kalemli’nin ziyaret ettiği her yerde bulundum. Ona gösterilen sevgi ve saygıyı da gördüm.Bu bana yeter de artar bile.

               Kaç hemşehrim sayın Kalemli’nin eserlerini okudu? Sağ olsun lütfedip göndermişler.Ben hepsini okudum.Okuduktan sonra da sayın Kalemli’yi saygıyla andım.Anap Dönemi Tavşanlı’nın gurur duyduğu bir dönemdir.Tavşanlı Tarihi’nde ANAP’ın  ayrı bir önemi vardır.Çukurköy Beldesi’ndeki tüm bayanlar Anap’lıydı.Sayın Kalemli de bunu bildiği için önce burada bayanları selamlardı.Aynı Çukurköy yıllar öncesinde rahmetli Ahmet Esen döneminde ise Kıratlıydı.Devlet büyüklerini Çukurköylü Kıratlı süvariler karşılardı.Bugün ise Çukurköylüler Adalet ve Kalkınma Partisi’ne gönül verenler.Bugün siyah elbise giyenler yarın beyaz,pembe ve sarı elbise giyebilirler.Ama vefasızlık hastalığı insanı kahrediyor.İnsanın içini acıtıyor.Kimbilir önümüzdeki yıllarda daha kimlerle,hangi siyasi partilerle  tanışacağız.Gelin hangi siyasi iktidar döneminde olursa olsun bizi temsil eden kardeşlerimizi,hemşehrilerimizi bir kalemde elimizin tersiyle silmeyelim.Ahmet Kavuncu DP,Mehmet Diler DP,Cavit Erdemir DYP,Haşim Benli CHP,Hüsnü Ordu AKP,Ahmet Derin RP ,Doç.Dr.Mustafa Kalemli Anap rozetini ceketlerinin yakalarında taşımışlar.Prof.Dr Vural Kavuncu halen AKP’nin rozetini taşıyor.Allah hepsinden razı olsun.Hepsi Tavşanlı Partisi’nin üyeleridir.Belki kafamızdan geçen hizmetleri yapamamışlardır.Ama  kimse çıkıp ta hiç birini eleştiremez.Çünkü her yiğitin bir yoğurt yiyişi vardır.

             Rahmetli Turgut Özal’a yeniden rahmet diliyorum. Turgut Özal bu ülkenin çocuğudur.İyilikler yapmıştır.Denize atmıştır.Balıkların bundan haberleri olmayabilir.Ama Allah biliyor ya…..

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları